Jump to content

Sürücüsüzler yaklaşırken


Misafir
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Gelişmiş ülkelerde sürücüsüz araçlar devri yaklaştıkça hazırlıklar da konunun her alanında ilerliyor. Mesela araç tutması meselesi. Buna “Kinetoz” deniyormuş. Taşıtla yolculuk sırasında düzensiz hareketlerin vücut dengesiyle ilgili organlarda geçici işlev bozukluğuna yol açması durumu. İç kulağın maruz kaldığı hareket ile gözlerin gördüklerinin arasındaki kopukluğun neden olduğu düşünülüyor ve bu durumdan çocuklar ve gençler yetişkinlere nazaran daha fazla etkileniyor. Buda merkezi sinir sisteminin gelişiminin fiziksel büyümenin gerisinde kalmaya meyilli olmasına bağlanıyor.

Ricardo Innovations’ın araştırma ekibi, en çok istenen sürüş özelliklerini sağlamak için en uygun süspansiyon özelliğini belirten yazılım tarafından kullanılacak algoritmalar geliştirmeye çalışıyor. Sürücüsüz araçlar için, algoritmalar, ayrıca kabin ortamının gerçek zamanlı sıcaklık, aydınlatma ve aroma kontrolünü yapmak, viraj alma durma kalkma manevralarını da optimize ederek araç tutma etkisini en aza indirgeyecek yazılımlar üzerinde çalışıyor.

Bizim için böyle konular pek önem taşımıyor. Trafikte bakıyorum çoğu araç zaten neredeyse sürücüsüz ilerliyor. Neden derseniz sürücüler akıllılarla iletişiyor.

 

Selamlar.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

1 saat önce, Arabalar :

Trafikte bakıyorum çoğu araç zaten neredeyse sürücüsüz ilerliyor.

Bir de teknolojide  Avrupadan geriyiz derler  :) 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Ben bu konunun henüz çok premature olduguna yani yeterince olgunlasmadigina inaniyorum.  Sensörlere güvenerek bir araci idare etme fikri güzel ama uygulamada henüz basarisiz.  Bu konuda lider firmalardan biri Tesla ve onun gelistirdigi bir araç Florida'da parlak güneste önüne çikan beyaz araci göremediginden ölümcül bir kaza yapmisti.  Hiçbir elektronik sensör insan duyu organlari ile yarisamaz.  Sensörler insanlara asiste edebilir, burada bir sorun yok (örnegin, park sensörleri, adaptive cruise control).  Ama sensörler bence aracin kumandasini % 100 ele geçirmemeli.  Bunu yaptiginizda insani hafife almis, bir baska deyisle sensörlere fazla güvenmis olursunuz.  Bu nedenle, ben bunun henüz ütopik olduguna inaniyorum.

  • Katılmıyorum 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

28 dakika önce, AKayhan :

Ben bu konunun henüz çok premature olduguna yani yeterince olgunlasmadigina inaniyorum.  Sensörlere güvenerek bir araci idare etme fikri güzel ama uygulamada henüz basarisiz.  Bu konuda lider firmalardan biri Tesla ve onun gelistirdigi bir araç Florida'da parlak güneste önüne çikan beyaz araci göremediginden ölümcül bir kaza yapmisti.  Hiçbir elektronik sensör insan duyu organlari ile yarisamaz.  Sensörler insanlara asiste edebilir, burada bir sorun yok (örnegin, park sensörleri, adaptive cruise control).  Ama sensörler bence aracin kumandasini % 100 ele geçirmemeli.  Bunu yaptiginizda insani hafife almis, bir baska deyisle sensörlere fazla güvenmis olursunuz.  Bu nedenle, ben bunun henüz ütopik olduguna inaniyorum.

Ben ise yakın/orta gelecekte ( örneğin 2045 ler ) bu konuların  araştırıp tartışıldığı, çalışıldığı ve alt yapısı üzerinde de durulmaya başlandığı ülkelerde gerçekleşeceğine tümüyle inanıyorum.  Şimdiden başlayan çalışmalar genişleyerek devam ediyor. Sensörler, işlemciler ve onları yönlendiren yazılımlar, gitgide hızlanan data aktarımı ile uçsuz bucaksız yenilikçi tasarımların sınırlarını belirlemek artık mümkün görünmüyor. Sürücüsüz araçlarla ilgili ön çalışmalar şimdiden işin hukuki alt yapısını dahi oluşturacak şekilde konuşuluyor tartışılıyor.  Yapay zekanın insanların yaşamını kolaylaştırma serüveninin ürkütücü tarafı ise belli bir eşik değerinden sonra kontrolün el değiştirme olasılığı. Tüm bu senaryoların uzun vadedeki anahtarı ise " enerji ".

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

48 dakika önce, Lupara :

o değil de teknoloji geliştikçe işsizlik artıyor.

Keşke teknoloji buna da bir çözüm bulsa.

O iş başka bir gezegene kaldı gibi görünüyor :)

 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Şuan kullandığımız araçlar bile aslında yarı otonom yol tabelalarını dahi okuyan yazılım mevcut aracımızda hız limitini ayarladıktan sonra gazı,freni bırakıyoruz bir direksiyon kalıyor,birde hiç bir zaman tedbiri elden bırakmamak.😉

bir gazetenin haberi

AB Komisyonu, araçlarda yeni güvenlik teknolojileri kullanımını zorlu hale getirecek yeni kurallar konusunda Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Konseyi arasında yürütülen müzakerelerde siyasi uzlaşı sağlandığını açıkladı.

Buna göre, birlik üyesi ülkelerde 2022 yılından itibaren otomobil, kamyon ve otobüs gibi yeni araçlarda, otomatik hız sınırlama sistemi, acil fren sistemi, şerit takip asistanı, yorgunluk tespit sistemi ve kameralı park sensörü gibi sürüş güvenlik teknolojilerinin kullanılması zorunlu olacak.

Ayrıca, araçlara, trafik kazalarının daha ayrıntılı ve kolay incelenmesi için sürüş verilerinin kaydedileceği kara kutular yerleştirilecek.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

16 saat önce, AKayhan :

Ben bu konunun henüz çok premature olduguna yani yeterince olgunlasmadigina inaniyorum.  Sensörlere güvenerek bir araci idare etme fikri güzel ama uygulamada henüz basarisiz.  Bu konuda lider firmalardan biri Tesla ve onun gelistirdigi bir araç Florida'da parlak güneste önüne çikan beyaz araci göremediginden ölümcül bir kaza yapmisti.  Hiçbir elektronik sensör insan duyu organlari ile yarisamaz.  Sensörler insanlara asiste edebilir, burada bir sorun yok (örnegin, park sensörleri, adaptive cruise control).  Ama sensörler bence aracin kumandasini % 100 ele geçirmemeli.  Bunu yaptiginizda insani hafife almis, bir baska deyisle sensörlere fazla güvenmis olursunuz.  Bu nedenle, ben bunun henüz ütopik olduguna inaniyorum.

Prematürite konusunda haklısınız ama olmayacak iş değil. 400-500 yolcu taşıyan uçaklar bile oto pilotla kontrol edilirken, inişler bile ILS kontrolünde yapılırken, otomobillerin hala insan kontrolünde ilerlemesi tamamen maddi sebeplerden kaynaklı diye düşünüyorum. Sonuçta bir otomobil 20-100 bin dolarken uçaklar için 200-400 milyon dolarlardan bahsediliyor. Ben ileride özellikle büyük tırlardan başlanarak bu sistemin yol araçlarına da adapte edileceğine eminim. 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

4 saat önce, zoptrik :

Prematürite konusunda haklısınız ama olmayacak iş değil. 400-500 yolcu taşıyan uçaklar bile oto pilotla kontrol edilirken, inişler bile ILS kontrolünde yapılırken, otomobillerin hala insan kontrolünde ilerlemesi tamamen maddi sebeplerden kaynaklı diye düşünüyorum. Sonuçta bir otomobil 20-100 bin dolarken uçaklar için 200-400 milyon dolarlardan bahsediliyor. Ben ileride özellikle büyük tırlardan başlanarak bu sistemin yol araçlarına da adapte edileceğine eminim. 

Hava taşıtları seyir planlaması kadar mükemmel karayolu seyir planlaması olmadığı sürece olmaz. Yıllar öncesi, la aynaya ne gerek var, iki kamera bir monitör ile işimi çözeyim dedim vaz geçtim. Oldu da kamera 2 saniye görüntüyü geciktirdi. çıktım soldakinin üzerine.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Yakın gelecekte elektirikli araçlar ile birlikte yollarda sıkça karşılaşacağımızı düşünüyorum. Şöförlük kavramıda ortadan kalkacak en sonunda insanlık da kalkacak :) 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

GM, Ford ve Toyota otomatik sürüş testlerini ve standartlarını geliştirmek için bir konsorsiyum oluşturduklarını bildirdiler. 

 Üç büyük otomobil üreticisi Çarşamba (03.04.2019 ) günü yaptığı açıklamada, ABD'de  sürücüsüz otomobiller için güvenlik standartları oluşturmaya yardımcı olacak bir konsorsiyum oluşturdu.

Kaynak https://www.reuters.com/article/us-autos-selfdriving-rules/gm-ford-and-toyota-join-to-advance-self-driving-testing-standards-idUSKCN1RF13L

 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

günü gelecek bunun buralarda tartışılmış olmadına gülecek insanlar. 

gelecek hakkında 20-30-40 yıllık değil de 100-200-300 yıllık düşünülürse hele son zamanlarda değişimin nasıl ultra bir hızla katlanarak gerçekleştiği hesaba katılırsa bunun asla olmayacagını söylemenin nasıl da komik olduğu ortaya çıkar. 

yaygın bir anekdottur; bugün cep telefonlarımızdaki teknoloji 60larda aya giden aracın teknolojisini cebinden çıkaracak güçtedir. 

öte yandan logaritmik olarak her şey olağanüstü bir hızla değişiyor. eskiden bu türden radikal değişikliklere ancak belki de 5 kuşak sonrasında tanıklık ediliyorduysa şimdi 10 yıl öncesine bile baktığımızda korkunç bir değişimin ve gelişmenin yaşandığını görebiliyoruz. yine meşhur görsellerden biri, bilmem kac megabaytlık bir hafıza "cihazının" vinçlerle yüklendiği günlerden kendisinin milyon katı kapasitesi olanını kıç cebimizde dolastırdıgimız günlere geldik. üstelik bu insanlık tarihi göz önünde alındığında inanılmaz bir hızla meydana geldi. işin daha da ilginç yani bu hız gittikçe artıyor. 1960 ile 1970 arasındaki fark 2010 ile 2020 arasındaki farktan çok daha "uzun" ya da "kısa"

bu durum  daha fazla geriye götürüldüğünde tablo daha da netleşir. yılları tamamen sallıyorum, teknolojik olarak m.ö 400 yılı ile m.s. 400 yılı arasında ne fark var? neredeyse hiç! 800 yıl boyunca bir teknolojik olarak arpa boyu yol katedilememiştir. ha keza 1250 ile 1500 yılları arasında fark var mi desek onun da cevabı neredeyse yine hiç olur.

bu bağlamda günümüzden 250 ya da 800 yıl sonrasını düşünebilir miyiz. bence mümkün değil. şahsen eğer 800 yıl  sonra olur da dunya hala ayakta kalırsa nadıl bir olacagını tahmin etmenin imkansız olduğunu düşünüyorum.

olaya bu perspektiften bakinca otonom araç hikayesi onemsiz denilecek bir geçişle halledilecektir öyle devirm falan yaratmayacaktir yani. konusu bile geçmez bence ki halihazırda neredeyse mevcut.

(dip not:burada gelişme ve ilerleme tamamen teknolojik olarak ele alınmıştır. insanın gelişimi ise bana kalırsa zamana bağlı değildir. her doğan insanla insanlık yeniden doğar. teknoloji biriktirirerek doğar ama insan biriktiremez. "insan" denilen varlik en ufak bir yıkımda 5 bin yıl öncesine geri dönebilir. biyolojik olarak insanin gelişiminin teknolojiyle bir ilgisi yoktur. ancak teknolojiyi aktarabildiği için onu kullanma yeteneğine sahiptir. tüm teknolojik birikimi elinden aniden alınırsa aniden milyon yil öncesine gider taş cilalamaya baslar.:)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

1 saat önce, Katil Balina :

tüm teknolojik birikimi elinden aniden alınırsa aniden milyon yil öncesine gider taş cilalamaya baslar.:)

:)))

Önce taşı ayfon gibi yontup sonra da cilalayabilir. Aksi gibi cep mepte olmaz o vakitler. Artık neresinde taşırsa:)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

22 dakika önce, Arabalar :

:)))

Önce taşı ayfon gibi yontup sonra da cilalayabilir. Aksi gibi cep mepte olmaz o vakitler. Artık neresinde taşırsa:)

ayfon 1 taş

ayfon 1 taş s

ayfon 1 cilalı taş plus:)))

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 2 yıl sonra ...

Bugün Amerikan Wall Street Journal gazetesi, Elon Musk ne derse desin, sürücüsüz araçlara daha onlarca sene var başlıklı bir makale yayınladı.  Uzmanlara göre tamamen sürücüsüz araçlar hiç gelmeyebilir, veya gelse de onlarca sene sonra ancak gelir.  Bunun temel nedeni ise bu araçların dayandıgı teknoloji olan yapay zeka (artificial intelligence) teknolojisi henüz emekleme aşamasında ve daha gidecegi çok yol var.

Makaleye göre 2015 senesinde Elon Musk iki-üç sene içinde sürücüsüz araçların yollarda olacagını söylemiş.  Oysa 2021 senesinde pilot aşamasındaki sürücüsüz araçların sayısız kazaya karıştıgı ve bir tanesinin yollardaki trafik konileri konusunda ne yapacagını bilemediği bildiriliyor.  Bu araçlar önemli ölçüde yüksek çözünürlükteki haritaları kullanıyorlar.  Yolda bu haritalara uymayan bir durum meydana geldiginde (örnegin, bir yol çalışması) ne yapacaklarını bilemiyorlar.

https://www.wsj.com/articles/self-driving-cars-could-be-decades-away-no-matter-what-elon-musk-said-11622865615?st=9mbla8tds87r3yo&reflink=desktopwebshare_permalink

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

042BF94E-15AD-4760-873C-7DED69FC4972.jpeg

Bir saat önce, AKayhan :

Bugün Amerikan Wall Street Journal gazetesi, Elon Musk ne derse desin, sürücüsüz araçlara daha onlarca sene var başlıklı bir makale yayınladı.  Uzmanlara göre tamamen sürücüsüz araçlar hiç gelmeyebilir, veya gelse de onlarca sene sonra ancak gelir.  Bunun temel nedeni ise bu araçların dayandıgı teknoloji olan yapay zeka (artificial intelligence) teknolojisi henüz emekleme aşamasında ve daha gidecegi çok yol var.

Makaleye göre 2015 senesinde Elon Musk iki-üç sene içinde sürücüsüz araçların yollarda olacagını söylemiş.  Oysa 2021 senesinde pilot aşamasındaki sürücüsüz araçların sayısız kazaya karıştıgı ve bir tanesinin yollardaki trafik konileri konusunda ne yapacagını bilemediği bildiriliyor.  Bu araçlar önemli ölçüde yüksek çözünürlükteki haritaları kullanıyorlar.  Yolda bu haritalara uymayan bir durum meydana geldiginde (örnegin, bir yol çalışması) ne yapacaklarını bilemiyorlar.

https://www.wsj.com/articles/self-driving-cars-could-be-decades-away-no-matter-what-elon-musk-said-11622865615?st=9mbla8tds87r3yo&reflink=desktopwebshare_permalink

Yapay zeka insan aklina yaklasmadan tamamen surucusuz arac zor bence. 

  • Beğen 1
  • Haha 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Sürücüsüz araçların önümüzdeki 30-45 yıl içerisinde bazı ülkeler tarafından yaygın olarak kullanılabileceğini düşünüyorum.  Bunlar yapay zekanın henüz ısınma turları olacak. Daha sonralarında da insanlığı yapay zekanın farklı sürprizlerinin bekleyeceği muhtemel.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 3 ay sonra ...

Sürücüsüz araç teknolojisi şimdi de 100 sene kadar eski bir teknolojiyi otomobillerde kullanmak istiyor, bu teknolojinin ismi radar (RAdio Detection And Ranging).  Radar deyince nedense benim aklıma hep pahallı teknelerin ana diregine monte edilmiş 360 derece dönen ve üzerinde Furuno gibi marka bulunan antenler geliyor.

Radar, nesnelerden radyo dalgaları yansıtmak prensibiyle çalışan ve gercekte pahallı olmayan bir sistem.  Tek önemli dezavantajı ise çözünürlük sorunu, radar oldukça düşük çözünürlüge sahip.  Radar ekranlarında nesnelerin bulanık görünmesi bu düşük çözünürlük nedeniyle.  Yine sürücüsüz araçlarda gündeme gelen bir başka teknoloji olan lidar (Laser Imaging, Detection And Ranging) ise radardan daha yüksek çözünürlüge sahip ve daha pahallı.  Özellikle Tesla tarafından kullanılan bir başka sistem ise araca çok sayıda yüksek çözünürlükte kamera monte etmeye dayanıyor.  Uzmanlar sürücüsüz araçların her zaman birden fazla sistemi aynı anda kullanması gerektigini savunuyor.  Böyle olunca herhangi bir sistem hata yaparsa (ki bu olabiliyor, bkz. Tesla kazaları) araçtaki diger sistem(ler) bu hatayı kapatabiliyor.  Ayrıca, sisli hava hem kameraları hem de lidarı yanıltabilirken radarı asla yanıltamıyor.  Dolayısıyla çoklu sistemlerin büyük avantajı var.

ABD'de otomatik frenleme sisteminin 2022'de otomobillerde standard olması gibi bir hedef var.  Ben de bunun büyük yararı olacagını düşünüyorum.  Otomatik frenleme birkaç kez özellikle kırmızı ışık gibi durumlarda benim aracımda devreye girip beni bir kazadan kurtardı.  Pahallı da olmadıgından standard ekipman olması büyük yarar saglar.  Keşke Türkiye'de MTV eski degil de yeni araçları desteklese de bizim insanlarımız da bu yeni sistemleri otomobillerinde kullanabilse, diyorum.  Hatta daha ötesi ÖTV denen demode vergi kalksa da insanlarımız daha modern araçlara binebilse çünkü bu tüm dünya insanları gibi Türklerin de hakkı.

Amerikan Wall Street Journal sürücüsüz otomobillerde radar kullanımı ile ilgili 25 Eylül tarihli bir makale yayınladı.  Makale Ingilizce ama ben yukarıda çok kısa bir özetini yaptım.  Aşagıda makaleyi kopyalıyorum.

https://www.wsj.com/articles/for-self-driving-cars-the-hot-new-technology-is-radar-11632542430?st=bae8u5v0vhtm6li&reflink=desktopwebshare_permalink

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

En büyük limitleyici faktör, araçlar yazılımı ve donanımı ile hızla sürücüsüz kullanıma adapte olurken, yol ve sinyalizasyon sisteminin yerinde sayması. Bunun gelişimi de ancak sürücüsüz araçlara özgü ultra karmaşık ve emek isteyen yazılımlar ve araç donanımlarının maliyeti düşerek tabana yayılması ile olacaktır.

Bu yüzden Cadillac'ın "super cruise" otonom sürüş kalitesi Tesla dahil tüm araçların üzerinde ve direksiyona aralıklı hiçbir müdahale gerektirmiyor. Cadillac önce Lidar ile kullanıma uygun yolları tarayıp araç sistemine bu bilgiyi entegre ediyor, sonra yazılım aracı bu belirlenmiş yollar üzerinde götürüyor. Bu prensip yaygınlaştıkça en azından gelişmiş ülkelerde otonom sürüş hızla kendini gösterecek.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...