Mitsubishi ASX Testi

[Sonernler 41]

Herkese merhabalar,
Testini yapmış olduğum Mitsubishi'nin ASX modeli hakkındaki test yazımı incelemek isteyenler buyurun ;
 

 

 

Mitsubishi firmasını SUV sınıfında temsil eden ASX modeli firmanın bu sınıftaki boşluğunu dolduruyor. SUV sınıfında giderek rekabet kızışıyor daha önce hiç bu sınıfta araç üretmemiş olan firmalar bile bu artan talepler konusunda etkisiz kalmayarak bir SUV model tasarlamaya başladılar. Bu sınıfta bulunan Japon modeller arasında belki de tasarım açısından en farklı modellerden birisi de ASX olduğunu söyleyebilirim. Mitsubishi’nin Lancer modelinde sunduğu köpek balığını andıran ön tasarımın ASX’de de yer verilmesi aracın etkileyici tasarımına katkısı büyük.

Motor ve Performans

Mitsubishi firması ASX’de maalesef tek motor seçeneğine yer veriyor. Bu motor seçeneği  1.6 16V DOHC MIVEC (sadece 4x2)  (Mitsubishi Innovate Valve Timing Electronic Control System) yani Değişken Zamanlı Supap Kontrol Sistemi teknolojisine sahip ve 6.000 d/d da 117 PS güç ve 4.000 d/d da 154 Nm tork üretebiliyor. Bu motor Cleartech teknolojisine (emisyon oranı düşük ve çevreci) sahip olarak üretiliyor. Bu motor seçeneği ise sadece manuel şanzıman ile satışa sunuluyor. Aracın performans açısından gayet tatminkar olduğunu söylemek gerek. Bunu ise 1275 kg’lık ağırlığına borçlu diyebiliriz. Zira B ve C sınıfındaki birçok model ASX’den daha fazla ağırlığa sahipler ve yaklaşık olarak 1300-1400 kg’lık ağırlıklardan söz edebiliriz. Bu kadar cüsseye rağmen bu kadar hafif tasarlanmış olması kesinlikle artı bir özellik. Bu özellik de performansa olumlu anlamda katkı sağlıyor. Manuel şanzımanın net ve belirgin vites geçişlerine izin vermesi de yine performansa katkı sağlıyor.

 

 

Yüksek devirlerde ise artan motor gürültüsü kabine sızıyor. Buna ek olarak birde yol ve rüzgar sesi de ekleniyor. Malesef Mitsubishi yalıtım konusunda iyileştirmeler yapmalı. Aracın frenleri ise yeterli duruş mesafesini sunuyor ve güvensiz hissettirmiyor. ASX’de birde AS&G yani (Auto Start Go) sistemi sunuluyor. Araç bu sistemi trafik içinde dur kalk yaparken bize ekonomiklik kazandırması için devreye sokuyor. Bu sistem aracı trafik ışıklarında beklerken aracın vitesini boşa aldığımız anda devreye girerek aracın motorunu durduruyor. Eğer aracı tekrar çalıştırmak istersek tekrardan debriyaja basmamız yeterli oluyor ve araç hemen çalışır pozisyona dönüyor.

 

ASX’in yol tutuş karakteri ise beğenimi kazandı ve iri cüssesine rağmen keskin virajlarda bile çok fazla gövde salınımında bulunmaması güvenli hissettiriyor. Yol tutuş karakterine orta sertlikte olan süspansiyon sisteminin de katkısı büyük. Bu süspansiyon sistemi otoyol kullanımında konforlu bir sürüş sağlayabiliyor. Tabi ki aracın 4x4 olmaması nedeniyle ağır arazi şartlarında aracı test etme fırsatım olmadı. Ancak araç hafif arazi şartlarında iyi ilerleyebiliyor. Bozuk yollar ve çukurlarda aracın içine darbeler azaltılarak yansıtıldığı için konfor anlamında olumsuz bir durum yaşanmıyor. Yalnız arazi şartlarında 200mm’den yüksek bir yere çıkmak isterseniz aracın ön-alt kısmında bulunan koruma zemine sürtebiliyor. Bu anlamda yerden yüksekliği 180 mm olan aracın yüksekliği biraz daha artırılsaydı iyi olurdu diye düşünüyorum.

 

Tasarım

 

ASX, tasarım anlamında oldukça etkileyici olduğunu söylemeliyim. Yalın ancak keskin ve köşeli hatlar ile ASX oldukça etkili bir tasarıma sahip. Lancer modelinde kullanılan ön tasarımın ASX’e de uyarlanması aracın çekici görünümüne etkisi oldukça fazla. Keskin bakışlı ve sert bir ifadeye sahip far grubu ön tasarımla bütünleşmiş durumda. Lancer modelinde kullanılan radyatör ızgarasına bu araçta da rastlıyoruz. Alt kısımda ise sis farlarının köşelerinde yer alan krom kaplı çıtalar etkileyici görünüyor. Tamponun alt kısmında ise sert plastikten oluşturulan bir muhafaza yer alıyor.

 

 

İç mekanda ise sert ve köşeli hatlar yerine daha yumuşak hatlara rastlıyoruz. Dış tasarıma oranla iç mekan sade, abartıdan ve süsten uzak bir anlayışla tasarlanmış. Yalın bir tasarıma sahip iç mekanda her yerde koyu renk plastiğin etkisi görülüyor. Ön kısımda yeterli diz ve baş mesafesi sunuluyor ve rahatlık ön planda tutulmuş. Keşke çift renkli bir iç mekanda sunulsaydı ve aracın içinin daha rahat ve ferah görünmesine katkısı olurdu. Kullanılan plastiğin yapısı kabinin üst kısımlarında yumuşak karakterli ancak birkaç yerde sert plastiğe sahip malzeme kullanılmış. Deri direksiyon simidi ve deri vites topuzu da kalite hissiyatını artıran unsurlardan. Gösterge tablosunda tüm bilgiler okunaklı ve lcd ekranlı yol bilgisayarı sayesinde birçok bilgiye ulaşabiliyorsunuz.

 

 

Eğer yol bilgisayarı bilgilerine ulaşmak ve değiştirmek isterseniz sinyal kolunun altına yerleştirilen büyük info tuşuyla bu işlemleri yapabilirsiniz. Kabinin orta kısmında ise en üste havalandırma ızgaraları konumlandırılmış. Hemen altında ise CD-MP3 müzik sistemine yer verilmiş. Multimedia özellikli ve geri görüş kamerasına sahip lcd ekranlı müzik sistemi ise sadece Intense modeli ile satışa sunuluyor. Müzik sisteminin altında manuel klima ünitesine yer verilmiş. Tam otomatik dijital klima ise yine Intense donanımı ile birlikte satın alınabiliyor. Klima ünitesinin altında ise bardak tutacakları ve eşya gözlerine yer verilmiş. Ön kol dayamanın içerisine ise 12V lik bir soket ve usb soketi yerleştirilmiş.

 

 

Arka tasarımda en az ön tasarım kadar etkileyici göründüğünü söylemeliyim. Ön kısımda vurgulanan sert ve keskin hatlara burada da rastlıyoruz. Stop grubunun yapısı keskin ve köşeli yapısıyla sert bir ifade sunuyor. Stop grubundaki seçilen renkler ise 90’lı yılların stop grubunu anımsatıyor. Arka tamponun ortasına sis farı konumlandırılmış. Krom kaplı egzoz ucu da şık görünüyor. Arka tasarım sade ancak etkileyici yapısıyla genel olarak tasarım anlayışıyla uyumlu olarak dizayn edilmiş. Arka kısımda yüksek tavan eğimi sayesinde arka koltukta oturan yolcular içinde ferah bir alan sunuyor. Bu kısımda ön koltuklar en son konumda bile arkada oturanlar için yeterli diz mesafesi sunuyor. Aracın bagaj kapasitesi ise 416 litrelik bir hacim sunuyor ve koltuklar tam katlanmış pozisyonda 1193 litreye kadar ulaşabiliyor. Bagajın yükleme eşiğinin alçak olması ise yükleme-indirme işlemlerini kolaylaştırıyor.

Son Yorum

ASX’in SUV sınıfında tutunabilmesi için birkaç yenilik şart. Bunlardan ilki dizel bir yeni ünite ve ikincisi ise otomatik şanzıman seçeneğinin sunulması ile daha da etkili olacağı görüşündeyim. Bu sınıfta avantajı ise 1.6 motor seçeneği ile vergi avantajı sağlaması. Birçok modelin 2.0 motor seçeneği sunması ve vergilendirmedeki yüksek oranlar nedeniyle satış oranlarının düşük olması ile artık firmalarında 1.6 ve daha düşük hacimli motorlara yöneldi. Bu durumdan dolayı motor seçeneklerine eklenecek dizel bir ünite ile ASX’in elinde bir kozu olacağına inanıyorum. Bir diğer dezavantaj ise 4x4 versiyonunun olmaması.ASX’de Invite ve Intense olmak üzere iki ayrı donanım seviyesi bulunuyor. Bunlardan Intense donanım açısından en dolu olan versiyon. Araç satın alınırken Intense donanım ile birlikte satın alınmasını tavsiye ederim. Aracın başlangıç fiyatı ise Invite donanımı ile 64.555 TL den başlıyor.

Yazar: Soner Ünlüer
Sponsor: Karahalıllar Otomotiv

 

http://otolimit.blogspot.com.tr/2015/05/kalp-var-ama.html?m=1

[Mehmet Özdemir 3.575]

Güzel bir test yazısı olmuş Soner. Aracın görüntüsü zaten çok güzel. Motor seçeneği olmaması en büyük dezavantajı. En azından aynı motoru otomatik bir şanzımanla da sunabilirlerdi. İç mekan tasarımı da yetersiz gibi geldi bana.

[Sonernler 41]

Güzel bir test yazısı olmuş Soner. Aracın görüntüsü zaten çok güzel. Motor seçeneği olmaması en büyük dezavantajı. En azından aynı motoru otomatik bir şanzımanla da sunabilirlerdi. İç mekan tasarımı da yetersiz gibi geldi bana.

Teşekkürler abi [emoji2] aynen abi bende bi otomatik seçeneği olsa eli güçlü olurdu

[Mehmet Özdemir 3.575]

 

 

1.6 MT INVITE 2015                       67,306 TL

 

1.6 MT INTENSE 2015                   77,271 TL

 

 

Yukarıdaki görsel, firmanın web sitesinden. En düşük donanım için 64555 TL demişsin ama zamdan önceki fiyatıydı sanırım. Yine de bu fiyatla bile piyasada iş yapar diye düşünüyorum.

[İlhan 6.821]

Mitsubish Asx ilk çıktığında, bir furya gitti öyle. Sonra kullanıcıların yakıt ekonomisi beklentileri, servis ve yedek parça hizmetleri derken. Duraklama devrine girdi Asx. İlk çıktığında panormaik cam tavan, ledli tavan aydınlatması, şık denilebilecek bir dış tasarım. Bu özelliklerle göz doldurdurak, bayağı bir satış yaptı. Fakat küçük hacimli dizel motorunun ve otomatik vites seçeneğinin olmayışı. Bu modelin daha çok rağbet görmesini engellemiştir.

 

Günümüzün benzinli motorlarına 1.2 - 1.6 cc hacminde seçenekler koyuyorlar. Üzerine birde turbo seçeneği ile performans sunuyorlar. Otomatik vites seçeneği benzinlilerin genelinde zaten var.

 

Firma birde 1.6 Dizel motor sunup, yanında 110-130 hp güç sunarsa. Buna ilave birde otomatik vites seçeneği koyarsa, ballı kaymak lokması.....

 

Maalesef Mitsibushi'nin işi çok zor ülkemizde. Yeterli satış ve servis ağıda olmayınca, kendi yağı ile kavrulur ancak. 

 

Asx'in içini bende beğenmiyorum. Klasik 90'lı yılların sonu, 2000'li yılların başında ki otomobil iç tasarımı gibi duruyor. Bu konuda Mitsibushi, Honda, Subaru ve Toyota kokpit konusunda, kullanıcılarını tatmin edemiyorlar. Mazda bu konuda çok ciddi şekilde sıyılıyor, bu markalardan.

 

@Soner paylaşım için teşekkürler. Ellerine, emeklerine sağlık.

[Mehmet Özdemir 3.575]

Bu konuda Mitsibushi, Honda, Subaru ve Toyota kokpit konusunda, kullanıcılarını tatmin edemiyorlar. Mazda bu konuda çok ciddi şekilde sıyılıyor, bu markalardan.

 

Kullandığı joystick bile çağ atlatır

[Cherkess 179]

Güzel bir inceleme ve değerlendirme olmuş.

Bu aracın otomatiği olsa babam için düşünüyordum aslında ne 2.0 motoru ne dizeli ne de otomatiği var.

Japonların iç dizayn konusunda en geri kalmış markasıdır Mitsubishi. Hepsi level atladılar tabi bir Mazda kadar olmasa da gayet yeterli görselliğe sahip Japonlar var. Yine de emsal araçlardan farklı dış dizaynıyla göz kamaştırıyor ASX.

Ben şahsen halen beğeniyorum özellikle de köpekbalığından öykünen ön kısmı çok can alıcı.

Kendim için düşünür müyüm derseniz hem Mazda hemde Subaru kullanıcısı olarak 3. bir seçeneğin ne olurdu deseler Mitsubishi olabilirdi tabi asıl aracım olan Subaru dan vazgeçmek çok zor ama yine de düşünebilirim. Sorunsuzluk ve kaliteli mühendislikte Japonları tek geçiyorum takdire şayan işler çıkartıyorlar. En büyük eksikliği bence awd olmaması ben otomatik vitesi bile eksiklik olarak görmüyorum Binici olarak ama bu günün pazar şartlarında o da elzemdir.

[Sonernler 41]

1.6 MT INVITE 2015 67,306 TL

1.6 MT INTENSE 2015 77,271 TL

Yukarıdaki görsel, firmanın web sitesinden. En düşük donanım için 64555 TL demişsin ama zamdan önceki fiyatıydı sanırım. Yine de bu fiyatla bile piyasada iş yapar diye düşünüyorum.

Evet abi fiyat eski yani zamdan önceki fiyatı ve bayiden aldığım fiyattı tabi ben testi yapalı bir aydan fazla oldu bende bir daha bakmadım fiyat değişikli var mı diye

İlhan abi söylediklerine katılıyorum. Zaten test yazımda da bahsettim asx in ülkemizde tutunması biraz şansa bağlı yani onu gerçekten ona sahip olmak isteyenlerin tercihi olabilecek bir araç. Ancak motor seçeneği ve donanım seçeneği farklı olmalıkı tercih sayisi artsin

[gendermarie 0]

Kötü haber tez duyulur İntense modeli 1 mayıs itibarı ile 81 bin olmuş. Ancak 73 bine 2015 alan var faturayı gördüm.

[hydr 0]

Vergiler yüzünden çok para veriyoruz arabalara, zengin ülkeyiz ya   

[İlhan 6.821]

Ve aradan geçen zaman diliminde Asx'in dizel motoruda gelir. Ama otomatik vitesi yok. Fiyat konusuna gelince Allah bereket versin diyelim.

 

 

 

 INTENSE (Dizel) 2015 90,792 TL 

 

 INSTYLE (Dizel) 2015 95,816 TL 

[Mutlu Tekir 2.501]

6 ay önce 5 şubatta yaptığım asx testinden edindiğim izlenimleri ben de buraya yazıyım. (Toyotaclubtr'de paylaşmıştım.)

 

Merhabalar,
Bugün hazır Kayseri'ye gelmişken, çok merak ettiğim ASX'i denemek için Eser Otomotiv'in yolunu tuttum. Benden önce bir aile bakıyordu, baktılar gittiler. O sırada temsilciyi yakaladım ve test sürüşü yapmak istediğimi söyledim, hemen bindik arabaya. Test arabası 2012 model 2000 km de intense donanım. En ful donanım. Anahtarsız çalıştırma, stop start, elektrikli koltuk, hız sabitleyici, vs...
İlk izlenimim içinin çok karanlık olduğu oldu. Sert plastikler kullanmışlar çok fazla. Fakat kapıdaki kol dayama kısmı yumuşak deri. Konsolu tutup ittirdim bir çok noktadan. Toyota Yaris 2007 model aracım olduğundan onunla kıyaslayabilirim ancak. Yaris kadar narin, esneyen bir plastik değil. Yarisimde plastikleri tutup ittirdiğimde gıcırtı sesleri, trim sesleri gelebilirken, bunların hiç biri ASX'de yoktu. Rijit bir yapıda plastik trimleri. Bu sert plastiğin çok olmasından dolayı önce gözüm korkmuştu, trim sesleri çok olacak diye, fakat trim sesi sadece 1 noktadan geliyordu ki düzeltilmesi basit bir yer. Bunu sonra açıklayacağım. 
İkinci izlenimim ise debriyaj pedalının pamuktan bile yumuşak olması. Yarisimdeki bacak kası yaptıran debriyajdan sonra ASX'in debriyaja aşık oldum, ve inanır mısınız, aracı istop bile ettiremedim, nasıl oluyorsa o yumuşak pedala alışamamama rağmen, hem yumuşak şekilde kalkış yapabildim, hem de istop ettiremedim. Kendimi sanki otomatik vites araç kullanır gibi hissettim bu noktada. 
>Sürüşe çıktığımda kaymak asfaltta gidiyorduk, danışman u yaparak o yolda devam etmemizi söyledi, fakat ben dişli asfalttaki durumunu merak ettiğimden devam etmek istedim, kırmadı sağolsun. Dişli asfalttaki yol çok düzgün denemez. Sürüş esnasında dümdüz yolda hiç sarsıntısız gider gibi hissettim, hafiften bir yol sesi geliyordu. Aynı miktarda yanımızdan geçen araçların motor sesleri de geliyordu. Fakat ASX'in motor sesini duymadım 2000-2500 devirde bile.
 arka koltuklar yattığında yere paralel oluyor. bagaj ve yatan koltukları yatak olarak bile kullanılabilir. Arka koltuk diz mesafesi de gayet yeterli. 
1.5 motor ise yarış aracı istemeyenler için ideal. Hızlanması bana gayet yeterli geldi. Yüksek devirlerde motor şahlanıyor. Maalesef Kayseri düz bir yer olduğundan yokuşlara denk gelemedim, sürüş güzergahı üstünde de yoktu yokuş. 
Sıfır invite 62, intense 70 bin dendi bana. 
Serviste in cin top oynuyor. Servis bakım fiyatları da Toyota'ya denk, Alman firmalardan daha ucuz. Tek dezavantajı dışarıda yedek parçasını bulmak çok çok zor. Servise mahkum oluyorsunuz yedek parçalar için. 
Sürüşten sonra danışman bey çaya davet etti. Sohbet ettik, ilgili gördüm kendilerini. Çoğu serviste göremeyeceğiniz bir şey. Test sürüşü sonrasında gayet memnun kaldım, araç da hiç yerden yere vurulacak bir araç değil. Sınıfındaki araçların aşağısında hiç değil. Konfor, süspansiyon, performans, vs tatmin edici. Tabi bu kişisel, göreceli bir konu olduğundan aracı düşünenlerin denemesi en iyisi diyerek bitireyim. <span style="color:rgb(102,102,102);font-family:Tahoma, sans-serif;font-size:12px;background-color:rgb(248,248,248);

 

 

 

Dizel konusundaki düşüncelerim ise fiyatının değmeyeceği yönünde. LPG hala can. < >

[İlhan 6.821]

Dizel konusundaki düşüncelerim ise fiyatının değmeyeceği yönünde. LPG hala can. < >

 

Paylaşım için teşekkürler Mutlu. Ellerine emeklerine sağlık.

 

Dizel+Otomatik vites seçeneği olmadığı sürece. Bu sınıfta Nissan Qashqai hüküm sürmeye devam eder.

[Mutlu Tekir 2.501]

>Paylaşım için teşekkürler Mutlu. Ellerine emeklerine sağlık.

 

<span http:=" www.mazdaclubtr.com=" "="" public="" style_emoticons="" default="" src="http://www.mazdaclubtr.com/public/style_emoticons/default/cool.gif"class="bbc_emoticon" title="8)">>Dizel+Otomatik vites seçeneği olmadığı sürece. Bu sınıfta Nissan Qashqai hüküm sürmeye devam eder.

 

Bana benzinli+otomatik olsun yeter.  

Şaka bir yana Skoda Yeti'yi de gözardı etmemek lazım. Fakat gerek tasarım gerekse de iç mekan kalitesi anlamında CX5 otomatik tek geçilir.

[Fotifoti 2.389]

çot pahalanmış ya. 90-100'den aşağı dizel kalmadı galiba. Güzel tespitler ilhan, bence de kaşkay domine etmeye devam edecek. 

 

Benzini, lpg'yi bıraktım ben eskişehir çok soğuk olduğu için motor çabuk bozuluyor. soğuk iklimde sübapların daha çabuk bozulduğu kanısındayım. dizel - benzin çok fark etmiyor aslında. az yaktığı için çok geziyorsun yine çok yakmış oluyor. bu ay 8bin km yapmışım

[İlhan 6.821]

Bana benzinli+otomatik olsun yeter.

Şaka bir yana Skoda Yeti'yi de gözardı etmemek lazım. Fakat gerek tasarım gerekse de iç mekan kalitesi anlamında CX5 otomatik tek geçilir.

 

Skoda Yeti tipten kaybediyor bence. Crossoverdan çok, ticari Wv Cady yahutta Ford Connect ruhu taşıyor sanki. Skoda SuperB de ki tasarımdan bir şeyler alırsa. O zaman bak işte bir şeye benzer.

 

Cx-5'i hiç karıştırmıyorum bile bu konuya. O sınıfta benim için Cx-5 ardından Forester gelir.

[Mehmet Özdemir 3.575]

Skoda yeti hep o sınıfın değil, doblo, partner sınıfının aracıymış gibi izlenim bırakıyor.

[Mutlu Tekir 2.501]

Skoda Yeti tipten kaybediyor bence. Crossoverdan çok, ticari Wv Cady yahutta Ford Connect ruhu taşıyor sanki. Skoda SuperB de ki tasarımdan bir şeyler alırsa. O zaman bak işte bir şeye benze.

 

Cx-5'i hiç karıştırmıyorum bile bu konuya. O sınıfta benim için Cx-5 ardından Forester gelir.

 

XV de Ama subaru nun motorları çok yakıyor. Ah bi de cx5e lpg uygulansa tadından yenmez.

 

Yeti tipsiz ama iç mekanı çok ferah o kübik yapısı yüzünden.

ASX ise çok az yakıyor, neredeyse b sınıfı kadar, Mitsubishi harikası ve lpg ile de uyumlu.

[Mehmet Özdemir 3.575]

Bu arada senin trim sesi duyarlılığına da hastayım. Bir gün yanına gelip, benim aracımdaki sesleri bir tespit etmeni isteyebilirim

[Mutlu Tekir 2.501]

Bu arada senin trim sesi duyarlılığına da hastayım. Bir gün yanına gelip, benim aracımdaki sesleri bir tespit etmeni isteyebilirim

 

Bana mı diyorsun Mehmet abi