Jump to content

Mazda Yetkili Servislerinden Memnun musunuz ?


Ali
 Paylaş

Servislerden Memnun musunuz?   

161 oy

  1. 1. Servislerden Memnun musunuz?



Tavsiye Edilen Mesajlar

Maslak Mazda Evo servisi beni kazıkladı. 1991 model 626'mın şarj dinamosunun kömürleri bitmişti. Aynı gün cenazemde vardı mecburen servise girdim. Orda "açıp bakıcaz 100TL masrafta çıkabilir 300TL'de çıkabilir" dediler ve tahmin edin bakalım ne kadar çıktı masraf. Tabiiki de 300TL.

O da bozuk bu da bozuk diye diye şarj dinamosunun herşeyini değiştirdiler. Hatta içinde olmayan parçaları bile değiştirmişler :) Faturada "Burç Değişimi" diye bir madde vardı İzmit'te kuzenim olan Seat Yetkili Servisinin Usta Elektrikçisine faturayı gösterdim (Kuzenim eski Mazda Yetkili Servis çalışanıdır) "Bu dinamolarda burç yok ki" dedi.

Fatura'nın neden 100TL değil de 300TL çıktığı gayet net ortaya çıkıyor. Çoluklarına çocuklarına ekmek yediriyorlar ne diyeyim, vicdanları rahatsa!...

haketmediğimiz bir eleştiri ile karşılaştığımız için cevap yazma gereksinimi hissettim,

Evo olarak müşteri memnuniyetine ciddi anlamda önem vermekteyiz, herkesin hataları olabilir önemli olan bunları sizle tarafından duymak çok önemlidir.

aracınızı bize şarz etmiyor şikayeti ile getirdiniz,

maliyetini sorduğunuzda sökülmeden birşey söylenmesinin zor olduğunu ancak yapılabilecek durumda ise 100-300 tl arası masraf olacağını belittik ve sizin isteğinizle şarz dinamosunu söktük.

gözle görünür bir aksaklık (fiş soket çıkması vb.) olmadığından detaylı incelenip fiyat vermek üzere dağıttık.

orijinal parçalarının fiyatını verip (orijinal parçaların fiyatlarını yüksek buldunuzdan) isteğinizle dışarda dağıtılması için çalıştığımız dinamocuya gönderdik, aklınıza gelirse isterseniz birlikte gidebileceğinizi ve orada konuşup pazarlığınızı yapıp ödemeği  yapabileceğinizi ve bize sadece sökme takma ücreti (faturada yansıyan ücret 60 tl) ödeyebileceğinizi belirttik.ve konjektörünün arızalı olduğu, bilyalarının değişeceği bilya yataklarının kanyak ve torna işlemi göreceğini söyleyip maliyetini size söyledik ve kabul ettiniz onarım sonunda size süpriz bir tutar çıkarılmadı.

ayrıca iyice dinlemediğinizden bilya yataklarının bozuk olduğu ve oralara burç yapılacağını söyledik (burç için yansıyan tutar 15 tl)

tüm aşamalarda size bilgi verdik ve acele işiniz olduğundan yapan teknisyenimizi öyle yemek tatilinden bile fedakarlık yapmış söz verdiğimiz zamandan önce aracı taslim etttik.

bu açıklamalarınızda ve yorumlarınızda ark niyet olduğu düşünüyor ve eleştirinizin dozunu aşmaktadır (çoluğumuz çocuğunuzu katmak)

sonuna kadar okuyan herkese teşekkürler.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Evet kabul ettiğim doğrudur! 09:20'de sökülen şarj dinamosunun arızasının ne olduğunun cevabının saat 11:15'te tarafıma bildirilmesi beni söylenen herşeyi kabullenmeye itmiştir. O gün cenazem olduğundan ve ikindi namazındaki cenazeye yetişmem gerektiğinden seçme şansım olmadığı için ve saat nerdeyse öğlen olduğu için. Aracın teslimi de saat 13:45'tir ve ben Avcılar'daki cenazeye zar zor yetiştim. Servis 09:20'de aldığı aracın sadece sorun tespiti için bile 2 saat bekletiyorsa bu servis hızlı servis midir (şimdi burda Mazda Evo topu tornacıya atacak!)? O zaman sormak gerekir: Mazda Evo'nun dış tedarikçilerde özel durumlar için hiç mi opsiyonu yoktur? Hiç mi özel durum işlemi talep edemez? Bir şarj dinamosunu açıp arızasının ne olduğunu söylemek 10 dk tutmaz, az çok sanayi yolu aşındırdık biz de. Diyemedi mi "müşterinin cenazesi var, acil" diye. Bunlar da ayrıca sorulması gereken sorunlar.

Ayrıca "iyice dinlememekle" itham edilmişim. Sorarım size, cenazesi olan bir insan ona söylenen şeylerin kaçta kaçını tam anlamıyla anlayabilir? Kaldı ki mesele çok teknik bir mesele. Hayatımda 3 veya 4 defa şarj dinamosu yaptırmışımdır en fazla (hiçbirinde böyle bir fiyatla karşılaşmadım).

Velhasıl kelam serviste söylenen: benim şarj dinamosu A'dan Z'ye herşeyiyle bozukmuş! Serviste söylediği gibi gereken herşeyi yapmış. Aynı değişenleri ve yapılan işlemleri İzmit'te bildiğim servislere danışıyorum nedense 150TL'yi aşmayan rakamlar çıkıyor. İstanbul'un taşı toprağı gerçekten altınmış! Bunu İstabul'da 3. seferdir öğreniyorum. Bu sefer ki tecrübem Mazda Evo ile oldu.

Kimse yoğurdum kara demeyecek elbette ama bundan 2 ay önce de marş dinamosunun kömürleri bitmişti (her ikisi de orjinaldi şarj dinamosu da marş dinamosu da, ilk defa açılan parçalardı), marş dinamosunu sadece 55 TL'ye yaptırmıştım. Çok enteresan ki Şarj Dinamosunun bir tek dış döküm kabı sağlammış, geri kalan herşeyi bozukmuş. Olabilir de, belki, küçük bir ihtimal de olsa olabilir, itiraz da etmiyorum. Ama fiyat gerçekten çok sağlamdı! Bizim gibi düşmüşler olmasa esnafın İstanbul'da ayakta kalmaları gerçekten zor! Ne diyeyim, kendileri kazandıkları parayı hakettiklerini düşünüyorlarsa ben kuruşuna kadar helal ediyorum!

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

9.20 de servise gidip, 11,15 te sorunun tespit edilmesi ve akabinde 13,45 te aracın teslim edilmesi bence gayet başarılı. Vw servisinde standart bakım için sabah teslim edip ertesi gün aldıklarını bilirim arkadaşların. Fiyat vs. konusunu bilemem ama şarj dinamosunun sıfırının adamı ağlatacak kadar pahalı olduğunu da bilirim:) Geçmiş olsun ...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Ben Koşuyolu Merser'e gidiyorum ve oldukça memnunum. Sürekli aynı yere gittiğim için beni tanıyorlar. Ben de onlara güveniyorum. Şimdiye kadar hiç rahatsızlık verici bir durumla karşılaşmadım ve ilgi ve hizmetlerinden memnunum.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Özel durum olduğunu, cenaze olduğunu belirtmişim sevgili chaos. Sanayidekinden daha hızlı olur diye servise geldim o sabah. Herhangi bir sanayi esnafına gitseydim aleti sökmesi 10 dk, dağıtması (veya dağıttırması) 15 dk, etti sana 25 dk hadi de yarım saat 40 dk. Yapmayın Allah aşkına 40 dk nere 2 saat nere. Ayrıca çıkan maliyet de cabası. Velhasıl kelam servis işinden bir kez daha ağzım yanmış oldu, dediğim gibi mecbur olmasam, özel bir sebebim olmasa zaten girmezdim.

Kaldı ki şu yakınlarda parçam bozulsa gitsem desem ki "siz tamir etmiştiniz" bana diyecekleri şeye adım gibi eminim "biz de dışarıda yaptırdık siz istediniz diye, bu işin garantisi yok, size bunu söylemiştik, serviste orjinal tavsiye ediyoruz, o yüzden kusura bakmayın" diyecekler.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bende Koşuyolu merserden çok memnunum çünkü servisin sadece periyodik bakım olmadığını servisin aynı zamanda garanti konusundada arıza tespitinde de müşterileri ile ilgilenmeleri gerektiğini bana öğretti.Farlarımın buhar yapması nedeni ile gittiğimde merser(cihan usta)farları söktürüp arıza tespiti yapıp garantiden değişimini sağladı.(evo ve özaydında ise farlar sökülüp kontrol edilmeden normal olduğu söylendi).Kaldı ki  devamlı periyodik  bakımlarım evo da yapılmıştı.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Guest mustafa_g

İzmit'te kuzenim olan Seat Yetkili Servisinin Usta Elektrikçisine faturayı gösterdim (Kuzenim eski Mazda Yetkili Servis çalışanıdır)

Oğuz senin kuzenin mi?

Görüştüğünde selamımı iletirsen sevinirim. Bağçeşme'den Mustafa dersin :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Evet Oğuz Abim benim kuzenim. Siz de biliyorsunuz ki Oğuz çok sağlam ustadır, servis çalışanıdır ama tüm müşterileri bir abi bir kardeş olarak görüp yapılabilecek en iyi işlemi yapar. Hiçbir zaman "onu da değiştirelim bunu da değiştirelim" yapmaz. Bu işlerde öncelikle vicdan sahibi olmak önemlidir. Selamınızı ileteceğim Mustafa Bey.

yhkaragoz14 çok geçmiş olsun. Desene ben paçayı ucuz yırtmışım :) Baksana, sen periyodik bakımların Evo'da olduğu halde sana yapılan muameleye bak. Ben o zaman yatıp kalkıp şükredeyim. Sevgili Evo yetkilisi de artık sütten çıkmış ak kaşık olmadıklarını kabul etse iyi olacak ama...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Genel Müdür 2011 yılında birçok ilde yeni antlaşmalar yapılacağını bildirdi, belki Düzce de aralarındadır ama Mazda İletişimi arayıp onları haberdar etmenizde fayda var.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Erzurum servisinden memnunum, servis dışında da aracımı kolay kolay kimseye dokundurtmam. Lakin Bülent Abi' nin dediği gibi aracı tamamiyle tanıyabilmiş değiller.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

M.E.G. Hocam, tabii bu işler biraz göreceli. Herkes ister arabasına orjinal parça taktırmayı ve gerçekten konusunda uzman kişilere emanet etmeyi. Bu biraz ekonomik biraz da yaşadığınız yer ile alakalı bir durum. Ayrıca kopyala-yapıştır gibi sadece parça takıp sökmeyi bilen, her gelen arızayı "parça değişmeli" diye yorumlayan servislerin sayısı hiç de az değil. Dediğim gibi, servisçilik mantığı artık değişmeli, herkes zengin değil ve herkes arabasına gerekli bakımı bile yaptıramıyor çoğu zaman. Böyle İstanbul-Ankara-İzmir gibi şehirlerde de düştün mü vay anam vayyy...

Şimdi kalkıp 8.000 TL'lik arabaya şarj dinamosu kömürü bittiği için servise sokup dinamonun herşeyinin! bozulduğunu öğrenip 300TL verince insanın bir daha pek servise giresi gelmiyor!

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Mustafa Abi, 2002 model Mazda 626'sı olan arkadaşım bir köpeğe çarptı, tamponu ve kuşakları serviste sordurdu;. Tampon 660TL dediler. Kuşakların sadece 1 tanesi için 80TL dediler. Boya ve işçiliği hiç söylemiyorum. Aksaray'dan yan sanayi tamponu 200TL'ye aldı, Kuşakların da 2 tanesini takım olarak 70 TL'ye aldı. Taktırdık, baktık baktık baktık, orjinalden hiçbir fark göremedik, boyacımız da iyiydi. Toplamda 420TL'ye çıktık işin içinden. Dediğim gibi, hiçbir fark yoktu, sanki köpeğe hiç çarpmamış. Şimdi 420 TL'ye bitecek bir iş için milyarlar vermek neden?

Kaldı ki tamponu orjinal de taktırsanız takıntılı insanlar için artık araba kazalıdır, değişeni vardır, orjinalmiş yan sanayiymiş anlamaz bu takıntılı kişiler, artık araba kazalıdır onlara göre. O yüzden milyarları servislere bayılmak neden?

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

şunu da unutmamak lazım ama, arkadaşınız bir daha köpeğe çarptığında sadece tampon ile kalmayacak içeriye de hasar alacaktır.

18 bin liraya araç satılıyor sıfır kilometre chery  100 bin liraya da araç satılıyor mercedes

bunları çarpıştırırsak sonucu hepimiz tahmin edebiliyoruz. Bence ucuz malzeme ve pahalı malzeme arasında bariz kalite farklılıkları var.

Tabi herkesin alım gücü bir değil ve insanlar durumlarına göre tercih yapıyorlar ki bu apayrı bir şey.

Burada servisleri savunmuyorum ama orjinal parça kullandıklarından dolayı dışarıda yapılana göre her zaman pahalı olacaktır. Orjinalinden daha kaliteli bir parça üretildiğini düşünün, tuning firmaları mesela. eğer onu almaya kalksanız servisten daha pahalı fiyata alacaksınız.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

şunu da unutmamak lazım ama, arkadaşınız bir daha köpeğe çarptığında sadece tampon ile kalmayacak içeriye de hasar alacaktır.

18 bin liraya araç satılıyor sıfır kilometre chery  100 bin liraya da araç satılıyor mercedes

bunları çarpıştırırsak sonucu hepimiz tahmin edebiliyoruz. Bence ucuz malzeme ve pahalı malzeme arasında bariz kalite farklılıkları var.

Tabi herkesin alım gücü bir değil ve insanlar durumlarına göre tercih yapıyorlar ki bu apayrı bir şey.

Burada servisleri savunmuyorum ama orjinal parça kullandıklarından dolayı dışarıda yapılana göre her zaman pahalı olacaktır. Orjinalinden daha kaliteli bir parça üretildiğini düşünün, tuning firmaları mesela. eğer onu almaya kalksanız servisten daha pahalı fiyata alacaksınız.

Haklı olabilirsiniz, fakat sökülen fabrika çıkışı orjinal tampona da baktım, aldığımız yan sanayi tampondan bir farkı yoktu (arkasından bahsediyorum). Malzeme kalitesinde de öyle bir fark göremedim (kalınlığı vs)

Şunu unutmayalım. Ülkemizde kullanılan araçların orjinal parçalarının bir çoğu yurt dışından geliyor, bu da demektir ki parayı yurt dışına kaptırıyoruz. Muhattabımız da burnundan kıl aldırmayan servisler. Oysa ki ülkemizde üretim yapan yüzlerce binlerce otomotiv parçası üreten firma var. Mesela ben ülkemizde üretim yapan 2 adet çok değerli araba farı üreten firma biliyorum. Hatta 1 tanesi şu anda yurtdışındaki bir otomobil fabrikasıyla da büyük bir anlaşma imzalamış, bir gazetenin ekonomi sayfasında okumuştum. Şimdi farım kırılsa serviste 1 fara 300-350 TL vereceğime bu kendisini ispatlamış yerli üretim fara 100-120TL vermeyi tercih ederim. Bir şikayetim olursa da karşımda elle tutulur bir muhattap bulurum. Bana katılmayanlar olacaktır. Ama "Türk Malı" ibaresi dünyada birçok ülkede kaliteyle eşdeğer olarak anılıyor ama biz her zaman olduğu gibi kendimize karşı çok güvensiziz. Bize göre de yurtdışından gelen bir parça "mükemmel" olarak kabul ediliyor. Oysa ki bugün araba parçalarının da birçoğunun üzerinde Made in China yazmaya başladı. Artık birçok otomotiv markası parçalarını Çin'de ürettiriyor. Ama ambalajı janjanlı olunca, bir de serviste satılıyorsa TAMAM, "kesin süperdir" algısı oluşmuş bizim millette. Kusura bakmayın size yazılmış gibi oldu ama yazım geneldi. Saygılarımla.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Haklısın ama hiçbir Türk şirketi de %1 paya sahip bir aracın yan sanayi ile uğraşmaz. Hepsi Renault, Ford, Hyundai  v.b. araçlara parça üretir ki zaten durum da budur.

Made in China deyince herkes irite oluyor ama Çin de kendisine ödenen para kadar kaliteli mal yapıyor. Mesela bildiğimiz kaliteli bebek ürünlerinin birçoğu da Çin'de yapılır ama çok kalitelidir.

Burada önemli olan ürünün kaliteli olup olmadığı ve garantisi.

Elle tutulur bir muhattap demişsin de aslında konunun tam da noktası bu. Ben eğer servisten bir orijinal yedek parça değiştirirsem ve onda problem çıkarsa konu Mazda'ya kadar gider, dışarıdan aldığın parçada parça hatalı ise ve arabana zarar verirse karşında kimi muhattap bulacaksın ?

Bak bir üyemiz dışarıdan balata taktırmış ve balata ses yapmaya başlamış. Diyelim ki ortada bir hata var ve disklerde gitti. Sen ihtimal veriyor musun balatayı aldığı yerin disk masrafına katlanacağına ?

Ben şahsen hem kendime, hem arabama hem de onun kullanan eşim ve taşıdığım çocuklarıma değer veriyorum ve özellikle yürüyen aksam ile ilgili tüm parçalarda orijinal yedek parça kullanıyorum ve kullanmaya da devam edeceğim. Servisle bir problem yaşasam bile iyi veya kötü karşımda bir şirket var. Hiç çözülemezse konu mahkemede rahatlıkla çözülür.

Fiyatlara gelince. Mazda Servislerinde fiyatlar Mazda tarafından belirlenen "tavsiye edilen fiyatlardır" ve ortak sistemden sipariş edilir. Yani x servis ile y servis arasında tek fark tavsiye edilen fiyat üzerinden kar marjlarından ne kadar kıstıklarıdır.

Bunun dışında ikinci etken de işçilik maliyetidir ki bir sanayi ustası ile bir servisi bir tutamazsınız. Bir servis bir teknikerini eğitir, sigortasını öder ve ona düzgün bir maaş verir. Sanayi ustasında durumu anlatmaya gerek yok. Hal böyle olunca servislerin de amme hizmeti yapmadığı da düşünülünce fiyatların sanayi ustalarından farklı olması kaçınılmaz.

Bunun yanında parça maliyetleri de araç eskidikçe artar. Eminim bugün Yeni Mazda6 nın bir parçası senin aracın benzer parçasından daha ucuzdur. Bunun sebebi de şudur.

Avrupa gibi gelişmiş ülkelerde bizdeki gibi araçlar bu kadar yaşlanıp kullanılmadığından yedek parça depoları genelde yeni ürünleri tutup eskilerinin sayısını azaltır ve bu da onların stok maliyetlerini yükseltir. Bu durum da aslında insanları biraz araçlarının modellerini sürekli yüksek tutma eğilimine iter. Kasko fiyatlarını da karşılaştırdığınızda benzer durumu görebilirsiniz.

Kısacası bu sadece Mazda da olan bir durum değil. Diğer bütün markalarda vardır. Mazda'nın tek dezavantajı yan sanayi ürünlerin çeşitliliğinin diğerleri kadar bol olmaması ama eminim satışların artması ile ileride o da olacaktır..

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Haklısın ama hiçbir Türk şirketi de %1 paya sahip bir aracın yan sanayi ile uğraşmaz. Hepsi Renault, Ford, Hyundai  v.b. araçlara parça üretir ki zaten durum da budur.

Made in China deyince herkes irite oluyor ama Çin de kendisine ödenen para kadar kaliteli mal yapıyor. Mesela bildiğimiz kaliteli bebek ürünlerinin birçoğu da Çin'de yapılır ama çok kalitelidir.

Burada önemli olan ürünün kaliteli olup olmadığı ve garantisi.

Elle tutulur bir muhattap demişsin de aslında konunun tam da noktası bu. Ben eğer servisten bir orijinal yedek parça değiştirirsem ve onda problem çıkarsa konu Mazda'ya kadar gider, dışarıdan aldığın parçada parça hatalı ise ve arabana zarar verirse karşında kimi muhattap bulacaksın ?

Bak bir üyemiz dışarıdan balata taktırmış ve balata ses yapmaya başlamış. Diyelim ki ortada bir hata var ve disklerde gitti. Sen ihtimal veriyor musun balatayı aldığı yerin disk masrafına katlanacağına ?

Ben şahsen hem kendime, hem arabama hem de onun kullanan eşim ve taşıdığım çocuklarıma değer veriyorum ve özellikle yürüyen aksam ile ilgili tüm parçalarda orijinal yedek parça kullanıyorum ve kullanmaya da devam edeceğim. Servisle bir problem yaşasam bile iyi veya kötü karşımda bir şirket var. Hiç çözülemezse konu mahkemede rahatlıkla çözülür.

Fiyatlara gelince. Mazda Servislerinde fiyatlar Mazda tarafından belirlenen "tavsiye edilen fiyatlardır" ve ortak sistemden sipariş edilir. Yani x servis ile y servis arasında tek fark tavsiye edilen fiyat üzerinden kar marjlarından ne kadar kıstıklarıdır.

Bunun dışında ikinci etken de işçilik maliyetidir ki bir sanayi ustası ile bir servisi bir tutamazsınız. Bir servis bir teknikerini eğitir, sigortasını öder ve ona düzgün bir maaş verir. Sanayi ustasında durumu anlatmaya gerek yok. Hal böyle olunca servislerin de amme hizmeti yapmadığı da düşünülünce fiyatların sanayi ustalarından farklı olması kaçınılmaz.

Bunun yanında parça maliyetleri de araç eskidikçe artar. Eminim bugün Yeni Mazda6 nın bir parçası senin aracın benzer parçasından daha ucuzdur. Bunun sebebi de şudur.

Avrupa gibi gelişmiş ülkelerde bizdeki gibi araçlar bu kadar yaşlanıp kullanılmadığından yedek parça depoları genelde yeni ürünleri tutup eskilerinin sayısını azaltır ve bu da onların stok maliyetlerini yükseltir. Bu durum da aslında insanları biraz araçlarının modellerini sürekli yüksek tutma eğilimine iter. Kasko fiyatlarını da karşılaştırdığınızda benzer durumu görebilirsiniz.

Kısacası bu sadece Mazda da olan bir durum değil. Diğer bütün markalarda vardır. Mazda'nın tek dezavantajı yan sanayi ürünlerin çeşitliliğinin diğerleri kadar bol olmaması ama eminim satışların artması ile ileride o da olacaktır..

Ben yalnız Mazda olarak konuşmamıştım bu konuda. Geneldi.

Çin konusunda ise elbette Çin topyekün kalitesizdir demiyoruz ama bu oran diğer ülkelere kıyasla Çin için konuşulduğunda abartı şekilde fazla. Tabii burada bizim tüketicimize çok ucuza alıp normal fiyatlara satan çakalları da unutmamak lazım. Suçlu tek başına Çin değil, Çin'den ucuza kalitesiz alıp kaliteliymiş sıfatıyla satan çakallar.

Servis konusuna gelince, bu zaman kadar 1. ağızdan o kadar çok servis şikayeti dinledim ki (marka ayırt etmiyorum) artık yani hani 1 laf vardır ya "adın çıkmış dokuza inmez sekize" diye, iyi birşey duysam kafamdaki algıyı söküp atmama yetmiyor! En basiti kuzenim 2001 yılında sıfır kilometre bir Opel Astra almıştı (hala da o arabaya biner). Opel'i çoğu insan "kaliteli Alman otomobili" diye bilir değil mi? Motorunda bir problem vardı devir 800 ile 1000 arasında geziyordu. Abartmıyorum servis 1 sene boyunca arabada değiştirmedik parça bırakmadı, çözemediler. 1 sene sonunda sanayide motor konusunda nam salmış bir ustaya götürmüş (servis sanayideki ustaya araç götürüyor!!!) usta birkaç saat içinde çözmüş olayı! Şimdi sorarım size: bu usta periyodik teknik eğitim mi almıştır? Ferrari ekibinde falan mı çalışmıştır? Neden servisteki ustaların (hani şu eğitimli ustaların) çözemediğini çözmeyi başarmıştır. Bu 1. ağızdan şahit olduğum bir durum, daha bunun gibi benzer duymuşluğum çok olay vardır. Camı takmayı beceremeyip camcıya götüren servis, torpido gıcırtısını çözemeyip döşemeciye götüren servis, ühüüüü sürüyle. Bizim kuzenin olayı da sülalaede nam salmıştı, kim görse "ne oldu senin araba yaww, çözdüler mi?" diye sorarlardı.

Ben marka ayırt etmiyorum, ama servislerden yeri geldiğinde çok çirkefleşenlerin de olduğunu biliyorum. Bir arkadaşımın eski ortağının 2009 model Passat'ı şu anda mahkemelik ve araç şu anda serviste tozlanmaya bırakılmış durumda. Ve 1 senedir de mahkemesi sürüyor. Yeri gelince servis işin çirkefliğini de yapıyor. İşi mahkemeye taşıyan müşteriyi memnun etmek yerine onunla mücadeleye girebiliyor.

Tüketici kendi haklarını iyi bildikten sonra, mevzuatı iyi bildikten sonra ticari hiçbir müessesenin haklı bir müşteri karşısında galip gelebileceğini sanmıyorum. Çok uzun yazıyorum belki kusura bakmayın ama 2004'te satmış olduğum bir arabamı benden sonraki sahibi ufak bir kaza sonrası kaportasını yapıp boyatmış (sanayideki bir ustaya). Yapılan işi beğenmemiş ve ücret ödemeyi reddetmiş, sanayi esnafı da tabii arabayı teslim etmemiş. Kişi savcılığa başvurmuş ve arabasının gasp edildiğini bildirmiş, savcılıkta işlem öncesi herhangi bir form ve belge düzenlenmediği için sanayi esnafından aracı almış sahibine teslim etmiş, sonrasında bu esnafa cezalar da kesilmiş tabii.

Dediğim gibi, siz hakkınızı aramayı bilin, haklıysanız muhakkak sorununuz çözülür. Servis çok para almasının karşılığı olarak bazı yükümlülükleri yerine getirme ihtiyacı hissediyor, bu da aldığı paraya "eşek yüküyle para alıyorsun, artık o kadarını da yap yani" dedirtecek türden şeyler, hiç de öyle abartılacak şeyler de değil kanımca, müşteriyi memnun etmek zorundalar zaten. O kadar parayı alınca bırakın da işinin peşini kovalayıp biraz müşteri karşısında kırılıp dökülsünler yani.

Kusuruma bakmayın bu kadar uzun uzun yazdığım için. Saygılarımla.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş


×
×
  • Yeni Oluştur...