Jump to content
  • Burak
    MazdaClubTR 10.Yıl Hediyelerinin Ocak ayı kazananları belli oldu. 

    Aşağıdaki linkten de görebileceğiniz gibi Ocak ayında ;
    Toplam beğenide ;
    @Zealot 156 beğeni ile birinci olarak 10 puan 
    @Tarahumara 101 beğeni ile ikinci olarak 6 puan
    @Servet 90 beğeni ile üçüncü olarak 4 puan
    @SafaTR de 89 beğeni ile 4. olarak 3 puan aldı
     
    Bildiğiniz gibi bunun yanında teknik konular yani Modeller kategorisi altında yer alan konularda en çok beğeni alanlara da puan veriyorduk. Buna göre ;
    2015 Mazda 6 İnceleme ve Kullanıcı Yorumları konusundaki mesajı ile @M.E.G'e 8 puan
    2017 Mazda 3 İzlenim ve Kullanıcı Yorumları konusundaki mesajı ile  @Tarahumara 6 puan
    3. Nesil Mazda 3 Çift Egzoz Uygulaması - Performans konusundaki mesajı ile @Black Or White a 4 puan
    3. Nesil Mazda 3 Kullanıcı Yorumları konusundaki mesajı ile @Leanback'e 3 puan verildi.  

    Bunların toplamında ;
     
    @Tarahumara12 puan ile birinci olarak Mazda Polar,
    @Zealot 10 puan ile ikinci olarak Mazda Yelek ve Gömlek,
    @M.E.G de 8 puan ile 3. olarak Mazda T-shirt + kartvizitlik + 2GB Mazda 3 USB,
     
    Buna ek olarak Ocak ayının birincisi olması sebebi ile @Tarahumara 5 ayın sonundaki Periyodik Bakım oylamasına katılma hakkı kazanmış bulunmaktadır.
     
    Bizden ve @Mazda Türkiye'den bir hatıra olmak üzere üyelerimizin hediyelerini güle güle kullanmalarını diliyoruz.
    SpeedMazda
    Mazda " Yeni Nesil Mağaza "  anlayışını "Gelecek" ve " Doğa " kavramları çerçevesinde değerlendirerek yeniden şekillendirdi. İlk olarak 2015 yılında açılan Takadanobaba Mağazasını (Japonya'da) pilot shorwoom olarak belirleyerek dünya çapında bilinen Mimarlar ile iş birliği içerisinde yeniden tasarlandı ve yeni Mazda Mağazalarının kimliği bu şekilde doğmaya başladı.
    Mazda tasarım merkezi gözetiminde Mimar Tanijiri Makoto ve Ai Yoshida yeni mağaza konseptinin tasarım anlayışını ve revizyonlarını üstlenen isim oldu. Ulusal çapta çeşitli ödülleri bulunan mimarlar ( çin mimarisi ödülü, sürdürülebilir mimari alanında ulusal ödüller..vb )  başarılı çalışmalarıyla bilinmekte.

    Kodo felsefesinden yola çıkarak Hareket ve Soul temalarından etkilenen Mağazanın dış tasarımı güzellik ve eğrinin hareketini temsil eden bir anlayışa sahip.

    Yeni Nesil Mazda Showroomlarının konsepti aynı zamanda ferah bir iç mekana ve ahşap konstrüksiyonlar ile yaratılan sıcak ve doğa'nın hakim olduğu rahatlatıcı bir anlayışı benimsemekte.



    Rakipleri ile karşılaştırıldığında soğuk, monoton bir mimari anlayışın tersine yeni nesil Mazda Mağazalarında doğal malzemelerin kullanımı ve yumuşak doğal ışık ile aydınlanan iç mekan sayesinde Mazda sadece otomobilleri ile değil, showroomlarıyla da Marka deneyimi ve felsefesini kullanıcı ve ziyaretçilerine yaşatmayı hedefliyor.




    *Yazının çevirisi ve haber içeriği tarafımdan yapılmıştır. Bazı hatalar olabilir. Bu nedenle konunun orjinal içeriğini gözden geçirmek için kaynak sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
    Kaynak: http://blog.mazda.com/archive/20170123_01.html
    İlhan
    Elektrikli motorların otomobillerde yaygınlaşmaya başlaması ve dizel motorların emisyon kuralları ile ilgili sorun yaşamaya başlaması nedeniyle içten yanmalı motorların geleceği uzun vadede tehlikeye girmiş gibi görünüyor. Yaptığımız analizlerde dizel motorun bir süre sonra yerini hem benzin hem elektrik motoru barındıran hybrid sistemlere bırakacağını öngörmüştük.   Diğer taraftan dizel motorlardaki bu düşüş benzin motorlarında yükselişe işaret ediyor da olabilir diye düşünüyoruz. Hybrid sistemlerde genellikle benzin motorların tercih edilmesinin olarak ise hafif olmaları, üretim maliyetlerinin daha düşük olması, ağırlıklarının daha düşük olması, daha yüksek güç üretmeleri ve emisyonun daha rahat düşürülebilir olması gösterilebilir. Bu nedenlerden dolayı üreticiler bitti bitiyor derken benzin motorlara oldukça önem vermeye başladılar.    Bu doğrultuda içten yanmalı motorlar için son zamanlarda bazı önemli patent başvuruları yapıldı ve prototipler tanıtıldı. Biz de bu gelişmeleri analiz etmiştik. Genel anlamda bakılırsa 4 yeni teknolojinin içten yanmalı motorları ciddi anlamda coşturma potansiyeli bulunuyor. Ayrıca bu 4 teknolojiye başka teknolojiler de eklenebilir.  Bu yeni teknolojiler sayesinde; Motorda hafifleme Motorda küçülme Motor hacminde düşüş Motor silindir sayısında düşüş Sessiz çalışma %50-%70 daha düşük yakıt tüketimi Daha düşük emisyon değerleri Düşük devirlerde yüksek güç Düşük devirlerde yüksek tork Yüksek verim gibi özellikler sağlanacak gibi görünüyor. Bu 4 teknolojinin hangisi veya hangileri hayat bulur onu bilemiyoruz ancak özellikle benzin motorların ömrünü uzatacak potansiyeli bulunuyor. 4 teknolojinin birden uygulanabilmesi ise Koenigsegg ve Nissan'ın 1.6lt 400ps güce sahip prototip motorlarını karşımıza seri üretim hali ile çıkarabilir. Ayrıca bu motorlar tek başlarına veya hybrid sistemlerde direkt olarak veya menzil arttırıcı olarak çok daha yaygın bir şekilde kullanılabilir.      Egzantrik milsiz supap sistemi
    Çin kökenli Qoros otomobil markası Çin'in Beijing şehrinde devam etmekte olan otomobil fuarında daha önce İsveçli Supersport otomobil üreticisi Koenigsegg'in tanıttığına benzer bir supap teknolojisini tanıttı. Qoros'un bu şeklide bir tanıtım yapmış olması bize göre Koenigsegg markasının yaptığından daha önemli. Sonuçta Qoros herkese hitap eden modeller üreten bir marka ve bu sayede egzantrik mili olmayan motor teknolojisi karşımıza çok daha erken çıkabilir. Bu nedenle İsveçli ünlü süper sport otomobil üreticisi Koenigsegg bu teknolojinin öncüsü olarak görünüyor ancak Çin otomobil markası Qoros daha önce ve ekonomik bir şekilde motorlarında kullanabilir. Daha öncede bu tip egzantrik milsiz teknolojiler bulunuyordu ancak prototipten öteye geçememişti.


    Kam mili olmayan motorda, silindirler içerisine hava alınmasını ve egzoz gazlarının atılmasını sağlayan supabları hareket ettiren bir egzantrik mili bulunmuyor. Günümüzde tüm içten yanmalı motorlar hareketini krank milinden kayış veya zincir vasıtasıyla alan egzantrik miline sahip ve supablar bu sayede açılıp kapanabiliyor.
      Egzantrik mili ve supabların açılıp kapanması   Aşağıda 4 silindirli üstten çift egzantrik miline sahip motorun nasıl çalıştığı görülebilir. Millerin bağlı olduğu dişliler hareketini kayış veya zincirden alır. Millerin üzerinde bulunan farklı yönlere bakan kamlar sayesinde supablar farklı zamanlarda açılıp kapanır. Günümüzde farklı devirlerde farklı  ve farklı sürelerde supabların açılıp kapanabilmesini sağlayan değişken zamanlamalı supap sistemleri bulunuyor ancak supap teknolojisi burada takılmış bulunuyor.

      egzantrik mili - egzantrik mili, zincir be krank mili   Tanıtılan bu yeni teknoloji ile egzantrik mili sistemden atılmış. Bu sistemde supablar tamamen elektronik olarak kontrol ediliyor ve pnömatik yani hava ile çalışan yaylar tarafından açılıp kapatılıyor.  Bu sayede motor sisteminden 2 adet egzantrik dişlisi, 2 adet egzantrik mili ve 1 adet zincir veya triger kayışı eksilmiş.   
    Bu oldukça gelişmiş sistem sayesinde supabların artık çok daha rahat bir şekilde kontrol edilebileceği belirtiliyor. Bu sayede her bir supabın ayrı ayrı kontrol edilebildiği değişken zamanlamalı sistem elde ediliyor. Hem %30 güç artışı bekleniyor hem de silindir kapatma teknolojisinin bu sayede çok daha kolay bir şekilde uygulanabileceği tahmin ediliyor. Egzantriksiz sistemin ise avantajlarının aşağıdaki şekilde olması bekleniyor.

        Değişken motor hacmi  
    Şimdi ise yaşanan bir gelişme geleceğin içten yanmalı motorlarının nasıl olabileceğine dair daha da fazla ışık tutuyor. Honda tarafından tasarlanan ve patent çizimleri görüntülenen bu motorda pistonlar farklı çap ve yüksekliklere sahip. Ayrıca krank milinin kol boyları da bu nedenle farklı uzunluklarda tasarlanmış. Bunun sonucu olarak da yanma odalarının hacimleri birbirlerinden farklı. Yani 4 silindirli bir motor için 4 farklı hacimde yanma odası karşımıza çıkıyor. 2.000cc hacme sahip 4 silindirli bir motor için örneğin 600cc, 550cc, 450cc ve 400cc olarak 4 farklı yanma odası olabilir. Bu değerleri konunun rahat anlaşılması için verdiğimiz için tamamen tahmini belirtilmiştir. Böyle bir veri Honda tarafından belirtilmemiştir.
          Ancak farklı piston ve krank ölçülerinin bu hali ile herhangi bir kazancı bulunmuyor. Dikkat çeken esas teknoloji ise VW markasının ACT yani silindir kapatma sistemine benzer bir mekanizma ile ortaya çıkıyor. Silindirlerin farklı düzenlerde çalıştırılması sayesinde çok farklı ve değişken silindir hacimleri elde edilebiliyor. 4 silindirli bir motor için 1, 2, 3 veya 4. pistonların ayrı ayrı veya kendi aralarında ikişerli veya üçerli ve en son olarak tümünün beraber çalıştırılması durumunda çok farklı hacim kombinasyonları ortaya çıkıyor. Akılda kalma açısından Dalton Kardeşlerin her birinin bir piston olduğunu düşünebilirsiniz. Farklı boylarda olması sayesinde her bir silindirin farklı tüketim, güç ve tork değerleri olacaktır.   Bu şekilde bir çalışma sayesinde kullanıma göre ekonomik tüketime sahip silindir tek başına devrede iken güç ihtiyacına bağlı olarak diğer silindirler tek tek veya hepsi beraber devreye girebiliyor. Otobanda 90km/saat ile sabit bir şekilde seyreden bir araçta en ekonomik silindir yeterli olabilir ve bu sayede oldukça düşük tüketim değerleri de elde edilebilir. Veya şehir içi kullanımda 2 veya 3 silindir devrede olabilir. Performanslı kullanımlarda ise 4 silindir birden devrede olarak maksimum güç elde edilebilir. Ayrıca güç ve tork ihtiyacına göre tek başına 1,2 ,3,4 veya 1-3, 1-4, 2-3, 3-4 veya 1-2-3, 1-2-4, 2-3-4 ve benzeri silindir dizilimleri ortaya çıkabilir.

      Patent çizimlerinde sıralı 2, 3, 4 ve V şeklinde 6 silindirli motorların üzerinde çalışıldığı anlaşılıyor. Gerçek kullanımda tüketim ve performans olarak ne kadar fayda sağlayacağını veya üretime geçecek derecede fiyat-performans getirisine sahip olup olmayacağını bilemiyoruz ancak mantık olarak oldukça iyi bir teknoloji ve içten yanmalı motorların tüketim değerlerini oldukça aşağı çekebilecek niteliklere sahip. Motor konusunda birçok markadan önde olan Honda'yı bu konuda tebrik etmek gerekir.
      Değişken sıkıştırma oranı Infiniti tarafından 2.0lt 4 silindir turbo benzin motorda kullanılmak üzere tasarlanan ve seri üretimine yakında başlanacak değişken sıkıştırma oranı sistemi, bu sıkıştırmanın farklı oranlarda gerçekleşmesini sağlamak için farklı ve motor beyni tarafından otomatik olarak kumanda edilen bir krank mili mekanizması kullanıyor. Sabit sıkıştırma oranına sahip geleneksel içten yanmalı bir motorda ise pistonlar krank miline doğrudan bağlıdır. Aşağıdaki animasyonda sıralı 4 silindirli bir motorun nasıl bir hareket krank mili mekanizmasına sahip olduğu görülebilir.    Sıralı 4 silindirli motor Sabit sıkıştırma oranına sahip aynı hacim ve silindir düzeneğine sahip turbo-benzin motor yaklaşık 11.0:1 sıkıştırma oranına sahipken dizel motor yaklaşık 16.5:1 sıkıştırma oranına sahip olabilir. Bu oranlar sabittir ve daha önce de belirttiğimiz gibi bir problem veya dışarıdan bir müdahale olmadığı sürece değişmez. Infiniti'nin yeni tanıttığı değişken sıkıştırma oranlı sistemde ise yüksek performans için sıkıştırma oranı 8.0:1 oranına kadar inebiliyorken yüksek verim için de 14.0:1 oranına kadar çıkabilmektedir.     Yukarıdaki sıkıştırma oranları BMW 1.5lt 3 silindir motora sahip BMW 1.18i (benzin) ve 116d (dizel)  modellerine aittir.   Infiniti değişken sıkıştırma sistemi Yukarıda da belirttiğimiz gibi sıkıştırma oranının değiştirilebilmesi için motorun krank miline bağlı bir ayar mekanizması bulunuyor. Bu ayar mekanizmasının amacı piston kafasının silindir içerisinde üst ölü noktaya (ÜÖN) çıktığı seviyeyi ayarlamak ve bu sayede hava-yakıt karışımının sıkıştırma oranını değiştirmek. Ancak bu ayarı gerçekleştirebilmek için de daha karmaşık bir krank mili ve kontrol mekanizması karşımıza çıkıyor. Aşağıdaki çizimde bu mekanizmanın hareketi sonucunda yer değiştiren noktalar kırmızı çizgilerle, sabit kalan noktalar ise mavi çizgilerle belirtilmiştir.    Kontrol ünitesi: Sistemin ana hareket kaynağı da diyebiliriz. Motor beyninden aldığı komutları, uyguladığı güç ile mekanizmanın hareket etmesini sağlar. Kısacası bu sistemin güç kaynağı da denilebilir. Yukarıda (1) ile gösterilen dönme hareketini yaparak sistemi açar ve yüksek verim yani yüksek sıkıştırma moduna geçirir ve tersine döndürür. Hareketli kol: Kontrol ünitesinin komutlarını kontrol şaftına iletir. Kontrol şaftı: Kontrol ünitesinden hareketli kol vasıtasıyla aldığı hareketi krank miline iletir. Değişken sıkıştırma sistemi çalışma prensibi Kontrol ünitesi motor beyninden aldığı komut ile mekanizmayı hareket ettirecek kadar döner. Hareket kolu belli bir açıyla kontrol şaftını döndürür. Dönen kontrol şaftı krank milini yukarı iter. Yukarı itilen krank mili sayesinde piston daha da yukarı çıkar ve sıkıştırma oranı yükselir ve sistem dizel motoru gibi çalışarak verim odaklı çalışır. Yüksek verim yerine yüksek güç istendiğinde ise mekanizma tam tersi şekilde çalışarak pistonu aşağı çekerek sıkıştırma oranının düşürür ve sistem benzin motoru gibi çalışarak güç odaklı çalışır.  Bujisiz tutuşan benzin-hava karışımı   HCCI yani Homogeneous Charge Compression Ignition ifadesi Türkçe'ye anlaşılır bir şekilde çevrilirse Homojen hava-yakıt karışımının (dolgusunun) sıkıştırma ile tutuşması olarak düşünülebilir. Bu da yanma odası içerisinde tam olarak karışmış hava-yakıt karışımına sahip olduğumuzu belirtiyor diyebiliriz. Ayrıca sıkıştırma konusuna yukarıda değinmiştik. Burada hava-yakıt karışımının tutuşabilmesi için yüksek bir sıkıştırma oranı gerekiyor. Kısacası bu motor homojen hava-yakıt karışımının yüksek basınçta kendiliğinden tutuşması ile çalışıyor denilebilir.


    Aşağıdaki teknik resimden sistemin dizel ve benzin motoruna göre farkına bakalım; Dizel motorda piston tarafından sıkıştırılan havanın üzerine dizel yakıtı yüksek basınçlı enjektörden püskürtülüyor ve bunun sonucunda da tutuşma hemen püskürtmeyi yapan enjektörün önünde başlıyor ve ilerliyor. Ancak homojen bir karışım söz konusu değil. Benzin motorda emme supabından gelen hava ile bu sırada püskürtülen yakıt karışmaya başlar ve piston tarafından sıkıştırılır. İdeal sıkıştırma oranında ise buji çakarak ateşlemeyi gerçekleştiriyor. Ancak yine homojen bir karışım söz konusu değil. HCCI motorda ise aynen benzin motorunda olduğu gibi emme supabından hava alınırken enjektörden yakıt püskürtülüyor. Piston ise yukarı hareket ederek hava yakıt karışımını yüksek bir oranda sıkıştırıyor. İyice sıkışan ve basıncı artan hava-yakıt karışımı pistonun hareketi sırasında homojen bir şekilde karışmış oluyor. Basıncın ve dolayısı ile sıcaklığın artması ile de homojen karışımın çeşitli noktalarında tutuşmalar başlıyor ve karışım daha verimli bir şekilde yanıyor.  Not: Benzin ve HCCI motorda'da yakıtın enjektör ile direkt püskürtüldüğü düşünülebilir. Resimler genel anlatım içindir.  Dizel motor, benzin motor ve HCCI motor farkı Her ne kadar HCCI motor için dizel gibi çalışan benzinli motor desek de görüldüğü gibi tutuşma aşaması dizel motorda yakıtın çok yüksek basınç ile püskürtülmesi sayesinde gerçekleşiyorken HCCI motorda hava-yakıt karışımının tamamen karışarak farklı ve çoklu noktalarda kendiliğinden tutuşması ile gerçekleşiyor. Yani dizel motorlardaki gibi yüksek basınçlı enjektörler bu sistemde gerekmiyor. Sadece yakıtın yanma odasına düşük bir basınçla püskürtülmesi yetiyor. Kısacası bu sistem tipik bir direk enjeksiyonlu benzin motorunun çok yüksek sıkıştırma ile ayarlanmış yüksek teknolojiye sahip gelişmiş bir versiyonu ve bujiye de gerek kalmıyor.

      Bilgi açısından aşağıda direkt yakıt enjeksiyonlu bujili benzin motorunun detayını görebilir, HCCI sistemde ise bujinin olmadığı bir şekli kafanızda canlandırabilirsiniz. Ayrıca yakıtın basınçlı şekilde yanma odasına püskürtülmesine gerek kalmadığı için hava-yakıt karışımı dışarıda hazırlanarak emme supabı ile yanma odasına alınabilir. Bu sayede yüksek ısıya supablardan başka bir parça maruz kalmaz.
      Direkt enjeksiyonlu yakıt sistemi İzah ettiğimiz HCCI prensibi sadece bujisiz çalışan sistem için olsa da bir de hem bujisi olan ancak bazı zamanlar bujinin ateşleme yaptığı karma bir sistem bulunuyor. Bu sistem farklı otomobil üreticileri tarafından deneniyor ancak çalışma prensipleri birbirlerinden farklı. Kimisinde aracın belli bir hızına kadar bujisiz ateşleme gerçekleşirken belli hızların üstünde buji devreye girerek ateşleme gerçekleşiyor. Bir diğerinde ise normal ve sakin kullanımlarda bujisiz sistem devrede iken gaza fazla basılırsa buji devreye girerek ateşleme yapıyor. Kısacası HCCI sistemi geliştirilmeye çok müsait ve farklı kombinasyonlar uygulanabilir.    Kaynak: SekizSilindir
    İlhan
    Mazda markası son zamanlarda tanıttığı özgün tasarımlı araçların dışında çok özel teknolojiler sunan motorları ile de adından söz ettirmeyi başardı. SkyActiv adındaki, çok yüksek sıkıştırma oranına sahip motorlar özellikle düşük yakıt tüketimleri ile birçok kişinin dikkatini çekmiş durumda. Şimdi ise marka ilk olarak bir sonraki Mazda 3 modelinde HCCI motor teknolojisini kullanacağını açıkladı. Bu tip motorlar benzin motoru olmasına rağmen bujisiz yani bir nevi dizel motor gibi çalışmalarıyla önümüzdeki yılların en önemli içten yanmalı motor teknolojisi olmaya aday gibi görünüyor.  
    Mazda'nın yeni geliştirdiği Sky-Activ teknolojisine sahip benzin motorlarında sıkıştırma oranları oldukça yüksek ve bu da aslında bujisiz ateşlemenin temelini oluşturuyor. Mazda'nın 1.5lt atmosferik benzin motoru 14.0:1 gibi inanılmaz bir sıkıştırma oranına sahip ve bu aynı hacimdeki dizel motorunın 14.8:1 oranı ile hemen hemen aynı. Bu sayede de 1.5lt atmosferik bir motordan ortalama olarak 5.0lt tüketim elde edilebiliyor.    Diğer taraftan dizel yakıtın daha zor tutuşan bir yakıt olması nedeniyle dizel motorlar benzin motorlarına göre daha yüksek sıkıştırma oranlarına sahiptir. Ancak benzin motorlarında bu oran yükseldiği zaman detonasyon yani vuruntu ihtimalinin artması nedeniyle yüksek sıkıştırma oranı çok fazla tercih edilmez. İşte Mazda'nın bu teknolojisi sayesinde hem sıkıştırma oranı oldukça yüksek hem de vuruntu gerçekleşmiyor. Bu arada Sky-Activ'in 2 jenerasyonu halen geliştirme aşamasında ve benzin motorunda 14.0:1 olan oranın 18.0:1 oranına çıkması planlanıyor. Bunun da bujisiz benzin motorunun yakın gelecekte önünü açacak en büyük gelişme olduğunu söyleyebiliriz.   
    Bujisiz benzin motoru nasıl çalışıyor?
    HCCI yani Homogeneous Charge Compression Ignition ifadesi Türkçe'ye anlaşılır bir şekilde çevrilirse Homojen hava-yakıt karışımının (dolgusunun) sıkıştırma ile tutuşması olarak düşünülebilir. Bu da yanma odası içerisinde tam olarak karışmış hava-yakıt karışımına sahip olduğumuzu belirtiyor diyebiliriz. Ayrıca sıkıştırma konusuna yukarıda değinmiştik. Burada hava-yakıt karışımının tutuşabilmesi için yüksek bir sıkıştırma oranı gerekiyor. Kısacası bu motor homojen hava-yakıt karışımının yüksek basınçta kendiliğinden tutuşması ile çalışıyor denilebilir.

    Aşağıdaki teknik resimden sistemin dizel ve benzin motoruna göre farkına bakalım; Dizel motorda piston tarafından sıkıştırılan havanın üzerine dizel yakıtı yüksek basınçlı enjektörden püskürtülüyor ve bunun sonucunda da tutuşma hemen püskürtmeyi yapan enjektörün önünde başlıyor ve ilerliyor. Ancak homojen bir karışım söz konusu değil. Benzin motorda emme supabından gelen hava ile bu sırada püskürtülen yakıt karışmaya başlar ve piston tarafından sıkıştırılır. İdeal sıkıştırma oranında ise buji çakarak ateşlemeyi gerçekleştiriyor. Ancak yine homojen bir karışım söz konusu değil. HCCI motorda ise aynen benzin motorunda olduğu gibi emme supabından hava alınırken enjektörden yakıt püskürtülüyor. Piston ise yukarı hareket ederek hava yakıt karışımını yüksek bir oranda sıkıştırıyor. İyice sıkışan ve basıncı artan hava-yakıt karışımı pistonun hareketi sırasında homojen bir şekilde karışmış oluyor. Basıncın ve dolayısı ile sıcaklığın artması ile de homojen karışımın çeşitli noktalarında tutuşmalar başlıyor ve karışım daha verimli bir şekilde yanıyor.    Not: Benzin ve HCCI motorda'da yakıtın enjektör ile direkt püskürtüldüğü düşünülebilir. Resimler genel anlatım içindir. 

    Dizel motor, benzin motor ve HCCI motor farkı
     
    Her ne kadar HCCI motor için dizel gibi çalışan benzinli motor desek de görüldüğü gibi tutuşma aşaması dizel motorda yakıtın çok yüksek basınç ile püskürtülmesi sayesinde gerçekleşiyorken HCCI motorda hava-yakıt karışımının tamamen karışarak farklı ve çoklu noktalarda kendiliğinden tutuşması ile gerçekleşiyor. Yani dizel motorlardaki gibi yüksek basınçlı enjektörler bu sistemde gerekmiyor. Sadece yakıtın yanma odasına düşük bir basınçla püskürtülmesi yetiyor. Kısacası bu sistem tipik bir direk enjeksiyonlu benzin motorunun çok yüksek sıkıştırma ile ayarlanmış yüksek teknolojiye sahip gelişmiş bir versiyonu ve bujiye de gerek kalmıyor.
    Bilgi açısından aşağıda direkt yakıt enjeksiyonlu bujili benzin motorunun detayını görebilir, HCCI sistemde ise bujinin olmadığı bir şekli kafanızda canlandırabilirsiniz. Ayrıca yakıtın basınçlı şekilde yanma odasına püskürtülmesine gerek kalmadığı için hava-yakıt karışımı dışarıda hazırlanarak emme supabı ile yanma odasına alınabilir. Bu sayede yüksek ısıya supablardan başka bir parça maruz kalmaz.

    Direkt enjeksiyonlu yakıt sistemi
    İzah ettiğimiz HCCI prensibi sadece bujisiz çalışan sistem için olsa da bir de hem bujisi olan ancak bazı zamanlar bujinin ateşleme yaptığı karma bir sistem bulunuyor. Bu sistem farklı otomobil üreticileri tarafından deneniyor ancak çalışma prensipleri birbirlerinden farklı. Kimisinde aracın belli bir hızına kadar bujisiz ateşleme gerçekleşirken belli hızların üstünde buji devreye girerek ateşleme gerçekleşiyor. Bir diğerinde ise normal ve sakin kullanımlarda bujisiz sistem devrede iken gaza fazla basılırsa buji devreye girerek ateşeleme yapıyor. Kısacası HCCI sistemi geliştirilmeye çok müsait ve farklı kombinasyonlar uygulanabilir.    HCCI motorun avantajları nelerdir? Dizel motorlarına göre benzer hatta daha yüksek verim, benzin motorlarından çok daha yüksek verim sayesinde dizel motordan bile daha düşük yakıt tüketimi Düşük yanma sıcaklığı sayesinde daha basit parça kullanımı sonucu dizel motordan çok daha düşük, benzin motor ile aynı veya daha düşük motor parça maliyeti Düşük basınçlı enjektörler sayesinde daha düşük maliyet Daha düşük yanma süresi sayesinde daha iyi gaz tepkileri SONUÇ   HCCI motorlar ve hem bujili hem bujisiz ateşleme yapabilen karma motor sistemleri halen birçok otomobil üreticisi tarafından sessiz sedasız ve derin bir şekilde geliştiriliyor. Bu sistemin modern anlamda 10 yıllık mazisi olsa da oldukça üstünde duruluyor ve özellikle hybrid araçlar için kilit bir teknoloji olabilir. Sağladığı yüksek verim, düşük tüketim ve emisyon ile maliyet sayesinde içten yanmalı motorların iyiden iyiye küçülerek ve ucuzlayarak hybrid sistemlerde çok daha rahat bir şekilde kullanılabilirler.    Faydası genellikle sakin ve sabit hızlı sürüşlerde ortaya çıktığı için büyük motorlarda kullanılmayabilir ancak öyle görünüyor ki özellikle hybrid sistemlerde kullanılacak geleceğin içten yanmalı motorlarında bu sistem yaygın bir şekilde yer alabilir. Çözülmesi gereken en büyük sorun ise yüksek sıkıştırma oranı nedeniyle vuruntu riski. Ancak Mazda Sky-Activ teknolojisine sahip yüksek sıkıştırma oranlı motorlar şu anda sağlıklı bir şekilde kullanılıyor ve ikinci nesil Sky-Activ teknoloji ile 14.0:1 oranı 18.0:1 oranına çıkabilir. Bu da HCCI teknlojisinin önünü fazlasıyla açacak gibi görünüyor.   Kaynak: SekizSilindir
    İlhan
    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, ikinci el  motorlu kara taşıtının satışını yapan veya satışına aracılık eden işletmelere,  taşıtın motor ve şanzıman gibi parçalarına satış tarihinden itibaren belli bir  süre veya kilometre için geçerli olacak şekilde garanti verme yükümlülüğü  getireceklerini bildirerek, "Aracını galeriden veya bu işle iştigal eden bir iş  yerinden aldığında, 5 veya 500 kilometre gittiğinde ya da 5 gün sonra arıza  vermemesi gerekir. Kilometre sınırını tam netleştirmedik ama ikinci el ticaret  yapanları zorda bırakacak bir kilometre garantisi değil makul bir süre olacak."  dedi.
    Tüfenkci, Otonomi'de düzenlenen toplantıda, "İkinci El Motorlu Kara  Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik Taslağı"na ilişkin açıklamalarda  bulundu.
    Yurt dışından sıfır diye ithal edilen ama AB mevzuatına göre ikinci el  olarak değerlendirilen araçların, Türkiye'de kullanımında gümrük mevzuatı  açısından büyük sıkıntılar çıktığını hatırlatan Tüfenkci, gümrük idarelerince  yapılan incelemelerde, bazı araçlara el konulduğunu, bazılarının takibe  alındığını, bazılarının da incelemelerinin sürdüğünü söyledi. Yurt dışından  getirilen araçların, ülkeye girdikten sonra ikinci, üçüncü hatta dördüncü ele  ulaştığını bildiren Tüfenkci, burada iyi niyetli üçüncü kişilerin mağduriyetine  yol açan uygulamalarla karşılaştıklarını anlattı.
    Tüfenkci, bu konuda inceleme yaptıklarını belirterek, "Türkiye'de bu  mevzuat tehdidi altında bulunan yaklaşık 40 bin araç mevcuttu. Bunların bir  kısmının incelemeleri tamamlanmış ve gümrük otoparklarını çekilmiş, bir kısmının  da incelemesi ve takibatı devam ediyordu. Son çıkan torba yasa ile beraber,  sektörden büyük bir talep vardı... Bu alanda bir düzenleme ihtiyacı hissettik ve  kısa zamanda düzenlemeyi yaparak, hayata geçirdik." diye konuştu.
    Gümrük Kanunu'nun ilgili maddesinde, "Eşyanın ithali, lisansa, şarta,  izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik  belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya  belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde, eşyanın gümrük  vergilerinin yanı sıra, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası  verilir." hükmünün yer aldığını anımsatan Tüfenkci, şunları kaydetti:
    "Bu tip eşyalarda, gümrüklenmiş değerinin yüzde 25'ini 6 ay içinde  yatırdığı takdirde, araç kimin elindeyse, kim yatırırsa o aracı elinde olan  vatandaşa yatırdığında, o aracı kendisine iade edelim. Bundan sonra da  yakalamalarda bulunulmasın, sadece şüphelenilen ve incelemeye tabi olan araçlar  sicile şerh verilerek, araç sahibinde kalsın. İnceleme sonucuna göre, bir karar  verilsin hükmünü getirdik. Ayrıca bu durumda olup da halen incelemeye başlanmamış  veya inceleme aşamasında olan araçların sahipleri de yine 6 ay içinde  başvurmaları halinde bu sefer yüzde 15'lik ceza ödeyerek, bu takibattan kurtulmuş  olacaklar."
     Tüfenkci, düzenlemenin elinde bu tip araç bulunanlara, bir rahatlama  getireceğine işaret ederek, onları her ana araçlarına el konulması korkusundan  kurtarmış olacaklarını dile getirdi. Gümrüklerde bekleyen araçları çürümekten  kurtararak, bunları yeniden ekonomiye kazandıracaklarının altını çizen Tüfenkci,  böylece elinde bu tip araç olanlara, kendileri beyanda bulunduğunda bir imkan  getirileceğini ve takibattan kurtulacaklarını kaydetti.
    Yetki belgesi olmayan ikinci el otomobil satamayacak
    Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanununda, 2. el motorlu  kara taşıtlarının ticaretine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amacıyla  "İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik Taslağı"  hazırlandığına değinen Tüfenkci, taslağın bakanlıklar, diğer kamu kurum ve  kuruluşlarının, dernek ve federasyonların görüşüne açıldığını hatırlattı.
     Yönetmelik taslağının ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle  iştigal eden gerçek ve tüzel kişi tacirler ile esnaf ve sanatkarların ikinci el  taşıt alım satım faaliyetlerini, noterlerin bu faaliyetlere ilişkin  yükümlülüklerini, yetki belgesinin verilmesi, yenilenmesi ve iptaline ilişkin  usul ve esasları, ikinci el taşıt ticareti yapılan işletme, toplu iş yeri ve  pazarlarda aranan şartları, bakanlık ve yetkili idarelerin ikinci el taşıt  ticaretine ilişkin görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyeceğini anlatan  Tüfenkci, "İkinci el motorlu kara taşıtlarının ticaretinin yetki belgesi almış ve  yalnızca bu işle iştigal eden tacirler ile esnaf ve sanatkarlar tarafından  yapılması öngörüyoruz. İkinci el taşıt ticaretiyle iştigal edecek tacirler ile  esnaf ve sanatkarlara, her bir işletmesi için yetki belgesi alma şartı  getirilecek. Her önüne gelen, 'Ben ikinci el otomobil alıp satıyorum' diye ortaya  çıkamayacak. Yetkilendirilmiş, yetki belgesi almış, bu işle iştigal eden  esnaflarımız ve tacirlerimiz tarafından bu ticari faaliyet sürdürülecek. Yetki  belgesi, bakanlıkça öngörülecek gerekli eğitimleri alınması koşuluna bağlanacak."  şeklinde konuştu.
    Tüfenkci, bu işle iştigal etmeyen gerçek ve tüzel kişiler ile özel  hukuk tüzel kişilerinin, bir takvim yılı içinde ikinci el taşıt satışı  yapmalarının belli koşullara bağlandığına değinerek, getirilen düzenlemeyle  ikinci el taşıt ticaretindeki aktör profilini netleştirmeyi ve kayıt dışı  faaliyetlerle vergi kayıplarının önüne geçmeyi hedeflediklerini vurguladı. İkinci  el motorlu kara taşıtı satışına aracılık eden işletmelere, kendisine teslim  edilen taşıtlar için taşıtın adına tescilli olduğu kişiye verilmek üzere, taşıt  teslim belgesi düzenlenmesi şartı ve satışa sunulan taşıtın ön yüzünde, araca  ilişkin tanıtıcı bilgilerin bulundurulması şartı getireceklerinin altını çizen  Tüfenkci, belli bir yaşın veya kilometrenin altında olan ikinci el taşıtlar için  işletmelere taşıt satışı öncesinde ekspertiz raporu alma ve bir nüshasını alıcıya  teslim etme zorunluluğu getireceklerini de aktardı.
    Garanti konusunda da ikinci el motorlu kara taşıtının satışını yapan  veya satışına aracılık eden işletmelere, taşıtın motor ve şanzıman gibi  parçalarına satış tarihinden itibaren belli bir süre veya kilometre için geçerli  olacak şekilde garanti verme yükümlülüğü getirdiklerine değinen Tüfenkci, şu  değerlendirmelerde bulundu:
    "Aracını galeriden veya bu işle iştigal eden bir iş yerinden  aldığında, 5 veya 500 kilometre gittiğinde ya da 5 gün sonra arıza vermemesi  gerekir. Kilometre sınırını tam netleştirmedik ama ikinci el ticaret yapanları  zorda bırakacak bir kilometre garantisi değil makul bir süre olacak. Belki hem  süre hem kilometre 10 bin kilometre garantisi gibi veya 6 aylık, 1 yıllık gibi  yaşına göre, kademesine göre verilecek standart, herkesin kabul edebileceği  garantileri de vermek zorunda. Eğer arızalı satıyorsa onu belirtmesi gerekiyor,  ikinci el ticaretin de kaporta arızası da olabilir, tamiratı da gerekebilir bunun  da ticaretini önlememeniz lazım, o haliyle satması lazım ama bu araç tam,  eksiksiz bir araç diye müşteriye satıyorsa, satıcının bunun belli bir garantisini  de üstlenmesi gerekir. Taslakta ayrıca ikinci el motorlu kara taşıtı satışlarında  noterlerin yükümlülüklerini de düzenledik. Bu kapsamda, noterlere ikinci el taşıt  satışlarında yetki belgesiyle, gerekli görülen diğer belgeleri araması ve bu  belgeler ibraz edilmeden satış işlemini gerçekleştirmemesi şartını getirdik.  Önümüzdeki en geç 15 gün içinde Başbakanlığa, Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere  sevk edeceğiz."
    Otonomi Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erkoç da otomobil ticaretinin  önündeki en büyük engellerden biri olan ithal otomobiller ile ilgili sıkıntının  çözüldüğünü söyledi. Düzenlemenin sadece otomobil ticareti değil, günlük yaşamda  gayrimenkul alım satımında dahi ortaya çıkan problemi giderdiğini belirten Erkoç,  "Yaklaşık 40 bin araç, her biri 100 bin lira olsa 40 milyar lira gibi bir rakam  dönüyor. Bu gelirden dolayı Maliye Bakanlığına ciddi bir para transferi olacak.  Yani piyasada 40 milyar liralık ticaretin önündeki engel tamamen kalkmış olacak."  dedi.
    Kaynak: Milliyet
    Mümin
    Mazda, geliştirmekte olduğu yeni teknoloji ile benzinli motorlarında tüketim değerini yüzde 30 oranında düşürmeyi hedefliyor.

    Japon üretici Mazda, içten yanmalı motorlara yatırım yapmaya devam ediyor. Yüksek verimliliğer sahip Skyactiv motor teknolojisi ile dikkat çeken Mazda, hibrit ve elektrikli araçlardan önce benzinli motorlarındaki verim değerini yükselterek tüketim rakamlarını aşağıya çekmeyi hedefliyor. Mazda 2018 yılında sunmayı hedeflediği bu teknoloji ile yüzde 30'a varan yakıt tasarrufu sağlayacağını öngörüyor. Bu ciddi iyileşmede anahtar teknoloji ise yakıt hava karışımını buji ile değilde basınçlandırarak yakmak. Dizellerdekine benzer bir prensip ile çalışacak bu yeni motorlar Mazda tarafından Homogeneous charge compression ignition (HCCI) olarak adlandırılıyor ve Skyactiv 2 teknolojisi adı altında sunulması bekleniyor. 2018 yılında Mazda 3 ile kullanılmaya başlanması beklenen bu teknolojinin dışında, Mazda 2019 yılında elektrikli modellerini 2021 yılında ise plug-in hibrid modellerini yollara çıkarmayı hedefliyor.
    Kaynak
    Burak
    Değerli Üyelerimiz,
    Bildiğiniz üzere MazdaClubTR 26 Aralık 2016 da 10. yaşını doldurdu. Geride bıraktığımız 10 yıl boyunca pek çok şey paylaştık, pek çok anı biriktirdik. Bunların en temel kaynağı da siz değerli üyelerimizdi. Bunun bir göstergesi olarak biz de elimizden geldiğince ve @Mazda Türkiye'nin de katkıları ile sizlere hediyeler ile teşekkür etmek istedik.
     

    Bu çerçevede Şubat ayından itibaren 5 ay boyunca her ayın ilk günü bir önceki ayın Lider Tablosundan elde edilecek listeden ;
    En çok beğeni alan ilk 4 üyeye 10 - 6 - 4 - 3  puan, Teknik konulardan en çok beğeni alan ilk 4 mesajın sahiplerine de sırası ile 8 - 6 - 4 - 3 puan verilecek; Bu puanların toplamından elde edilecek listedeki ilk 3 kişiden ; 1. olana Mazda polar 2. olana Mazda yelek + gömlek 3. olana Mazda T-shirt + kartvizitlik + 2GB Mazda 3 USB verilecektir Bunlara ek olarak Albümler uygulamamızda MazdaClubTR 10. Yıl Albümü oluşturulmuştur. Bu albüme arzu eden üyemiz aracına ait bir resim koyma hakkına sahip olacaktır. Üyelerimizin ilk resimden sonra yükleyeceği resimler silinecek ve değerlendirmeye alınmayacaktır. 15 Mart 2017 saat 23.00 itibari ile en çok beğeni kazanan resimin sahibi olan üyemiz İstanbul'da ise kendisi, değilse devredeceği bir üyemiz bir haftasonu boyunca Mazda MX-5 test etme şansına sahip olacaktır.
    Son olarak da 5 ayın sonunda 1. olmuş 5 üyemizin yer aldığı bir anket yapılarak bir hafta boyunca "Sitemize en çok katkı sağladığını düşündüğünüz üyemiz hangisi ? " sorusuna yanıt aranacak, en çok oy alan üyemiz sitemizden standart bir periyodik bakım ( yağ, hava-yağ-polen filtreleri ve periyodik bakım işçiliği ) hediyesi kazanacaktır.
     
    MazdaClubTR belirtilen hediyeleri değiştirme hakkına sahiptir. Tekstil ürünlerinde her kazanan için uygun ölçü bulma imkanı olmadığından en yakın ölçüde gönderim yapılacaktır. Bu hediyelerden özellikle ve sadece üyelerimizin hak kazanabilmesi için yönetimde bulunan kişilerin hesapları beğeniye kapatılmıştır. Bir hediyeyi kazanan kişi aynı hediyeyi kazanma hakkına tekrar sahip olamayacaktır.  
     
    İlhan
    2016 yılı Ağustos ayında, küresel üretimi 5 milyon 150 bin adeti geçen ve tüketiciler tarafından oldukça beğenilen Mazda3, 2017 yılına yenilenerek girdi.
    Mazda’nın Jinba-Ittai sürücü ve aracın bir bütün olması yaklaşımı ve insan merkezli gelişim felsefesine uygun olarak tasarlanan ödüllü SKYACTIV benzinli ve dizel motor serilerini sunmaya devam eden 2017 Mazda3, sınıfının önde gelen modelleri arasında kalarak geniş kapsamlı yeniliklerle donatıldı. 

     
    2017 Mazda3 Hatchback ve Sedan serisinde, zarif dış değişiklikler, yenilenmiş bir kabin ve   şirketin SKYACTIV-VEHICLE DYNAMICS teknolojisinin ilki  olan G-Vectoring Control teknolojisi ile donatıldı.
    KODO – Hareketin Ruhu ve SKYACTIV  teknolojisinin sayesinde, Mazda’nın yeni nesil modelleri arasında küresel satış lideri olan Mazda3 yeni standartlar belirledi; model cesur tasarımı, birinci sınıf kalitesi ve ileri teknolojisi sayesinde keskin yol tutuş, üstün kaliteye sahip kabin ve çekici görünüm kazanmış oldu.
    2017 Mazda3, 105 PS SKYACTIV-D 1.5-litre turbo dizel ve SKYACTIV-G benzinli motor 1.5-litre 120 PS motor seçenekleri, altı vitese sahip SKYACTIV-MT manüel ve SKYACTIV Drive otomatik şanzıman alternatifleri ve üç farklı donanımları ile 73 bin 263 TL başlayan anahtar teslim fiyatla satışa sunuluyor.
    GÖVDE TASARIMI
    Son Mazda3’ün dış görünümü, güçlü üç boyutlu görünümlü yenilenmiş ızgarası, yeni ön sis far çerçevesi ve LED far teknolojisi  ile dikkat çekmektedir.  Her iki gövde stilinde de, panoramik dönüş sinyallerine sahip yenilenen kapı aynaları bulunurken, hatchback versiyonlarında yeniden tasarlanmış arka tampon yer almaktadır.
    18 inçlik yeni tasarım alaşımlı  jant, iki standart gümüş kaplama seçeneği veya daha parlak yeni koyu gümüş kaplama seçeneği.
    2017 Mazda3, 9 renk seçeneği ile sunulmaktadır: Mazda’ya özgü tamamen yeni Sonsuz Mavisi Mika rengi ve Mazda3’e özgü iki yeni renk olan Kül ve Çelik Grisi Premium Metalik renkleri. Oldukça popüler Ateş Kırmızısı Metalik boya gibi, Çelik Grisi Premium Metalik rengi de Mazda'nın sadece 2.5 mikron kalınlığında yansıtıcı, alüminyum tabaka oluşturan benzersiz TAKUMINURI boya işleminden geçmektedir.
    İÇ TASARIM VE FONKSİYONELLİK
    Hem Aktif Sürüş Göstergesi, hem de gösterge paneli kadranları kaliteyi ve okunabilirliği arttırmak için gözden geçirilmiştir. Aktif Sürüş Göstergesi renklendirilerek daha parlak, yüksek çözünürlüklü ve uzaktan kolayca okunabilen bir yapıya büründürülmüştür.
    Bu geliştirilmiş iç mekan, iki siyah kumaş tipinden birinde siyah veya saf beyaz deri seçeneğide mevcut.
    MOTORLAR VE ŞANZIMANLAR
    2017 Mazda3 Hatchback ve Sedan serisinde, 105 PS SKYACTIV-D 1.5-litre* turbo dizel ve hafif SKYACTIV-G benzinli motor 1.5-litre 120 PS seçenekleri mevcuttur.
    Bu ultra temiz ve verimli, benzinli ve dizel güç kaynakları Euro 6 düzenlemelerine uyan ve ödül kazanan motorlar olup ileri altı vitese sahip SKYACTIV-MT manüel ve SKYACTIV Drive otomatik şanzıman seçenekleriyle  sunulmaktadır.
    Motor performansını arttırmak için üç yeni SKYACTIV-D teknolojisinden (Yüksek netlikte gaz pedalı kontrolu, Doğal ses düzenleyici ve Doğal ses frekans kontrolü) faydalanan SKYACTIV-D turbo dizel motorlar sessiz çalışır ve sürüş kalitesini arttırır.
    Turbo basınç arttırma kontrolünü optimize eden ve yakıt enjeksiyonunun ince ayarını sağlayan yüksek netlikte gaz pedalı kontrolu teknolojisi,araç hafif yüklü iken motor performansını arttırır.
    Pistonu bağlantı rotuna sabitleyen pimin içinde dinamik bir dampere (amortisöre) sahip olan doğal ses düzenleyici teknolojisi titreşimi azaltır ve motor vuruntu gürültüsünü 3.5 kHz (araç ilk çalıştığında ve düşük hızda araç içinde duyulabilen frekans) civarına düşürür.
    Doğal ses frekans kontrolü teknolojisi, dizel motor parçalarının tipik olarak en gürültülü şekilde titreşim yaptığı diğer üç kritik frekans bantlarını (1.3 kHz, 1.7 kHz and 2.5 kHz) baskı altında tutarak doğal ses düzenleyici teknolojisini tamamlar. Bu, motor zamanlamasının çok az sapmasına neden olur.
    SÜRÜŞ DİNAMİKLERİ
    MacPherson ön desteği ve multi-link (çoklu bağlantılı) arka süspansiyonda yapılan revizyonlar sürüş konforu ve titreşimi azaltma üzerine yoğunlaşırken; aynı zamanda, Mazda3’ün ünlü özelliği keskin yol tutuşu da güçlendirmektedir.
    2017 Mazda3, Mazda’nın SKYACTIV-VEHICLE DYNAMICS teknolojilerinin ilki olan  G-Vectoring Control (GVC) sistemi ile donatılmıştır.  Bu sistem motor torkunu her tekerlek üzerine optimal bir şekilde dağıtarak, mükemmel bir yol tutuş ve sürüş konforu sağlar.
    Tüm 2017 Mazda3 serisinde, kapılara ve şanzıman kanalı alanına gürültü bastırma materyali eklenerek genel anlamda  iyileştirme yapılmıştır. Optimize edilmiş kapı yalıtımları ve arka çapraz elemanlar arasındaki takviye titreşim söndürme materyalleri ile kabin daha konforlu hale getirilmiştir.
    EMNİYET
    Araç, Mazda’nın gelişmiş  ve yenilikçi i-ACTIVSENSE sürücüyü destekleyen güvenlik teknolojileri ile donatılarak, proaktif güvenlik felsefesinin bir parçası haline getirilmiş ve sınıfının önde gelen güvenlik performansına sahip olması sağlanmıştır. Bu özellikleri sayesinde, maksimum beş yıldız Euro-NCAP çarpışmaya dayanıklılık derecesi ile ödüllendirilmiştir.
    Yeni, ileriyi algılayan kamera uyarlaması, geliştirilmiş Akıllı Şehiriçi Fren Desteği (Advanced Smart City Brake Support - Advanced SCBS) ve Akıllı Fren Desteği (Smart Brake Support - SBS) sistemleri, yeni Trafik İşareti Algılama (Traffic Sign Recognition-TSR) fonsiyonu ve Uyarlanabilir LED Farlar (Adaptive LED Headlights - ALH) ile Mazda i-ACTIVSENSE teknolojilerinin fonksiyonelliği arttırılmıştır.
    Sadece araçları değil, yolcuları da algılayan Geliştirilmiş SCBS sistemi, gelişmiş algılama kapasitesine ve geniş görüş açısına sahiptir ve bu sistemin işlevselliğinin üst hız limiti  80 km/s’ e çıkarılmıştır. SBS sistemi de otomatik frenleme için geniş hız aralığına sahiptir ve bu sistemin üst hız limiti  160 km/s’ e çıkarılmıştır.
    Mümin
    Avrupa'da lüks orta boy otomobillerin satış rakamları ilk kez ana akım rakiplerini geride bıraktı. Alıcılar giderek artan şekilde Mercedes, Audi ve BMW gibi markaların otomobillerini kitlesel piyasa markalarına tercih ediyorlar.

    JATO Dynamics piyasa analistlerine göre, Kasım ayında premium orta boy modellerin Avrupa'daki satışları yüzde 8 oranında artarak 652.000'e, ana akım markaların orta boy otomobil satışları ise sadece yüzde 1 artarak 582.000'e yükseldi. Bu trend, Aralık ayında da devam edecek ve premium markalar Avrupa'da orta boy yeni araç satışlarında paylarını artıracak. JATO Dynamics global analisti Felipe Munoz, lüks modeller arayan hevesli alıcıların, lüks orta boy modellerin satışlarının artmasına yardımcı olduğunu belirtti. Munoz, Volkswagen Passat veya Ford Mondeo gibi ana akım orta boyutlu otomobillerin SUV/crossover modellerin giderek artan popülaritesinden de zarar gördüğünü söyledi. Munoz "Ana akım bir büyük boy sedan veya station otomobil satın almak için artık çok daha az sebep var" dedi.
     
    Alman premium markalar orta sınıf serilerini geleneksel sedanlar ve station otomobillerin ötesinde BMW 3 serisi GT fastback ve Audi A5 serisi gibi otomobillerle genişletti. BMW için, 3 serisi coupe modelini BMW 4 serisi coupe olarak yenilemek başarı getirdi.

    Premium otomobil üreticileri şimdi daha ucuz giriş seviyesi modeller satıyor ve Jaguar XE ve Alfa Romeo Giulia gibi yeni lüks orta boy arabalar da satışları artırdı. Kitlesel pazar markaları arasında Fiat, Honda ve Nissan gibi otomobil üreticileri Avrupa'daki orta boy segmentinden çıkmış durumda.
     
    Yılın ilk 11 ayında Avrupa'da en çok satan 10 orta boy otomobilden altısı premium modellerdi.
     

    Ocak - Kasım 2016 Avrupa orta boy otomobil satışları ve satışlardaki değişimler
    1. VW Passat 189.091 adet / yüzde -8
    2. Mercedes C sınıfı 162.546 adet / yüzde +1
    3. Audi A4 152,029 adet / yüzde +30
    4. BMW 3 serisi 132,495 adet / yüzde +1
    5. Skoda Superb 79.533 adet / yüzde +79
    6. Opel Insignia 68.495 adet / yüzde -17
    7. Ford Mondeo 66.979 adet / yüzde -9
    8. BMW 4 serisi adet / yüzde 63.686 -6
    9. Volvo S60 / V60 adet / yüzde 47,429 -1
    10. Audi A5 adet / yüzde 40,913 -3
     
    Kaynak

×
×
  • Yeni Oluştur...