Jump to content

EPA Volkswagen’i Emisyon Testlerinde Oynama Yapmakla Suçluyor


Mehmet Özdemir
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Aslında bu hareketi Amerika da yapmıyor, Amerika'yı kullanan grup yapıyor; Obama'nın bile ancak bu olay gerçekleştikten olaydan haberi olmuş olabilir, hiçbir haberde Obama'dan bir açıklama yok...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • Yanıt 209
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Bu Konuda En Çok Yanıt Verenler

  • Burak

    18

  • Fotifoti

    30

  • Revivo73

    31

  • Canuck

    13

Arkadaşlar bugün okuduğum bir yazı. Buda işin farklı boyutu.

Egzoz gazı!

Hemen yanı başımızda binlerce çocuk bombalar altında can veriyor. Ateşten kaçarak yollara düşenler de umudu ararken boğulup gidiyor. Ama bunlar kimsenin umurunda değil. Dünya sadece izliyor. Afrika ve Ortadoğu ateş topuna dönmüşken, sokaklarda her gün yüzlerce masum insan hayatını kaybederken kimsenin "GIK" ı bile çıkmıyor. PKK ve IŞİD gibi vahşi örgütlere destek yağarken ve kirlenen dünya ortadayken son bir haftadır EGZOZ'u tartışmaya başladık... Atom bombasını kullanırken kılı kıpırdamayanlar şimdi EGZOZ gazına kafayı takmışlardı!

Neler oluyordu? Volkswagen skandalı niçin patladı? Ne hesaplar yapılıyordu?

Dünya üzerinde 11 milyon aracın EGZOZ gazı bir yazılımla SAKINCALI olmaktan çıkarılmıştı.

ABD bunu yeni görmüş ve düğmeye basmıştı! Almanlar da ALPLER'de düşen GERMANWINGS uçağındaki gibi suçu bir tek kişiye atmanın planını yapıyordu... Hem devlet bazında hem de tüketici bazındaki davalarla 18 milyar dolar cezanın kesileceği iddia ediliyordu. Şirket dünyanın en büyüklerinden olmakla birlikte hızla eriyor ve iflası konuşuluyordu.

Siparişler peşpeşe iptal ediliyor, VW resmen çok ciddi bir krizle karşı karşıya kalıyordu. Devletlerden bile zengin olan VW'den kim ne istiyordu?

Dünya yanarken egzoz gazı bizi kesmezdi! Kesmemeliydi!

VW CEO'su Martin Winterkorn geçen Çarşamba günü dokuz yıl boyunca yönettiği şirketten ayrılırken, "Motor emisyon testlerindeki hileden haberim yok!" dedi.

Almanya'da savcılar, Volkswagen'de yönetim kurulu başkanlığından istifa etmek zorunda kalan Martin Winterkorn hakkında soruşturma açtı. Şikayetin Volkswagen'den geldiği söylendi.

Germanwings uçağındaki gibi...

Alman devi bir haftada yüzde 50 değer kaybederken kimler kazanıyordu! Yılda ortalama 200 milyar dolar ciro yapan bir şirketle herkes DANS edebilir miydi? Böyle güç herkeste bulunabilir miydi?

Dünyayı sarsan VW skandalı Audi, Seat, Skoda, Bentley, Bugatti, Lamborghini, Porsche, Ducati, MAN, VW Ticari ve Scania gibi markaları da etkiliyordu! Çünkü hepsinin sahibi VW'ydi! Ve şimdi büyük sıkıntı içindeki VW birkaç ay önce, içinde Lancia, Alfa Romeo, Abarth, Jeep Chrysler, Dodge, Ferrari, Maserati gibi pekçok ünlü markayı barındıran FIAT'ı almak istedi! Dünyanın en büyüğü olmak için hamle yaptı yani! Ama ALMANLAR'ın karşısında bir güç vardı!

Dönelim geriye... Farklı bir noktaya gidelim... Bir başka krize...

FIFA'nın bir önceki başkanı Havalange'ı, Adidas'ın sahibi Horst Dassler getirmişti. Şu anda da Adidas'ın FIFA ile 2030 yılına kadar sponsorluk anlaşması var. FIFA skandalı patlayınca tıpkı bizde olduğu gibi bir el düğmeye bastı ve yüzbinlerce ADIDAS aleyhine tweet atıldı.

Operasyonlar artık böyle yapılıyordu!

Havalange ve Blatter, Dünya Kupası'ndaki takım sayısını arttırarak Afrika ve Asya'dan oy aldı. Bunun karşılığında Adidas, Asya ve Afrika ülkelerine çok büyük miktarda spor malzemesi dağıttı. FUTBOL ASLA ve KAT'a sadece FUTBOL değildir! Topun arkasında koca bir siyasi operasyon vardı.

Daha önceki Başkan İngiliz Sir Stanley Rouss (eski bir hakem), dünya kupasını AVRUPA MERKEZLİ oynatıyordu! Bu nedenle 9 Avrupa, 4 Güney Amerika ve geri kalan 3'ü de koca Asya ve Afrika'ya veriyordu!

Ama rüşvet almıyordu. Blatter'ın 1998'den beri çamura battığı bilinen bir SIR'dı! İşin içinde FİLİSTİN davası da vardı.

Blatter'ın sağ kolu Julio Grondona, 2003 yılında Arjantin'de katıldığı bir radyo programında "Neden hiç üst düzey Yahudi hakem yok" sorusuna "Yahudiler öyle bir hakem çıkaramaz" cevabı verince kıyamet koptu. Katoliklerin, Yahudiler ile tarihsel kavgası yine sahnedeydi!

Güney Amerika'nın İsrail aleyhtarlığı, hepsi bilinen şeylerdi. Blatter'ı İsrail istemiyordu. 2005'te bütün bu rüşvet hikayelerini İngiliz gazeteleri yazmıştı. İşin daha da ilginci Brezilya VW'yi ülkesine sokmamak için çırpınıyordu. Hyundai ise ipi önde göğüslüyordu! FIAT da çok güçlüydü!

Reuters ise geçtiğimiz günlerde koca bir haberin arasındaki kısa cümlede şöyle diyordu: Otomobil dünyasının merkezi, Almanya'dan (Frankfurt) başka bir noktaya kayacak! Bir de DÜNYA KUPASI'nı ayakta tutan sponsor firmalar vardı. Bunlar da çok ama çok önemliydi. Mesela Blatter çok önemli bir İÇECEK firmasını safdışı etmeyi planlıyordu! Ama kendisi sarsıldı!

PKK, Boko Haram, IŞİD ve El Kaide gibi örgütler üzerinden savaşanlar FUTBOLLA ve otomobille de savaşıyorlardı. VW, "HALKIN ARABASI" anlamına geliyordu.

Alman birliğinin sonucuydu.

Brezilya'dan Ortadoğu'ya, Asya'dan Afrika'ya kadar yayılan bir ALMAN rüzgarı belli ki birilerini rahatsız etmişti.

Sorun ne TOP ne de EGZOZ'du! GAZ başka yerdeydi!

Dünya paylaşımında ALMANLAR'ı frenlemek isteyen ABD topa girmişti! "Bensiz adım atma!" diyordu!

Suriye'de de Ortadoğu'da da Afrika'da da hesaplar karışmıştı!

Birileri birilerini yola sokmaya çalışıyordu. Ama Almanlar da ALMAN'dı! İnanç, hırs ve ekolü temsil ederlerdi! Sınırlarımızın aşağısında gördüğümüz kavga galiba şimdi otomobile sıçradı. Demek ki gaza basacaklardı!

Hem Air Force One'dan hem de PAPA'dan iki not aktaralım...

Yaklaşık bir hafta önce BAŞKAN'ın fotoğrafçısı Pete Souza, PAPA'yı Fiat otomobille Washington'da alandan ayrılırken fotoğrafladı... Papa da MÜLTECİLER konusunda KAPIMIZI AÇALIM ADALET DAĞITALIM diyerek üstü kapalı Avrupa'yı uyardı! Demek ki birilerinin AVRUPA BİRLİĞİ ile ciddi bir meselesi vardı! KAVGA BU!

Seyredin...

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Volkswagen 11 milyon aracını geri çağıracak !
 
Volkswagen, bugün yaptığı bir açıklamada egzoz gazı emisyon testlerinde hile yapan yazılım içeren 11 milyon aracı geri çağırarak onaracağını ve emisyon testlerinde usulsüzlük skandalının ardından şirketin imajını düzeltmeye çalışacağını duyurdu.
 
Alman otomobil üreticisinin yeni CEO'su Matthias Müller firmanın önümüzdeki "birkaç gün" içerisinde yasadışı yazılımın bulunduğu dizel araçları geri çağıracağını söylerken, bazı analistler bunun maliyetinin şirketin skandal için ayırdığı 6.5 milyar dolardan fazla olabileceğini tahmin ediyorlar.
 
GERİ ÇAĞIRMALAR NASIL OLACAK ?
 
Volkswagen'deki geri çağırmalarda, araçların periodik bakımları sırasında, mevcut soruna ilişkin problem giderilecek ve araçlar herhangi bir ücret almadan bakımdan geçirilip sürücüye teslim edecek. 
 
Yazılımdan kaynaklanan bu emisyon sorunun tam olarak nasıl çözüleceği netlik kazanmadı.
 
Avrupa'nın en büyük otomobil üreticisi Volkswagen, ABD de dizel araçların emisyon testlerinin sonuçlarını çarpıttığını kabul etmişti. 
 
Almanya Ulaştırma Bakanı aynı manipülasyonun Volkswagen'in satışlarının yüzde 40'ını gerçekleştirdiği Avrupa da var olduğunu söyledi.
 
 
eojkyhcj.jpg
  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

^^. Aynen. Sadece yazilim ile performansda ciddi bir dusus olmadan emisyonu yasal limitlerin altina nasil dusurecekler merak ediyorum. Bu sefer de mille arabam gitmiyor diye dava acar VW'ne :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Tamam yeni yazılım yüklensin de bu araçlar kriterleri karşılayacak mı ? Nerede kaldı EURO5-6 ?

motor değişecek büyük abi :) zaten yazılımla karşılıyordu yani karşılamıyordu :D karşılayanları ancak 2015'de yapabilmişler. 

. Bizimkiler sırf tepkisiz kalmayalım diye açıklama yapmıştır. Sonra yine millet olarak unuturuz :)

biraz akıl varsa Almanya'ya koymak için bu fırsatı kaçırmazlar. Emisyona göre vergi ödemesek de ülke ve tüketiciyi aldatma var. rusya'ya bozuk domates satamıyorsun adam sana milyonlar itelemiş :D vur boynunu

arkadaşkar herkes pis almanlar diyor ama almanlar gayet güzel insanlardır. çalışkan disiplinli sözünün eridirler.

bana kalırsa almanları bilimden sanattan edebiyattan felsefeden çıkarırsak insanlık olarak eşeklere atlara binmeye devam eder kim bilir kaç yüz yıl geriye giderdik.

nitekim sabahtır benzin motor dizel motor diyip duruyorsunuz ama unutmayalım ki benzinli motor otto motor olarak geçer ve büyük oranda varlığını alman mühendis Nicolaus Otto'ya borçludur.

keza dizel motor da yine alman mühendis Rudolf Diesel'in eseridir..

hatta mazda kullanıyor diye pek övündüğümüz wankel motor da dahi alman mühendis Felix Wankel'in eseridir?

o yüzden ille de pis birileri varsa devasa kapitallere hükmeden, artık kendilerinin parayı yönetmeyip paranın kendilerini yönettiği cinsiyetsiz ve ırksız dev şirketlerdir.

unutmayalım paranın dini dili ırkı yoktur..

Abi pis Almanlar diyorsak herhalde tanımadığımız elin hans'ı helga'sı için demiyoruz. Alman devletini ve politikalarını kast ediyoruz. Pkk'yı besleyen, necip hablemitoğlu'na suikast yapan bnd ve alman devletini söylüyoruz yani :) 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Abi pis Almanlar diyorsak herhalde tanımadığımız elin hans'ı helga'sı için demiyoruz. Alman devletini ve politikalarını kast ediyoruz. Pkk'yı besleyen, necip hablemitoğlu'na suikast yapan bnd ve alman devletini söylüyoruz yani :)

alman devletinin bi kötülüğünü görmedim şahsen. örnekleriniz de afaki.

ama herkes her devlet için herşeyi söylüyor zaten. misal tüm dünya da türkiye için ışid'i destekliyor diyor? onu ne yapacaz.

misal kürtlere hep şunu diyorlar, "ekmek yedikleri kaba bilmem ne yapıyor"

türkler almanlar ve devleti hakkında bu şekil genellemeci konuşunca aklıma gep bu geliyor.

bugün almanlar madem öyle çıkın lan ülkemizden dese doğrudan 5 küsür milyon insanın hayatı söner..

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

alman devletinin bi kötülüğünü görmedim şahsen. örnekleriniz de afaki.

ama herkes her devlet için herşeyi söylüyor zaten. misal tüm dünya da türkiye için ışid'i destekliyor diyor? onu ne yapacaz.

misal kürtlere hep şunu diyorlar, "ekmek yedikleri kaba bilmem ne yapıyor"

türkler almanlar ve devleti hakkında bu şekil genellemeci konuşunca aklıma gep bu geliyor.

bugün almanlar madem öyle çıkın lan ülkemizden dese doğrudan 5 küsür milyon insanın hayatı söner..

Abi şahsen görmemeniz olmadığı anlamına gelmiyor. Yaratıcınızı da şahsen görmediniz mesela :) bu konu da o kadar bariz.  google'a şöyle "pkk bnd" yazıyorsunuz sayfa sayfa getiriyor Almanya-Pkk ortaklığını. Clodia roth yeter tek başına :D https://www.facebook.com/NewsSpecial/videos/749430105156217/ 

 

-Türkiye işidi destekledi doğrudur

-yediği kaba edene kürt değil pkklı diyoruz

 

-Türkler Almanya'dan çıkarsa bence Almanya daha çok etkilenir :) Alman halkıyla bir sorun yok ama Almanya hak ettiğini bulacak. Hem bize yaptıkları hem de tüm dünyayı kandırdıkları için. Suriye yıllarca pkk'yı besledi geldiği durum ortada :)

 

 

konuya dönecek olursak çok güzel bir analiz buldum

 

http://www.erhanerkut.com/wp-content/uploads/2015/09/Volkswagen.pdf

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Ici bos basin bildirisi nasil olur cok guzel bir örnek  :)

 

http://www.dogusgrubu.com.tr/tr/basin-odasi/bultenler/dogus-otomotiv-ceosu-ali-bilaloglu.aspx

 

Doğuş Otomotiv CEO’su Ali Bilaloğlu :

 

Amerika  Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı (EPA)’nın yayınladığı bir rapora dayanarak Volkswagen’in 2008-2014 model bazı dizel araçlarının ABD çevre standartlarına uymadığını tespit etmesini takiben başlayan süreçle ilgili Doğuş Otomotiv olarak gelişmeleri yakından takip etmekte, konuyla ilgili Volkswagen Grubu ile sürekli temas halinde bulunmaktayız.

 

Türkiye distribütörlüğünü üstlendiğimiz Volkswagen Grubu, konuyla ilgili şu anda  hızlı, şeffaf ve kararlı çok kapsamlı bir araştırma gerçekleştirmektedir.  Tüm dünyada ve Türkiye'de  etkilenen araçların detayı, Volkswagen AG'nin yürütmekte olduğu araştırma sonucunda belirlenecektir.

 

Bununla birlikte, VW AG’ den yapılan açıklama uyarınca; söz konusu durumdan etkilenen araçlar da dahil olmak üzere tüm araçlarımızın sürüş ve yol güvenliğine uygun olduğunu da belirtiriz.

 

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Abi şahsen görmemeniz olmadığı anlamına gelmiyor. Yaratıcınızı da şahsen görmediniz mesela :) bu konu da o kadar bariz. google'a şöyle "pkk bnd" yazıyorsunuz sayfa sayfa getiriyor Almanya-Pkk ortaklığını. Clodia roth yeter tek başına :Dhttps://www.facebook.com/NewsSpecial/videos/749430105156217/

-Türkiye işidi destekledi doğrudur

-yediği kaba edene kürt değil pkklı diyoruz

-Türkler Almanya'dan çıkarsa bence Almanya daha çok etkilenir :) Alman halkıyla bir sorun yok ama Almanya hak ettiğini bulacak. Hem bize yaptıkları hem de tüm dünyayı kandırdıkları için. Suriye yıllarca pkk'yı besledi geldiği durum ortada :)

konuya dönecek olursak çok güzel bir analiz buldum

http://www.erhanerkut.com/wp-content/uploads/2015/09/Volkswagen.pdf

sanırım susmakta fayda var:)

ama bu son dönemlerde o kadar pervasızca ve de komplo teorileri ile meseleye yaklaşılıyor ki sanırsın vw şahsında almanya tüm atmosferi zehirlemiş de kahraman amerikan askerleri buna dur diyerek tüm dünyayı tekrar kurtarmış..

böyle olunca da gıcık olduğum vw'ye sempati beslemeye başladım neredeyse.

neyse ben olası bir film için senaryomu yazıyorum;

neo-führer yönetimindeki gizli bir ekip yememiş içmemiş kod adı 2.0 tdi olan klasik motor görünümlü bir cihaz geliştirmiştir. üstelik bunu oldukça masum görünen bir ihtiyacı, yani çağımızın olmazsa olmazı otomobili kullanarak tabi ki de amerikadan başlamak üzere piyasaya süreceklerdir.

bu cihazın yaydığı gazlar genetik çalışmalar sonucu elde edilmiş tehlikeli bir başarıya dayanmaktadır; evet, bu gazlar sadece almanları etkilememektedir ve böylece uzun vadede almanlar dünyaya hakim olacaklardır.

fakat heyhat! unuttukları bir şey vardır, Sam!

Sam, daha önce ruslarla işbirliği yapan alman mafyası tarafından iftiraya uğradığı için istifa etmek zorunda kalmış ve bir pizzacıda çalışarak onurlu bir şekikde hayatını sürdürmeye çalışan eski bir dedektiftir. karısını ve kızını kovulmasından hemen önce bir trafik kazasında kaybetmiştir.

ancak Sam'in eşi ve 4 yaşındaki çocuğunun ölümüne neden olan trafik kazasına ilişkin duyduğu şupheler zamanla sıklaşan flashbacklerle iyice artar. artık dayanamayıp bunu yetkililere bildirmesi ve kazaya ilişkin soruşturmanın derinleştirmesini istemesi durumu daha da işin içinden çıkılmaz bir hale sokar çünkü olay basit bir trafik kazası değildir! soruşturma içeriden engellenmektedir!!

nitekim kaza ile aynı zamana denk gelen rüşvet iftirası her şeyi açıklamaktadır:

Sam'in eşi EPA'da gaz emisyon test şefidir!!!

ilkin cia'den eski dostlarını ikna etmeye çalışsa da "lekeli" geçmişi Sam'i klasik amerikan vurdumduymazlığı ile sistemin dışına iter. Sam bütün yolları dener ama alman ajanlar heryerdedir. devletin tüm kurumlarını adeta sivil bir darbe yapmışcasına ele geçirmiş ülke yönetimine sinsice yerleşmişlerdir. en kritik ajanlar en kritik noktalarda iş başındadır.

ikna edemeyeceklerini anladıkları gaz ölçüm şefi clara da bunu canıyla ödemiştir!

yok olan ailesi ile birlikte dünyanın da yükü Sam'in omuzlarındadır artık!

Sam durmayacaktır!!

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Biraz uzun bir yazı ama ! Sabah, sabah üşenmeden, çayımı yudumlarken okudum. Farklı bir bakış açısı, farklı gözlemler ve izlenimler. Okumanızı tavsiye ederim... 

 

 

Auf Wiedersehen, Das Auto Erhan Erkut, Eylül 2015

 

Geçtiğimiz hafta içinde patlak veren Volkswagen skandalı gözlemleyebildiğim kadarıyla ülkemizde pek ses getirmedi. Kanımca bu olay son yılların en büyük kurumsal depremlerinden birisidir ve genelde tüm toplum ve özelde de işletme fakültesi mensupları için önemli bir ders niteliğindedir. Üç ayrı üniversitede işletme fakültesi dekanlığı yapmış birisi olarak bu konunun ülkemizde daha fazla yazılıp çizilmesi gerektiğini düşünüyorum.

 

Özetleyecek olursak, geçtiğimiz hafta içinde dizel yakıt ile çalısan Volkswagen araçlarına Amerika'daki Çevre Koruma Ajansı'nın (Environmental Protection Agency, EPA) emisyon testlerini yanıltmaya yönelik bir yazılım yüklendiği ortaya çıktı. Volkswagen hisseleri 3 gün içinde %30'un üzerinde değer yitirdi ve CEO Martin Winterkorn istifa etti(rildi).

 

Volkswagen satışları 2010 yılında 127 Milyar Euro iken 2014 yılında 203 Milyar Euro'ya çıkmış ve şirket sattığı yıllık 10 Milyonun üzerinde otomobil ile Toyota'nın hemen arkasında dünyanın 2 numaralı otomobil üreticisi konumuna gelmişti. Nisan 2015'te 75 Milyar Euro olan şirket değeri, patlak veren skandalın ardından Eylül 2015'te 32 Milyar Euro'ya geriledi.

 

Hitler tarafından halka ucuz otomobil temini amacıyla kurulmuş olan Volkswagen (Almanca'da "halkın arabası" demektir) hisselerinin %50.7'si Porsche ve Piech ailelerinin. İkinci büyük ortak %20 ile Aşağı Saksonya eyaleti, üçüncü büyük ortak ise %17 ile Katar Holding. Diğer hissedarların toplam payı sadece %12.3. Yani şirket sözde halka açık bir şirket ama aslında bir aile şirketi. Tabii bu şirketin yönetimini ciddi biçimde etkiliyor.

 

Şu anda toplam kaç araçta bu emisyon saklama yazılımının kullanıldığı bilinmiyor. Fakat toplamın 11 Milyon olması ihtimali var ve bu araçlar atmosfere yılda 1 Milyon ton civarında nitrojenoksit saçıyor olabilirler. Çevreye çok ciddi zarar verme potansiyeli olan bu bilinçli sahtekarlığı ortaya çıkaran ise EPA değil, West Virginia Üniversitesi ile küçük bir STK olan International Council on Clean Transportation. Üniversitede yapılan testlerde dizel VW Jetta'nın nitrojen-oksit çıktısının EPA'nın kabul edilebilir seviyesinin 15 ila 35 defa üzerinde olduğu tespit edilmiş.

 

Dikkat edin, yukarıda %15-%35 üzerinde demedim: 15 ile 35 katı dedim! Yani çok ciddi bir çevre kirletme vakası ile karşı karşıyayız. Bu konuda attığım tweet’lere gelen cevapların bazıları ülkemizdeki aymazlığı güzel özetliyordu. Mesela bir takipçim, bu vesile ile daha fazla aracın Türkiye'ye gönderileceğini ve daha az sıra beklemek zorunda olacağımızı yazdı. Tam da tüm dünyadaki tüketicilerin "alın bu pis arabalarınızı başınıza çalın, hem beceriksizsiniz hem de yalancı!" demesi gereken bir ortamda. Maalesef ülkemizde ne çevre bilinci ne de iş ahlakı bilinci olması gereken yerde. Öğretmen olarak bizim işimiz de bunu değiştirmeye çalışmak.

 

Volkswagen'in bu kasıtlı saklama ve yanıltma operasyonu, işletme programlarında finans, pazarlama, sürdürülebilirlik, kurumsal sosyal sorumluluk ve liderlik üzerine anlatmaya çalıştığımız şeyler ile taban tabana zıt. Maalesef işletme programlarında şirketlerin tek hedefinin hisse değerini olabildiği kadar yükseltmek olduğu öğretildiği sanılıyor. Bu doğru değil. Şirket yöneticilerinin 3 alana birden dikkat etmesi gerekiyor: insanlar, dünya ve karlılık. Uzun vadede şirketin değerini yükseltebilmek için şirketin verdiği kararların bireyler (hem çalışanlar hem de tüketiciler) ve çevre üzerindeki etkilerini göz önüne almak gerekli. Kısa vadeli kar için insan ve çevre unsurlarını göz ardı eden şirketler bu hatalarının cezasını uzun vadede öyle ya da böyle öderler. Tüm yöneticilerin kısa dönem odağının çekiciliğine kapılmayıp uzun dönem için yönetmesi, tüm yönetim kurullarının da yöneticilerinden bunu talep etmesi gerek. Odak bir sonraki çeyrekteki karlılık değil şirketin yüzyıl sonra nerede olacağı olmalı.

 

Kanımca şirketlerde çalışanların büyük bir kısmı iyi niyetli ve ahlaklı kişiler. Aralarında kısa yoldan köşe dönmeye çalışan fırsatçılar da var tabii. Volkswagen'in bu sistemik sahtekarlığının yıllardır sürüyor olması kurum kültüründe ciddi bir sorun olduğunun da bir göstergesi. Sorun sadece kendini kanunun üzerinde gören birkaç çokbilmiş mühendiste değil. Bu mühendislerin kurgusunun ortaya çıkmasını engelleyen kurum kültüründe. Dünya devi bir şirketin CEO'sunun çıkıp da bunlardan haberinin olmadığını söylemesi çok çarpıcı. Bence Winterkorn'un aldığı maaşı geri vermesi gerekiyor. Hiç mi aklına gelmedi acaba fabrikadan çıkan birkaç araca rassal olarak emisyon testi yaptırmak? Bir şirkette kalite ve güvenin baş sorumlusu tabii ki CEO'dur.

 

En azından, öğretmenlik yaptığım işletme fakültelerinde üzerinde en çok durduğumuz konunun karlılık değil sürdürülebilirlik olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sürdürülebilir kurumlar ekonomideki periyodik dalgalanmaların ve şokların üstesinden gelebilirler. Bağışıklıklarının temel nedeni çalışanları, müşterileri, bulundukları yerleşim merkezleri ve çevre ile kurdukları ilişkilerdir. Bir kurumu sürdürülebilir kılmak için kısa vadeli çıkarlar ile uzun vadeli çıkarlar çeliştiğinde, kısa vadeli çıkarın çekiciliğine kapılmayıp uzun vadeli bakış açısını sürdürebilmek gerekir. Devletin bir kurumunu (ve dolayısıyla toplumu) aldatmanın kısa vadede karlı olsa bile uzun vadede sürdürülebilir olmadığı çok açıktır. Kısa vadeye odak ekonomik açıdan da çok yanlış olmakla birlikte, maalesef kötü yönetilen kurumlarda sıkça görülen bir sorundur.

Peki bu kurumsal skandalın ne türlü sonuçları olacak? Burada bireysel tahminlerimi veriyorum. Yatırım önerisi olarak değerlendirilmemesini rica edeceğim.

 

 1) Volkswagen hiç şüphesiz işletme fakültelerinde birçok derste "şirket nasıl yönetilmez" örneği olarak yıllarca kullanılacaktır. Bu kara leke şirketin üzerinden kolay kolay kalkmaz. Bu tür ahmaklıkların tekrarını önlemenin en iyi yollarından birisi unutulmamalarını sağlamaktır. Bu konuda işletme fakültelerinin üzerine düşeni fazlasıyla yapacağına eminim. Bunun yanında profesyonel yetiştiren tüm fakültelerde (mühendislik, mimarlık, tıp, hukuk vs.) de iş ahlakı dersleri verilmesi, bu ve benzeri vakaların bu derslerde kullanılması gerektiğini düşünüyorum.

 

2) Volkswagen hisselerinin bu kadar hızlı ve çok düşmesinin iki nedeni var: I. EPA'nın vermesi beklenen ceza (18 Milyar dolar olabilir), II. Şirketin prestij kaybı. Kanımca hisse düşüşü verilecek cezayı şu anda fiyatlandırdı ama prestij kaybının doğru değerlendirildiğine emin değilim. Şirket 3 kendi kazdığı bu kuyudan çıkmak için çok uğraşacak ve ciddi kaynaklar kullanacak. Yani değer kaybının sürebileceğini düşünüyorum. Ayrıca, Volkswagen iki türlü ceza alacaktır: a-) çevre kirletme cezası, b+) sahtekarlık cezası. Şu anda odakta ABD olmakla birlikte, satış yapılan tüm ülkelerde (Türkiye dahil) davalar açılabilir. Toplam ceza miktarını öngörmek kolay değildir. Bu boyutta bir skandal dünyanın en büyük şirketini bile gömebilir.

 

 3) Bu sahtekarlığın bu kadar uzun süre ortaya çıkmamış olması Volkswagen' ;çok ciddi bir yönetişim sorunu olduğunu gösteriyor. Şirket eğer temizlenme konusunda ciddi ise, tüm organizasyonel yapısını gözden geçirmeli ve gereken kontrol mekanizmalarını devreye almalı. Sadece CEO'nun istifası kesinlikle yetersiz. CEO istifa ederken olanlardan haberdar olmadığını söyledi. Peki haberdar olanlar kimler? Hepsinin tazminatsız işten çıkarılmaları ve savcılık tarafından hepsine dava açılması gerekir.

 

 4) Kanımca sorun şirketin dışa kapalı yapısı ile yakından ilişkili. İlk attıkları adım, sahiplerin konuyu yeterince ciddiye almadıklarını gösteriyor sanki. Winterkorn gitti, yerine Porsche'nin başındaki Mueller geldi. Halbuki şirketi gerçekten değiştirmek isteseler idi dışarıdan (mesela Toyota'dan) bir CEO getirirler ve yönetişimi dönüştürebilecek birisini seçerlerdi. Mümkün olur mu bilmiyorum ama bence yapılması gereken, Porsche ve Piech ailelerinin hisselerinin bir kısmının satışa zorlanması ve şirket üzerindeki mutlak tahakkümlerinin kırılması. İkinci büyük ortak, bir eyalet olduğundan (dolayısıyla halkı temsil ettiğinden) bu ortağın şirkette ciddi bir yeniden yapılanmayı zorlamasını ihtimal dahilinde görüyorum.

 

5) Skandalın derinliğini bilmiyoruz. Derinleşirse Volkswagen'in parçalanma ihtimali bile olabilir. Tahminim, Volkswagen daha az merkezi bir yönetişime geçecek ve hem alt markalarına hem de ulusal dağıtım firmalarına daha fazla yetki ve sorumluluk verecektir. Ayrıca bu skandaldan sonra tüm dünyanın gözü araç emisyonlarında olacaktır ve başka firmaların da benzeri uygulamaları ortaya çıkabilir. Eğer bu olursa, fosil yakıtları ile çalışan araçlara farklı gözle bakılmaya başlanabilir ve tüm dünyada alternatif yakıt ile çalışan araçlara yönelik AR-GE faaliyetlerine hız verilebilir. Kanımca bu skandalın dünya için en iyi sonucu da bu olur.

 

 6) Bu skandalda ciddi yara alan bir kurum da EPA olmuştur. Burnunun dibindeki rezaleti 6 yıl boyunca gözden kaçıran bu regülatörün işini doğru yapmadığı çok nettir. Volkswagen ile birlikte EPA'da da yeniden yapılandırılması gerekir. EPA'nın yanlışlarını herkes biliyor. Örneğin şehir içi ve şehir dışı testleri yaptıktan sonra, aracın kullanımının yarısının şehir dışında olacağını varsayıyorlar (bunu İstanbul'da anlatsınlar da gülelim). Yakıt testi yaparken sürücülerin saatte 80 km hızla gideceğini varsayıyorlar ama ortalama sürücü saatte 120 km ile gidiyor. Ayrıca, yakıt tüketimi testlerini laboratuarda yapıyorlar ve gerçek hayat koşullarında EPA'nın önerdiği yakıt etkinliğine ulaşmak mümkün değil. Örneğin 2013'te EPA yeni çıkan Ford Fusion hibrid aracın bir litre benzin ile 20 km gidebileceğini iddia ettikten sonra, dünyanın önde gelen tüketici avukatı dergisi Consumer Reports'un testlerinde araç ancak 16,5 km gidebildi; Car and Driver dergisinin testinde ise 14,9 km gidebildi. Özetle, kanun yapıcı çevreyi korumak için kanun yapıyor ama regülatör ölçmesini beceremiyor. Dolayısıyla toplum taşıtların sebep olduğu çevre kirliliği konusunda aldatılıyor. (Burada, hava kirliliğinin aşaği yukarı yarısının ulaşımdan kaynaklandığını da belirtmek gerekir.) EPA'nın araç testlerinin değiştirilmesi gerektiği açıktır. 4

 

 7) Gözden kaçan bir konu, bu skandalı bir üniversite ile bir STK'nin ortaya çıkarmış olduğudur. Kanımca üniversite ve STK'lere şirketlerin her konuda denetlenmesi için daha fazla fırsat verilmelidir. Devletin regülatörünü çeşitli baskılarla ikna etmek mümkün olabilir ama onlarca üniversite ve STK'yi ikna etmek daha zordur.

 

8-) Volkswagen'in bu rezaletin etkisini azaltmak için neler yapacağı merak konusudur. Eğer dışarıdan (devlet tarafından) bir zorlama olmaz ise ciddi bir reorganizasyon olmayabilir ama en azından çok kapsamlı bir geri çağırma politikası uygulamak zorunda kalacaklar ve belki de milyonlarca araçta bazı değişiklikler yapacaklardır. Bu aslında hızlı inovasyon için bir fırsat olabilir. Şirket kendini kurtarmak için tüm kaynakları harekete geçirecek ve emisyon azaltıcı araştırmaya öncelik verecektir. Bunun yanında, şirket ciddi bir iletişim kampanyası da kurgulayacaktır. Benim beklentim suçu kabullenen ve özür dileyen çarpıcı bir kampanyadır. Kanımca Volkswagen skandalı işletme ve mühendislik fakültelerine olduğu kadar iletişim fakültelerine de malzeme üretecektir. 2014 “Sürdürülebilir Değer Artırımı” raporunda şunları yazan Volkswagen kurumsal iletişim biriminin inandırıcı olmak için çok uğraşması gerekecektir: "Biz işimizi sorumlulukla ve tüm değer zincirimizde uzun vadeli bir perspektif ile yapıyoruz. Bundan herkes -müşterilerimiz, çalışanlarımız, çevre ve toplum- yararlanacaktır."

 

9) Bu olaydan çıkarılması gereken bir ders de, topluma karşı işlenen suçların er veya geç gün ışığına çıkacağı gerçeğidir. Tüm hırsızlar ve ahlaksızlar günün birinde hesap vereceklerdir. Herkesi her zaman aldatmak mümkün değildir. Günün birinde Volkswagen yöneticilerinin düştüğü duruma düşmek istemeyenlerin yapması gereken bellidir: çalmayacaksın, yalan söylemeyeceksin, aldatmayacaksın.

 

10) Kişisel bir söylem ile bitireyim: Eğer ciddi bir suçu kabullenme, yaratılan çevre tahribatını karşılamaya yönelik hatırı sayılır adımlar, ve benzer suçların tekrarlanmamasını garanti edecek bir yeniden yapılanma olmaz ise bundan sonra benim hiçbir Volkswagen ürünü satın almam mümkün değildir. Bugünkü şartlar altında benim için bu şirket bitmiştir. Umarım başka tüketiciler de benim gibi davranır da ahlaksızlık hak ettiği cezayı bulur. Auf nie mehr Wiedersehen, Volkswagen

 

Kaynak

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Makale içinde iki farklı bakış açısı var.

 

1. "bu vesile ile daha fazla aracın Türkiye'ye gönderileceğini ve daha az sıra beklemek zorunda olacağımızı" söyleyen 

2. Ciddi adımlar atılmazsa bir daha hiç bir VW ürününü almayacağını belirten.

 

Türkiye'deki 1 ler 2 ye dönüşmedikçe ülkeden çok da fazla bir şey beklememek gerekli..Kişisel ve kısa dönemli menfaatlerin artık değer yargılarından daha az önemli olduğu bir ahlak yapısına ve dönüşümüne ihtiyacımız olduğunun bir örneği daha.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

İş ahlakı otursun ülkede istiyorsun, çevreni iyileştirmeye çalışıyorsun, akşam gelip TV yi açıyorsun, hoppalaa , unut gitsin diyip başa dönüyorsun...

 

1 numaralı görüş çok da haksız değil , olur mu olur bencede... Bunca yıl emisyona göre MTV ödeme hayali ile yaşadık , bir türlü bitmedi bu çalışma şimdi dünyada bu usül değişirse bizim dürüstler haklı çıkacak... :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

  • Etiket tabanlı benzer içerikler

    • Mümin
      Yazan: Mümin
      Yeni 2017 Polo net ve karizmatik tasarımı ile etkiliyor, ayrıca yolcular ve bagaj için daha fazla alan sunuyor.

      Yeni Polo piyasaya çıktı.Net ve güçlü tasarımı, daha geniş kullanım alanı, daha verimli motorları ve öncü niteliğinde sürüş yardım sistemleriyle yeni Polo önceki nesillerin başarı hikayesini sürdürmekte kararlı. Volkswagen Markası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Herbert Diess yeni modeli “Polo genç ve taze bir otomobil. Karizmayı güçlü teknolojiyle birleştiriyor. Bu boyutta olup da bu kadar geniş kullanım alanı sunan başka bir otomobil yok. Bu da Polo’yu bir numaralı kompakt otomobil yapıyor ve daima öyle kalacak” diye tanımlıyor.
      Bugüne kadar 14 milyondan fazla satılan Polo, dünyanın en başarılı kompakt otomobillerinden birisi. Farklı versiyonlara sahip Polo, dünya çapında 16 milyondan fazla kez satıldı. Altıncı nesil, tamamen yeni bir dış tasarıma sahip. Bu tasarım, arabayı daha sportif ve daha büyük gösteriyor. Aynı zamanda, yeni Polo gerçekten de her bakımdan selefinden daha büyük. Sonuç olarak, sürücü ve yolcular için daha fazla kullanım alanı var ve bagaj kapasitesi 280 litreden 351 litreye çıktı.

      Yeni Polo modelinin lansmanı ile Volkswagen, dünyanın en gelişmiş kompakt otomobillerinden birini sunuyor. Bu, daha önce Golf ve Passat sınıfı için kullanılan yardım sistemlerinin Polo'ya da aktarılması anlamına geliyor. Üç standart donanım seviyesi Trendline, Comfortline ve Highline'a ek olarak, özel versiyon Polo Beats (300 watt'lık bir ses sistemi gibi özelliklere sahip) ve sportif üst model Polo GTI (147 kW / 200 PS güç çıkışı) seriyi çeşitlendiriyor. Yeni Polo'nun, giriş seviyesi Trendline versiyonu bile, evden çıkış ve eve varış fonksiyonlarına sahip LED gündüz farları, hız sınırlayıcı, Şehir Acil Durum Freni, Yaya İzleme ve Ön Bölge Asistanı çevre izleme sistemi gibi standart özelliklere sahip. Polo Trendline'ın Almanya'da fiyatı 12.975 € 'dan başlıyor.
       
      Yeni Polo ile sunulan özelliklerden bir tanesi de uyumlanabilir seyir kontrolü ACC (210 km / s hıza kadar aktive edilebilir). Polo'da sunulan yeni seçenekler arasında, arka trafik uyarısı, kör nokta algılama, şerit değiştirme sistemi, park alanlarından çıkmak için "manevra fonksiyonu" ile yarı otomatik park yardımı sistemi de bulunuyor. Park yardımı, park ederken herhangi bir darbeyi önleyerek otomatik koruma sağlıyor. İsteğe bağlı anahtarsız erişim kilitleme ve motor başlatma sistemi de modelde ilk kez sunuluyor.

      Buna ek olarak, Polo, Volkswagen Grup içerisinde yeni versiyon Active Info Display'i kullanan ilk model oldu. Dijital kontrol araçlarıyla sistem segmentte tamamen yeni. Aynı zamanda, Polo 6.5 ile 8.0 inç arasında değişen farklı boyutlarda ekranlara sahip yeni nesil multimedya sistemleri ile geliyor. Ekranlar camla kaplanmış ve kabine akıllı telefonlara benzer yüksek teknolojili bir görünüm kazandırıyor.

      Çok sayıda yeni renk seçeneği (toplam 14 dış cephe rengi mevcut) ve on iki farklı tekerlek seçeneği (14 - 18 inç, bazıları kontrast renklerde boyanmış), çok sayıda dekor ve 11 farklı koltuk kaplaması Polo'yu daha renkli ve daha kişisel hale getiriyor. Diğer kişiselleştirme seçenekleri arasında tam LED farlar, LED arka lambalar, nem ve güneş sensörü ile alerjen filtresi, akıllı telefonlar için kablosuz şarj (isteğe bağlı olarak endüktif anten bağlantısı da dahil olmak üzere), ayarlanabilir amortisörlü Sport Select süspansiyon düzeni ve bu sınıftaki en büyük panoramik açılabilir tavan pencerelerinden birisi bulunuyor.

      Avrupa'nın birçok yerinde yeni Polo, yıl bitmeden önce piyasaya sürülecek ve bir dizi Euro 6 uyumlu motor aşamalı olarak sunulacak. İlk sunulacak güç çıkışı seçenekleri, 48 kW / 65 PS'den 110 kW / 150 PS'ye kadar uzanacak. İlk kez, Polo, 66 kW / 90 PS'lik bir güç çıkışı ile yeni geliştirilen 1.0 TGI bir doğal gaz motoruyla da satışa sunulacak. Buna ek olarak, dört benzinli ve iki dizel motor seçeneği mevcut ve hepsi standart olarak durdur / başlat sistemi ve rejeneratif frenleme modu ile donatılmış. Güç çıkışı 70 kW veya üstü olan her motor çift debriyajlı bir şanzıman (DSG) ile kombine edilebiliyor.
       
      Doğal gaz
      1.0 TGI, 66 kW / 90 PS, 5 vitesli şanzıman
       
      Benzin
      1.0 MPI, 48 kW / 65 PS, 5 vitesli manuel şanzıman ile
      1.0 MPI, 55 kW / 75 PS, 5 vitesli manuel şanzıman ile
      1.0 TSI, 70 kW / 95 PS, 5 vitesli manuel şanzıman / 7 vitesli DSG ile
      1.0 TSI, 85 kW / 115 PS, 6 vitesli manuel şanzıman / 7 vitesli DSG ile
      1.5 TSI 110 kW / 150 PS, 6 vitesli manuel şanzıman / 7 vitesli DSG ile
      2.0 TSI 147 kW / 200 PS, 6 vitesli manuel şanzıman / 7 vitesli DSG ile 
       
      Dizel
      1.6 TDI 59 kW / 80 PS, 5 vitesli manuel şanzıman
      1.6 TDI, 70 kW / 95 PS, 5 vitesli manuel şanzıman / 7 vitesli DSG ile
      Kaynak
    • Mümin
      Yazan: Mümin
      Volkswagen’in 2018 Polo modeli yarı hibrit sistemiyle gelecek. Talepteki düşüş ve katı CO2 emisyon standartları nedeniyle dizel motorlar terk ediliyor.
       
       
      Volkswagen altıncı nesil 2018 Polo’da kullanılması planlanan 1.5 litre dört silindirli motorun geliştirmesini durdurdu. Bunun yerine benzinli – elektrikli yarı hibrit sistem kullanılacak. Yeni alüminyum blok, yüksek basınçlı enjeksiyonlu motor Volkswagen’in küçük motorlar atağının bir parçasını oluşturacaktı. Bu seride güncellenen yedinci nesil Golf’te kullanılan 1.5 litre dört silindirli direkt enjeksiyonlu benzinli motor da bulunuyor. Ne var ki, yüksek mühendislik maliyetleri, sıkı CO2 ve Nox emisyon standartları ve Avrupa’da B segmentinde azalan dizel talebi, Volkswagen’in dizel skandalı ile de birleşince, firma küçük dizel motorlar stratejisini bırakmaya ve benzinli – elektrikli hibrit sistemler geliştirmeye karar verdi. Bu konudaki açıklama da VW’nin Ar-Ge yöneticisi Frank Welsc’ten geldi.
       
      Geçen hafta İspanya’da yeni Golf’ün tanıtımında konuşan Welsch yeni stratejilerinde dizellerden vazgeçmelerinde özellikle etkili bir egzoz arıtma sistemi geliştirmenin yüksek maliyetinin rol oynadığını söyledi. Welsch “Sadece katalizör sistemi için 6 – 8 bin euro malzeme maliyeti çıkıyor. Katalizör sistemi en az motorun kendisi kadar pahalı. Polo’ya dizeli eklersek otomobilin fiyatının %25’i arıtma sistemi maliyetinden oluşuyor” dedi.
       
      Öte yandan, Welsch Volkswagen’in Polo ve gelecek versiyonlarında dizel motorlar sunmaya - yeni giriş seviyesi T-Cross SUV de buna dahil - ne zaman tam olarak son vereceklerini net şekilde belirtmedi. 1.6 litre dört silindirli motorun günlerinin sayılı olduğunu söyleyen Welsch EA827 için “Üç ya da dört yıla ortadan kalkacak” dedi.
       
      Volkswagen’in ürün serisinde dizel küçük motorlara alternatif sunacağını doğrulayan Volkswagen’in Ar-Ge yöneticisi, “Çok uzak olmayan bir zamanda insanlar benzinli motorlu yarı hibrit otomobilleri tercih edecekler” diye konuştu.
       
      Volkswagen’İn yeni nesil modellerinin geliştirme süreçlerini takip eden Welsch hibritlerin giderek sıkılaşan emisyon standartlarına ekonomik ve uygulanabilir bir yanıt olabileceğini savunuyor ve “Bir yarı hibrit sistem hem ucuz hem de küçük kapasiteli dizel ile aynı CO2 seviyesine sahip ve Nox emisyonu çok daha az” diyor.
       
      Yeni planlar dahilinde Volkswagen ağırlıklı olarak yeni Golf 1.5 TSI Evo Blue Motion için tanıtılan sistem gibi yeni elektrikli sistemlere yatırım yapacak. Welsch enerji geri kazanımı için 48 volt sistem kullanılacağını, en yeni sistemde dört kat daha fazla enerji elde edilebildiğini belirtiyor.
       
      Sürüş sistemi stratejisindeki değişikliğin sonucu olarak, mevcut beşinci nesil Polo’da sunulan Volkswagen turboşarjlı 1.4 litre üç silindirli dizel motorunun da üretimini durdurma kararı aldı. Motorun piyasadan ne zaman tamamen çekileceği ise henüz belirsiz.
       
      1.5 litre dört silindirli dizel motorun sonlandırılma kararına karşın, Welsch firmasının yaygın şekilde kullanılan 2.0 litre dört silindirli dizel motorunun (EA288) ise korunacağını vurguladı. Welsch “2.0 litre kesinlikle iyi bir geleceğe sahip. 1 ya da 1.5 yıl içinde yeni nesil çıkacak” dedi.
       
      Welsch ayrıca yeni 2.0 litre motorun kod adının EA288 EVO olduğunu doğruladı ve motorun CO2 emisyonlarının ciddi oranda düşürüleceği sinyalini verdi.
       
      kaynak

    • Ali
      Yazan: Ali
      FBI, Volkswagen'ın üst düzey yöneticisi Oliver Schmidt'i, emisyon skandalı sonrasında ABD yasalarını ihlal etmek suçlamasıyla tutukladı. 2014 ve Mart 2015 döneminde Alman otomotiv devi Volkswagen'ın ABD yasalarına uyum ofisinin başında bulunan Schmidt, Florida'da emisyon skandalına yönelik yürütülen bir soruşturma kapsamında Detroit'te tutuklandı. 
      Alman Volkswagen ise yaptığı açıklamada, ABD Adalet Bakanlığı ile işbirliğinin sürdüğünü, fakat yürüyen bir soruşturma ile ilgili şu aşamada henüz bir açıklama yapılmayacağını bildirdi.
      Volkswagen hakkında New York ve Massachusetts federal savcılık ofisleri tarafından yürütülen soruşturmada hazırlanan iddianameye göre Oliver Schmidt, Alman devinin ABD emisyon yasalarını ihlal etmesinde büyük rol sahibi olarak nitelendiriliyor.
      Bu arada tutuklama kararı, VW ve AMD Adalet Bakanlığı arasında emisyon skandalı nedeniyle 2 milyar doları aşan bir anlaşmanın arefesinde geldiği de dikkat çekti.
      Kaynak :http://www.haberturk.com/ekonomi/otomobil/haber/1346196-volkswagen-yoneticisi-oliver-schmidt-fbi-tarafindan-tutuklandi
       
    • Mümin
      Yazan: Mümin
      Volkswagen yeni Golf’ü sunar. Alman üretici 2017 Golf modelini resmi olarak gün yüzüne çıkardı. Yeni Vw Golf 2017 teknik iyileşmeleri ile öne çıkıyor.     Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Herbert Diess: “Yeni Golf, Volkswagen’in tarihindeki en büyük ürün atağının başlangıcını temsil ediyor”. Volkswagen kapsamlı bir güncellemeden geçirdiği Golf modelini bugün Almanya Wolfsburg’daki Autostadt içinde bulunan kulesinde tanıttı. Güncellenen otomobil yeni bir tasarım, yeni motor teknolojileri, asistan sistemler ve yeni nesil multimedya sistemleri ile geliyor. Kompakt sınıfında dünyada ilk kez en üst seviye “Discover Pro” multimedya sistemi jest kontrolü ile çalıştırılabiliyor. 9.2 inç ekranı ile sistem konsept ve görünüm olarak yine Golf’te yeni bir özellik olan dijital kontrol paneli ile bütünlük içinde. Güncellenen Golf yarı otomatik sürüş fonksiyonlarına sahip ilk kompakt otomobillerden birisi. Yeni trafik sıkışıklığı asistanı otomobilin yoğun trafikte sürücü müdahalesi olmadan dur-kalk yapmasını ve ilerlemesini sağlıyor.

      Volkswagen Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Herbert Diess yeni otomobilin dünya prömiyerinde şunları söyledi: “Güncellemede en çok yeni nesil multimedya ve bağlanabilirlik özelliklerine odaklanıldı. Başka hiç bir kompakt otomobilin Golf’ten daha akıllı, güvenli ya da interaktif olmadığını söyleyebilirim. Volkswagen ivme kazanıyor. 2017’de ondan fazla yeni model ve büyük güncellemeler tanıtacağız. 2020 yılı itibariyle bütün serimiz yenilenmiş olacak”.

      Piyasaya çıktığı ilk günden bu yana 33 milyon satılan efsane model Golf’ün yeni güncellemeyle kazandığı potansiyel sahip olduğu asistan sistemlerden anlaşılabiliyor. Bunlar arasında ön kısım asistanı ve yaya takibi, yeni trafik sıkışıklığı asistanı ve acil durum assitanı gibi teknolojiler var. Firmanın yönetim kurulu üyesi ve baş mühendis Dr. Frank Welsch 2017 model yılı Golf ile birlikte kompakt sınıfında ilk kez otomatik sürüş özelliklerine de yer verdiklerine dikkat çekti. Welsch bu teknolojilere ilişkin şunları söyledi: “Şerit asistanı ve şeritten ayrılma uyarısı sistemi, uyumlanabilir seyir kontrolü ACC ve trafik sıkışıklığı asistanı gibi özelliklerin birlikte çalışması sayesinde, trafik sıkışıklığı asistanı saatte 60 km’ye kadar hızlarda, dur-kalk yapılan yoğun trafikte otomobilin hakimiyetini sürücüden devralabiliyor. Sistem direksiyonu, freni ve gazı kontrol edebiliyor”.
       
      Yeni Golf’teki bu inovasyonlara TSI motor ailesi eşlik ediyor. Güncellenen Golf yeni turboşarjlı 1.5 TSI Evo motorla geliyor. Bu motor 110 kW/150 hp güç çıkışına sahip, dört silindirli ve değişken aktif silindir yönetimi (ACT) sistemi ile geliyor. Bunu 96 kW/130 hp gücünde yine ACT teknolojili BlueMotion versiyon takip ediyor. Bu versiyon aynı zamanda boş viteste giderken motoru geçici süre için kapatabiliyor.

      Dr Welsch yeni motorlar için ise "Yeni Golf bu motorlarla benzerlerine kıyasla bir litre daha az yakıt harcıyor. Buna akıllı sürdürülebilirlik diyoruz. Bu herkes için ulaşılabilir bir ilerlemedir” dedi. Volkswagen aynı zamanda Golf GTI’ın da performansını arttırdı. Motor artık 169 kW/230 hp ya da 180 kW/254 hp güç seçenekleriyle gelecek. Yeni 7 kademe DSG (çift debriyajlı) vites yüksek verimlilikli bir alternatif olarak aşamalı şekilde 6 kademe DSG viteslerin yerini alacak.

      Volkswagen Golf güncellemesi iki ve dört kapılı versiyonları, Golf Variant, sportif Golf GTI ve Golf GTE’yi kapsıyor. Yeni Golf’ün tanıtıldığı Wolfsburg, aynı zamanda modelin yedi neslinin de geliştirildiği ve üretildiği yer. Yeni Golf tasarımıyla da önceki nesillerden ayrılıyor. Değişiklikler arasında yeni tamponlar, halojen farlar ve LED gündüz sürüş ışıkları, xenon farların yerini alan yeni full LED far seçeneği, yeni ön kanatlar, full LED arka lambaları ve alaşım tekerlekler bulunuyor.
       
      2017 model yılı Golf’ün ön satışları bu Aralık ayının başında başlayacak. Modelin giriş fiyatı değişmeyecek. Volkswagen gelecek hafta Los Angeles otomobil fuarında sıfır emisyonlu yeni e-Golf’ün de prömiyerini gerçekleştirecek.
      Kaynak
    • İlhan
      Yazan: İlhan
      Bu konuyu açmamda ki sebep. @emregc arkadaşımın aşağıda ki mesajına istinaden olmuştur.
       
      "Mazda'nın Skyactiv projesi ile tasarımda , sağlamlıkta ve ekonomiklikte yaptığı baştan ayağa iyileştirmeleri bu görüşten muaf tutuyoruz. Ama VW,  Audi, BMW , Mercedes  gibi yenisi ile  3 sene önceki kasası arasında çok fark  olmayan araçlar için harcananlar havaya gitmektedir, yani hava atmak için ."
      1. Nesil Golf  
      1974 yılında "Maksimum bagaj kapasitesi ve güvenlik" vaad ederek pazara katıldı.

       
       
      2. Nesil Golf
      1986 yılında ABS sistemi ilk kez modellere uygulandı.
       

       
      3. Nesil Golf
      Golf 20 yaşında.
       

       
      4. Nesil Golf
       
      Isıtmalı koltuklara ve yan hava yastıklarına sahip ilk Golf.
       

       
       
      5. Nesil Golf
       
      2003 yılında 6 farklı hava yastığıyla üretime sunuldu.

       
       
       
      6. Nesil Golf
       
      2008 yılında az yakıt tüketimi sağlayan Turbo Dizel motor teknolojisine geçildi.
       

       
      7. Nesil Golf
       


×
×
  • Yeni Oluştur...