Jump to content

Triger Kopması Halinde


Guest okaratas
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Haklısın ama hala cevaplanmamış bir nokta var. Teknik bir döküman olmadığı için göremiyorum . Biliyorsan senden alabilirim.

Mazda3 ve Mazda6 larda gördüğüm kadarı ile zincir oldukça içeride bir yerde. Mazda 626 larda kayış gözle görülür bir yerde mi ki bakınca kolayca anlaşılabilsin ?

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • Yanıt 46
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Bu Konuda En Çok Yanıt Verenler

  • Burak

    6

  • Gökhan

    5

  • emredeler

    5

Bu Konuda En Çok Yanıt Verenler

Gönderilen Fotoğraflar

Konuyu açarken de söylediğim gibi zincirlileri değil triger kayışı olanları konuşuyoruz ki hem konunun başlığı da "triger kayışı kopması" :)

ama zincirin değişmesi gerekiyor mu? bunu bilmiyordum, fikir edinmiş oldum...

ilerde lazım olur bak...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Trıgeri nasıl dışarıdan görebiliyorsunuz arkadaşlar? Biz başka arabayamı biniyoruz  :)

Beni kayışın kopmasından daha çok rulmanların sapıtması korkutur. O kayışları tıra bağlayıp çekseniz kolay kolay kopmaz. Benim araçta ilk 100,000 değişti, yan sanayi taktırdım. Kayış Dayco, rulmanlar Nsk ve Ntn. Sonra 195,000'de değişti kayışın dişlerinde en ufak bir aşınma yoktu. Rulmanlarda tıkır tıkır dönüyordu. Lakin piyasada japon rulman yok şu anda, skf ve fag'ı zaten geçtim, kataloglarında bile gözükmüyor. Herneyse şimdi araç 215,000'de ama rulmanları korkutuyor beni, 100,000 beklemem bu sefer.

Bu arada bizim araçların motorları (FS) non-interference tipindedir. Triger koparsada zarar verme ihtimali düşüktür. Üst ölü nokta subaplara vurmaz çünkü. Çok kimsede bilmez bunu, ustalar dahil. Zaten sıkıştırma oranından da belli (9,0). Yinede güvenmeyin buna, zamanında değiştirin.  ;)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

arkadaşlar Triger kayışı mecvut olan  bütün araçlarda kapakla kapalıdır koptuğunu görebilmek  için kapakları söküp bakmak gerekir  O0

Mazdaların triger kayışı fabrikada takılanlar 100,000 km veya 60,000 mil de değişimi yapılır

yetkili servislerde takılanlar da 100,000 km de değişir ama orjinal olmayan bir triger kayışıyla 60,000 km den fazla gitmek pek sağlıklı olmaz :)

L tipi supap mekanizması olan motorlarda supaplar yanma odası ve silindirlere ters dönmüş şekildedir.

I tipi supap mekanizmasına sahip motorlarda supaplar yanma odasına ve silindirlere düz bakacak şekildedir.

eklediğim resimde I tipi supaplı motor görülmekte yeni nesil tüm motorlar (wankel hariç ) bu sistemde yapılırlar. triger kayışı koptuğu zaman supaplar hareketsiz kalır ve pistonlar çarparak eğilir  :)

sanırım açıklığa kavuşur konu  :)

post-351-141695264578_thumb.jpeg

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Trıgeri nasıl dışarıdan görebiliyorsunuz arkadaşlar? Biz başka arabayamı biniyoruz  :)

Beni kayışın kopmasından daha çok rulmanların sapıtması korkutur. O kayışları tıra bağlayıp çekseniz kolay kolay kopmaz. Benim araçta ilk 100,000 değişti, yan sanayi taktırdım. Kayış Dayco, rulmanlar Nsk ve Ntn. Sonra 195,000'de değişti kayışın dişlerinde en ufak bir aşınma yoktu. Rulmanlarda tıkır tıkır dönüyordu. Lakin piyasada japon rulman yok şu anda, skf ve fag'ı zaten geçtim, kataloglarında bile gözükmüyor. Herneyse şimdi araç 215,000'de ama rulmanları korkutuyor beni, 100,000 beklemem bu sefer.

Bu arada bizim araçların motorları (FS) non-interference tipindedir. Triger koparsada zarar verme ihtimali düşüktür. Üst ölü nokta subaplara vurmaz çünkü. Çok kimsede bilmez bunu, ustalar dahil. Zaten sıkıştırma oranından da belli (9,0). Yinede güvenmeyin buna, zamanında değiştirin.  ;)

ben 140 bıne kadar gıtmıstım hala sapa saglamdı rulmanlar merak etme sen ama ıhmalde etme !!!

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Guest mustafa_g

orjinal trigger kayışı 100 bin de değişir. trigger kayışının gevşek veya sert takılması durumunda zaten araba saçma sapan çalışacağı için bunu hem usta hem de siz anlarsınız. dolayısıyla triger kayışı ilk montajından itibaren sağlıklı olarak çalışacak şekilde ayarlanır diye biliyorum.

ayrıca, kayışa güvenemiyorsak demişsin ya Özgür. Bu durumdaki bir arabayı kullanmaktansa kapının önünde yatırmak daha mantıklı olur kanımca. geçmişi hakkında kesin bilgilerimiz olmayan bir araba satın almışsak eğer triger kayışını göz kontrolünden geçir(t)mek ve içimiz yine rahat etmeyecekse değiştirmek gerekir. Sonuçta ikinci el alınmış bir arabayı alır almaz sanayiye götürüp yağını, yağ filtresini, bujilerini, hava filtresini değiştirtmiyor musunuz? 100-200 daha fazla ödeyip trigerini de değiştirin ki içiniz rahat etsin ;)  :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

mazda ların triger yani eksatrik kayışı orjinaline sadık kalmak kaydı ile 100000 km dir ama piyasadaki yan sanayi kayışlar özellikle dayco marka ve gergi rulmanları 100000 km yapması biraz riskli olur o yüzden 75 -80 bin km de değişmenin yararı var malüm üstten eksantrikli araçlar masraf açıyo ohc veya dhoc motor tabir ediliyo biri tek eksantirik diğeri çift demek 626 ların kayışıda (125) diş tir  ;)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 4 ay sonra ...
Guest ersyncar

Üreticilerin motor teknolojilerine yönelik yatırımları her geçen gün daha da artıyor. Daha küçük hacimli ünitelerden yüksek güç alınıyor, yakıt tüketimi değerleri azalıyor daha da önemlisi kullanım maliyetleri geriye çekiliyor.

Peki gittikçe hassaslaşan bu ünitenin zayıf yönleri yok mu? İşte bu tartışmanın baş rolünü hiç kuşkusuz triger kayışı oynuyor. Motorun çalışması için emme ve egzoz supaplarının belirli zamanlarda açılıp kapanması gerekiyor. Bunu sağlayan parça da eksantrik (kam) mili. Ancak eksantrik milinin bu işi yapabilmesi için dönme hareketini gerçekleştirmesi şart.

İşte bu noktada devreye triger kayışı ya da zinciri giriyor. Marş motorunun volan yoluyla krank milini çevirmeye başlamasıyla, eksantrik mili de bu iki parça arasındaki bağlantıyı sağlayan kayış ya da zincir sayesinde dönmeye başlıyor. Bu nedenle pek çok araç sahibi önem vermese de aslında bu kayış ya da zincir hayati bir sorumluluk üstleniyor.

Otomobil üreticileri geçmiş yıllarda krank miliyle eksantrik mili arasındaki bağlantıyı zincirle sağlıyorlardı. Hatta bu parçanın sağlam olmasından ötürü hala pek çok üretici tarafından tercih ediliyor. Tek handikapsa zincirin sesli çalışması ve dönemsel olarak gerginliğinin ayarlanma gereksinimine ihtiyaç duyması. Triger kayışıysa hem ekonomik oluşu hem de sessiz motor yaratma peşindeki üreticilerin ihtiyaçlarına cevap vermesinden ötürü tercih ediliyor. Aslında triger kayışı çabuk aşınan veya kolay kopabilen bir parça değil. İçeriğinde cam elyafı bulunan lastik kayış çok ince olmasına rağmen yaklaşık 2 ton ağırlık taşıyabiliyor. Bu onun sağlamlığını vurgulamak açısından önemli. Ayrıca yağlama gerektirmemesi, hafif olması triger kayışının önemli avantajları. Ama bu avantajlarına karşın triger kayışının ufak bir kusuru bulunuyor. Hiç bir tıkırtı veya ses oluşturmadan ansızın kopabilmesi.

Triger kayışı kopacağı ana kadar sorunsuzca görevini yere getiriyor. Fakat iflası kısa sürede gerçekleşiyor ve onarılması güç hazarlar yaratıyor. Triger kayışı da fren balatası veya lastikler gibi aşınan bir parça. Kayış döndüğü yuvayla sürekli sürtünme halinde olduğu için zaman içinde aşınıyor ve gevşeyebiliyor. Triger kayışının motora zarar vermesi için kopması değil tek bir dişli bile atlaması yeterli olabiliyor. Yeteri kadar gergin olmayan kayış, hiçbir işaret vermeden üç dört diş birden atlıyor. Bunun neticesinde silindir boşluğundan çıkması gereken supaplar orada kalıyor ve pistonlar supaplara çarparak eğilmelerine sebep oluyor. Sonuçsa motor kabininden gelen büyük bir patlama sesi ve yolda kalan bir otomobil...

Sonuçta motor kullanılmaz hale gelebiliyor. Kullanılmaz hale gelen motor için tek çareyse rektifiye... Supap ve pistonların biri birlerine çarpmasının sebebi sadece triger kayışının kopması değil. Aynı zamanda triger kayışının gergi rulmanı da önemli bir parça. Bu rulman bozulduğunda, yani dağıldığında, triger kayışı boşa çıkıyor ve eksantrik mili görevini yapamıyor. Bunun için triger kayışı kontrol edilirken ya da değiştirilirken kesinlikle gergi rulmanı da kontrol edilmeli ve gerekiyorsa değiştirilmeli.

Üreticiler gün geçtikçe triger kayışına yeni yeni görevler de ekliyorlar. Örneğin su pompası da triger kayışına bağlanıyor. Bu da triger kayışının daha uzun üretilmesini gerektiriyor. Triger kayışı daha uzun olunca daha çok parçaya temas ediyor. Bu da gevşeme ve aşınma süresini kısaltıyor. Teknolojideki büyük gelişmelere rağmen, günümüzde hala triger kayışının gerginliği ve aşınma durumunu belirten bir uyarı sistemi bulunmuyor. Sadece gözle yapılacak bazı kontroller belirgin problemleri hemen görmenizi ve tedbir almanızı sağlayabilir

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 2 hafta sonra ...

Mazda motorların birçoğunda kayış kopsada birşey olmaz.Non interference tip olduğundan.Ama hangilerinin olup olmadığını şu an bilemiyorum.Fakat kayış değiştirmek için kopması da beklenmez tabii ki.Parça kataloglarında bizim içinde bulunduğumuz mevsim için verilen triger değişim km si 100.000km.Triger kayışı çok yüksek teknoloji ürünü kimyasal karışımlar içerdiğinden kopması ile ilgili endişelenmeye gerek yok.Bu bir risk olsaydı en başta üretici bu riski almazdı.Ayrıca zincirli tiplerde rulman birden bire dağılmaz.Zincirli sistem zincirde yada rulmanda bi gariplik başladığında hemen sesiyle kendini belli eder.Daha uzun ömürlü olmasına rağmen parça değişimi gerektirdiği zaman güzel masraf çıkarır.Fakat araç mazda olduktan ve değişim ile bakımlar zamanında yapıldıktan sonra bence hiçbirşeyden korkmaya gerek yok.  :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş


×
×
  • Yeni Oluştur...