Jump to content

Mazda Türkiye Hakkında Şikayetler - Öneriler


Selman
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Bakınız şimdi Malatya'ya geldim, dün aksam bı lastik basınç lambası yandı , çektim benzinlikte sisirdim . Oh mis :) o sistem olmasa hayatta lastikleri kontrol etmek aklıma gelmez :) arabalarımız güzel , tadını çıkarın :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bakınız şimdi Malatya'ya geldim, dün aksam bı lastik basınç lambası yandı , çektim benzinlikte sisirdim . Oh mis :) o sistem olmasa hayatta lastikleri kontrol etmek aklıma gelmez :) arabalarımız güzel , tadını çıkarın :)

Budur ,,  bizde o da yok , aklıma geldikçe ve yola çıkmadan kontrol ediyorum ,ve mazda'mı seviyorum , yenilik tabiki güzel ancak ne kadar gerçekçi ! bunu bilmekte fayda var.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 1 ay sonra ...

Mazdanın dibe vuran satışları hakkında bir yorum yaptı sayın Yurdakul. Bu ay gerçekten Mazda Türkiye'nin tarihinde bir rekora imza attı Yurdakul yönetimindeki Mazda. Tam 78 adet binek satışı olmuş. Yurdakul yönetimini ve Mazda'yı en içten dilekler ile kutlar başarılar ve şans dilerim , zira çok ihtiyaçları olacak.

Bir marka nasıl dibe vurur okullarda okutulacak bir işe imza attı Mazda Türkiye'deki operasyonunda.

Hey farkındamısınız bilmem ama ben kendimi enayi gibi hissetmeye başladım. Onbinlerce lira ödeyip aldığımız otomobiller markanın satış konusundaki başarısızlığı sebebi ile diğer markalara göre imaj yitiriyor ve değerini hızla kaybediyor. 

Yakında Güle güle Mazda dersek hiç şaşmam.

Tıpkı Daihatsu gibi?

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Sizin 2. Elde Mazda fiyatlarından haberiniz yok galiba . Ayrıca Nurkan Bey ile yakınlığınızı belirtirseniz sevineceğim. Benim bildigim kadarıyla gece-gündüz çalışıyorlar  .Mazda batmaz korkmayın . Sürekli aynı şeyleri yazmanıza da anlam veremedim ?! Mazda yönetimine bir gareziniz varsa burası yeri değil , Nurkan Bey ile görüşüp sorununuz neyse halledebilirsiniz. kullanıcıları yanlış yönlendirmeniz hoş değil .

Aracınızı imzanıza yazın da şu 10binlerce lira verdiginiz araba neymiş , ne kadar imaj ve değer kaybetmiş bir bakalım ...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Nurkan bey'i şahsen de gıyaben de tanımam,sadece buradaki haberlerden takip ediyorum. Nurkan bey'in sektörü ile olan tek ilişkim Mazda aracımı servise götürmek ve araç satın almaktan ibaret.Ben inşaat sektöründeyim  ve dolayısı ile Nurkan bey'e bir garezim yok.

Gelelim niye bu yazıları yazdığıma...

Öncelikle başta sitede sizin mantığınızda (herşey yolunda ben bir sorun görmüyorum zihniyetindeki) arkadaşları ve herkesi Mazda Türkiye'nin sergilediği ticari kötü gidiş konusunda uyarmak. Çünkü bir markayı etkileyebilecek tek kitle funlarıdır. Çünkü biz (en azından benim gibi sadece Mazda kullanagelmiş sadık müşteriler) genelde tüm ülkelerde marka distrübütörleri tarafından kaale alınırlar. Biz eğer 3-5 çatlak ses yerine blok bir ses çıkarabilsek, Nurkan bey vasıtası ile Mazda nezdinden dinlenmesi gereken bir kıymet arzederiz diye düşünüyorum.

Bu ülkede Rover kullanıcıları bir gece içinde ömür boyu kullanmak zorunda kalacakları neredeyse ticari değeri hiç kalmayan otomobillere sahip oldular. Daihatsu kullanıcıları ellerinde kalan araçları ile bir ömür geçirecekler bu gidişle. Mazda da Mermerler döneminde nereyese bu noktaya geldi. Ben o dönemden sonra oluşturulan yeni yapılanmaya inandım ve 40 küsür bin liraya araç aldım. Sizi bilmem ama benim için ödenen bu para önemli bir kıymet arzediyor ve emek karşılığı kazandığım bu paranın kolay, piyasada itibar yitiren,satışları dibe vurmuş Mazda Türkiye sebebi ile zamanından önce değersizleştiğini farkedebiliyorum.

Ben burada rasyonel, verilere dayalı ciddi bir eleştiri ve uyarı yapmaya çalışıyorum. Bu benim tek başıma Mazda Türkiye  ile görüşmemle hatta sayın Yurdakul ile görüşmemle yeterli etkiyi yapabilecek bir durum değil. Bu sitede ön sayfada çıkan haber ve röpörtajlarda da bu konulara hiç değinilmeyip sadece Mazda Türkiye'nin hedeflerinden(neredeyse hiçbiri başarıya ulaşmayan hedeflerden) bahsedilince de bu fun sitesinin aslında daha nitelikli bir misyonu olması gerektiğini de düşünerek bu uyarıları yapıyorum. Bu fun club gibi platformlar aslında markanın yan kuruluşu-reklam aracı olma görevini, eleştirerek ve sorgulayarak yapmalı ve uzun vadede markanın değerini arttırmalıdır.

İşte o zaman o hiç katılmadığım etkinlik ve buluşmalar birbirimizi tanıyıp arada sırada görüşmenin ötesinde bir markanın motive edici funlarının farkedilebilir buluşmalarına dönüşür.

Doalyısı ile Mazda Türkiye'yi de ve bu kötü gidişi eleştirmeyen-sorgulamayan herkesi de eleştirmeye ve bilgi vermeye devam edeceğim.

Buradan Mazda Türkiye hakkında güzel haberler verebilmek ve insanların birlikte daha sorgulayıcı olabildiğini görmek dileği ile...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

ÖNEMLİ NOT:

Yazdıklarımın yerinin buradan başka bir yer olmadığına eminim ki sonuçta siz bile görmezden gelmeyip tepki gösterdiğinize göre evrende bir yerlerde bir "kelebek etkisi" olmuş demek. 

Yani tam da amacım bu...

İnsanların dikkatini çekmek ve konuya duyarlılıklarını sağlamak.

Belki sizin de pembe gözlüklerinizi çıkarmanıza yardımcı olur yazdıklarım

selamlar

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Evet konunun Nurkan Bey'in TVNET te olması ile çok alakası var ve zamanla daha yeni haberler yayınlanmadan önce sitenin bir numaralı konusu olan aşağıdaki başlık ile hiç alakası yok.

http://www.mazdaclubtr.com/21707/mazda-turkiye-hakkinda-sikayetler-oneriler/

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu konunun silinmesi gerekiyor aslında, Mesutbıyık lakaplı üye kendini tanıtmadan site kurallarına karşı hile yaptığı için ama önem verildiğinden arkadaşlar silmemişler...

Forumda körükörüne Mazda savunucuları olduğu gibi onyıllardır beklemekten artık ümidini kesmiş ve her şeyi eleştiren arkadaşlar da var, olur bunlar, herkes görüşünü belirtir, hiçbirimiz Mazda hissedarı falan değiliz, birbirimize karşı daha dikkatli olalım, bizi ilgilendiren Mazda'dan çok buradaki ortam...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

ben her sektörün kendi zorlukları ve şartları olduğuna inanırım.

aslında tüm hikayenin tavuk-yumurta hikayesi olduğuna inanıyorum.

misal siz bu eleştirileri yaparken ülkemizdeki otomotivle alakalı kanunlardan (blok muafiyeti imiş)  haberdar mısınız?  anladığım kadarı ile "değişim" o kadar da kolay değil burada yazdığına göre.

yahut böyle büyük bir organizasyonu yönetme tecrübeniz oldu mu? benim olmadı ama bu kadar kolay değişmeyeceğini tahmin ediyorum.

benim görüşüme ve ODD verilerine göre Mazda' nın asıl satılan araçları şu anda pazarı istediği araçlar değil (benzinli sedan C segmenti).

dizel araç tedariğinde de sıkıntıları varmış söylendiğine göre...satıcı şebekesinde de 1-2 sorun varsa?...kısaca ürünler pazarın çok sınırlı kısmına hitap ediyor

görünüşe göre tüm olumsuzluklar üstüste gelmiş durumda. Nurkan Bey ve yönetimi de sadece ocak ayından beri orada olduğuna göre bunun asıl sorumlusu onlar değil...internetten okuduğum kadarı ile şu anda Kia ve Subaru' da olan eski yöneticiler...

bildiğim birşey daha var o da şu:

bu kadar dibe vurmuş bir markanın yukarı çıkmaktan başka yolu yok....

Rover ve Daihatsu örneklerini vermişsiniz...Rover tmamen kapandı ve Çinlilere satıldı, Daihatsu ise tüm Avrupa pazarından çekildi...

bir süredir takip ediyorum bu forumu ve açıkçası MX-5 modifiyesi yazılarını okuduktan sonra üye oldum.

ancak anlamadığım şu;

siz üzüm mü yemek istiyorsunuz bağcıyı mı dövmek?...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Maalesef bi kısmımız üzüm yemek için uğraşırken, bi kısmımız da bağcıyı dövmek için uğraşıyor. Ve bir diğer kısım da, "Hem üzüm yiyeyim, gelmişken bir de bağcıyı döveyim" diye uğraşıyor..

Çok Nasreddin gördüm seni bugün :D

Evet konunun Nurkan Bey'in TVNET te olması ile çok alakası var ve zamanla daha yeni haberler yayınlanmadan önce sitenin bir numaralı konusu olan aşağıdaki başlık ile hiç alakası yok.

http://www.mazdaclubtr.com/21707/mazda-turkiye-hakkinda-sikayetler-oneriler/

O halde neden malum yerden kesilip yukarıdaki konuyla birleştirilip konunun geri kalan posa kısmı çöpe atılmıyor? :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar polemiğe sebep olsun istemem ama,  benim eleştirilerime "üzüm yemek" ve bağcı dövmek" benzetmelerinin neye dayanarak yapıldığını anlamak zor. Zira ortada bir bağcı varsa ve onun üzümleri yeniyorsa bu Mazda Türkiye değil biz son kullanıcılar olabiliriz. Dayak yiyense yine biziz.

Benim Mazda Türkiye için yaptığım eleştirilerin "bağcıyı dövmek" olarak değerlendirilebilmesi için benim Mazda Türkiye'den bir maddi ya da manevi çıkarım olması gerekir.

Benim böyle bir durumum yok. Dediğim gibi ne Mazda Türkiye ile bir organik-duygusal ne de maddi bir bağım var.  Oysa Mazda Türkiye'de çalışan herkesin, gelirlerini bizlerin satın aldığı otomobiller vasıtası ile kazandıklarını düşündüğümüzde esas bağcının biz kullanıcılar olduğu ve sopayı da yiyenin yine bizler olduğu ortada.

Ha benim bilmediğim bir üzüm yeme- bağcı ilişkisi varsa bu forumda yazanların onu bilmem. Ama benim yediğim bir üzüm yok.

Ama anlayamadığım şey, ne sebeple Mazda Türkiye'nin "istenen araçlar gelmiyor", "değişim kolay değil" gibi yan sebepler ile savunulduğu.

Bakın bir kaç örnek vereyim tarafsız olabilenler değerlendirmelerini nasılsa yaparlar.

1-Mitsubishi'de hemen hemen Mazda ile aynı niteliklerde otomobiller satıyor.Mazda'nın en zayıf rakibi.Üstelik  satış ve bayii ağı daha zayıf, tüketici üzerinde bilinirliği de daha az.Yani burada subaru ve suzuki zaten söz konusu bile edilmez çünkü her ikisi de 4x4 ağırlıklı satş yapan çok özel bir alıcı kitlesine sahip.Mazda'nın türkiye'de esas rakibi bence Citroen,seat,peugeot,skoda,mitsubishi gibi markalar. Buyrun yorum yapın rakamlara.

Ocak ayından bu yana satış rakamları şöyle.İlk rakam Mazda, 2. rakam Mitsubishiye ait.(sadece binek araçları vereceğim bu arada spekülasyon olmasın diye)

ocak      110, 143

şubat    118,190

mart      122,313

nisan    198,368

mayıs    162,296

haziran  154,282

temmuz  78,154

lütfen Mazda'yı bağcı olarak görüyorsanız, tarafsız bir ilişki yürütün Mazda ile ve eleştirileri anlamaya çalışın.

selamlar

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

"1-Mitsubishi'de hemen hemen Mazda ile aynı niteliklerde otomobiller satıyor.Mazda'nın en zayıf rakibi.Üstelik  satış ve bayii ağı daha zayıf, tüketici üzerinde bilinirliği de daha az"

aynı nitelikler mi?...

satış ağı daha mı zayıf?...

bilinirliği daha mı az?...

e insaf diyorum...

Mazda size çok iyi bir aracı makul fiyata vermekten başka ne kötülük yaptı bunu da anlamıyorum...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Murat, yalan mı ? Bu kadar basit, "istenilen araç gelmiyor" daha doğrusu üretilmiyor.

Olmayan bir aracı Mazda Türkiye'nin getirtme şansı var mı ?

1.6 Dizel Mazda3'e otomatik şanzıman Japonya koydu da Türkiye'mi ben almam dedi ?

1.6 benzinli turbo motor var da bize mi gelmiyor ?

Sonuç olarak hepimizin bildiği bir gerçek şu ki Japonya Türkiye pazarına yönelik araç üretmiyor.

En son yapılan açıklamayı bir oku.

Mazda, makyajlı Mazda3 için SKYACTIV teknolojisine sahip 2.0 motor kullanacağını duyurdu. Söyler misin bunda Nurkan Bey ve ekibinin ne katkısı olabilir ?

http://www.mazda.com/publicity/release/2011/201108/110808a.html

Şimdi bu araba Türkiye'de satar mı ?

Bence senin de anlamadığın bir nokta şu, biz,  bize samimiyetle verilen bilgileri sizlere aktarırken hiç bu şekilde itham edileceğimizi düşünmemiştik. Kullandığın kelimeler, kurduğun cümleler bu anlamda bize yönelik de oldu ve kırıcı oldu. Bence asıl problem burada.

Sen bir araba aldın onun değerini korumaya çalışıyorsun biz 19 kişi 5 senedir bu sitenin değerini arttırmak, markanın değerine birşeyler katmak için uğraşıyoruz ve emin ol klavye başında oturup yazmaktan çok daha fazlasını yaptık. Üyelerimiz arasında Mazda sahibi olamayan, Mazdasını sattığı halde burada kalıp çabalayanlar var. Tüm bu uğraş varken hiç hak etmediğimiz şeylerle itham edilmek üzücü.

Yoksa bu ve benzeri konularda da okuyacağın gibi övgünün de eleştirinin de en içtenini bizler zaten yapıyoruz. Bu konuda Mazda Türkiye'de de farkındalık var. Sanki onlar kaç araba sattıklarını bilmiyorlar mı ?

Biliyorlar ama ilk satırda da dediğim gibi araç gelmiyorken, pazar farklı yerlere gitmişken yapabilecekleri çok da fazla birşey yok. Bekliyoruz, bizlere söz edilen dizel-otomatik-düşük hacimli motor, şanzıman ikilileri SKYACTIV ile birlikte gelirse o zaman satmakta ne kadar başarılı göreceğiz.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

CEHALETİMİ aydınlatmak üzere hemen hemen aynı rakamlar ile yıla başlamış iki markayı bir de edebi olarak değilde rasyone lolarak satış rakamları üzerinden değerlendirin lütfen de CEHALETİM biraz olsun azalsın.

Ben size biraz daha cahilce bilgi vereyim onlar hakkında da yorum yapın bakalım

2009 mazda toplam binek satışı: 2635

2009 mitsu. toplam  satışı:  1400

2010 mazda toplam  satışı: 2253

2010 mitsu. toplam  satışı: 2144

2011 mazda toplam satışı:  942

2011 mitsu toplam  satışı:  1746

Mazda'yı duygusal olarak savunmaktansa, rasyonel olarak bu rakamlar üzerinden eleştirir misiniz lütfen.

Not: Mazda binek araç marka bilinirliği Türkiye'de Mitsubishi binek araçlarından daha fazladır.Bunu ben demiyorum, araştırmalar söylüyor.Kaldı ki bu dünyada da böyle. Ticari demiyorum lütfen dikkat edin. En azından 1 yıl öncesine kadar bu Türkiye'de de kesin böyle idi...

Mazda bana değil hepimize kullandığımız araçların ekonomik değerlerini, 2. el satış ihtimallarini, tercih edilirliğini azaltarak ciddi zarar verdi.

E daha ne yapsın.Sizi bilmem ama ben paramı ciddi emek karşılığı kazanıp aldım "o çok iyi aracı makul fiyata veren Mazda Türkiye'den"

Kaldı ki neden böyle  eleştirmemem gerektiğini de biz zahmet yazın buraya da CEHALETİM biraz daha azalsın.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bakın,

Bu yazdığınız Mazda Türkiye problemlerini bilmeniz önemli değil,onların bilmesi de önemli değil ki tabi bilicekler.

Bunları ortalık yerde konuşur, ve eleştirirseniz ve

sorarsanız ki

Peki Mitsubishi nasıl satıyor bu benzinli araçları(daha az donanımla aynı paraya)

İyi de Ford aynı motorlu dizeli Mazda'dan 4000 TL ucuza satarken emin misiniz dizel geldiğinde satış patlaması yaşayacağınıza,

Neden hiç tanıtım,reklam,sosyal sorumluluk projesi yapmıyorsunuz,

Neden elinizde 2010 yılından beri satılmayan Mazda 2 araçlardan 8-10 tanesini Beyoğlu,Şişli gibi belediye ve Emniyet amirliklerine hibe yolu ile vererek bedava reklam yapmıyorsunuz,

Kusura bakmayın ama bir kerede aklıma gelen şu 3-5 soruyu sorun siz hele bir Mazda Türkiye'ye ve verilen cevap ne olursa olsun sorun değil, siz fazlası ile sorumluluk almış ve uyarmış olursunuz Mazda'yı .Adım atması için yeni şeyler denemesi için motive etmiş olursunuz.

Benim bahsettiğim şey bu.

Yoksa eminim ki bu siteyi kurmak,ayakta tutmak, yaşatmak ciddi bir çaba gerektiriyor ve de siz de elinizden geleni yapıyorsunuz.

Amam unutmayın ki bir multimedia ürünü takipçileri ile gelişir ve daima takipçilerinin önünde olup, onlara yeni bir vizyon sunarak ileri gider.

Ben biraz da meslek icabı rakam adamıyım ve marka ruhu olduğuna inandığım Mazda'nın Türkiye ve dünyadaki sürecini de elimden geldiğince takip ediyorum.

Global siteden finansal durumu da dahil olmak üzere bilgilerimi sık sık güncellemeye çalışıyorum.

Bu markabir dönem yok satarken(yılda 20-30 bin araç) tanıştım ben mazda ile 1989-90 yıllları. Bu 4. Kullandığım Mazda. 

E biraz hakkım olsun diye düşünüyorum.Ama esas dileğim pek çok kullanıcının bu şekilde reel eleştiri getirmesi. Aksi bu markaya fayda sağlamaz. Kullanıcılara hiç fayda sağlamaz.

Size de sorayım bu arada.

Benim sözüm ona " ağır ve haksız eleştirilerim" bu siteye ve Mazdaya gerçekten zara verir diye mi düşünüyorsunuz. İnsanlar adamın biri Mazda hakkında atıp tutuyor uzak duralım bu markadan der mi sizce. Yoksa Mazda satışlarının az olması, marka görünürlüğünün azalması mı Mazda'ya daha fazla zarar verir.

selamlar

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Murat, biz ne yaparsak yapalım senin memnun olacağını sanmıyorum, şu eksik olmuş bu olmamış, bunu istediğim gibi sormamışsınız diyeceksin. Bu yüzden de diyorum ki ( daha önce de dedim ) lütfen sen gidip bu soruları sor, soruları ve aldığın cevapları seve seve yayınlarız.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş


×
×
  • Yeni Oluştur...