Jump to content

Mazda'dan Filo Çoşkusu


MazdaClubTR
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Ah be birader zamanında bütün markaların clubtr sitelerini kurup şimdi köşe olmak vardı, hepi topu 3-5 tane kurabildik.... :D Baktım, kiaclubtr çoktan var.... :D

İlham verdin, bir kaç tane daha aldım :D Artık Kerem'e bir site kurabiliriz :D

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Haberi ilk okuduğumda, 10 adet nasıl bir filo satışı oluyor? diye düşünmüştüm. Demek ki, 10 adet Mazda'ya sahip olursanız Türkiye'nin en büyük Mazda filosuna sahip olmuş olacaksınız...

Şimdi de nasıl olup da bu satışın bu kadar çabuk geri döndüğünü ve hatta tüm araçlar teslim edilmiş ki, hepsi 3-4 bin kilometre yapmış olduğu halde iade edildiğini merak ediyorum???

Düşünmekten Filofos olacağım Valla!

Mazda Le Mans sonrası rekorlarına bir de Dünya'nın en hızlı geri dönen filo satışı rekorunu da ekledi anlaşılan... Ayrıca bu Mazda 3 sahipleri için harika birşey. Aracınız Renault Fluence ve Ford Focus gibi olacak yoksa. Siz hiç kendi alın teri ile kazandığı para ile aldığı Mazda 3'ünü düşman malı gibi kullanan gördünüz mü? Mazda 3 gördünüz mü, efendi efendi, keyfini çıkara çıkara, kollaya kollaya gidiyor, değişmemiş oldu!

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Biz Türkler pahalı ürün deyince hep satıldığı fiyatı anlarız. Oysaki satış fiyatı daha yüksek bir otomobilin aslında daha ucuza satılan rakibinden bile daha ucuz olabilceğini, ilk olarak bir İngiliz dergisinin yaptığı karşılaştırmadan öğrenmiştim 90'lı yıllarda...

Onlar aracın satın alma fiyatıyla başlayan ve daha sonra yıllık sigorta, vergi, yakıt, bakım maliyetleriyle devam ederek kabaran, üstelik sorunlu olan araçların bakım maliyeti ortalamalarının daha yüksek olduğu çok detaylı bir liste hazırlıyorlar. İngiltere'de araçların ortalalama yenilendiği yaklaşık bir süre içindeki tüm maliyetini böylece toplam olarak buluyorlar. Diyelim ki, bu ortalama 8 yıl. Aracınıza 8 yıl içerisinde yıllık ortalama 15 bin km kullanım ile toplamda ne kadar ödediğinizi çıkarıyorlar. Sonra yine istatistiklere göre ortalama 2. el olarak ne kadara satabileceğinizi bulup, yukarıdaki rakamdan çıkarıyorlar.

Böylece tüm araçların size 8 yılda gerçekte cebinizden ne kadar para çıkartacağını hesaplıyorlar. Tabi ki, bu hesaplama tarzı şirket araçları için yapılmıştı. Dergi keyif faktörü olan araçları bu hesaplamaya sokmuyor. Ancak aile araçlarını da temsil eder...

Benim dikkatimi çeken şey, Japon otomobillerinin alınırken daha pahalı olmasına rağmen, bu karşılaştırmadan daha ucuz olarak ayrılmalarıydı. Buna etki eden faktörler ise; uzun kullanım periyodlarındaki bakım maliyeti ucuzluğu ve 2.elde daha fazla fiyata satılabilmeleriydi. Özellikle yaş ve km arttıkça Avrupa yapımı araçlar radikal biçimde fiyat kaybederken, Japonların kayıpları giderek azalan bir oranda oluyordu.

Şimdi diyeceksiniz ki, konuyla ne alakası var? Yok! Sadece aklıma geldi, yazayın dedim...

Şaka, şaka! Tabiki bir ilgi kuracağım. Mazda 3 ve 6 serisi (özellikle) bence uzun vadede en tasarruflu araçlar olabilir Türkiye'de. Bakın, nasıl?

Günümüz teknolojisindeki araçlar gerçekten okadar uzun ömürlü hale geldiler ki, kolay kolay eskitemiyorsunuz. Aslında bu durum beyaz eşya, elektronik vb. herşey için geçerli. Hele ki, Japon yapımları... Sizi malınızı değiştirmeye iten artık eskimesi ve sorun çıkarmasından öte, moda ve güncel olmak! Yani 'Aaaaaa, yenisi çıkmış!' faktörü. Ya da diğer bir deyişle; 'AAaaaa, benim ki artık eski model oldu!' faktörü. Böylece üreticiler, size daha çok uzun yıllar güvenle hizmet edebilecek gıcır gıcır mallarınızı elinizden alarak, üzerine de dünya kadar para alarak, size yeni ve modaya uygun olmak haricinde bir şey kazandırmayan ürünler veriyor... Siz de pratikte temel ihtiyaçlarınız için çalışıp, bunların haricinde bir miktar yaptığınız tasarrufları böylece Apple, Microsoft, Toshiba, Mazda, Beko vb... gibi markaları ayakta tutmak adına harcıyorsunuz...

Şimdi gelelim Mazda'ya. Mazda otomobiller zaten çok dayanıklı ve uzun ömürlü, burası Dünya'da çok iyi bilinen bir gerçek. Ama bir başka gerçek daha var. Dizaynlar da zamandan bağımsız ve uzun ömürlü. Bu kadar az satılan otomobillerin yenilenme ortalamaları, çok satılanlara göre her zaman daha uzun olur. Çünkü aracınız hem sizin hem de çevrenizin gözünde hiç eskimez. Bu tip araçlara eskimiş hissi veren şey, her zaman park ettiğiniz yerde yanınıza yeni modelinin park etmeye başlamasıdır.

Ben Subaru Outback'i 2008 yılının Ocak ayında aldım. Yaklaşık 1.500 aracın kayıtlı olduğu sitemizde o zaman tek Outback benim aracımdı. Aradan tam 4,5 yıl geçti ve benimki halen sitedeki tek Outback. RX-8'im de tek RX-8! Örneğin Honda Accord kullanırken yıkamacı çocuk bile bana demişti ki, Abi yeni kasası çıktı, değişmiyor musun? Outback'e ise (ama çok da iyi baktım) Abi 2011 mi? diye soruyorlar. Yeni kasası 2009'da çıktı, yeni kasa 1-2 aya makyajlanacak bile, halen kimse benim kasanın eski kasa olduğunun farkında değil.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Son 10 yılda o kadar çok otomobil aldım, sattım ki; size şunu söylersem hiç yanlış olmaz. Bir otomobil için en çok parayı harcadığınız an onu yenilediğiniz andır. 3 yaşında gıcır gıcır otomobilinizi sadece yeni kasa almak için vereceksiniz. Aracı yenisinin yarı fiyatına sayacak ve yarısı kadar da para isteyecekler. Bu forumlarda görüyorum, o kadar çok 2010, 2011, 2012 Mazda 3 kullanıcısı var ki; çok kısa süreye Mazda 3 tamamen yenilenecek. Ve muhteşem bir dizayn olacak gibi görünüyor, hem de Skyactiv! Söyleyin bana hanginiz kalbinizin derinliklerinde gıcır gıcır ve günün çok üstünde özelliklere sahip 3'ünüzü verip, o aracı almak istemeyecek???

Gerçekten bir araca harcadığınız en büyük para onu değiştirdiğiniz andır ve bu özellikle de ilk 3-4 yıl içerisinde değiştirirseniz doğrudur. Araç değiştirme periyodunuzu alıştığınızın 2 katına çıkarmak aile bütçenizde inanılmaz bir tasarruf sağlayacaktır. Ama bu durum otomobil tutkunu olmak ile çelişiyor değil mi? İşte bunun çaresi ve ilacı da Mazda gibi bir marka kullanmak. Hem uzun ömürlü, sorunsuz, bakımları az ve ucuz, hem dizayn ı eskimeyen üniversal ama zamandan bağımsız modern, hem de adedi öyle az ki, yanınıza habire yeni kasa park edemeyeceği kesin...

Bir de 2011 model Honda Civic sahiplerini düşünün. Adamlar sıfır fiyatı verip, araba aldı, 6 aya eski model oldu ve her yolda ve her otoparkta yeni modeli daha şimdiden bol. Düşünün 2 yıla ne olur??? Honda'nın bu yıl Honda Civic satış hedefi 15.000 civarı... Eğer otomobili ihtiyaç ve fayda/fiyat oranı ile alıyorsanız, dert değil ama otomobil tutkusu da varsa, kötü bir durum değil mi?

Ben 2003 yılı Haziranın'da sıfır bir BMW 5 serisi almıştım. Adamlar 3 ay sonra yeni kasa çıkardı. O kadar güzel bir otomobil olmasına rağmen keyfim kaçmış ve 6 ay sonra satmıştım. 4,5 yaşındaki Outback'imi ise ne zaman satmaya yeltensem kıyamıyorum. Çünkü üzerimde yeni kasa baskısı yok ve aracı salt kendi özellikleriyle değerlendiriyorum. Bu yüzden de satmıyorum. Eğer bunun yerine bir 2010 5 serisi ya da 3 serisi kullanıyor olsaydım, büyük ihtimal her ikisinin de yeni çıkan kasaları beni gıdıklayacak ve saçma sapan bir şekilde Borusan'ı zengin etme fonuna bağış yapacak, güzelim arabaları heba edecektim...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

mazda türkiye için söylenenlere aynen katılıyorum.nurkan bey geldiğinden beri mazda araç satamaz oldu.daha önce hiçbirşey yapmadan daha fazla satıyordu.ve işin ilginci hala görevdeler. ya bizim bilmediğimiz bi şeyler oluyor mazda da bu durumdan memnun ya da mazda türkiyeden çıkmak için bahane arıyor ki bunun olması imkansız adamlar araç satmak istiyordur herhalde

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Kıssadan hisse, otomobilinizin az satılmasının kıymetini bilin! Aracınız az satılan bir model diye 2.elde uğrayacağınız 2-3 kayıp, size 3-5 yılda bir otomobil değiştir baskısı yapacak bir modele harcayacağınız paradan çok daha avantajlıdır.

Dikkat edin; çok satılan modelleri 6-7 yaşından sonra büyük şehirlerde çok az görürsünüz ve kullanıcı portföyü çok değişir. Bu forumdaki arkadaşlarınızdan Mazda kullanıcıları profiline bir bakın. 10 yaş ve üstü Mazda kullanıcılarının kaliteli profiline bir bakın. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız...

Bir başka örnek de VW Passat'dan vermek istiyorum. Benim sitemde kaç tane vardır, bilmiyorum. Saymaya vaktim yetmez! Ama kapıdan çıkar çıkmaz görüş alanımda genellikle 3-4 adet oluyor. Filo arabası olduğu için, hepsinin plakalığı bir kiralama şirketine ait. Yeni Passat çıkar çıkmaz, filo kiralama şirketleri hepsini yeni kasa ile değiştirdi. Eski Passat kullanan bir ya da iki kişi kaldı, onların da kendi aracı. Durumu düşünsenize!

Bizim sitede Mazda 6 sayısı ise 'HİÇ' (sıfırdan daha etkili göründüğü için bunu kullandım) Şimdi buna bir açıdan bakarsanız 'Yönetim istifa' diye bağırabiliriz. Ama size çok net söylüyorum; ben bugün D segmenti bir sedan alırsam, bu asla ve asla ve hatta kata VW Passat olamaz! Ama Mazda 6'yı büyük bir memnuniyet ile alırım. Çünkü eşim benzerim olmaz, herkesin bakacağı,soracağı bir arabam olur. En az 6-7 yıl kimse (ben dahil) eskidiğini fark etmez. Alın terimle kazandığım param da cebimde kalır.

Not; Uzun uzun yazdığım bu yorum, parasını alın teri ile değil, ahbap/çavuş/komisyon vb ilişkileri ile kazananları bağlamaz.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Son 10 yılda o kadar çok otomobil aldım, sattım ki; size şunu söylersem hiç yanlış olmaz. Bir otomobil için en çok parayı harcadığınız an onu yenilediğiniz andır. 3 yaşında gıcır gıcır otomobilinizi sadece yeni kasa almak için vereceksiniz. Aracı yenisinin yarı fiyatına sayacak ve yarısı kadar da para isteyecekler. Bu forumlarda görüyorum, o kadar çok 2010, 2011, 2012 Mazda 3 kullanıcısı var ki; çok kısa süreye Mazda 3 tamamen yenilenecek. Ve muhteşem bir dizayn olacak gibi görünüyor, hem de Skyactiv! Söyleyin bana hanginiz kalbinizin derinliklerinde gıcır gıcır ve günün çok üstünde özelliklere sahip 3'ünüzü verip, o aracı almak istemeyecek???

Gerçekten bir araca harcadığınız en büyük para onu değiştirdiğiniz andır ve bu özellikle de ilk 3-4 yıl içerisinde değiştirirseniz doğrudur. Araç değiştirme periyodunuzu alıştığınızın 2 katına çıkarmak aile bütçenizde inanılmaz bir tasarruf sağlayacaktır. Ama bu durum otomobil tutkunu olmak ile çelişiyor değil mi? İşte bunun çaresi ve ilacı da Mazda gibi bir marka kullanmak. Hem uzun ömürlü, sorunsuz, bakımları az ve ucuz, hem dizayn ı eskimeyen üniversal ama zamandan bağımsız modern, hem de adedi öyle az ki, yanınıza habire yeni kasa park edemeyeceği kesin...

Bir de 2011 model Honda Civic sahiplerini düşünün. Adamlar sıfır fiyatı verip, araba aldı, 6 aya eski model oldu ve her yolda ve her otoparkta yeni modeli daha şimdiden bol. Düşünün 2 yıla ne olur??? Honda'nın bu yıl Honda Civic satış hedefi 15.000 civarı... Eğer otomobili ihtiyaç ve fayda/fiyat oranı ile alıyorsanız, dert değil ama otomobil tutkusu da varsa, kötü bir durum değil mi?

Ben 2003 yılı Haziranın'da sıfır bir BMW 5 serisi almıştım. Adamlar 3 ay sonra yeni kasa çıkardı. O kadar güzel bir otomobil olmasına rağmen keyfim kaçmış ve 6 ay sonra satmıştım. 4,5 yaşındaki Outback'imi ise ne zaman satmaya yeltensem kıyamıyorum. Çünkü üzerimde yeni kasa baskısı yok ve aracı salt kendi özellikleriyle değerlendiriyorum. Bu yüzden de satmıyorum. Eğer bunun yerine bir 2010 5 serisi ya da 3 serisi kullanıyor olsaydım, büyük ihtimal her ikisinin de yeni çıkan kasaları beni gıdıklayacak ve saçma sapan bir şekilde Borusan'ı zengin etme fonuna bağış yapacak, güzelim arabaları heba edecektim...

Mustafa Abi, ben güncel tasarımı yenisine değişmem... Kılıç , Köpekbalığı falan  gibi agresif tasarımlar bana uzak, biraz duygusal bakıyorum arabalara sanırım :) ...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Yani Mazda çok satamıyor diye şikayet edecek olanlar aslında biz değiliz, Mazda çalışanları!

Biz şu anda hem az rastlanır, şahsına münhasır bir araca biniyoruz hem de servis ve bakım maliyetlerimizde ya da parça fiyatlarımızda benzer markalar kadar ödüyoruz. Tabi ki, bunlar benim şahsi görüşlerim, başka kimseyi bağlamaz.

Ancak bir konuda şöyle ki; Japonlar çok sabırlı, agresiflikten uzak ve yavaş ama kaliteli/verimli büyümeyi hedefleyen insanlardır. Türkiye'deki yavaşlığın tüm suçunun Türk yöneticilerde olduğunu sanmıyorum. Mutlaka bu kararın en önemli parçası yabancı direktörlerdir. Mazda ile aynı problemleri Subaru da ve hatta Honda bile yaşıyor. 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

O zaman şu Ford'u satta, bir tane güncel tasarımlı Mazda 3 alalım artık sana. Bu kadar yazı yazdık, boşa gitmesin yahu!

Mustafa Abi, ben güncel tasarımı yenisine değişmem... Kılıç , Köpekbalığı falan  gibi agresif tasarımlar bana uzak, biraz duygusal bakıyorum arabalara sanırım :) ...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Mustafa abi dediklerine harfiyen katılıyorum "Biz şu anda hem az rastlanır, şahsına münhasır bir araca biniyoruz hem de servis ve bakım maliyetlerimizde ya da parça fiyatlarımızda benzer markalar kadar ödüyoruz."

2002 Yılından bu yana, aynı sitede oturuyorum. O gün bu gün, ilk ve tek Mazda benim aracım. Çevrede az görülen "butik" bir otomobile bindiğim için kendimi şanslı hissedip, keyfini çıkarıyorum.

Bindiğimiz otomobiller tasarımıyla donanımıyla dikkat çeken otomobiller olduğunu düşünüyorum. Ben şahsım adına, bir otomobil sevdalısı olarak, ender görülen bir otomobile bindiğim için mutluyum.

Az satmış, çok satmış, hedef tutmamış vs bunları benim yerime düşünecek Mazda çalışanları vardır zaten. :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

nereye gitsem arabama yaklaşıp çok güzel bir araba iltifatında bulunan çok sayıda tanımadığım hayran var, benim değil tabi arabamın :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

O zaman şu Ford'u satta, bir tane güncel tasarımlı Mazda 3 alalım artık sana. Bu kadar yazı yazdık, boşa gitmesin yahu!

Alıcaz abi inş yine, bu gün bi 105k bakımı sordum 430 tl  giydirilmemiş fiyat geldi , 100 tl mazot filtresi var sadece :) gelde satma şimdi

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Alıcaz abi inş yine, bu gün bi 105k bakımı sordum 430 tl  giydirilmemiş fiyat geldi , 100 tl mazot filtresi var sadece :) gelde satma şimdi

Mazda aldığın gün, kutluyoruz hep beraber inşallah Emre :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...