Trap Atıcılığı

[Outlander 13]

Selam dostlar.

Maalesef ülkemizde av tüfeği denince akla "pompalı dehşeti" benzeri haberler gelse de tüfeğini "adam" gibi kullananların sayısı da az değil. Atıcılık yapıyorum, avcıyım gibi cümlelere çok çağ dışı yada medeniyet dışı bakanlar av tüfeğinin ne olup olmadığını bilenlerden de fazla.

Yine maalesef ülkemizde pek gelişmemiş ancak evrensel boyutta olimpik bir spor olan trap atıcılığından, daha doğrusu kendi uğraşım olduğu şekilden bahsetmek istiyorum sizlere.

Öncelikle av tüfeği konusunu biraz netleştirelim. Yivsiz av tüfeğinin bilindik saldırı tüfeklerinden farkı, namlu içine yiv-set çekilmemiş olması. Bu nedenle atış menzili yivli tüfeklere göre oldukça düşük ve tek kurşun atımında belli bir mesafeden sonrası hayal. Saçma atmaya elverişli bu silahlar, klasik çift kırma, süperpoze de denilen üst/alt çift kırma, pompalı ve yarı otomatik gibi türlere ayrılıyor ve en çok avcılıkta ve ev savunmasında kullanılıyor. Ancak av ve savunma tüfekleri bir çok noktada birbirinden farklılık gösteriyor. Av tüfekleri nispeten uzun namlulu (tercihen 66,71,76 cm) ve az atım sayılı olur. Çünkü uzun namlu menzili ve isabet oranını artırmakta. Yasal olarak da ava çıkan tüfek 3 fişekten fazlasını alamaz. Savunma tüfekleri ise evde daha rahat taşınıp hareket ettirilebilmesi için daha kısa namlulu (tercihen 47,51 cm) oluyor. En az 6-7 fişek alabiliyor olması da artı bir avantaj. (Düşük menzil, yiv-setsiz namlu gibi kelimeler farklı bir algı oluşturmasın. Av tüfekleri çok tehlikeli olabilecek silahlardır. Bildiğimiz tabanca bile 20 metreden ateşlenen bir av tüfeğinin vereceği hasarı veremez. Aman dikkat.)

 

Trap atışı ise, standart olarak 76 cm namluya sahip üst/alt çift kırma tüfeklerle yapılır. Amaç; atıcının 15 metre önünden, bir makine aracılığıyla aşağı yukarı atıcının duruş yönünde fırlatılan 15 cm çapa sahip kil plakları vurmaktır. 25x4 set halinde 5 kişiyle oynanır.

Tabi ben gelişmiş atış makinelerine ve uygun bir sahaya sahip değilim  Uygun bir düzlük alanda, elle plak atılan makinelerle, 71 cm namlulu bir tüfekle, hava durumunun müsait olduğu hafta sonu günlerinde arkadaşlarımla atışlar yapıyorum, stres atıyorum. Tabi avdan kalan arta zamanda, genellikle av sezonu dışında. 

Anlatıldığı kadarıyla iş çok kolay görünüyor olabilir  Ancak 25lik serilerde elle tutulur başarılı atışlar yapabilmek gerçekten zaman alıyor. Uzun zamandır çalışmalar yaptığım halde 21 vuruşun üzerine çıkamadım açıkçası. Çalışmalar da hem atış yönünden hem de özellikle güvenlik yönünden disiplinli olmayı gerektiriyor.

Yine de, şehrin stresinden kaçıp biraz doğada kalmak ve atıcılık konusunda paslanmamak için her fırsatta hobi niyetine yapıyorum bu işi. Oldukça da keyif alıyorum. Tamam silahlar tehlikeli olabilir ama silahın içinde doğup büyüyen bir toplum olarak da silah kültürümüzden de çok uzaklaştığımızı düşünüyorum. Gerekli önlemler titizlikle alındığı sürece bir av tüfeğinden kimseye zarar gelmez. İnsanlar bunu ulaşılması nispeten kolay olduğu için cinayet aletlerine çevirdiyse suç tüfekte değil, o insandadır.

Yakın çevrede meraklısı olan yada kendi de benim gibi amatör atıcı olan varsa güzel etkinlikler yapılabilir

 

Saygılar.