Jump to content

Mazda NAGARE


Uygar
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

  • Yanıt 46
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Bu Konuda En Çok Yanıt Verenler

  • Burak

    3

  • Uygar

    7

  • redrock

    4

Bu Konuda En Çok Yanıt Verenler

Gönderilen Fotoğraflar

  • 3 ay sonra ...

Konsept bi araba için bu kadar sert konuşmak doğru değil bence. Sonuçta eğer ileride bu araç ticari olarak üretilip satılmaya başlanırsa elbette böyle olmayacak. Konseptler her zaman uçuk kaçık dizaynlar oluyor. Yani konsept araçlar arasında bakıldığında bence muhteşem bi dizaynı var, özellikle iç dizaynı. Kaldı ki ben böyle aşırı uçuk fütürist dizaynları sevmem ama diğer kutu gibi Renault konseptlerinin yanında çok başarılı.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 2 hafta sonra ...
  • 1 yıl sonra ...

nagare.jpg

Mazdanın yeni tasarım felsefesi giderek Zen-tarzı düşünce akımlarına yaklaşmakta. Küçük bir çocuğun durgun suya attığı taş, nasıl birbirinden doğan ve aynı merkezden çevreye doğru büyüyen daireler oluşturursa, sözkonusu Japon markası da aynı şekilde yeni markalar üretiyor ve sırasıyla Sassou, Senku ve Kauri marka ve kavramları, giderek büyüyen etkileriyle 2005/6 yılında nasıl varlıklarını belirgin olarak ortaya koydularsa, bu etkiyi hala da devam ettiriyorlar.  Yukarıda belirttiğimiz üç odak noktadan hareketle, içeri doğru da bir devinim gerçekleşmekte; dairesel hareket ve devinim süreci çerçevesinde tasarlanan ve üretilen yeni bir araba, yepyeni bir Mazda tasarım lisanı konuşmakta, yeni bir Mazda tasarım imzası taşımakta. Mazdanın Kuzey Amerika Tasarım Direktörü Franz von Holzhausen, bu araba, diyor,  bu yılın sonlarına doğru Tokyoda yapılacak şirketin oto fuarında üretim öncesi haliyle sergilenecek.

Halen Californiada bulunan tasarımcı, tek merkezli birçok dairenin devinimi gibi, diyerek, açıklama yapıyor. Sonra devamla, Sassou, Senku ve Kabura ile birçok farklı yöne doğru vizyonumuzu genişlettik, ama giderek ortada bir noktada duracağız ve bu durduğumuz noktada ortaya çıkan arabayı herhangi bir galeriye gidip satın alabileceksiniz. Ancak, halen tasarım felsefesinin o dış dairelerinde dolaşmaktalar; Holzhausen bunu bir akış, akarak arayış olarak tanımlıyor. Yani, Japonca Nagare.

Los Angelesdaki Oto Fuarında, sözünü ettiğimiz bu yeni lisan, fiilen ortaya çıktı, kendini sundu; çarpıcı tasarım felsefelerine göre hazırlanan üçlü grubun ilk ürünü olarak kendini sergiledi: Nagare. Mazdanın Irvine, Californiadaki tasarım stüdyolarında yaratılan ve üzerinde çalışılırken 2020 yılı hedeflenerek, o günün felsefesi düşünülerek, biçimlendirilen Nagare, kendinden önceki üç arabanın konseptlerinin bir bütün olarak yeniden oluşturulmasıyla meydana gelmiş bulunuyor ve Holzhausen, arabayı, bir konsept arabasının konsepti olarak tanımlanıyor.

Akış, dediğimiz zaman tabiatın hareketi nasıl tanımladığını anlatmış oluruz. Bir çöl manzarasına baktığınız zaman, hava sanki kumun üzerinde hareket ediyormuş gibi görünür; havayı görüyor olmasanız bile devinimi hissedersiniz. İşte biz bunu yaratmak istedik: yapısal özellikler ve hareket çerçevesinde, bu unsurları kullanarak bir yüzey yaratmayı amaçladık. Bunlar Pontiac Solsticein tasarımcısının sözleri. Mesele şu: bu durum asla detaylara takılıp kalmak değildir veya artık klişeleşmiş yol büyüsüne kapılmak da değildir. Yaratımız için çok geniş bir alanda özgürce düşündük.

Nagarenin tasarımında insanı en çok etkileyen özellik, arabanın yanları boyunca uzanan belirgin hatların varlığı oluyor. Varlığını algıladığınız hatlar giderek kavisleniyor ve ilerledikçe, adeta, arkadaki farlara doğru odaklanarak kayboluyorlar; sonra ince filigranların arasından tekrar doğarak, arkadaki turuncu alana doğru kendilerini yeniden varediyorlar. Aynen bir kum tepeciğindeki küçük vadiler gibi, arabanın gövdesinde adeta havanın akmak için kendine açtığı kanallara benzemekteler; ve bu görülmeyen, sadece algılanabilen hareket kompozisyonu, ön farlarda tüm çizgilerin buluşmasıyla tamamlanıyor. Akılda kalan ise, gövde boyunca yanlarda akan, giden hatlar.     

nagare1.jpg

Holzhausen, Nagarenin, akış konseptinin ilk dalgası olduğunu söylüyor. Arabayı Ocak ayında Detroitde gerçekleştirilen fuarda sergilenmek üzere tasarlayan Irivine atölye ekibi bu fikri kendi içinde tekrar değerlendirerek, daha işlevsel ve daha gerçekçi bir forma dönüştürmeyi başarmış bulunuyorlar: böylece 2010 Ryuga spor araba konsepti doğmuş bulunuyor. Belki yukarıda değindiğimiz konuları tekrarlıyor gibi oluyoruz ama, belirgin hatlarla ifade bulan silüet çizgileri arabanın genel görünümünü belirleyici unsurlar olarak kullanılmışlar ve Senkudan esinlenerek tasarlanan ve bir köpekbalığının başı ile uzanan burnunu andıran ön bölümü şekil alırken, yanlardaki ışık düzeni olduğu gibi bırakılmış. Ancak, arabanın insanın üzerinde uyandırdığı izlenim bu denli sınırlayı, zorlayıcı değil. Özellikle de arabanın iç mekanında kullanılan Nagare tarzı pırlanta kesimini andıran oturma düzeni daha çok geleneksel 2+2lik araba atmosferi taşımakta. Burada hareket, en önemli unsur olarak öne çıkıyor demekte ısrar eden Holzhausen, şöyle devam ediyor, Ancak söz konusu hareket unsuru, artık çok daha hassas ve sessiz bir şekilde ifade bulmakta. Aynen Japonların kaya bahçelerinde olduğu gibi.

Bu arada, Cenevredeki fuar, aynı felsefenin daha da somutlaşmış ifadesinin tanıtımına fırsat vermekte. Bu sefer şirketin Almanya, Frankfurtdaki atölyesinde tasarlanmış. Franz, yeni tasarımın da en az diğeri kadar yenilikçi ve ilginç olduğunu söylüyor. Bu nesil arabaların olduğu gibi, bu araba da avant-garde özellikler taşımakta ve iki yıl içinde tamamlandığı zaman, kendisinde bütünleşen tüm özellikleri, yenilikleri ve temaları ile gözler önüne çıktığında, onu görenler, evet, diyecekler, bunu daha önce görmüştük. Bu bir Mazda.   

Şahsen, insanların bu denli heyecansız olacaklarını düşünmüyorum. Bu konuda Fordun Avrupa kolu olan ana şirketimizin sesi oldukça yüksek duyulmakta ve Kinetik Tasarım felsefesi ile. hareket halindeki enerji üzerinde durarak arabanın arkasınaki konsepti açıklamaya çalışmaktalar. Aslında, Holzhausen, biraz  önce tanımladığımız tüm kavramları sizlerin, benim, hepimizin ellerimizle dokunabileceğimiz bir forma dönüştürmeyi başarmış. İlginçtir, Amerikalı tasarımcı, tüm bu çalışmaların ilk doğuşunun temellerini Intersection dergisinin 2006 İlkbahar sayısına bağlıyor. Derginin,  kapağında Colani konseptinin işlendiği sayıyı işaret ederek, Arabayı orada gördüm diyor, Organik ve adeta akar gibi duran formlar halindeydi ve yaratmak istediğimiz arabanın ta kendisiydi. Son zamanlarda yarattığım tüm konseptler o resimden hareketle oluşarak vücut buldular. Euan Sey. ( Intersection Magazine isimli derginin online yayınından alınan geniş ve kapsamlı alıntı.)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Mazda3'ün yanında nasıl garip durmuş :)

yav sana yaramaz bu, tam emekli arabası ( yani bana göre, ama Selmanlar,Biranlar falan da yararlanabilir)  :2funny::egy:

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş


×
×
  • Yeni Oluştur...