Jump to content

2012 Yılı Binek Otomobil Satış Rakamları


emregc
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Bu arkadaşta (architect) bir sorun var herhalde. İkide bir aynı şeyi yapıp gidiyor.

Biliyoruz sayının yerlerde olduğunu. Ne yapabiliriz ki? Ne yapabilrsin ki? Kim ne yapar?

Cevap sen de dahil hiç kimse.

Mazdanın başındakiler düşünsün. Belki onlar senin kadar düşünmüyor markayı.

Bu kadar insanı rahatsız, huzursuz edecek şeyler yazıyorsun ki. 

Bu yazdıkların, -senin dediğin gibi- başarılı (!) Mazda yönetimini rahatsız ediyor. Sonra, sende dahil forumun başı ağrıyacak.

Rica ediyoru(z) artık, kırkyılda bir gelipte zehrini akıtıp başımızı ağrıtma arkadaşım. Yapma bunu.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • Yanıt 312
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Bu Konuda En Çok Yanıt Verenler

  • Burak

    39

  • Gökhan

    25

  • Fotifoti

    32

  • emregc

    32

Bu Konuda En Çok Yanıt Verenler

Gönderilen Fotoğraflar

Mazda TR kesinlikle sykactiv'i bekliyor olmalı. Başka açıklama bulamıyorum çünkü taa 2008' den bu yana şöyle arttıracağız, böyle arttıracağız, şunu yapacağız deyip durdular.

Mazda Avrupa Başkanı James Muir 2008 yılında Türk basınına, Türkiye'den 3-4 boyunca beklentilerinin olmadığını ama Mazda TR' den 5 yıllık bir kalkınma planı istediklerini söylemişti. Bu 5 yıl içinde satış teşkilatının güçlendirilmesi, satış ve sonrası hizmetlerinin kalitesinin arttırılması gibi ekstra planları hayata geçirmelerini beklediklerini belirtmişti.

2008'den bu yana ne değişti peki? 22 bayiden ayrılanlar ve eklenenlerle birlikte son bayi sayısı 27. Diyarbakır'da kapanan bayiyi düşerseniz 26. Hali hazırda, Mazda Finans sistemi haricinde getirilen ekstra hiç bir yenilik yok. O dönemden bu döneme donanım açısından ultra zenginliğiyle Mazda 3 geldi, Mazda 2 geldi, Mazda 6 kasa değiştirdi, ucuzluk ve tam sport duruşuyla Rx-8, Cx-5 geldi, CX-9 geldi geçti...

Bu dönemde Bora Koçak ve Nurkan Yurdakul görev yaptı. Bora Koçak döneminde ötv'den dolayı Mazda 3 satışlarında patlama yaşandı, ondan sonra yine düştü. Nurkan Yurdakul demeçlerinin hemen hepsinde 2012' de 3 bin, 2013' de 5 bin ve ilerleyen yıllarda sürekli artacak satış rakamlarını hedeflediklerini söyledi. Yıl 2012; Mazda ayda sadece 25 adet satıyor! 8 ayda yapılan satış 550 adet...

ODD verilerine göre araç satışları geçen yılın Haziran ayına oranla %12 daralmış görünüyor. Ama bu bile Mazda'nın sene başından bu yana sadece 550 adet otomobil satmasını açıklayamaz.

Mazda'nın basında, kamuoyunda yer alması kesinlikle bir zorunluluk. Avrupa'nın en çok araba alan 7. ülkesiyiz, 2011 yılında 593 bin adet otomobil satın almışız ama Mazda TR satışta en diplerde... 2011' de 1.620 Adet satmış. Neredeyse binde 2'lik bir pazar payı var. 2012' de bunu bile tutturamayacak gibi görünüyor. Bu ne anlama geliyor sizce? Avrupa'nın genelinde Mazda %5'lik pazar payına sahip ve en son CX-5 ile bunu kat be kat arttırmaya başladılar. TR ofisinin bu başarısızlığının devamı halinde sürdürmeyecekleri apaçık ortada.

Forumda Mazda TR hakkındaki olumsuz yazılara getirilen eleştirileri de hiç anlamıyorum. Öyle ya da böyle Mazda'yı seven, kullanan insanlarız. Araç satışının artması son kullanıcı olarak bizi de etkiler; yedek parçasının ucuzlaması, servis kalitesinin artması, ikinci elde değerinin azalmaması gibi...

Ve hatta madem Mazda Türkiye'nin resmi sayfasında kullanıcı klubü olarak yer almaktayız; pekala açıklama da bekleyebiliriz. Pek tabi açıklama yapmak zorunda değiller ancak forumu takip ediyorlardır diye düşünüyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Guest architect

Bir marka satmazsa

1-Aracınızın 2. eli düşeceği için maddi kaybınız artar

2-Aracınıza hizmet alabileceğiniz servis noktaları az olur, servis hizmetleri standardı servisden servise değişken hale gelir

3-Çok satmayan ama farkındalığı olan niş marka ile tüketici gözünde hiç satmayan ilk sahibi ile son sahibinin aynı kişi olduğu kimliksiz marka arasında ince bir çizgi vardır. Bu çizginin niş tarafında olmak için doğru noktalara değinen az ama öz tanıtımların ve belki de güçlü bir bayi ağı altında olmanın faydası vardır. Bunlara sahip olamayan markalar marjinalleşir.(subaru,suzuki gibi) Hatta gün gelir Daihatsu ve Rover'ın düştüğü duruma düşülür ve aniden olur biter biz tüketiciler anlamayız bile.

Şu an elinde Mazda ve Skoda-Seat vs. marka aracı olan 2 farklı kişi acilen paraya sıkışsa ve arabasını satmak istese hangisi pazarda hızlı alıcı bulur. Ben size canlı örneğim. Mazda 3 aracımı arayan soran yok, Skoda Octavia ambiante 2 haftada satıldı (hem de 29500 istediğim araç 28500'e gitti) 2008 model Mazda 3 Comfort bu hızda ve bu paraya hızla satabilir mi?

Hiç satılır demeyin satılamayacağını cümle alem biliyor.

2011 başında 2006 model Mazda 3 Comfort aracımı 2 ay gibi bir sürede mantıklı bir fiyata satmıştım. Sıfır mazda 3 aldım. İnanın şu anda satış gücü 2011 yılında sattığım araç kadar güçlü değil.

Bunun tek sebebi Mazda markasının Türkiyede imajının düşmesi,bilinirliğinin azalmış olması,tanıtımının doğru ve farkedilebilir yollar ile yapılmaması ve Trafikte en azından farkedilir sayıda Mazda'nın dolaşmamasıdır.

Peki burda sizce bir hata yok mu?

Ha hata yoksa şayet bir markanın yönetimi ne yapmalıdır bu durumu düzeltmek için.

Büyük ihtimalle bu sitedeki pek çoğunuzdan daha önce Mazda markası ile tanışmış olduğumu düşünüyorum burada 22 yıldır Mazda kullanan biri olarak yazıyorum ve diyorum ki "Mazda markası Mermerler'in distrübütörlüğünün son yıllarında dahi bu kadar dip yapmamıştı.  Mazda neredeyse artık yok bu ülke otomobil pazarında.  Birgün bakacağız ki elimizde Rover, Proton, Daihatsu gibi bir imaja sahip otomobilimiz ile yıllanmaya başlamışız.

Ben bu durum olmasın diye sesimi yükseltiyorum burada ve benim gibi düşünen kişilerin tepkileri ve sayısı arttığında Mazda Türkiye gibi dinamik bir pazarda farkedilir olmak için uğraş verecektir.

Mazda Türkiye operasyonu bence şu ana kadar başarılı olamamış hatta başarı grafiği bayrağı devraldığı tarihten bu yana ciddi miktarda düşmüştür. Bunun acilen tersine çevrilmesi için tanıtıma para harcamak gerekir.

Kalın sağlıcakla.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Geçen sene de söylemiştim, Skyactive niye bekleniyor ki ? elindeki mevcut ürün kötü mü senin ki Almanyalarda dereceler alıyor ? skyactive çıkınca rakipler boş mu duracak ? bakın forda, vw ye ne özellikler var araçlarda,  az yakıyor, kendi kendine park ediyor araçlar yaws, nerdeyse konuşacak arabalar , skyactive de ne oluyormuş demez mi vatandaş...

http://www.mazdaclubtr.com/22578/mazda2-mazda3-ve-mx-5e-j-d-power-anketinde-derece/msg429352/#msg429352

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Siz bir Mazda kullanıcısı olarak, Mazda Türkiye'den çekilirse yedek parça bulunmaz, 2.eli satılmaz vb. gibi sebeplerden mi endişelisiniz? Yoksa Mazda kullanıcısı değilsiniz ama bir otomobil veya Mazda hayranı olarak, arzu ettiğiniz modellere ulaşamadığınız için mi?

Belki biraz daha açabilirseniz, biz de görüşlerinizi paylaşabiliriz. Arkadaşlarımız da daha iyi anlayabilirler. Çok kapalı, kısa ve hep aynı konuda yazdığınız için olacak herhalde, bazı arkadaşlarımızın sizin yazılarınızın ardında başka şeyler aradığı gibi bir hisse kapıldım. Eğer gerçekten sizin niyetinizin bir kullanıcı olarak ve bir Mazda hayranı olarak, durumdan üzüntü duymanız olduğunu hissetseler, belki katılım olabilir.

Mesela ben size hemen söyleyeyim, bu durumdan Mazda Türkiye yönetiminin hiçbir suçu yok. Ne Nurkan Bey, ne de arkadaşları bu durumdan sorumludur. Bu bildiğim kısım, tahmin ettiğim kısım ise, bu durumdan Mazda Avrupa bile sorumlu olmayabilir. Büyük ihtimalle, Mazda Japonya sorumludur...

Otomotiv sektörünün içerisinde olan ve Japonlarla çalışma kültürüne haiz bir arkadaşınız olarak söylüyorum...

Sonunda benim karın ağrımı paylaşan bir üye görmek iyi geldi.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Görüşlerinizin çoğu doğru ama bu görüşleriniz yüzünden 2 konuyu merak ettim;

1- Siz Mazda bayiliği düşünürken, Mazda yine bu durumdaydı. Neden Mazda'yı düşündünüz o zaman??? Bu görüşteyseniz iyi bir yatırım fırsatı değildi demek ki...

2- Mazda'yı kullanan ve seven demişsiniz. Avatarınızda Mitsubishi Lancer var. Mazda da var mı ayrıca?

Mazda TR kesinlikle sykactiv'i bekliyor olmalı. Başka açıklama bulamıyorum çünkü taa 2008' den bu yana şöyle arttıracağız, böyle arttıracağız, şunu yapacağız deyip durdular.

Mazda Avrupa Başkanı James Muir 2008 yılında Türk basınına, Türkiye'den 3-4 boyunca beklentilerinin olmadığını ama Mazda TR' den 5 yıllık bir kalkınma planı istediklerini söylemişti. Bu 5 yıl içinde satış teşkilatının güçlendirilmesi, satış ve sonrası hizmetlerinin kalitesinin arttırılması gibi ekstra planları hayata geçirmelerini beklediklerini belirtmişti.

2008'den bu yana ne değişti peki? 22 bayiden ayrılanlar ve eklenenlerle birlikte son bayi sayısı 27. Diyarbakır'da kapanan bayiyi düşerseniz 26. Hali hazırda, Mazda Finans sistemi haricinde getirilen ekstra hiç bir yenilik yok. O dönemden bu döneme donanım açısından ultra zenginliğiyle Mazda 3 geldi, Mazda 2 geldi, Mazda 6 kasa değiştirdi, ucuzluk ve tam sport duruşuyla Rx-8, Cx-5 geldi, CX-9 geldi geçti...

Bu dönemde Bora Koçak ve Nurkan Yurdakul görev yaptı. Bora Koçak döneminde ötv'den dolayı Mazda 3 satışlarında patlama yaşandı, ondan sonra yine düştü. Nurkan Yurdakul demeçlerinin hemen hepsinde 2012' de 3 bin, 2013' de 5 bin ve ilerleyen yıllarda sürekli artacak satış rakamlarını hedeflediklerini söyledi. Yıl 2012; Mazda ayda sadece 25 adet satıyor! 8 ayda yapılan satış 550 adet...

ODD verilerine göre araç satışları geçen yılın Haziran ayına oranla %12 daralmış görünüyor. Ama bu bile Mazda'nın sene başından bu yana sadece 550 adet otomobil satmasını açıklayamaz.

Mazda'nın basında, kamuoyunda yer alması kesinlikle bir zorunluluk. Avrupa'nın en çok araba alan 7. ülkesiyiz, 2011 yılında 593 bin adet otomobil satın almışız ama Mazda TR satışta en diplerde... 2011' de 1.620 Adet satmış. Neredeyse binde 2'lik bir pazar payı var. 2012' de bunu bile tutturamayacak gibi görünüyor. Bu ne anlama geliyor sizce? Avrupa'nın genelinde Mazda %5'lik pazar payına sahip ve en son CX-5 ile bunu kat be kat arttırmaya başladılar. TR ofisinin bu başarısızlığının devamı halinde sürdürmeyecekleri apaçık ortada.

Forumda Mazda TR hakkındaki olumsuz yazılara getirilen eleştirileri de hiç anlamıyorum. Öyle ya da böyle Mazda'yı seven, kullanan insanlarız. Araç satışının artması son kullanıcı olarak bizi de etkiler; yedek parçasının ucuzlaması, servis kalitesinin artması, ikinci elde değerinin azalmaması gibi...

Ve hatta madem Mazda Türkiye'nin resmi sayfasında kullanıcı klubü olarak yer almaktayız; pekala açıklama da bekleyebiliriz. Pek tabi açıklama yapmak zorunda değiller ancak forumu takip ediyorlardır diye düşünüyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Mesela ben size hemen söyleyeyim, bu durumdan Mazda Türkiye yönetiminin hiçbir suçu yok. Ne Nurkan Bey, ne de arkadaşları bu durumdan sorumludur. Bu bildiğim kısım, tahmin ettiğim kısım ise, bu durumdan Mazda Avrupa bile sorumlu olmayabilir. Büyük ihtimalle, Mazda Japonya sorumludur...

Otomotiv sektörünün içerisinde olan ve Japonlarla çalışma kültürüne haiz bir arkadaşınız olarak söylüyorum...

"Japonlar" bahanesi  hiç bitmeyecek gibi...Aynı Japonlar Rusyada başarılı değiller mi, Avrupada Amerikada başarılı değiller mi ?

Aynı şeyleri yazıp duruyoruz ama şu Japonların dilinden anlayan pek yok sanırım ülkemizde :)

http://www.mazdaclubtr.com/22356/mazda-turkiye-genel-muduru-nurkan-yurdakul-ile-soylesi/msg425695/#msg425695

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Valla adamlar çiçek gibi araba yapmış.

Daha ne yapsınlar?

Benzinin litresini 5 lira onlar yapmadı .

2.2lik motora yıllık 3.200Lira vergiyi de onlar yapmadı

Yani, tüm suç kimde oluyor?

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Görüşlerinizin çoğu doğru ama bu görüşleriniz yüzünden 2 konuyu merak ettim;

1- Siz Mazda bayiliği düşünürken, Mazda yine bu durumdaydı. Neden Mazda'yı düşündünüz o zaman??? Bu görüşteyseniz iyi bir yatırım fırsatı değildi demek ki...

2- Mazda'yı kullanan ve seven demişsiniz. Avatarınızda Mitsubishi Lancer var. Mazda da var mı ayrıca?

1-Mazda yine bu durumdaydı ama ben bu kadar kötü durumda olduğunu bilmiyordum. Ortağımla 2008’ den bu yana ulusal basında çıkan haberlerin pek çoğunu okuduk, satış rakamlarını inceledik. Ne zaman bayilik için Mazda’nın durumunu araştırmaya başladık, o zaman Mazda TR’ nin durum algısı oluştu. Görüşlerimin çoğu doğru demişsiniz, katılmadığınız hangi noktalardı?

2-Mazda ile tanışıklığım çok eskiye dayanmıyor. Değişik markaların modellerini kullandıktan sonra, tamamen mecburiyetten ve isteksiz olarak, (o dönemde param az ve bayram arifesi olduğundan) ucuz gördüğüm Mazda 3 aldım ve o gün bugündür sıkı bir Mazda hayranıyım.

Tanıştığım bütün insanlara da, konusu açıldığında Mazda’yı anlatıyorum. Şimdiye dek bana uyup Mazda alan 4 arkadaşım oldu ve biri hariç (Volvo S60 aldı) diğerleri Mazda’dan vazgeçmediler.

Hali hazırda Mazda'm yok. Ama bunu niye sorduğunuzu anlamadım?

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Valla adamlar çiçek gibi araba yapmış.

Daha ne yapsınlar?

Benzinin litresini 5 lira onlar yapmadı .

2.2lik motora yıllık 3.200Lira vergiyi de onlar yapmadı

Yani, tüm suç kimde oluyor?

Ama yinede rakipler herşeye rağmen satıyor :)  , biz niye az satıyoruz onu merak ediyoruz

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Ama yinede rakipler herşeye rağmen satıyor :)  , biz niye az satıyoruz onu merak ediyoruz

Valla Emrecim o soruna cevap verebildiğim gün, Mazda Türkiyenin başına gelirim gibi. :D

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Valla Emrecim o soruna cevap verebildiğim gün, Mazda Türkiyenin başına gelirim gibi. :D

İnşallah Gökhan Abi neden olmasın :) sanki mecvutta Mazda ruhunu senden daha iyi özümsemiş,  Caponlarla daha barışık olanlar var...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Konu eleştirme meselesi değil, eleştirinin hakarete varması. Sıkıntı da bu noktada çıkıyor.

Bu forumun bir üyesi olmak ayda bir gelip hakaret edip gitmek değil.

Bir de bu konu ve başlık uyumsuz bunu kesip bölüp başka konu ile birleştirmek lazım

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Emre ben Mazda dan değilim ki, bahane uydurayım. Gercek bu! Sadece Mazda nin değil, çok daha büyük Japon firmalarının da aynı dertleri var ülkemizde. Ben otomotiv sektöründeki arkadaşlarımla sürekli görüşüyorum ve dertlesiyorum. Bana ifade ettiklerini tabi ki, forumlarda yazacak değiller. Ayrıca ben de 20 yıldır bir Japon firmasının Türkiye temsilcisiyim. Ben de biliyorum durumu ilk elden. Ayrıca ben japonu bir yere kadar haklı da görüyorum.

Japonlar hiçbir zaman san olsun diye is yapmaz. Hiçbir zaman kısa vadede basarı hedeflemez. Hiçbir zaman kar hedefi olmadan pazar payı elde edelim, sonra bakarız diye satmaz. Bunu yapan ABD ve Avrupa menseili markaların durumu ortada. GM yıllarca dünyada en fazla satan firma olarak kar kelimesini unutmuş durumda ve devlet destegi ile gidiyor.

Japon Türkiye vergi sistemine uygun verimsiz, karsiz bir makina hiçbir zaman yapmayacak. Ucuza kiralama firmalarına karsiz satalım, sonra servisten nasılsa kazanırız demeyecek. Çok net ve açık bir projeksiyonu japona sunmazsanız, hep acele yok zamanı geldiginde ve şartlar oluştuğunda diyecek.

İyi duşun, zaten Japon mallarını da bu oturmuş ve kalite odaklı zihniyet için sevmiyor muyuz?

"Japonlar" bahanesi  hiç bitmeyecek gibi...Aynı Japonlar Rusyada başarılı değiller mi, Avrupada Amerikada başarılı değiller mi ?

Aynı şeyleri yazıp duruyoruz ama şu Japonların dilinden anlayan pek yok sanırım ülkemizde :)

http://www.mazdaclubtr.com/22356/mazda-turkiye-genel-muduru-nurkan-yurdakul-ile-soylesi/msg425695/#msg425695

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Ornegin Avrupa daki pazar yüzdesi ile Türkiye yi karşılaştırmanıza katılmıyorum. Her pazarın kendine göre karakteri vardır. Ornegin Avrupa'da vergiler Motor hacmiyle ilintili olmadıgından CX5 aynen planlandığı gibi başarılı oldu ve pazar payını arttırdı. Türkiye de ise Mazda TR tarafından çok özel ve alınabilir fiyatla lansmanı yapilacakken, hükumet 2.0 vergilerini uçurdu. 2.2 dizel Avrupa da en çok satan modelken, Türkiye de zaten satışı hayal dahi edilemez durumda. Bu vergi artısından sonra benzinli satışı da çok zora girdi. Hangi Avrupa ülkesinde vergi artışları sektör mensupları ile görüşülmeden, onlara zaman tanımadan yapılır? Hükumetin bu kararı sonrasında CX5, CX9, 6, MX5 gibi modeller tamamen oldu. RX8 ise gayet ucuz fiyata satilirken, TR in elinde olmayan Avrupa emisyon kuralları çerçevesinde yok oldu...

Koskoca marka kaldı sadece 3'e... 2 nin dizeli olmadıgından dolayı! Ve belki de sınıfında ender Japonya imalatı olan bu modeli de Yen in asiri yüksek degeri tarafindanvuruldu. Halbuki rakipler benzer araçları ya Türkiye de, (ornegin Civic) ya da Avrupa da (ornegin Corolla) üreterek maliyet avantajı elde ettiler. Benzer problemleri Subaru gibi markalar da yaşadı. Subaru İmpreza modelini Türkiye ye yıldan fazla süredir maliyeti yüksek diye getirmiyor...

Hükumetin aynı kararı Honda yi da ciddi vurdu ve planladıklarının altında kaldılar. Ama Civic in yerli olması onları kurtardı...

Japon kendini güvenli hissetmedigi, uzun vadeli plan yapamadığı ve Vergi sisteminin otomobil düşmanı olduğu bir düzende ısı büyütmez, şartların stabile olmasını bekler. Ben de aynısını yapardım.

Mitsubishi yanında Mazda nizin da olup, olmadıgını saf meraktan sordum. bir Mazda hayranı mısınız, yoksa profesyonel olarak bu markaya yatirimyapmak isteyen bir yatirimci mısınız? Bunu merak etmiştim.

1-Mazda yine bu durumdaydı ama ben bu kadar kötü durumda olduğunu bilmiyordum. Ortağımla 2008’ den bu yana ulusal basında çıkan haberlerin pek çoğunu okuduk, satış rakamlarını inceledik. Ne zaman bayilik için Mazda’nın durumunu araştırmaya başladık, o zaman Mazda TR’ nin durum algısı oluştu. Görüşlerimin çoğu doğru demişsiniz, katılmadığınız hangi noktalardı?

2-Mazda ile tanışıklığım çok eskiye dayanmıyor. Değişik markaların modellerini kullandıktan sonra, tamamen mecburiyetten ve isteksiz olarak, (o dönemde param az ve bayram arifesi olduğundan) ucuz gördüğüm Mazda 3 aldım ve o gün bugündür sıkı bir Mazda hayranıyım.

Tanıştığım bütün insanlara da, konusu açıldığında Mazda’yı anlatıyorum. Şimdiye dek bana uyup Mazda alan 4 arkadaşım oldu ve biri hariç (Volvo S60 aldı) diğerleri Mazda’dan vazgeçmediler.

Hali hazırda Mazda'm yok. Ama bunu niye sorduğunuzu anlamadım?

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu arkadaşta (architect) bir sorun var herhalde. İkide bir aynı şeyi yapıp gidiyor.

Biliyoruz sayının yerlerde olduğunu. Ne yapabiliriz ki? Ne yapabilrsin ki? Kim ne yapar?

Cevap sen de dahil hiç kimse.

Mazdanın başındakiler düşünsün. Belki onlar senin kadar düşünmüyor markayı.

Bu kadar insanı rahatsız, huzursuz edecek şeyler yazıyorsun ki. 

Bu yazdıkların, -senin dediğin gibi- başarılı (!) Mazda yönetimini rahatsız ediyor. Sonra, sende dahil forumun başı ağrıyacak.

Rica ediyoru(z) artık, kırkyılda bir gelipte zehrini akıtıp başımızı ağrıtma arkadaşım. Yapma bunu.

İnsanlar ağzına geleni yazıyor , sonrasında uğraşan biz oluyoruz.

Arkadaşlar burası Mazda'ya sesini duyurma tahtası değil. Eğer yüzyüze bu kadar sert eleştirmeye ve hatta hakaret etmeye cesaretiniz (!) varsa adam gibi gider Astoria'ya randevu alır kimi istiyorsanız karşısına oturur diyeceklerinizi dersiniz.

İmkansız felan demeyin. Bu medeni cesarete sahip olan ve bunu yapanlar var. Sitede ararsanız bulursunuz..

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bir de Nurkan Bey in hedeflerinin yanilmasindaki gece yarısı operasyonuyla gelen vergi artısı konusunu yazmamissiniz. Buna ve bu durumda TR ofisinin devam edemeyeceğine katılmıyorum. Bence bu sene Mazda dip yaptı, bundan sonra yükselişe geçebilir. Ayrıca Mazda ya bu kadar ucuza yatırım yapılacak başka bir donem bulunamayabilir. bu değerli marka yükselişe gectiktensonra hersey daha maliyetli olacaktır.

Hem size, hem de Architect arkadasımıza söylüyorum. Mazda gibi bir marka Türkiye de yerde kalmaz, merak etmeyin...

1-Mazda yine bu durumdaydı ama ben bu kadar kötü durumda olduğunu bilmiyordum. Ortağımla 2008’ den bu yana ulusal basında çıkan haberlerin pek çoğunu okuduk, satış rakamlarını inceledik. Ne zaman bayilik için Mazda’nın durumunu araştırmaya başladık, o zaman Mazda TR’ nin durum algısı oluştu. Görüşlerimin çoğu doğru demişsiniz, katılmadığınız hangi noktalardı?

2-Mazda ile tanışıklığım çok eskiye dayanmıyor. Değişik markaların modellerini kullandıktan sonra, tamamen mecburiyetten ve isteksiz olarak, (o dönemde param az ve bayram arifesi olduğundan) ucuz gördüğüm Mazda 3 aldım ve o gün bugündür sıkı bir Mazda hayranıyım.

Tanıştığım bütün insanlara da, konusu açıldığında Mazda’yı anlatıyorum. Şimdiye dek bana uyup Mazda alan 4 arkadaşım oldu ve biri hariç (Volvo S60 aldı) diğerleri Mazda’dan vazgeçmediler.

Hali hazırda Mazda'm yok. Ama bunu niye sorduğunuzu anlamadım?

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Sevgili dostum,

Bazı konularda haklı olabilirsin ama yanlışların da var. Eski distribütörün de bence bugünkü durumda payı var. Ayrıca Daihatsu Türkiye den değil, tüm Avrupa dan büyük ihtimalle Toyota nin stratejisi sebebiyle çekildi. Bu kadar fazla Toyota grup aracını aynı segmentte yarışması zaten doğru da degildi bu zor ekonomide. Rover ise Battı! Türkiye den çekilmedi...

Mazda ne Rover ne de Daihatsu! Mazda onlara göre çok daha büyük, prestijli ve teknoloji/tutku geliştiren bir marka. Sadece ülkemizde pazar payı problemli, Dünya da giderek durumu daha da iyi oluyor. Türkiye de beceremediklerinden değil, karsiz satmak istemediklerinden geri kalıyorlar ve zamanın, uygun şartların gelmesini bekliyorlar. İddialı hiçbir üretici, ki Mazda iddialı bir üretici, NeXT 11 de yer alan bir ülkeden çıkamaz. Hakeza Subaru!

Bir Skoda ya da Seat satmaktansa, Mazda satmayı tercih ederim. Hani Renault, VW falan deseniz neyse ama verdiginiz ornek markalar Türkiye de ikinci elin yıldızı değil. Hele de Seat! Doğuş bu markayı VW alana bir tane hediye ederek yürütüyorsa şaşırmam! Ve hatta Seat dışarıda da o kadar başarısız ki, VW devam edecek mı, tartışılıyor... Skoda ise hem dışarıda, hem de içeride yavaş yavaş yükseliyor.

Ben MX5 satmaya karar verdim ve 2 günde sahibinden.com uzerindensattim. Su an RX8 kullanıyorum. Bu forumdan bir arkadas ciddi istedi, satmayinca Ankara dan aldı. Şimdi de her zaman benzin aldığım BP nin sahibi ısrarla istiyor. Kiyabilsem bugün satarım. Ve bunlar Mazda da en ağır giden araçlar...

Tabi ki, ben de Mazda nin iyi olmasını istiyorum. Ama eleştirilerimizi gerçekçi ve adil bir temelde yapmalıyız. Belash arkadasımıza yazdigimgibi, ÖTV artısı ve bunun CX5 lansmanına olumsuz etkileri gibi unsurları göz ardı etmemek lazım.

Siz de saglicakla kalın...

Bir marka satmazsa

1-Aracınızın 2. eli düşeceği için maddi kaybınız artar

2-Aracınıza hizmet alabileceğiniz servis noktaları az olur, servis hizmetleri standardı servisden servise değişken hale gelir

3-Çok satmayan ama farkındalığı olan niş marka ile tüketici gözünde hiç satmayan ilk sahibi ile son sahibinin aynı kişi olduğu kimliksiz marka arasında ince bir çizgi vardır. Bu çizginin niş tarafında olmak için doğru noktalara değinen az ama öz tanıtımların ve belki de güçlü bir bayi ağı altında olmanın faydası vardır. Bunlara sahip olamayan markalar marjinalleşir.(subaru,suzuki gibi) Hatta gün gelir Daihatsu ve Rover'ın düştüğü duruma düşülür ve aniden olur biter biz tüketiciler anlamayız bile.

Şu an elinde Mazda ve Skoda-Seat vs. marka aracı olan 2 farklı kişi acilen paraya sıkışsa ve arabasını satmak istese hangisi pazarda hızlı alıcı bulur. Ben size canlı örneğim. Mazda 3 aracımı arayan soran yok, Skoda Octavia ambiante 2 haftada satıldı (hem de 29500 istediğim araç 28500'e gitti) 2008 model Mazda 3 Comfort bu hızda ve bu paraya hızla satabilir mi?

Hiç satılır demeyin satılamayacağını cümle alem biliyor.

2011 başında 2006 model Mazda 3 Comfort aracımı 2 ay gibi bir sürede mantıklı bir fiyata satmıştım. Sıfır mazda 3 aldım. İnanın şu anda satış gücü 2011 yılında sattığım araç kadar güçlü değil.

Bunun tek sebebi Mazda markasının Türkiyede imajının düşmesi,bilinirliğinin azalmış olması,tanıtımının doğru ve farkedilebilir yollar ile yapılmaması ve Trafikte en azından farkedilir sayıda Mazda'nın dolaşmamasıdır.

Peki burda sizce bir hata yok mu?

Ha hata yoksa şayet bir markanın yönetimi ne yapmalıdır bu durumu düzeltmek için.

Büyük ihtimalle bu sitedeki pek çoğunuzdan daha önce Mazda markası ile tanışmış olduğumu düşünüyorum burada 22 yıldır Mazda kullanan biri olarak yazıyorum ve diyorum ki "Mazda markası Mermerler'in distrübütörlüğünün son yıllarında dahi bu kadar dip yapmamıştı.  Mazda neredeyse artık yok bu ülke otomobil pazarında.  Birgün bakacağız ki elimizde Rover, Proton, Daihatsu gibi bir imaja sahip otomobilimiz ile yıllanmaya başlamışız.

Ben bu durum olmasın diye sesimi yükseltiyorum burada ve benim gibi düşünen kişilerin tepkileri ve sayısı arttığında Mazda Türkiye gibi dinamik bir pazarda farkedilir olmak için uğraş verecektir.

Mazda Türkiye operasyonu bence şu ana kadar başarılı olamamış hatta başarı grafiği bayrağı devraldığı tarihten bu yana ciddi miktarda düşmüştür. Bunun acilen tersine çevrilmesi için tanıtıma para harcamak gerekir.

Kalın sağlıcakla.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Misafir
Bu konu yorumlara kapatılmıştır.
 Paylaş


×
×
  • Yeni Oluştur...