Jump to content

Cam Filmi hk. (Emniyet Genel Müdürlüğü cevabı) 27.03.2009


SWeeT6six6
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

kaza halinde veya dışında görüşü engelleyecek, araç içinde bulunanları tehlike altına sokacak, kanun ile hukuka aykırı olduğu kabul edilmiş, taşıt camının renk seviyesinin renkli film tabakası ile örtülmesi eyleminde

Bütün mesele bu ifadede düğümleniyor zaten, bunun böyle olduğuna karar verme meselesinde, bu kanunda da var, film demiyor ancak görüşü engelleme diyor, o davada bilirkişi engellemediğine dair rapor yazmıştı yanlış hatırlamıyorsam, Yargıtay nasıl karar verdi, neye göre karar verdi, acayip, acayip....

Diğer yandan daha önce söylemiştim, burada münferit cezaları ceza mahkemelerine götürüp iptal ettirmekle olmaz bu iş, bir şekilde hukuki yolunu bulup, yönetmeliğin o maddesini idare mahkemesine ve sonra da Danıştay'a götürmek gerekir.

Peki ben orjinal siyah cam alsam ve filmden bile koyu olsa nolcak? veya düşünün ki para çok ben yurtdışından araba alıyorum ve fabrika çıkışında koyu cam istiyorum ne diyebilecekler?

Hoş o kadar para olsa o polisler abi deyip escortluk yapıp camı kendileri temizler :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • Yanıt 61
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Bu Konuda En Çok Yanıt Verenler

  • Selman

    15

  • SWeeT6six6

    9

  • dunyamil

    4

  • domestos

    11

Bu Konuda En Çok Yanıt Verenler

Gönderilen Fotoğraflar

Peki ben orjinal siyah cam alsam ve filmden bile koyu olsa nolcak? veya düşünün ki para çok ben yurtdışından araba alıyorum ve fabrika çıkışında koyu cam istiyorum ne diyebilecekler?

Hoş o kadar para olsa o polisler abi deyip escortluk yapıp camı kendileri temizler :)

Bu dönem çok gerilerde kaldı... Piyasada o kadar çok parası olan var ama ben böyle bir uygulamaya şahit olmadım, duymadım...

Orijinal camlarda sorun yok, sorun olma ihtimali film kaplı camlarda...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu dönem çok gerilerde kaldı... Piyasada o kadar çok parası olan var ama ben böyle bir uygulamaya şahit olmadım, duymadım...

Orijinal camlarda sorun yok, sorun olma ihtimali film kaplı camlarda...

Benim anlamadığım bu işte orjinal cam daha koyu ise ne olacak?

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Benim anlamadığım bu işte orjinal cam daha koyu ise ne olacak?

Burada mesele camın koyuluğu veya engel olabileceği değil, esas mesele; yönetmelikte olan maddeyi polisin uygulaması...

Orijinal camlar TSE belgesine sahip ve böyle olunca da sıkıntı yok, sonradan ilavelerde böyle bir özellik olmuş olsa bile, adı üstünde sonradan ilave olduğu için ilgili madde kapsamına girmekte...

Sonradan ilave edilen filmleri (eğer oluyorsa) ruhsata işletebilirsen de sorun oluşturmayacaktır.

;)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Türkiye'de yaşamaktan soğutan bir olay daha... Ucu açık, yoruma açık, suistimale açık... Sistem desen, zaten bomb*k! Neyimiz doğru ki bu doğru olsun anasını satayım...

Baksan Amerika'lıya; onlarında her şeyi dört dörtlük değil ama bunda bile gavur belirlemiş, ya serbest ya değil, en güzeli numarasını bile vermiş ön arka bu kadar olacak diye... Hem de eyalet bazında bile adamlar bu işlere kafa yormuşlar, farklı eyaletlerde farklı uygulamalar var  :kafa:

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Veli sen şimdi haklı olarak, emniyet mensubu olarak, bu konuda bir direnç gösteriyorsun ancak benim bakış açımı tam olarak anladığını sanmıyorum.

Diğer arkadaşın da sorduğuna bir cevap olacaksa orijinal camı o kadar koyu olan araçlar TSE belgesi alamazlar zaten ve ithal edilemezler, dikkat edin piyasada dolaşan bazı arazi taşıtlarına, ön camlar açıktır, arka camlar koyudur, sanıyorum TSE'nin onay verme sınırı da budur.

Şimdi ben camlarına simsiyah filmleri çektirip mafya reisleri gibi dolaşan arkadaşları tasvip ediyor değilim, o kadarı zaten kanunen de suç ve o camlar içeriden dışarıya görüşü de bir ölçüde engellerler mutlaka, ancak bu konuya takılmış trafik polislerinin veya emniyet mensuplarının kendi kullandıkları resmi veya özel araçlarının kapkara olmasını hiç tasvip etmiyorum, burada İzmir'de bu böyle en azından..

Şimdi mesele şurada düğümleniyor, bu konunun muhtelif sayfalarında defalarca anlattığımı tekrar edeyim, kanun yani Karayolları Trafik Kanunu diyor ki, görüşü engelleyecek aksesuar kullanılamaz veya bu mealde, şimdi baştan kanunu bulup alıntı yapacak değilim, hepsi bu kadar.. Film lafı falan yok, görüşün kimin görüşü olduğu da belirtilmemiş ki asıl mesele burada çıkıyor.

Görüş içeriden dışarıya görüş olarak yani olması gerektiği gibi anlaşılırsa ve bu görüş engelleniyorsa gerçekten, bu kanuna göre suçtur veya kabahattir ve ceza yazılmalıdır, buraya kadar hemfikirim.

Ancak deniyor ki dışarıdan içeriye görüş, terör vs, falan filan ve Yönetmeliğe net bir ifadeyle "Cam filmi" ibaresi ekleniyor el çabukluğuyla ve bütün cam filmlerine ceza yazma sevdası oluşuyor ve bunu yapan memur arkadaşların kendi kullandıkları araçların bütün camları kapkara...

"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" evrensel bir hukuk kuralıdır, heryerde ama heryerde yazar, bunun anlamı şudur, ancak ve ancak bu ülkenin veya bir ülkenin meclisinin suç ihdas etme yetkisi vardır, ihdas edilen suç kanunda açık bir şekilde yazar, ceza hükümleri içeren kanunların yürürlüğü belli farklı şartlara tabidir vs..

"Tüzük ve yönetmelikler kanunlara aykırı olamazlar", bu da anayasada yazan bir kuraldır, dolayısıyla yönetmeliklerle suç ihdas edilemez, buraya kadar çok net, bir hukukçu olarak bunları tartışmam bile..

Biz ne yapmışız? Kanunda olmayan "Cam filmi" ibaresini yönetmeliğe sıkıştırıvermişiz el çabukluğuyla ve memur arkadaşları da o yönetmelik bağladığı için, bir taraftan da dediğim gibi kafaları oraya takılı olduğundan cezaları kesiyorlar.. Halbuki o yönetmelik vatandaşı bağlamaz, vatandaşı bağlayan sadece kanunlardır, Tüzük, Yönetmelik, Genelge vs. şeyler onun taraflarını bağlar, şöyle anlatayım, ben Karşıyakalılar Derneği'ne üye oluyorsam, imzamı atarım ve o andan itibaren o derneğin tüzüğü beni bağlar, ben bir apartmanda oturuyorsam o apartmanın tapudaki yönetmeliği beni bağlar, Trafik yönetmeliği ise beni ancak uygulamayı yapanların uyduğu bir metin olduğu için işimi halletmek için gerektiğinde mecburen, zoraki bağlar, o yönetmeliğin asıl bağladıkları devlet memurlarıdır, ben istemeden etkileniyorum, zorlanıyorum.

Yani ben sıradan bir vatandaş olarak yönetmeliklere uymak zorunda değilim, bu kadar net, ben kanunlara uymak zorundayım.

Diğer yandan dışarıdan içeriye görüş meselesine gelelim terör vs. sebeplerle deniliyor ya, şimdi soruyorum, emniyet mensupları araçların içini görmek istiyorlar bir yaramazlık olmasın diye, anladım, peki ticari araçlar ne olacak? Esnaf jipi tabir edilenler, panelvanlar, kamyonetler, yerden 2 metre yukarıda şoför mahalline sahip kamyonlar, bunların kasaları? Onları görebiliyorlar mı? Böyle bir şey talep edilebiliyor mu?

Dünya çapında veya ülkemizde, istatistiklerde en fazla suça karışan motorlu araç türleri hangileri acaba, bunu gerçekten merak ediyorum ve neredeyse eminim ki trafik kazaları hariç tutulmak kaydıyla tabii en az suça karışan araçlar otomobillerdir. İstanbul'da, şurada, burada bombalar nelerin içinde patladı? Terörün babası oydu işte, otomobilde mi patlattılar?

Özetlersek, bu konunun sahiplenilmesini, boyun eğilmesini  anlayamıyorum, binlerce yıldan gelen "Başımızdaki ne yaparsa doğru yapar" "Hikmetinden sual olunmaz" falan bunlar geçti artık, bu devirler geride kaldı, kalacak... Aracımda cam filmi var mı, yok, taktırmayı düşünüyor muyum, hayır... Ama kendilerine göre sebeplerle bunların açık renklerini taktırmış insanların itilip kakılmasından da gına geldi artık.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Abi bu konuda hiç bir yerde sahiplendiğimi, bu cezai işlemi savunduğumu, ceza yazılmasının normal olduğunu yazmadım... Dolayısı ile bir kez daha söyleyeyim, bu durumu hiç tasvip etmiyorum, sadece uygulamada olanlara yorum yapıyorum o kadar...

Senin uzunca bahsetmiş olduğun içerisi görünür görünmez vs. konularından ziyade cam filmi sonradan araca eklenmiş bir "zımbırtı" olduğu için ceza kesilmekte, yaparsın zifiri filmi cama işletirsin ruhsata (işletebilirsen tabi) gezersin mafyavari olur biter... Hiç kimse de ceza kesemez...

Fakat o yönetmelikte, tebliğde her neydeyse bu konudaki durum düzeltilmedikçe kafasına esen memur cezayı yazar, insafına gelen memur yazmaz burada hiç kimse ceza yazanın takdirini eleştiremez çünki kendisine verilen yetki ile bu işlemi yapmakta. Aynen ceza sahası içerisindeki 9 kusurlu hareket gibi, yoruma açıktır. :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Türkiye'de yaşamaktan soğutan bir olay daha... Ucu açık, yoruma açık, suistimale açık... Sistem desen, zaten bomb*k! Neyimiz doğru ki bu doğru olsun anasını satayım...

Baksan Amerika'lıya; onlarında her şeyi dört dörtlük değil ama bunda bile gavur belirlemiş, ya serbest ya değil, en güzeli numarasını bile vermiş ön arka bu kadar olacak diye... Hem de eyalet bazında bile adamlar bu işlere kafa yormuşlar, farklı eyaletlerde farklı uygulamalar var  :kafa:

Türkiye'de eyalet sistemi tartışılınca kızıyorlar ama... Eyalet sisteminin güzelliği senin bahsetmiş olduğun coğrafi ve demografik yapı farklılığından doğan uygulamaları insanların yararına sunabilmektir...

Hakkari ile Bodrum'da yaşayanları aynı kanun ile yönetmek ancak bize özgü olsa gerek, Ankara'dan çıkarılan kanunla Trakya'yı Karadeniz'i ancak bu kadar yönetirsin...

Neyse, şimdi Selman abi kızacak konu harici tartışma var diye... :D

Selman abi sormuş olduğum alkollü sürücü sorusu sanırım güme gitti, bu konuda yorumunu alabilir miyim?

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu konuda ve buna benzer pek çok konuda hukuki boşluk ve çelişkiler var.

Cam filmi ve cam rengi koyuluğu konusunda, bildiğim kadarıyla, tek makul mevzuat, cam filmlerinin, sürücü görüşü için şart olan arka cam ile sağ ve sol ön camlarda görüşü %70 altına düşürmeyecek miktarına izin veriyor. Bu mevzuat, arka camlar için bir kısıtlama getirmiyor.

Ancak bir başka mevzuat, araç üzerinde yapılacak en küçük değişikliği bile yasaklıyor.

İşte esas sıkıntı bu çelişki ve boşluklarda. Zaten devlet ile çeteyi birbirinden ayırt eden en önemli şey, olumlu veya olumsuz, katı veya yumuşak, despotça veya demokratik, ama nasıl olursa olsun, kesinlikle mantıksal tutarlılığı olan kurallar dizisidir. Çelişkili mevzuat varsa, ister istemez keyfiyet doğar, bu da kuralsızlık, kanunsuzluk demektir, doğaçlama hukuk demektir ki bu tip bir yapıya, sözlük anlamıyla çete deniliyor.

Bu tip çelişkiler için hukuk sistemlerinde bir genel ilke var aslında, mevzuat arasındaki hiyerarşide üstte olan, çeliştiği tüm alt mevzuatı siler şeklinde. Çelişki durumunda yönetmelik, yönergeyi geçersiz kılar, genelge, yönetmeliği, genel kanun, genelgeyi, özel kanun, genel kanunu, anayasa, özel kanunu, uluslararası anlaşma da anayasayı.

Cam filmi konusunda, o dediğim %70 görüş imkanı şartını gerekli buluyor ve destekliyorum, şu anki aracımın eski sahibi, ön cam hariç hepsine tamamen koyu film çekmiş, iç dikiz aynası hepten devredışı, dış aynaları kullanmam gerektiğinde ise camları açıyorum. Bir fırsat bulsam, hepsini söktüreceğim.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu bahsettiğiniz TSE standartları olabilir sanırım, tahminde bulunuyorum, o zaten aracın ithaline veya üretimine izin verilmesiyle ilgili olsa gerek, orada bir sıkıntı yok, daha doğrusu henüz oraya gelemedik, keyfi uygulama aşamasındayız...

Burada keyfi uygulama derken memurların keyfi uygulaması kadar bürokratların o yönetmeliği çıkartma keyfiyetini de kasdediyorum...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

+1500

Ya cam filmi yaptırmamak lazım, ya da orijinal camlardan kullanmak lazım... Diğer seçeneklerde ceza ile karşı karşıya kalmanın yolu açılmış oluyor...

Başka bir konu ise; alkollü olarak araç kullanan sürücülere 50 promile kadar bir şey yok, 51 ve 99 promil arasında trafik idari işlem yapıyor, buraya kadar normal ancak bana göre buradan sonra saçmalık başlıyor, 100 promil ve üzerinde olan sürücülere trafik idari işlem yapıyor ve ek olarak Yargıtay kararına göre sürücüye TCK 179. madde (Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak) suçundan ayrıca adli işlem yapılıyor... Saçmalık ise bir suçun iki cezası olmaz ilkesine aykırılık, esas önemli olan konu bu ve bir çok kez uygulanmasına rağmen hiç kimse de bu duruma itiraz etmiyor...

Hukukçu üyelerimizin bu konudaki görüşlerini merak ediyorum... Teşekkürler.

Veli bahsettiğin bu mesele önceki sayfada kalmış, pardon... :)

Şöyle söyliyeyim, bir suç iki ayrı kanuna göre suçsa, daha doğrusu bir fiilin içinde iki ayrı suç tanımlanmışsa ikisinden de cezalandırılır. Ancak cezayı koyan iki kanun arasında bir çelişki varsa bu meseleyi öncelikle TBMM'nin, olmadı Anayasa Mahkemesi'nin, olmadı Yargıtay İçtihadı Birleştime Genel Kurulu'nun yani bütün Yargıtay üyelerinin çözmesi gerekir, yani o kadar kolay ve kolay itiraz edilecek bir konudan bahsetmiyorsun, bunu konuyu hiç bilmeden kaba bir fikir olarak söylüyorum.

Ancak ben şuna benzettim, adam yaralamak suçtur ve mahkeme cezayı keser, ilave olarak bu fiil için ruhsatsız bir silah kullanılmışsa onun cezası da ayrıdır, ayrıca verilir. Senin sorunla tam örtüştü mü emin değilim...:)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Veli bahsettiğin bu mesele önceki sayfada kalmış, pardon... :)

Şöyle söyliyeyim, bir suç iki ayrı kanuna göre suçsa, daha doğrusu bir fiilin içinde iki ayrı suç tanımlanmışsa ikisinden de cezalandırılır. Ancak cezayı koyan iki kanun arasında bir çelişki varsa bu meseleyi öncelikle TBMM'nin, olmadı Anayasa Mahkemesi'nin, olmadı Yargıtay İçtihadı Birleştime Genel Kurulu'nun yani bütün Yargıtay üyelerinin çözmesi gerekir, yani o kadar kolay ve kolay itiraz edilecek bir konudan bahsetmiyorsun, bunu konuyu hiç bilmeden kaba bir fikir olarak söylüyorum.

Ancak ben şuna benzettim, adam yaralamak suçtur ve mahkeme cezayı keser, ilave olarak bu fiil için ruhsatsız bir silah kullanılmışsa onun cezası da ayrıdır, ayrıca verilir. Senin sorunla tam örtüştü mü emin değilim...:)

Benim sorumla tam örtüşmedi abi, çünki; adam yaralamak ayrı bir suç, ruhsatsız silah bulundurmak ayrı bir suçtur ve iki ayrı ceza verilebilir, veriliyor zaten...

Benim aklıma yatmayan şey şu; alkollü olarak araç kullanmanın cezası idari yönden trafikçe kesiliyor, her ne hikmetse 100 promil üstü yargıtay içtihadı ile tekrar cezalandırılıyor.

Neden? Trafik güvenliğini tehlikeye düşürmekten... Belki ben 1 bira (30 promil) ile dut gibi sarhoş olurum, belki sen bir kasa içsen aracını rahatlıkla kullanabilirsin... Böyle göreceli bir durumda nasıl olur da, bir suça iki ayrı ceza tatbik edilir...

Benim bildiğim kadarıyla, bir fiil iki ayrı kanunda suç teşkil ediyorsa, en ağır olanıyla cezalandırılır... Bu bildiğim doğruysa alkol uygulamasına kesilen iki ayrı ceza hakikaten haksızlık...

Ayrıca TCK 179 uygulamasını hakimin takdirine bırakmak ne kadar mantıklı... Hakimin birisi 4 bin lira cezaya hükmederken, diğeri 6 bin liraya hükmederse nerede adalet ??

:tey:

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Veli iki sebepten bilemeyeceğim, birincisi konunun başlıktan sapmasını istemiyorum, bu ayrı bir mesele.. 

İkincisi de verdiğin örnek subjektif, 100 promil ciddi bir rakam, bir 35 likten fazlası eder, bana sorarsan bir de falakaya yatırmaları gerekir iki cezanın üstüne... :D Aranızda benim kadar çok alkollü araç kullanmış olan sanmıyorum olsun, 100 promili de çok geçmişimdir, kullanmak zorunda kalmışımdır, ancak şu son ehliyet alma değişikliğinden sonra hiç ama hiç kullanmadım, ya taksiye binerim ya şoförüme güvenirim... :D Dolayısıyla kendisini bu duruma düşürmüş insanlar için çene patlatmayı, uğraşmayı gereksiz görüyorum, bir avukat tutsunlar, savunsun..... :D

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Orjinal cam ve film seçimi tamamen maddi sonuçta gerçekten çok pahalı bir ülkede yaşıyoruz ( veya benim maaşım çok az :) ) benim film kullamaktaki amacım farklı eşimin ailesi yaklaşık 400 km uzakta olduğu için uzun yola çıkıyorum, abim ve arkadaşlarımda gördüğüm bir olay çocuk olduğunda yolda ister istemez emzirmek falan gerekiyor. bu sebepten dolayı arka 3 cama film çekmek istiyorum arka yanlara koyu arka cama çok koyu olmayan bir film.

Yanlışmı düşünüyorum?

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Benim fikrime göre cam filminin yasak olmasındaki başlıca neden polisler tipe göre muamele yapıyor, tipin düzgünse "bekleme yapma geç" bozuksa "sağa çek in aşağıya bagajı aç"

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar belki alakasız gibi gelecek ama aslında aynı konuya denk geliyor araç üzerine yapıştırılan şey eğer reklam ise izin alınmalı ve görüşü engellememeli fakat şahsi bir çıkartma/yazı hatta film var ise görüşü engellemeyecek şekilde serbest. emniyetteki ceza açıklamasında böyleymiş ama aşağıdaki habere anlam veremiyorum. Veli abi sen emniyet mensubusun sanırım sen bu konuya ne diyorsun?

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25211118.asp

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Benim fikrime göre cam filminin yasak olmasındaki başlıca neden polisler tipe göre muamele yapıyor, tipin düzgünse "bekleme yapma geç" bozuksa "sağa çek in aşağıya bagajı aç"

Tip ile değilde tavır ile ilgili, karşıdaki kişi size yaptığınız görevin bilincinde olmadan yaklaşıyorsa elmaya armut muamelesi yapılmaz...

Hemen örnekleyeyim; vatandaş bana ceza yazamazsınız diye bağırıyor, camları filmli ve bir kaç eksiği daha var araç trafikten men edilecek, trafik polislerine fiili olarak değil ancak aktif olarak direniyor... Oysa ki; direnmese evraklarını verse sadece eksikliklerden dolayı ceza yazılacak, direndiği için adli olay başlıyor ve trafik cezası (400 TL)'nın üzerine adli ceza alacak, aktif şekilde direnen kişiye ben neden "bekleme yapma geç" diyeyim, bu kişi kimden üstün de evraklarını vermiyor, verenlerin suçu ne veya enayi mi?

:tey:

Arkadaşlar belki alakasız gibi gelecek ama aslında aynı konuya denk geliyor araç üzerine yapıştırılan şey eğer reklam ise izin alınmalı ve görüşü engellememeli fakat şahsi bir çıkartma/yazı hatta film var ise görüşü engellemeyecek şekilde serbest. emniyetteki ceza açıklamasında böyleymiş ama aşağıdaki habere anlam veremiyorum. Veli abi sen emniyet mensubusun sanırım sen bu konuya ne diyorsun?

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25211118.asp

Daha önce cevapladım bu soruyu; araç üzerinde yapılan değişiklikler (her türlü ilave, çıkartma, reklam vs.) ruhsata işletilmediği sürece cezai işlem gerektirir...

Bizim Mazda Club stickerları bile.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu film meselesinde bir de şöyle bir ilginçlik var. Bu cam filmi normal vatandaşın arabasında olunca tehlikelidir.Ama aynı film hatta daha da koyusu resmi veya sivil polis araçlarında veya siyah plakalı araçlarda olursa hiç bir tehlikesi yoktur. Onun için bu araçlara hiç ceza yazılmaz veya bunları sökün denmez >:(

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu film meselesinde bir de şöyle bir ilginçlik var. Bu cam filmi normal vatandaşın arabasında olunca tehlikelidir.Ama aynı film hatta daha da koyusu resmi veya sivil polis araçlarında veya siyah plakalı araçlarda olursa hiç bir tehlikesi yoktur. Onun için bu araçlara hiç ceza yazılmaz veya bunları sökün denmez >:(

Aynen öyle... O zaman neymiş; bu ülkede hiç kimse eşit değilmiş...

Siyah camlardan tutun da uzun binalara, havuzlu köşklere kadar birileri büyük eşitmiş.

;D

Tespit için teşekkürler Recep bey.

Hafızam beni yamultmuyorsa bir söz vardı; Adalet örümcek ağı gibidir, küçük sinekler takılır, büyük sinekler deler geçer!!

8)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Aynen öyle... O zaman neymiş; bu ülkede hiç kimse eşit değilmiş...

Siyah camlardan tutun da uzun binalara, havuzlu köşklere kadar birileri büyük eşitmiş.

;D

Tespit için teşekkürler Recep bey.

Hafızam beni yamultmuyorsa bir söz vardı; Adalet örümcek ağı gibidir, küçük sinekler takılır, büyük sinekler deler geçer!!

8)

Beğen butonu geri geldi iyi oldu ama bi kere basınca kayboluyor, kaybolmayan buton istiyoruz sayın yönetim :D

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş


×
×
  • Yeni Oluştur...