Jump to content
  • MazdaClubTR
    Mazda RX-VISION, konsept otomobil kategorisinde 2016 Yılın En İyi Tasarım Ödülünü kazandı.

    Otomobil tasarımının gelişimine yaptığı katkılardan ötürü Mazda’nın göz alıcı spor otomobil prototipi ve tabi ki firmanın tasarımcıları bir diğer anlamlı ödüle daha layık görülmüş oldu. Mazda’nın Avrupa tasarım müdürü Kevin Rice, Torino Motor Show Parco Valentino’da ödülü kabul etti. 

    Geçen son baharda gerçekleştirilen 2015 Otomotiv Markaları Yarışmasında Yılın En İyi Takımı da dahil olmak üzere üç ödüle layık görülen global tasarım ekibinin bir üyesi olan Rice yeni ödülle ilgili şunları söyledi, ”Tabi ki Mazda olarak sadece tasarımda değil fakat araçlarımızı görüntüleriyle eş değer kılan teknoloji alanında da yaptığımız çalışmaların karşılığını almak oldukça memnun edici. RX-VISION’u sergilediğimiz her yerde insanların tepkisi ne kadar mükemmel bir görüntüye sahip olduğu oldu. Bu harika tepkiler kendi beklentilerimizin bile ötesinde.”

    RX-VISION, Alpine Vision Concept, BMW 3.0 CSL Hommage, Pininfarina H2 Speed Concept ve Porsche Mission E Concept gibi oldukça zorlu rakiplerin önünde ödüle uzandı. Mazda RX-VISION ile 2015 Tokyo Motor Show’da Kasım ayında gerçekleşen dünya prömiyerinden kısa bir zaman sonra Ocak ayında Paris’te gerçekleştirilen 31. Uluslararası Otomotiv Festivalinde Yılın En Güzel Otomobili ödülüne layık görülmüştü.

    Mazda’nın önden motorlu, arkadan itişli spor otomobilleri mirasına selam duran RX-VISION’un biçimli hatları, firmanın takdir edilen ve saf performansın somut örneği olan KODO – Hareketin Ruhu tasarım felsefesinden ilham aldı. Araç yere yakın tasarımını ise, kaputun altında saklanan yeni nesil SKYACTIV-R rotary motora borçlu. Mazda, bu alışılagelmedik teknolojiyle pazarda başarı elde etmiş ve bundan asla vazgeçmeyen tek araç üreticisidir. 
    2016 Otomobil Tasarım Ödüllerinde üretim araçları ve marka tasarım diliyle birlikte toplam üç kategoride ödül verildi. Dört kıtanın seçkin otomotiv dergilerinden editörler ve temsilcilerden oluşan 11 kişilik jüri, geçtiğimiz yıl boyunca piyasaya sürülen otomobiller arasından kazananları seçti. İlki 1984 yılında verilen Otomobil Tasarım Ödülleri, Auto & Design tarafından organize edilmektedir. Dergi, 19 yıllık suskunluğun ardından bu yıl yarışmayı yeniden canlandırdı.

     
    Mümin
    Mazda’nın “G-Vectoring" adını verdiği yeni teknolojisi aracın konfor, stabilite ve yol tutuşunu geliştirecek.
    +
    Mazda yeni bir motor kontrol teknolojisi tanıttı. Yeni teknoloji konfor, stabilite ve yol tutuşunu geliştiriyor. Avrupa'lı otomobil muhabirleri G-Vectoring Control (GVC) teknolojisini bu hafta Fransa’da deneme şansı buldu. Sistem motordan gelen torku sınırlayarak G kuvvetleri arasında yumuşak bir geçiş yaratıyor. Sistem sürekli çalışarak her beş milisaniyede direksiyon hareketlerini ölçüyor, hem düz yollarda hem de virajda fayda sağlıyor. Entegre Kontrol Sistemi yöneticisi Toru Yoshioka, yeni teknoloji için “Bu sistem sürücüyü otomobili bir uzman gibi kullanmaya teşvik ediyor” diyor. Bunun için sistem otomobilin farklı köşelerindeki dikey yükü optimize ediyor, bu da bir yarış pilotunun virajları alırken gaz komutlarını ayarlaması ile aynı durum. Süper hızlı bilgisayarlar kullanan sistem bir insanın olabileceğinden çok daha hassas.
     
    Viraj alırken sistem torku 30 Nm’ye kadar sınırlandırıyor (çoğu zaman 10 Nm), otomobilin yükü viraja girişte ön tekerleklere aktarılıyor, sürücü hızlanırken yük geriye doğru hareket ediyor ve böylece stabilite gelişiyor.

    Yol tutuşu az yüzeylerde sistemin etkisi biraz daha belirgin hale geliyor. Öte yandan, Mazda sistemin sürücü tarafından fark edilmemek, doğal bir etki bırakmak üzere tasarlandığını belirtiyorlar. Sistemi düz yolda Mazda 3 ve Mazda 6 modelleriyle deneyenler de bu konuda aynı fikirde.
    G-Vectoring doğal bir his veriyor, verimli ve daha yumuşak bir sürüş sağlıyor. Kullanılan test otomobillerinde sistemi açıp kapatan kırmızı butonlar bulunuyor. Ancak muhabirler farkı sadece düşük yol tutuşlu yüzeyde belirgin olarak hissettiklerini söylüyor. Ufak direksiyon komutları sistem tarafından işleniyor, böylece uzun yolculuklarda daha az enerji harcanıyor.

    Mazda yeni teknolojinin insan merkezli bir tasarım felsefesinin parçası olduğunu belirtiyor. Direksiyon yanıtı daha doğal olduğu için, viraj alırken sürücü ve yolcular bu dönüşün etkisini daha az hissediyor, bu da konforu arttırıyor.
     
    Şasi platformu yöneticisi Alexander Fritsche tork kontrolünün anlık yapılması gerektiği için sistemi “teoride basit, uygulamada karmaşık” olarak tanımlıyor. 6 yıldır geliştirilen sistemi Mazda’nın sadece en yeni Skyactiv motor serisi ve şasileri destekliyor.
     
    Tork yönlendirmenin aksine, GVC sistemi direksiyonun dönüşünden çok yol tutuşunu arttırıyor. En önemli fark bu sistemin sadece motor yazılımı ve sensörleri kullanılarak uygulanabilmesi. Yani yeni teknolojiyi şu anki tüm Mazda modellerine ilave maliyet olmadan kolayca adapte etmek mümkün. Serinin güncellenen versiyonlarında ise teknoloji standart olarak bulunabilir.
     

    Güncellemeler bu yaz başlayacak ancak Mazda sistemin ilk olarak hangi modele geleceğini açıklamıyor. Tahminler ise bu modelin kullanım ömrünün yarısına gelerek güncellenecek Mazda 3 olacağı yönünde.  

    kaynak
    İlhan
    Ford’un 1.0-litre EcoBoost motoru, 2016 Uluslararası Yılın Motoru (International Engine of the Year) değerlendirmesi 1.0 litre altı kategorisinde 5’inci defa üst üste “En İyi Motor” seçilerek rakipsiz olduğunu bir kez daha kanıtladı. Eşsiz sportif yapısı ve yakıt verimliliği özellikleri ile 1.0-litre EcoBoost, Yılın Motoru Ödülleri’nde son 5 yılda toplam 9. ödülünü kazandı.

    Ford’un küçük hacmine karşın yüksek performans ve üstün sürüş dinamikleri sunan, bu özelliklerini teknoloji ve yakıt ekonomisi ile birleştiren 1.0-litre EcoBoost motoru bir kez daha sınıfında “Yılın Motoru” olma başarısını gösterdi. Dünyanın 31 ülkesinden 65 otomobil gazetecisinin oyları ile belirlenen 2016 Uluslararası Yılın Motoru değerlendirmesinde sınıfında yarışan 19 motor arasında 5. defa üst üste “1.0 litre ve Altı Kategorisi En İyi Motor”u seçildi.
    Son 5 yıl içerisinde toplam 9. Ödülünü kazanan 1.0-litre EcoBoost motor, 5. Kez sınıfında “Yılın En İyi Motoru” unvanına sahip olarak ulaşılması zor bir başarı elde etti. 3 silindirli 1.0-litre EcoBoost motor, 2012 yılında da “En İyi Yeni Motor” ödülünü kazanmıştı.
    Satılan her 5 modelden 1 tanesi 1.0-litre Ecoboost’lu
    Avrupa’da Fiesta, EcoSport, B-Max, Focus, C-MAX, Grand C-MAX, Tourneo-Transit Connect, Tourneo-Transit Courier ve Mondeo modellerinde satışa sunulan Ecoboost motor seçeneği en çok tercih edilen motor seçenekleri arasında yer almayı da başardı. Avrupa’da satışa sunulduğu 11 model içerisinde her 5 araçtan 1 tanesi 1.0-litre EcoBoost motor seçeneği ile satılıyor. 1.0-litre EcoBoost, 2014’te satılan tüm Ford modellerinin 5’te birinde ve her 5 Fiesta’nın 2’sinde tercih edildi. Türkiye’de Fiesta ve Focus modelleri ile satılan 1.0-litre EcoBoost motorun modele göre 100, 125 veya 140 PS güç seviyeleri sunuluyor.
    1.0 Ecoboost sınıfının referans noktası
    “1.0-litre EcoBoost küçük benzinli motorlar sınıfında 5. Defa yılın motoru ödülünü kazanarak bu sınıfta tam bir referans noktası haline geldi. Sınıfında standartları değiştiren Ecoboost, bu sınıfta çeşitliliğin artmasına rağmen liderliğine devam ediyor.” diyen Ford Avrupa Ürün Geliştirme Başkan Yardımcısı Joe Bakaj, “Bu motoru yaratmamızda etken olan inovasyon ruhu, aynı akıllı düşünce tarzı ile verimli, temiz ve düşük hacimli yeni dizel motorlar geliştirme konusunda çalışmalarımıza kaynak oluyor.” dedi.
    Ford’un Köln-Almanya ve Craiova-Romanya’daki fabrikalarında üretilen, güçleri 100, 125 ve 140 PS olan 1.0-litre EcoBoost motor, tüm dünyada 72 ülkede satılıyor. Ford’un 140 PS güç üreten motoru Bugati Veyron’dan daha yüksek bir hacim-güç oranına sahip. Bunun yanı sıra Ford Formula aracı için özel olarak üretilen 205 PS’lik 1.0 EcoBoost motor Almanya’da bulunan Nurburgring Pisti’ni 7 dakika 22 saniyede dönerek supercar olarak adlandırılabilecek otomobillerin zamanlarına ulaşmayı başardı.
    Ford’un 3 silindirli 1.0-litre ile başlayan EcoBoost ailesi, 4 silindirli olarak 1.5-litre, 1.6-litre, 2.0-litre, 2.3-litre ve V6 silindirli olarak 2.7-litre ile 3.5-litre ile tamamlanıyor. Ford GT modeli ile bu ay içerisinde tarihi bir dönüş yaparak 50 yıl önce başarısıyla üst üste dört kez adını yazdırdığı Le Mans’ta, Fransa’da düzenlenen Le Sarthe etabında yer alacak.
    Kaynak
    MazdaClubTR
    Test-Günlüğü serimizin bu bölümünde 2016 Mazda MX-5 1.5L Manuel'i test ettik. 
    Efsanevi Roasdsterın son versiyonu olan 2016 Mazda MX-5 1.5L, üzerine kurulduğu Jinba Ittai yani at ile binicisinin bir olması hissini oturduğunuz ilk andan itibaren size hissettiren bir araç. 
    Teknolojiyi ikinci planda tutarak doğal bir bütünlük sağladığı sürücüsü ile bütünleşen araç bu sebeple olsa gerek bugüne kadar 15 ten fazla ödül aldı ve daha alacağa benziyor.
    Test izlenimlerimizi içeren yazımızı aşağıdaki linkte bulabilir, yorum veya değerlendirmelerinizi buradan paylaşabilirsiniz.
    Test videomuzu da Youtube kanalımızda bulabilirsiniz. Hâlâ abone değilseniz kanalımıza abone olmanızı ve gerek bu konudan gerekse YouTube üzerinden bizlerle yorum ve önerilerinizi paylaşmanızı bekliyoruz.
     
     
    Mehmet Özdemir
    İlk üretimi 2003 yılında başlayan Mazda'nın C segmenti temsilcisi Mazda3'ün, 2016 yılı Nisan sonu raporlarına göre günümüze kadar beş milyon adetten fazla üretildiği açıklandı. 12 yıl 10 ay gibi bir sürede bu başarıyı yakalayan Mazda3, 1963 - 2003 yılları arasında üretilen Mazda 323'ün de rekoruna ortak olmuş oldu.
    Şu an Japonya'da Hofu Plant, Çin'de Changan Mazda Automobile Co., Ltd, Tayland'da AutoAlliance, Meksika'da Mazda de Mexico Vehicle Operation fabrikalarında üretimi süren Mazda3, tüm dünyada 170'in üzerinde ödüle layık görüldü. 
    İlhan
    Google’ın yaya güvenliğiyle ilgili yeni buluşu için patent başvurusunda bulundu.
    Otomobillerdeki güvenlik önlemlerine baktığımızda, bunların genel olarak sürücü ve yolcu odaklı olduklarını görmekteyiz, fakat Google’ın gün yüzüne çıkan bu patentinde, yayaların trafik kazalarında yaralanmalarını azaltmaya yönelik bir çalışma görüyoruz. Google’ın bu fikri, otomobile çarpan yayanın ön kaputa kısa bir süre yapışık halde kalmasını sağlıyor.

    Patent resmine baktığımızda oldukça etkileyici bir tasvirle karşılaşıyoruz. İlk bakışta her ne kadar uçuk bir fikir gibi gelse de, projenin detayına baktığımızda Google’ın mantıklı bir açıklaması olduğunu görüyoruz. Yayaların trafik kazaları genellikle iki kısımdan oluşuyor. Kazaların ilk kısmını otomobilin yaya ile teması, ikinci kısmını ise otomobilin yayayı fırlatarak yola atması oluşturuyor. Google’ın projesi, bu gibi kazalarda yayanın yola fırlamasını engelleyerek ikinci bir olası yaralanmayı engellemeyi hedefliyor.
    Bu projenin çalışma prensibine gelirsek, Google’ın otomobilin kaput, ızgara ve tampon bölümlerine uygulayacağı bu yapıştırıcı, kaza anında yapışkanlık özelliği kazanarak yayayı kaputta tutacak ve belirli bir süre içinde yapışkan madde özelliğini kaybederek yaralının yapışkan kaputtan kolayca ayrılmasını sağlayacak.
    Google’ın ileride otonom otomobillerinde kullanmayı planladığı bu ‘zihni sinir’ projesini gerçek hayatta malesef göremeyebiliriz. Henüz konsept aşamasında da olsa, gelecekte buna benzer yararlı projelerin örneklerinin çoğalmasını ve gerçekleşmesini dileriz.
    Kaynak
    MazdaClubTR
    Carscoops.com'daki habere göre okuyucularından birinin gönderdiği broşür resminin 2017 model makyajlı Mazda 3 olduğu iddia edildi. Haberin detayında, eğer broşür doğru ise 3. yılını geride bırakıp makyaj görmesi beklenen Mazda 3 bu olabilir.

    Resimde de görüneceği gibi farklılıklar çok çabuk fark edilecek türden değil. Biraz daha aşağıya kayan amblem ile birlikte değişen ön panjur ve eskiden far üstüne çıkan krom parçanın kısalarak far başlangıcında bittiği gözlemleniyor.
    Ek olarak tamponun altındaki farklılıklar, sis lambasının yapısı ve aynalardaki sinyaller de göze çarpıyor. Benzer bir değişim 2. Nesil Mazda 3 makyajında da gözlemlenmişti.
    Eldeki tek resim bu olduğu için daha fazla söylenecek bir şey yok ama bu resim gerçek ise bunun iç mekanda ve Amerika'da makyaj gören Mazda 6 dikkate alınırsa iç ve arka aydınlatmada bazı yansımaları olacaktır diye düşünüyoruz.
    Kaynak : Carscoops.com
    Mümin
    Koenigsegg neyin peşinde?

    Koenigsegg, 1.6 litrelik 4 silindirli bir üniteden tam tamına 400 beygir güç elde etmek istiyor. Bazı partnerlerine satmayı düşündükleri bu motoru GT86 veya MX-5 gibi giriş seviyesi spor otomobillerde görmemiz şu an için muhtemel gözükmüyor.
    Peki partnerleri kim? Seri üretim otomobillerde kullanılmak üzere geliştirilmiş eksantiriksiz motoru tanıtmış olan Qoros isimli Çinli bir otomobil üreticisi.
    Koenigsegg firmasının kurucusu Christian von Koenigsegg seri üretim araçlarda kullanılabilecek devrim niteliğinde bir içten yanmalı motor üzerinde çalıştıklarını; bu riski alabileceklerini, fakat büyük firmaların bunun gibi şeyleri deneme imkanlarının olmadığını açıkladı. Bu proje için aceleci olmayacaklarını, bu motordan 400 beygir güç elde edemeseler bile içten yanmalı motorlarda mühendisliğin hâlen gelişebileceğini kanıtlamak istediklerini belirtti. Ayrıca motorun üretim ve geliştirme kısmı İsveç’te yapılacak olup, Çinli partnerler de projenin devamlılığı için destek sağlayacak.
    Bu üniteyi üretirken yeni şeyler denemek yerine önceki süper otomobillerinde kullandıkları yöntemleri kullanacaklarını; pistonların silindir içindeki çalışma aralığını arttırırken, silindir çapını azaltacaklarını belirtiyorlar. Halk arasında da “uzun-strok” olarak bilinen bu tip motorlar genellikle alt devirlerde en yüksek tork değerlerine ulaşabilmesi ile tanınır. Koenigsegg ise bu uygulamayla, ısı değişiminden faydalanarak motoru daha verimli kullanmayı hedefliyor.
    İleride bu motoru görür müyüz görmez miyiz bilemem ama spor otomobiller konusunda bu kadar başarılı olan bir üreticinin böyle şeyler denemesi beni oldukça heyecanlandırdı.
    Kaynak
×
×
  • Yeni Oluştur...