Enerji ile ilgili Vurgulamalar

[paarthurnax 165]

Makalede gerçekten içten yanmalı motorların geleceğinden çok çevresel anlamda umut verici şeyler mevcut. Elektrikli araç kullanıcılarının hatırı sayılır bir kısmı yeterli şarj ağı olmadığı için içten yanmalı modellere geri dönüş yapıyor. Gerekli şarj ağından çok hızlı şarj ağının olmayışı ve  özellikle şehir şebekesi ile şarj etmenin pratiklikten uzak oluşu bu tür etkenler arasında. Evinizde ortalama üstü bir wallbox yoksa, sanıldığının aksine ev prizi ile tam elektrikli bir aracı %100 sarj etmek birkaç gün bile sürebiliyor. Üstelik elektrikli bir otomobilin bataryasının üretiminde salgılanan zararlı karbonların euro 6 bir aracı 50-60 bin kilometre kullanmaya denk olduğunu okumuştum.  Kısacası gezegenin elektrik üretimi fosil yakıtlardan arınmadığı sürece elektrikli araçlar hedeflendiği kadar doğaya faydalı olmayacak. Bunalara ek olarak, bir yolcu uçağını batarya ile uçurmak imkansız fakat makalede belirtildiği gibi e-yakıt havacılık ve denizcilik için benzer etkide çözümler sunuyor.

Öte yandan, araç kullandıkça 0 emisyondan ziyade kullandığımız her saat başına onlarca kişinin yaptığı solunuma denk havayı temizleyen e-yakıt (hidrojen) sistemli araçlar mevcut. 5 dakikada yakıt dolumu, 120 kw güç çıkışı, 600 km üzeri menzil gibi rakamları hyundai e-yakıtlı aracında hali hazırda sunuyor.

Fiyatlar oldukça pahalı gözükse bile makaleye göre e-yakıt üretim aşamasında güneş ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerjiler kullanılabildiği için fiyatların 2025 yılı sonrasında düşeceği söyleniyor. Benzer coğrafyada bile kardeş rafinelere göre büyük kapasitede açılan hidrojen rafineleri bile 2-3 dolar düşük fiyattan hidrojen satışı yapabilmekte.

Üstelik en pahalısından yeşil hidrojen almaya kalkan bir İngiltere vatandaşı günümüz fiyatlarıyla tahminen kilogram başına 6 euro gibi bir fiyat verecek. İlk etapta pahalı gibi görünebilir ancak  bahsettiğim 600 km üzeri menzil sunan hyundai araç 6.3 kilogram hidrojen ile tam dolum yapıyor.

[Leanback 1.107]

@paarthurnax Hidrojenli araçlardaki temel sorun doğada hidrojen tek başına bulunmadığı için, dışarıdan alınan suyu ayrıştıran elektroliz aşamasının asıl enerji tüketici etken olması. Yani dışardan su alıyorsunuz, bunu devasa elektroliz tesislerinde saf hidrojen haline getirip, çok pahalı basınçlı hidrojen tanklarında, yine kurulumu aşırı pahalı hidrojen dolumu sunan akaryakıt istasyonlarına transfer ediyorsunuz ki, arabalar hidrojeni alıp kullanıp tekrar suya çevirsin. Biraz ağa ile maraba fıkrasını andırıyor  https://www.demokratsozluk.com/biz-bu-boku-niye-yedik

Hidrojeni sudan değil, başka kaynaklardan ayırmayı deniyorlar, biyolojik bazı materyellerden elde edecekler gelecekte, elbette ki iyileştirmeler olacak. Fakat daha çok yolu var.

Güzelliği nedir, ciddi bir kirletici atığı yok, ufacık pilleri var gerektiğinde enerji saklamak için. Toplam enerji verimliliği modern bir içten yanmalı motordan yüksek olmasa da (veya onun kadar), şehirlerde saldığı tek atık, su. Gelecek vaadediyor ama problem şu ki, elektrikli otomobiller ve pil geri dönüşümü de gelecek vaadediyor, hemde çok daha basit bir enerji dönüşüm ağı ile. 

 

 

 

[paarthurnax 165]

Yani üretim aşaması yine aynı kapıya çıkıyor. Son kullanıcı temiz olarak tüketse bile üretim aşaması fosil enerjiye bağlı ise pek değişen birşey olmuyor ve bizim fıkranın endüstriyel bir örneği meydana çıkıyor