Jump to content

Kullanıcı Gözüyle "Mazda" Ne Demektir ?


İlhan
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

6 saat önce, Ömer626 :

ÖTV ile sıfır 95 bin olan arabanın fiyatı en az 115-120 lira oluyor.

Yok hocam öyle bir şey.Delinin biri kuyuya taş attı (yoksa akıllının biri mi demek lazım) kimse çıkaramadı.Dün bakan açıklama yaptı bu konuda ve sektör ile görüşülerek bir karar verilecek dendi.İşin aslıben bu söylentiyi çıkaranların ellerinde stok kalan satıcıların olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca Komisyondan Genel kurula sevk edilen yasa teklifinde oran ve miktar yok.Sadece şu şu konularda yetki verilmiştir gibi maddeler var.

Hasılı bir şehir efsanesi olarak başladı ve buna inanıp gidip araba alan bir çok kişi oldu maalesef..ama dediğim gibi aslı astarı yok.

http://www.haberturk.com/ekonomi/otomobil/haber/1322007-naci-agbal-otv-duzenlemesi-istisare-ile-yapilacak

 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Mazda sahibi olmak ne demek?

Emsalsiz olmak demek: Mazda buluşmasında sizinkiyle aynı renk ve model aracın (@arman-1999 kamil abinin aracı) yanına giden 4 yaşındaki kızınızın "niye aynısından almışlar" diye ağlaması demek.

Canını, cananını sevmek demek: İkinci eli değil, virajı, ivmelenmesi sağlam olsun, cebimden ziyade canımı korusun demek. (iç ses: artık mazda para etmez ön yargısı yerle bir oldu heyyy)

Sağlamcı olmak demek: Bakımdan bakıma servis görmek, varsın çok yaksın sorunsuzluğuyla farkı kapatırız demek.

Son olarak kâhin olmak demek: Hiç binmeden yorum yapmış arkadaşlarıma 5-10 km sürdürüp "sence bu araba alınır mı" diye mazda ilan linkleri göndermelerini beklemek demek. (Hiç şaşmadı bu taktik)

 

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 2 hafta sonra ...

Mazda, bende de bir saplantı ama yalnızca bu da değil! Mesela Sıradan olmamak demek, benden eşime ve kızıma, onlardan diğer aile yakınlarıma, eş, dost, arkadaşların size "Mazdacı" diye hitap etmesi demek :)

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bir bebek için anne kuçağı neyse mazda da benim için o güven, huzur, mutluluk ,keyif, rahatlık...  mazda mühendisinin bir röportaj gazeteciye soruyor bir arabanın en önemli yeri neresi diye.          Gazeteci: motoru diyor,görünüşü diyor,iç donanım diyor...                                mühendis: hayır hiç biri diyor arabanının en önemli yeri kapı koludur diyor sürücünün ilk temas ettiği yer  kapı koluluna dokununca o kaliteyi,güveni sürücüye hissetirceksin diyor...  adamlar normal düşünmüyor... ondan donra mazda aldım...

  • Beğen 5
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 2 hafta sonra ...
25.11.2016 at 21:39, meriç :

Mazda, bende de bir saplantı ama yalnızca bu da değil! Mesela Sıradan olmamak demek, benden eşime ve kızıma, onlardan diğer aile yakınlarıma, eş, dost, arkadaşların size "Mazdacı" diye hitap etmesi demek :)

Katılıyorum, kendime şöyle bir baktım da oldum olası herkeste olanı sevmemişimdir.

Mesela cep telefonu olarak belki 2000'li yılların başından beri Sony Ericsson/Sony kullanmışımdır.

Bilirsiniz bir zamanlar Nokia telefon piyasasının Volkswageniydi, 6600 da Golf'üydü :) 

Hiç ısınamadım, arada birkaç küçük kaçamaklarım oldu Samsung veya Nokia'ya ama dönüşler hep Sony'ye oldu.

Şimdi de Z1 Compact kullanıyorum, herhalde koskoca Ankara'da 100 kişide falan anca vardır ve çok seviyorum telefonumu, herkesin elindeki İPhoneler veya Samsunglar ilgimi çekmiyor.

Araç olarak da işyerinde sürekli bir Mazda tartışması var. İçten içe hepsi hayran, şurasını, burasını eleştirmeye çalışıyorlar ama bir Golf sahibi showrooma gidip inceliyor, bir jetta sahibi internetten tanıtım kitapçıkları göndertiyor. Sonuç olarak verdiğim cevap: "Gereksiz eleştiri, gizli hayranlıktır."

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

27 dakika önce, serkan306 :

Katılıyorum, kendime şöyle bir baktım da oldum olası herkeste olanı sevmemişimdir.

Mesela cep telefonu olarak belki 2000'li yılların başından beri Sony Ericsson/Sony kullanmışımdır.

Bilirsiniz bir zamanlar Nokia telefon piyasasının Volkswageniydi, 6600 da Golf'üydü :) 

Hiç ısınamadım, arada birkaç küçük kaçamaklarım oldu Samsung veya Nokia'ya ama dönüşler hep Sony'ye oldu.

Şimdi de Z1 Compact kullanıyorum, herhalde koskoca Ankara'da 100 kişide falan anca vardır ve çok seviyorum telefonumu, herkesin elindeki İPhoneler veya Samsunglar ilgimi çekmiyor.

Araç olarak da işyerinde sürekli bir Mazda tartışması var. İçten içe hepsi hayran, şurasını, burasını eleştirmeye çalışıyorlar ama bir Golf sahibi showrooma gidip inceliyor, bir jetta sahibi internetten tanıtım kitapçıkları göndertiyor. Sonuç olarak verdiğim cevap: "Gereksiz eleştiri, gizli hayranlıktır."

doğru söze ne hacet emin olun verdiğiniz örneklerde bahsi geçen telefon ve araçları çoğusu özenti ve desinler için kullanıyor ben mazda'yı severek,zevkle kullanıyorum tanıdık tanımadık kişiler aracıma bindiğinde  'Mazda'da güzel arabaymış' diyorlar.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Katılıyorum, kendime şöyle bir baktım da oldum olası herkeste olanı sevmemişimdir.
Mesela cep telefonu olarak belki 2000'li yılların başından beri Sony Ericsson/Sony kullanmışımdır.
Bilirsiniz bir zamanlar Nokia telefon piyasasının Volkswageniydi, 6600 da Golf'üydü [emoji4] 
Hiç ısınamadım, arada birkaç küçük kaçamaklarım oldu Samsung veya Nokia'ya ama dönüşler hep Sony'ye oldu.
Şimdi de Z1 Compact kullanıyorum, herhalde koskoca Ankara'da 100 kişide falan anca vardır ve çok seviyorum telefonumu, herkesin elindeki İPhoneler veya Samsunglar ilgimi çekmiyor.
Araç olarak da işyerinde sürekli bir Mazda tartışması var. İçten içe hepsi hayran, şurasını, burasını eleştirmeye çalışıyorlar ama bir Golf sahibi showrooma gidip inceliyor, bir jetta sahibi internetten tanıtım kitapçıkları göndertiyor. Sonuç olarak verdiğim cevap: "Gereksiz eleştiri, gizli hayranlıktır."

Çok benzer durumlar :) yaklaşık 650 kişinin çalıştığı fabrikada bir tek ben Samsung'un GT7510'unu kullandım, sonrasında LG Vuu, sonrasında Asus ZF5'de bir tek bende vardı, şimdi apple kullanıyorum ama işim gereği küçük, akıllı ve hızlı olması bakımından 5S kullanıyorum! Sanırım bir tek telefonum bir çok insanla aynı, onun dışında başta konumuz gereği Mazda olmak üzere bir çok sıradanlıktan uzağım...


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bir saat önce, NeW3 :

doğru söze ne hacet emin olun verdiğiniz örneklerde bahsi geçen telefon ve araçları çoğusu özenti ve desinler için kullanıyor ben mazda'yı severek,zevkle kullanıyorum tanıdık tanımadık kişiler aracıma bindiğinde  'Mazda'da güzel arabaymış' diyorlar.

Aynen öyle toprağım ( İspirliyim ben de :) ) Mazda Türkiye bilse bizim nekdaar çalıştığımızı, o showroomdaki bayanlara değil bize verirler primi :)

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

19 saat önce, serkan306 :

Aynen öyle toprağım ( İspirliyim ben de :) ) Mazda Türkiye bilse bizim nekdaar çalıştığımızı, o showroomdaki bayanlara değil bize verirler primi :)

memnun oldum hemşehrim , aslında bizim çalışmamıza gerek yok arabaya binip çarşıda iki tur attınmı zaten kendini gösteriyor yani anlayacağın kendi reklamını kendi yapıyor. :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 3 hafta sonra ...

CX-3'ü almak isteyip ablama gösterdiğimde (aracı birlikte kullanacağız) bu ne ya Mazda mı? yok abi çok kötü almam ben bu arabayı dedikten sonra, CX-3'ü sokakta görüp dönüp dönüp bir daha bakmak ve kendinle çelişmektir Mazda. Sonra CX-3'ü teste gittiğimizde Mazda 3'ü de görüp arada kalmaktır Mazda. Alıp bindikten sonra da laf ettirmemek toz kondurmamak ve diğer araç firmalarından kısmende olsa soğumaktır. Çocukluğumdan beri RX-8 hastasıyımdır Mazda'yı o zamandan beri de takip ederim. Hatta Japon birçok firmayı takip etmişimdir.

Fakat toplulumumuz şu cümle ile büyümüş "araba alacaksan Almandan şaşma,Opel'de alma". Japonlar arasında da bence en temiz işçilik ile çalışan firmalardan birisidir Mazda. o yüzden diğer araçlar hakkında fikri olmayanlar bu cümleye dayanarak atıp tutuyorlar.

@İlhan Abim konuyu sen açmışsın ama kimsede sana sormamış sana göre "Mazda" nedir diye ben soruvereyim? Mazda ne demek @İlhan Abim senin için? :D

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Benim açımdan Mazda'nın da kendi söylemiyle " Balance " yani " Denge "dir. Aynı zamanda " Driving Matters " yani asıl mesele sürüş keyfidir...

  • Tasarımsal açıdan hem dışı, hem içi, hem de detayları çalışılmış ve özeldir. Daha da önemlisi "özgün" bir tasarım diline sahiptir.
  • Performans açısından standart modeller baz alındığında ne çok üst düzeydir ne de kullanıcısını üzecek düzeydedir.  Kararlı, dayanıklıdır. Performans otomobillerine bakıldığında otomotiv dünyasındaki kısa tarihine çok öenmli başarılar sığdırmıştır.
  • Konfor açısından ne çok sert ve kaba davranır ne de çok yumuşak kalıp lakayıtlık yapar. Konfor ve yol tutuşu daima ön plandadır.
  • Teknoloji bakımından daima kendi genlerine bağlı, kullanıcı alışkanlıklarını daima ön planda tutarak geliştirme ve iyileştirme yapmaktadır. Yenilik yapmayı "satış ve pazarlama" kozu olarak kullanmak ve her teknolojiye balıklama dalmak yerine uzun vadede fayda/ verimlilik ve dayanıklılık sağlayabilecek teknolojiler geliştirir.
  • Satış hedefi ne çok satıp/prim yapmaktır ne de az bir kitleyle atıl kalmaktır. Amacı kullanıcısına taşıt değil özgün, stil sahibi, ruhu ve felsefesi olan bir otomobil ve ve beraberinde benimsenen otomobil kültürünü aşılamaktır.

Yaklaşık 2 yıllık Mazda kullanıcısıyım ve bu kadar kısa zamanda bu listeyi uzatmak kendi adıma çok mümkün.
Bakmayın siz Türkiye'deki pazara.. Yurt dışında hakettiği değeri ve saygınlığı fazlasıyla görmektedir.


 

  • Beğen 4
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Rengi ak bahtı kara...

Dizel 2011 touring 3'ümü Nisan'da çok isteyerek aldım.

1 haftalıkken evin önünde park halinde dokundular, kaput ve tamponlar boyandı.

Yazın turbo hortumu patladı.

Okullar açıldı kronik diyafram yayı kırılması gerçekleşti ve baskı balata değişti.

Geçen hafta sağ ön teker ses yapmaya başladı, aks kafası değişti.

Az zamanda çok işler çıkaran arabam benim ona gösterdiğim ilginin 10'da birini bana göstermedi :( Ben de bu karşılıksız aşkın artık bitmesi gerektiğine kanaat getirdim. Güzelce yıkayıp fotoğraflar çekip vedalaşmayı düşünüyorum. Tek karım mazdaclub gibi güzel insanlar barındıran bir ortamı tanımak oldu...

 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

geçmiş olsun.. benzer durumları hatta daha kötüsünü ben 626'da yaşamıştım..benden önceki sahipleri arabaya eşşek muamelesi yaptığı için kabak benim başıma patlamıştı.. aracın km sini düşürmüşler, abs beyni arızalıydı. (ağır kusur olduğu için muayeneye giremiyordum, ışık yanmasın diyede fişini çekmişler).. LPG ruhsata işli değildi ve söz verdikleri hiçbir dokümanı vermediler.. notere giderken "ben esnafım çekim yazılacak, araba zaten senin gel bankaya gidelim çeki yatırayım" dedi ve acındırdı kendini.. parayı verdik sonra arabada haciz çıktı :)

arabayı güzelce tamir ettirip bakımlarını yaptırdım ve zararına satmıştım.. arabanın bana yaşattıklarından sonrada Şahkulunda kurban kestirdim ve tamponlara lastiklere sürdüm kanını..sonra işlerim rast gitti:)

ama mazda sevdam ağır bastı ve yine gittim aldım..:)

allah beterinden saklasın.. her şerde bir hayır vardır..

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 2 hafta sonra ...

Mazda, bu markayla ilgili duyduğun onlarca olumsuz yoruma rağmen kendi iç sesini dinlemektir.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş


×
×
  • Yeni Oluştur...