Lider Tablosu

Şubat ayında sürpriz çıkış yapan otomotiv pazarında mart ayı kampanyaları erken başladı. İşte Fiat'tan Volkswagen'e bu ayın fırsatları... Mart kampanyalarında "şimdi al, yarısını şimdi, kalanı bir yıl sonra öde", "şimdi al, taksitlere ekim 2015'te başla", "24 aya varan sıfır faiz", "548 lira taksitle araba sahibi olma imkanı", "3 bin liraya varan takas indirimi", "48 aya kadar vade", "bin 500 liraya varan nakit alım indirimi", "sabit kur" ve "kasko bizden" gibi teklifler sunuluyor. - Fiat'tan "24 aya kadar sıfır ve nakit indirim" Fiat, binek otomobilde mart ayına özel "20 bin lira 20 ay sıfır faiz" fırsatı sunarken, daha düşük peşinat ve uzun vadeyle kredi kullanımı tercih edilmesi halinde 40 bin lira 48 ay yüzde 0,89 faizli kredi avantajından yararlandırıyor. Binek otomobilde nakit alımlarda ilave bin lira indirim uygulayan Fiat, Panda'yı 36 bin 400, Linea'yı 38 bin 550 liradan başlayan fiyatlarla satıyor. Ticari araçları Doblo ve Pratico'da "20 bin lira 20 ay sıfır faiz", Ducato ve Fiorino'da ise "24 bin lira 24 ay sıfır faiz" avantajı sunan Fiat, daha uzun vade ve az peşinatla ödeme tercih edilmesi halinde Doblo, Fiorino ve Pratico'da 40 bin lira 48 aya kadar yüzde 0,89, Ducato'da ise 60 bin lira 36 aya kadar yüzde 0,79 sabit faizli kredi avantajı sağlıyor. Ticari araçları Doblo ve Pratico'da bin, Fiorino ve Ducato'da bin 500 lira ilave nakit alım indirimi uygulayan Fiat, Fiorino'yu 34 bin 240, Yeni Doblo'yu ise 40 bin 450 liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuyor. Firma ayrıca, "10 Numara Fiat" kapsamında, aracını Fiat ticari araç modellerinden biriyle yenileyen veya Fiat'tan yeni bir ticari araç alan müşterilerine özel, yeni araç için "10 Numara Fiat Kasko Bizden Kampanyası" uyguluyor. - Ford'dan "24 aya varan sıfır faiz" Binek otomobili Yeni Focus'u 30 bin lira, 20 ay yüzde 0,69 faiz fırsatıyla satışa sunan Ford, tüm ticari araçlar ise sıfır faiz fırsatıyla satıyor. Ticari araçları Transit Custom ve Tourneo Custom'u "30 bin lira 24 ay sıfır", Transit Courier, Tourneo Courier, Transit, Yeni Transit'i ve Yeni Connect'i "20 bin lira 20 ay sıfır" kredi avantajıyla satışa sunan Ford, Tourneo Courier-Journey'de (binek) "30 bin lira 20 ay yüzde 0,69" kredi imkanı getiriyor. - Peugeot'dan "548 lira taksitle araba" Binek otomobilleri 208 ve 2008'i "20 bin lira kredi 20 ay vade yüzde 0,79 faiz" fırsatıyla satışa sunan Peugeot, 301'i ise ayda 548 lira taksit ve "24 ay veya 40 bin kilometre için tüm periyodik bakımları ve aşınan parça değişimi"ni içeren iki yıl full servis hediyesiyle pazara sürüyor. Firma, ticari araçları Partner Tepee ve Bipper Tepee'yi 20 ay 20 bin lira sıfır faizli kredi avantajıyla müşterileriyle buluşturuyor. - Renault'dan "takas" kampanyası "Renault'nuzu şimdi alın, yarısını şimdi, kalanı bir yıl sonra ödeyin" sloganının kullanıldığı, mart ayında tüm 2015 model yılı binek otomobilleri kapsayan takas kampanyası ile satın alınacak otomobilin yüzde 50'sini hemen, kalan tutarı faiziyle birlikte bir yıl sonra tek ya da 12, 24, 36 taksit seçeneklerinden biriyle ödeme imkanı getiriliyor. Kampanyaya dahil olacak takas araçlara, aracın mevcut durumuna ve piyasa koşullarına göre Renault yetkili satıcıları tarafından bir fiyat belirlenip buna göre takas araç bedelinin sıfır araç tutarının yüzde 50'sine denk geldiği durumda, hiçbir ödeme talep edilmeksizin yeni araç müşteriye teslim ediliyor. Kalan yüzde 50'lik bakiye ise yüzde 1,03 faiz oranı ile 12 ay sonra sonra tek ödeme şeklinde ya da yine 12 ay sonra ödemeye başlamak üzere 12, 24 ya da 36 taksitle kapatılabiliyor. Takas araç bedelinin sıfır araç tutarının yüzde 50'sinden düşük kaldığı durumlarda ise müşteriler takas araçlarının üzerine nakit ödeme yaparak yüzde 50 peşinatı tamamlayabiliyor. Takas araç bedelinin sıfır araç tutarının yüzde 50'sinden yüksek olduğu durumlarda ise ilgili tutar peşinata eklenerek 12 ay sonra ödenecek olan bakiyeden düşülüyor. Mart ayı boyunca Fluence hariç, 2015 model yılı binek otomobiller ve tüm model yıllarına ait hafif ticari araçların tamamına, Maxxi Koruma (Kredi Koruma Sigortası) ile yüzde 0,84, Maxxi Korumasız yüzde 0,89 faizle kredi imkanı sunan Renault, binek araçlarda maksimum 48 bin lira kredi tutarı ve 48 ay vade, hafif ticari araçlarda ise vergi levhası sahibi serbest meslek sahipleri ve ticari kuruluşlara, gerekli koşullar uygun görüldüğü takdirde, araç fatura tutarının yüzde 100'üne kadar kredi imkanı yine 48 ay vade ile pazarlıyor. Fluence'i ise mart ayında "40 bin lira 24 ay sıfır faiz" fırsatıyla satışa sunan Renault, belirtilen tutar ve vade seçeneğini aşan kredi taleplerinde ise 48 bin lira kredi tutarı ve 48 ay vadeye kadar, Maxxi Koruma ile yüzde 0,54, Maxxi Korumasız yüzde 0,59 faiz oranı uyguluyor. Tüm faiz fırsatlarına ek olarak, binek ruhsatlı mevcut aracını takasa verip yeni bir Fluence almak isteyen müşterilere ilave 3 bin liralık takas indirimi yapılıyor. - Toyota'dan "şimdi al taksitlere ekim 2015'te başla" fırsatı Mart ayında, "şimdi al, taksitlere ekim 2015'te başla" fırsatı sunan Toyota, Yaris'i 39 bin 950, Auris'i 47 bin 750 ve Corolla'yı 50 bin 750 liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuyor. - Volkswagen'de "sabit kur" kampanyası sürüyor Volkswagen, 19 Ocak'tan itibaren 1 avroyu 2014 model Tiguan, Beetle, Scirocco ve Volkswagen CC'lerde 2,35; Golf R'de 2,45 lira, Touareg'de ise 2,50 liraya sabitledi. Firma, 1 avroyu 2015 model Tiguan, Beetle ve Volkswagen CC'de 2,40, Golf R ve Scirocco'da 2,50 lira, Touareg'de ise 2,60 lira olarak belirlediği sabit kur üzerinden hesaplıyor. Kaynak :http://otomobil.mynet.com/firsatlar/otomobilde-mart-kampanyalari-157

Renault’nun Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Avrasya Bölgesi Başkanı Jean Christophe Kugler, Tofaş’ın 1.4 milyar dolarlık yatırımına karşı, Renault’nun kontratağı olacağını söyledi Tofaş’ın 1.4 milyar dolarlık yatırımla 2017 yılı sonuna kadar 450 bin adetlik kapasiteye ulaşıp, 3’ü yeni binek olmak üzere 7 modelin de üretimini gerçekleştireceğini açıklamasından sonra, Bursalı rakibi Renault’dan beklenen kontratak geldi. Renault’nun Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Avrasya Bölgesi Başkanı Jean Christophe Kugler, Türkiye’deki üretim planlarına ek olarak Tofaş’ın bu atağına karşı neler yapabileceklerini düşünmeye başladıklarını belirterek şunları söyledi: “Fiat’ın bu atağına karşı biz de kendi aramızda görüşme ve toplantılar yapıyoruz. Türkiye’deki en eski üreticilerden biri olarak otomobille birlikte, aynı zamanda motor ve vites kutusu da üretiyoruz. Rakibimizin bu büyük yatırımını aslında bizi yakalamak için yaptığı bir atak olarak niteleyebiliriz. Türkiye hem kalite hem de maliyet açısından bizim için çok önemli, biz de bu yüzden Türkiye’deki kapasitemizi en yükseğe çıkarmayı hedefliyoruz. Bize güvenin hiç kimse bizi Türkiye’de yakalayamaz.” ‘RAKİP VOLKSWAGEN’ Türkiye’de satış rakamlarında Volkswagen tarafından yakalanmış olmalarını da değerlendiren Kugler “Volkswagen’in en çok satıyor olması bir şey değiştirmez, çünkü Türkiye’de üretmiyorlar. Pazar payı satın almak için bir modeli diğerlerinden daha ucuza satmak bir yöntem olabilir. Kısa bir süre içinde hem iç mekân kalitesi hem de detaylardaki kalite açısından bir Renault ile Volkswagen arasında her konuda hiçbir fark kalmadığını göreceksiniz” diye konuştu. ‘YENİ MEGANE İÇİN KADJAR’A BAKIN’ Yeni Megane’ın ne zaman pazarda olacağına ilişkin soruyu cevapsız bırakan Kugler, “Kadjar’a baktığınızda Renault’un bu platformda C segmentinde neler üretebileceğini görebilirsiniz” dedi. Kaynak : http://ekonomi.haberturk.com/is-yasam/haber/1051189-tofasin-atagina-karsi-renaultdan-kontratak

Bu işlere ilgi duyan kişileri görünce mutlu oluyorum, para kolay kazanılmıyor o nedenle elimizdekileri korumak lazım. Müsaadenizle özet bir şekilde bilgim yettiğince yazdığım bir yazıyı burada da paylaşmak isterim. Ne kadar özet de olsa biraz uzun YIKAMA Öncelikle yıkama mevzusundan başlayalım. İlk başta elimizde ki fırça ve süngerleri (sünger fırçaya nazaran aracı daha fazla çizer sebebi ise hem yapısı hemde içine alıp geri bırakamadığı tozlar ve pislikler) çöpe atalım Araç yıkamak için üretilen mikrofiber eldivenlerden veya yün eldivenlerden edinelim ve mutlaka çift kova yöntemi ile işe başlayalım. Bu hususta ikinci önemli konu ise şampuan, bende bu hobiye başlamadan önce aracımı bulaşık deterjanı ile yıkıyordum ama sonradan aracın bulaşık olmadığını fark ettim Bu bulaşık deterjanı uzun vadede verniğe ciddi zarar veriyor. O nedenle güvenilir bir firmanın elle yıkama şampuanından muhakkak edinmek gerek. Aracımızı bu şekilde yıkadıktan sonra aracı çizmeyecek mikrofiber bir kurulama bezi ile fazla bastırmadan kurulayacağız. (yazının devamında bu kurulama işine minimum çaba harcamanın yollarını da göreceksiniz) Son olarak benzinliklerde ki otomatik yıkama makinesinden şiddetle uzak durun. Tabi bu yıkama işinin daha sağlıklı yolları var ama biz maliyeti en düşük olanı ile işe başlayalım gerisi sonra maddiyata göre gelebilir. KİL Kil uygulamasını ortalama 6 ayda bir yapmak gerekir. Aracınızı yıkadıktan sonra boyaya elinizi sürdüğünüzde elinize pıtır pıtır bir şeyler geliyorsa kil vakti gelmiş demektir. Kil tamda bu kirleticileri temizlemek için kullanılır. Bu tip kirleticiler yıkamayla veya polisajla gitmezler hatta kil uygulaması yapmadan polisaj yaparsanız çizikleri alayım derken boyaya zarar verirsiniz. Kilin fiyatı ortalama 100 gr. 20-30 tl.dir ve 100 gramla 4 sefer iş yapar her seferinde bölünerek 25 gr. harcanır iş bittikten sonra atılır. Tabi atmadan önce jantlara da uygulayabilirsiniz. POLİSAJ (Çizik giderme) Aracımızı doğru bir şekilde yıkar ve korursak bu aşındırma işlemine duyacağımız ihtiyaç minimuma iner. Polisaj işlemi ile aracın verniğinde ki dairesel ve kılcal çizikler alınır. Polisaj çeşitli polishlerle (pasta) yapılır ve makine ile yapıldığında çok çok daha iyi sonuçlar alınır. Çoğu kişi bu işlemi yapmaktan çekinir ama inanın aracı bulaşık deterjanı ile yıkarken verdiğimiz zarardan daha güvenli bir işlemdir (Bilen kişiler tarafından uygulanırsa). Boyamız daha doğrusu verniğimiz doğru uygulama ile bize ortalama 20 yıl hizmet eder. Makine ile yapılan uygulamalarda çeşitli pedler kullanılır. Bu polish ve pedlere zamanı geldikçe daha fazla değiniriz zira şimdi konu çok uzar. BOYA KORUMA Belki de işin en zevkli kısmı Waxlar, sealantlar ve yeni yeni tanınmaya başlayan nano ürünler. Her yıkama sonrasında kullanacağımız hızlı cila diye tabir edilen ürünleri de bu gruba alabiliriz ve glazeleride tabi ki. Şimdi bunları da dilim döndüğünce anlatmaya çalışayım. İlk olarak glazeden başlayalım. Glaze, araca wax veya sealant uygulaması öncesinde uygulanır. Polisajı özenle yapılmış olan araç öncelikle ipa (izopropil alkol) ile güzelce silinerek boya polish kalıntılarından temizlenir, bunun nedeni uygulayacağımız ürünün verniğe tutunmasını sağlamak aksi takdirde uygulayacağımız üründen verim alamayız. İpa 1'e 1 sulandırılarak bir fısfıs şişe yardımıyla her panele 3-4 fıs sıkılır ve silinir hatta işin garanti olması için ben bu işlemi 2 tur yapıyorum, neyse böylelikle ipayıda anlattık konumuza dönelim Glaze araca daha derin bir parlaklık kazandırır amacı budur ama açık renk araçlarda pek verim alamazsınız o nedenle koyu renk araçlar için tavsiye edilir. Bizi daha çok ilgilendiren bölüm ise wax ve sealant. Boyayı korumak için edineceğimiz bu ürünlerden bir tanesini kullanmak kafidir çünkü ikisi de aynı işi görür. Wax daha doğal yapıdadır daha sıcak bir parlaklık verir ama ömrü kısadır. Lakin bu işlere kendinizi kaptırırsanız zaten en kötü 2 ayda bir uygulama yapacağınız için ömrü pekte umrunuzda olmaz Sealant ise sentetik polimer içerir. Dayanıklılığı waxa nazaran daha uzundur. Sonuç olarak kullanacağı malzeme kişinin tercihine kalıyor. İkisi de boyayı korumak amacı ile kullanılıyor. Ayrıca ikiside aşındırıcı içermez yani korkmadan istenilen sıklıkta uygulanabilir. Boyayı korumaktan kastımız, en başta güneş ışınları, kuş pisliklerinin vernikte uzun süre kalması durumunda oluşturduğu yanıklar kötü hava koşulları ve birazda yıkamadan kaynaklı çizilmeler. Peki başka ne işe yarar derseniz yukarıda bahsettiğim araç yıkama işlemi sırasında suyun kayıp gitmesini sağlar böylelikle kurulama için daha az efor harcar ve kurulama sırasındaki çizilmeleri de minimuma indirmiş oluruz. Hızlı cilalar ise var olan koruyucu katmanın ömrünü uzatıyor. Araç ıslak haldeyken uygulananlar aracın kurumasını kolaylaştırıyor. Nano ürünler ise waxdan sealantdan hem çizilmelere karşı dayanıklılık hem de ömür olarak çok daha iyilerdir. Uygulaması ise daha zahmetlidir ayrıca tedarik etmekte günümüz de zor ama imkansız değildir (bu yazıyı yazdıktan kısa bir süre sonra tedarik sıkıntısı kalmadı ). Nano ürünler hemen her yer için mevcut, boya, cam, jant, döşeme vs. biz şimdilik boya kısmına değinelim. Kaliteli bir nano üründen süper sonuçlar alınıyor. Resmen verniğin üzerinde bir kat daha vernik oluşturup her türlü dış etkenden aracı koruyor. Yukarıda bahsettiğim kılcal, dairesel çizikler minimuma iniyor ve nanonun üzerinde kalıyor. 2 yıla kadar dayanıklılık öngörülüyor. Nano ürünlerin üzerine sadece 6 ayda bir kendine özel sealantın uygulanması öneriliyor uygulaması hızlı cila gibi kolay oluyor. Her nano yazan ürüne kanmamak gerekiyor, piyasada adı nano olan bir dünya ürün var ama sadece isimleri nano. Şimdilik burada noktalayayım, bayağı uzun oldu sıkılmayın Ama gerek işlem detayları gerek ürün tavsiyeleri için her daim bilgim yettiği kadar yardıma hazırım.

sanırım clear coat restorasyonundan bahsediyorsunuz! ben orjinalde öğretmenim ancak kişisel merakımdan ötürü vakti zamanında bu tür ürünlere çok merak salmıştım o dönemde yatlara uygulamak amaçlı bahsettiğiniz işlemi yapabilen bir ürünün bayliğini bile almıştım. bi süre uyguladık ancak inaılmaz zor ve ustalık sabır zaman mekan ne arıyorsanız lazım olan birşey bu ürünü ben marinada, ustaların boyanması gerektiğini söylediği teknelere boyanın yarı fiyatına uyguladım, ama boyacılar bizden nefret etti falan filan neyse. bir arkadaşın verniği epey bi atmış arabasının verniğini iyice soyup boyanın üstüne bizim ürünü uygulamıştık bakımları seneden seneye uğradığı sürece 5 yıl garanti veriyorduk vernik değildir ama araçlar tekneler boyadan yeni çıkmış gibi oluyorrdu. aracın parlayan katmanını tedavi etmek gibi birşey.

benim almaya niyetlendiğim 24bin lira istemişti. 250bin km. muhtelif boyalar var.. ciddi kazası yok.. 2.3 motor . siyah. ama tüm km boyunca hep yetkili servis bakımlı. normalde 2.0'lerden pahalı olması lazım ama türkiye piyasasında kimse almıyor.. o yüzden fiyatı aşağı çekmek gerekiyor. ben güçlü araç seviyorum. Yakıt'a takılmıyorum.. Global modellerde, biraz ingilizce ile asla parça sıkıntısı, bilgi sıkıntısı çekmeyeceğimi düşünüyorum. ama benim gibi düşünen pek yok.

Kalitemi gerek var mı zaten satıyorlar.

merhaba, lastikleri 17" yapmanız sonucu tabanı genişlettiyseniz bir miktar sürtünme kuvveti artacak ve tüketim çok çok az artacaktır.. ama esas olan orjinal jantların ağırlığı alaşımlar sayesinde replika jantlara göre daha düşük olmakta. yani mazdanın 18" jantı , oem bir 18" jant a göre %20 daha hafif olabilir. bu da size terazide lastik başına 2 kg olarak yansısa da esasında etkileri 2kg ile sınırlı kalmıyor. motorun döndermeye çalıştığı tekerleğin ağır olması motor gücüne karşı bir direnç gösteriyor. ilgi duyan arkadaşlar bilirler, esas olan jantın ağırlığının artması değil atalet momentinin artmasıdır. jantları 2şer kg arttırmak bagaja 8kg bir ağırlık koymak ile aynı değildir. bir diğer yandan jantların çapı büyüdükçe siz daha geniş bir lastik takarsınız diye genişliği de artmaktadır. ( J değeri) bu yüzden de ağırlığı artmaktadır. Lastiklerinizi değiştirmeden 5.5 J değerine sahip 16" jantı söküp, 8J ve yine 16" bir jant taksanız tüketiminiz artacaktır. Aynı ebatta ama daha ağır bir jantı çevirmek daha zordur. (yani araca arkadan baktığınızda jant genişliği 5.5inç veya 7inç) skyactive felsefesinin temelinde de araç hafifleştirilirken aktarma organları da hafifleştiriyor. böylece daha düşük atalet momentli parçalar kullanılarak kayıplar azaltılıyor. dizel skyactive de düşük sıkıştırma kullanılmasının sebebi de budur. daha hafif bir motor üretebilmek. hafif motor aracın direkt ağırlığını azalttığı gibi parçaların atalet momentleri de azaltarak tüketime olumlu katkı sağlayacaktır.. eski mazda 323- 626 larımızın çok çabuk ve seri olmasında küçük=hafif lastiklerin payı çok büyüktür.

aslında her elektronikçide bulunacak bi parçadır fakat dibindeki plastik parçayla beraber görünce birde mazda parçası diyosun ee bizim esnafımızda biraz sabit fikirli olunca direk yok kardeşim bizde deyip kestiriyorlar.... Marketde değilki her parçaya kendim bakıp karar vereyim.....neyse hallettik 20 tane alıp stok ta yaptık..... benim için güzel oldu arkadaşlar içinde faydalı olmuştur inşallah...

Hocam Kelvin değeri ve aydınlatma miktarları aşağıdaki gibi; 4300K = 3200 lümen 6000K = 2800 lümen 8000K = 2300 lümen 10000K = 1800 lümen Lümen aydınlatma miktarıdır. Umarım yardımcı olabilmişizdir

İnternette "renk sıcaklığı" veya "renklerde kelvin değeri" gibi başlıkları aratarak konu ile ilgili bilimsel makalelere ulaşabilirsiniz

Yeni MX-5 tüm görsel detaylar;

Sabancı Holding, Temsa Motorlu Araçlar'ı satmayı planlıyor. Sabancı Holding, konuya yakın kaynakların verdiği bilgilere göre, Türkiye'de Mitsubishi araçların distribütörlüğünü yapan birimi Temsa Motorlu Araçlar'ı satarak otomotiv sektöründen çıkmayı planlıyor Bloomberg'ün haberine göre, kaynaklar, Sabancı Holding'in Temsa Motorlu Araçlar'ın satışı için danışmanlık şirketi Credit Suisse’e yetki verdiğini belirtti. Aynı kaynaklar, Japon iş makinaları şirketi Sumitomo ve Türk şirketi Bayraktar'ın alımla ilgilenebileceğini söyledi. Sabancı, 2013 yılında iş makinası dağıtım bölümü Temsa İş Makinaları ve Mitsubishi'nin binek ve ticari araçlarının distribütörlüğünü yapan Temsa Motorlu Araçlar'ı Temsa Global'den ayırarak Temsa birimini yeniden yapılandırmıştı. Şirket, inşaat makinaleri bölümünün yüzde 49'unu da geçen yıl Marubeni'ye satmıştı. Sabancı Sanyi Grubu Başkanı Mehmet Pekarun, Temsa Motorlu Araçlar'ın 2014 yılında toplam 400 milyon liralık satış yaptığını açıklamıştı. Sabancı Holding CEO'su Zafer Kurtul, konu hakkında yorum yapmak istemediğini belirtti. Credit Suisse, Bayraktar Holding ve Sumitomo temcilcileri de konu hakkında bilgi vermeyi reddeti. Sabancı Holding sanayi grubu bünyesinde Kordsa Global, Brisa, Yünsa , Temsa Otobüs, Temsa İş Makinaları ve Temsa Motorlu Araçlar bulunuyor. Sabancı, önceki yıllarda Temsa ile ilgili çıkan satış haberlerini yalanlamıştı. Kaynak : http://www.gazetevatan.com/sabanci-otomotiv-sektorunden-cikiyor-748620-ekonomi/

Piyasada bulunabilecek en düşük ram'e sahip. 128MB den daha azı satılmıyor, ve standart wince donanımı var üzerinde. Benim cihazım: 1600Mhz çift çekirdek, 1024MB Ram, 8096MB harddisk

Mazda CX-5 2.2 Dizel 175 Ps CX-5 tasarımı için “KODO-Hareketin ruhu” teması temel alınarak doğadan esinlenilmiş. Mazda “doğanın güzelliği ve hareket kavramını birleştirmek istedik diyor”. Bu otomobile baktığınızda tasarımdaki her ayrıntının itina ile elden geçtiğini görebilirsiniz. Kompakt Suv hem işlevselliği hem konforu ile çok tercih edilen bir segment, böyle olunca rekabet de oldukça güçlü. CX-5 ise tartışmasız bu segmentin en iyilerinden. Gövdeye göre köşeli ön kısım, farların konumu, geriye doğru alçalan tavan muhteşem bir bütünlük içinde. Otomobil üzerindeki abartısız çizgiler atletik görüntüye destek olmuş ve otomobile bakınca gerçek anlamda ileriye atılmaya hazır bir enerji hissedebiliyosunuz. Mazda otomobillerini kullanmayı çok sevdiğim markalardan biri. Neredeyse tüm detaylarda sürücü ve yolculara konforlu, güvenli ve rahat sürüş için gösterilen özeni fark edebilirsiniz. CX-5’in iç tasarımı sade, anlaşılır ve kullanım kolaylığına öncelik verilmiş şekilde. Kullanılan tüm malzeme neredeyse Premium sınıfa yakın kalitede, kullanılan plastik, deri, konumlandırma hepsi birlikte uzun ömürlü olduklarının sinyalini veriyor. Çok büyük olmayan direksiyon iyi kavranabiliyor ve üzerindeki tuşların yerleştiriliş şekliyle multimedya ve yol bilgisayarını rahatça kontrol edebiliyorsunuz. Bu kısımdaki tek problem bence 5.8” lik dokunmatik ekran, bu cüsseye biraz daha büyük bir ekran çok daha kullanışlı olabilirdi. Bu ekrandan vitesi geri aldığınızda park kamerasını görebiliyorsunuz. Navigasyon, bluetooth, müzik sistemi gibi özellikleri buradan olduğu gibi ayrıca vites yanında bulunan joystickle (HMI kumandası) de kontrol edebilirsiniz. Otomobildeki geniş iç hacim açılır tavanla daha da ferah bir yaşam alanı sunuyor. Bunun yanında kapı kolları, torpido, kolçak ve vites yanında bolca işlevsel eşya saklama gözü bulunuyor. 3 kademe ısıtmalı deri koltuklar elektronik ayarlanabiliyor. Üstelik kendi ayarlarınızı saklayabileceğiniz hafızası bulunuyor. Ayarlanabilir bel desteği ile koltuklar sürücü ve yolcuları şımartmak üzere tasarlanmış gibi. Otomobilde baş ve diz mesafesi oldukça iyi çok uzun boylu olsanız da otomobilde mesafe sorunu yok. 503 litrelik bagaj hacmi misafirlerinizi de bagajlarıyla kabul etmenize olanak sağlıyor. Yani misafir seçerken bu ayrıntıya çok takılmanıza gerek yok. Test otomobilim 4 tekerlekten çekişe sahip, 2.2 litrelik dizel motoru ise 175 beygirlik güç üretiyor. Tork değeri ise 208/4000 dd. Bu motora 6 ileri otomatik şanzıman eşlik ediyor. Göze hitap eden dış tasarımı, konforu düşünen iç tasarımın yanında sürüş de ruha hitap ediyor. Sarsıntısız, sessiz, güvenli ve çok seri. Gerçek anlamda konforun ön planda olduğunu hissedebilirsiniz. Tabi konforla birlikte tüm önemin sadece konfora verildiği düşünülmesin beklenenden çok daha iyi bir performans sergiliyor otomobil. Ben şehir içi trafikte ve birazda arazide kullandım. Öncelikle yerden yüksek olan otomobilim asfaltta yol tutuşu konusunda hiç taviz vermedi, virajlı asfalt yolda otomobilin önü neredeyse arkada oradaydı yani çok zorladığımda biraz arkadan bırakıp esp nin devereye girmesiyle kontrolü alıyor ve tekrar size bırakıyor. Otomobil amacına ulaşıyor yani sportif kullanımdan ziyade güvenli ve seri bir kullanıma sahip. Vites geçişlerini hissetmiyorsunuz.İçeriye hızlı giderken birden gaza yüklenirseniz gelen ses dışında belirgin bir ses yok. Bozuk zeminde olabildiğince konforlu, ben kullanırken 10 litre yakıt tüketimi gösteriyordu ancak her zamanki gibi kullanıma göre bu değerler değişecektir. Kaynak :http://www.internethaber.com/mazda-cx-5-2.2-dizel-175-ps-17426y.htm

Bu araçlardan çok az ve çok kısıtlı bir süre geldi. Tutulmayan bir araç değil çok az getirtilen bir araç.. 1.3 Mazda2 ler gibi.

Orjinal xenon varsa far yükseklik ayarı otomatiktir, yani araç yoldaki eğime göre farları kendi yükseltip alçaltır.

tutulmayan bir araç ama temizini bulsam ben gözüm kapalı alırım. insanlar biraz önyargılı.

xenonlarda far yükseklik ayarı olmaz ve far yıkaması uluslararası standartta zorunludur. D1S / D2S = xenon

madrid, milano ve brüksel’den 3 ünlü hava durumu sunucusunun baş rolde olduğu reklamda, sunucular kendi tahminlerine göre giyiniyorlar. aynı zamanda araç da örneğin, güneşli tahmini yapıldıysa otomatik olarak sunroofu açıyor. hava tahmini yapan bu 3 kişinin başlarına gelenleri videodan izleyebilirsiniz.

O kadar zor muymuş ya? Gerçekten hayret.

Orijinallerin çok pahalı olduğundan bahsedilmiş genelde. Aşağıdaki linkteki ilanı incelemiş miydin? http://www.tstotoyedekparca.com/mazda-yedek-parca/sis-lambasi-ve-kapaklari-tr-15/6-serisi-sis-fari/2003-2006-mazda-6-sd-sis-lambasi-sag-ve-sol-set-2-parca-yuvarlak-role-dugme-tesisat-cerceve-esuse.html

öncelikle merhaba. başımdan geçeni anlatıyım. 2004 1. nesil mazda 6 kullanıcısıyım. kısa farlarım orjinal xzenon ama fabrikada takılan ampuller heralde. artık sarardı değiştirmek istedik. sol ampulu değiştirmek için hava filtresini sağ ampulu sokmek ıcın cam suyu bidonunu sokmek durumıunda kaldım gene olmadı. en son arkadaşın dediği gibi çamurluk davlumbazını köşeden cıkarttım elimi anca o şekilde soktum. sıkıntı elin girmemesi değil el giriyor ama döndürememek onun ıcın bukadar bır zahmete girdim. yada farı komple sokmek durumunda kalıcaktım. bir farı sokmek yaklaşık o teknikle 15 -20 dakımamı aldı. ama asıl sıkıntı sokmek değil geri takmakmış. ampulu tutan yuvarlak plastık parca yerine oturmuyor oturmamasının sebebide elınızı o boşlukta çevirememek zaten görme gibi bir ihtimal soz konusu değil hissederek yapmanız gerekiyor. 2 far ampulunu değiştirmek yaklaşık 1.5 saatimi aldı. Uzun farlarıda değiştirdim. oda ayrı bir zahmet.. h1 ampul taktım ben . ama aracım dediğim gibi 2004 1. nesil. 2. nesillerde fark varsa bilemem. Far ile ne işlem yapacaksan yap hava filtresini ve cam suyu bidonunu sokmen gerekiyor. yada farı tampondan ayırmak gerekiyor hangisi kolayına gelirse.

Değerleri yanlış söylemişim. Muayenede 34341 gözüküyor. Baştaki 3 fazla girilmiş. 2 ay sonraki servis kaydında ise 5440 gözüküyor. Yani önceki sahibi yaklaşık 1000 km. kullanmış iki ayda. Denilse ki 2 yılda 4300 2 ayda 1000 km nasıl oluyor diye, bunu bilemeyiz. Belki şehirler arası yaptı. Aracımı bu bilgiye rağmen güvendiğim bir servise götürdüğümde sıkıntı yok dediler. Yani yıpranmasına falan baktılar. Sonuç olarak km.'nin orjinal olduğunu söylediler. Bu yeterli bir bilgi olmaz mı? Neyse sıkıntılı bir süreçten kurtuldum bu yeter bana. Mahkeme sürecinin uzun ve masraflı olacağını düşündüğüm için burada durmaya karar verdim. Elimde zaten ıspat niteliğinde bir kağıt var. Bu benim için yeterli. Satmayı düşünmüyorum yakın zamanda. Satacağım zaman da elimdeki belgeyi göstereceğim. İster inanır ister inanmaz. Benim problemim değil. Araca serviste bakılıp olumlu yanıt alındıktan sonra problem değil diye düşünüyorum şimdilik. Çok teşekkür ederim.

Sabancı Enerjisa üzerinden elektrik santrallerine yatırım yapacak olabilir. Şu anda türkiyede inşaat ve enerji dışında yatırım yok denecek kadar az zaten.

Çok üretmenin yanına bir de kalite getirebilirlerse neden olmasın?

Ali çoştu

Bir de bazen gruplar kendilerine belirledikleri ana iş kollarından uzaklaşmak istemiyor, zamanında açılmış olsalar bile bu alanları kapatıp istedikleri yere odaklanabiliyorlar.

Benim araç en sıkışık İstanbul trafiğinde 10.4 lt re yakıyordu. Şimdi lastikleri değiştirdim 17" jant aldım falan 11.4 e yükseldi. Bir şeye daha dikkatinizi çekeyim forumda daha önceden başka bir arkadaş da yazmış yol bilgisayarı gazın yaktığını gösteriyor ben hala inanamıyorum ama aldığım lt ortada gittiğim yol ortada nasıl oluyor da tutturuyor anlamadım gitti.

Allah tüm dandiklerden korusun

Daha önce Arçelik in TV fabrikasında çalışmış birisi olarak söylüyorum malzemelerin %90 ı Çin den gelirdi Benim kullandığım USB ler biri HP diğeri Kingston... dandik USB den değil de dandik USB modülünden kaynaklanıyordur eğer devre yanmışsa...

Ziebart aracın alt kısmına ve davlumbazlara tamamen kaplamak suretiyle pütür şeklinde zift sıkıyor. Bu malzeme 15kg bir ağırlık getiriyor. Ses izolasyonu yaklaşık %20-30 artıyor(muş). 3 saatlik bir uygulama, çok sağlıklı olmadığını ve yaptırıp pişman olduğunu söyleyen arkadaşlar olunca ben vazgeçtim. 700 TL fiyatı var, uygulama her ne kadar faydası olsa da fiyatına göre pek işe yaramaz denebilir. Dolayısıyla biz de ufak maliyetlerle bişeyler yapmaya çalışıyoruz. Ha bu işi professyonelce yukarıdaki rus arkadaşlarımız gibi yapan olursa 1000 lira da verirsin ama sanmıyorum bizde yapabileceklerini. Bu ses yalıtımını henüz kesin bir yöntemle çözmüş değiliz...

bende isterem

kelvin yükseldikçe aydınlatma direkt olarak azalıyor.. o değer bir ışık şiddeti değeri değil, ışık rengini belirten bir birimdir.. verdiğiniz linkteki projektörler sizin aracınızın farına da uymayabilir. sanayide böyle mercekle gelip uymadığını far açıldığında öğrenen çok arkadaş oluyor. ayrıca lens kalitesi çok önemli. bu lensler muhtemelen sizinkilerden çok çok çok çok kötüdür.. sizin aracınızda kioto lens olduğunu zannediyorum ki araştırırsanız en iyilerdendir.

O değilde videoyu izleyince, canım karpuz çekti.

Okan merhaba.. Çalışmanı o konudan bölüp, yeni bir konu haline getirdim, bu şekilde üyelerimize daha verimli olacağını düşündüm. Fotoğraflardan anladığım kadarıyla, ampuller bildiğimiz teyp ampullerine benziyor. Aslında kolay bulunabilen bir parça. Belki İskenderun'da pek rağbet görmüyordur. Bilgilendirme için teşekkürler..

Denk getirebilirsem serviste söktürmeyi düşünüyorum. Belli belirsiz ustalara el sürdürmem tabiki. Sonucu da mutlaka paylaşırım ama hiç tecrübe etmiş arkadaş yok galiba, yorum alalım.. 3. nesil Mazda3 sis farı nasıl değiştirilir ? Buyrunuz..

Sis farini sokme işlemini video ya çekerseniz bizde yapabiliriz, sadece boyama işlemi kalır... Bekliyoruz...

Benim 323 unde km si gecen arizalandi hiz yaptiktikca artiyor ama garip ses cikariyordu sanki bi makara sıkısmasi gibi. Sonra 80 le giderken birden 220 gösteriyor vay ucuyorum diyorum sonra normale donuyor ve hayallerde yikiliyo. Düşündüm bi cukura girdikten sonra olmustu. Civi civiyi soker misali bi cukura kendi istegimle girdim böyle resmen dank etti araba. Sol amortisör zaten iyi degildi o yuzden sol tekeri soktum ve netice super. Tikir tikir calisiyor Sanirim biseylrr yerine oturdu. Tavsiye etmiyorum böyle bir metodu ama sinirime yenik dustum sanirim. Bende bi ustaua baktirsam iyi olur.

İşin gerçeği servisten çok farklı gelmedi bana.. Belki bir tık daha ucuz., o kadar. Bu konuda net bir açıklama yok Bilal.. En son verilen bilgi ne ise o geçerli.

hayır servisolsa anlarımda normal bir usta ya götürmüssün yağ ve filtreler değişmiş 650 tl almışlar bana çok geldi. Yorumluyacak arkadaşlar vardır elbet, en azından tekrar gitmezsin aynı ustaya...

Michelin vardı power paketli olanlarda 18 inçlerde yani .. diğerlerinde toyo vardı 16 inçlerde yani .. valla ben alırken açıkcası deneme amaçlı getirin bi takalım nasıl durucak diye isterdim hatta yaptırtırdım çünkü 18 inç türkiye yollarında gerçekten zor en ideali evet 16 fakat hem görünüm hemde estetik olarak 18 olmasındansa ara dilim 17 kesinlikle olmalıydı .. dediğim gibi almadan önce arabaya taktırıp bakardım ben olsam Resimdeki mazda5 jant ve lastiği bence çok ideal .. öyle yada böyle Allah herkesin tekerini düz bastırsın kazasız belasız sürüşler

Arkadaşlar bir konuda fikirlerinizi alayım. Aracımın sis farlarının yanındaki siyah plastik parçaları ve arka tampondaki siyah parçayı boyayarak piano black (parlak siyah) kaplama yapmayı düşünüyorum. Biraz araştırdım ve sonuçta en az masrafla nasıl yaparım buldum sanırım. Sizden de tecrübelerinizi rica ediyorum. Parçaları ustaya (mümkünse serviste) söktürdükten sonra kendim tedarik ettiğim sprey plastik astarı kendim uygulayacağım: http://toptanspreyboya.com/170_u-sprey-plastik-astar.aspx Üzerine parlak siyah oto sprey boyasını kendim uygulayacağım: http://www.kliksa.com/urun/motip-universal-parlak-siyah-akrilik-boya-500-ml-made-in-holland-04313035/902015716?gclid=CPSlit2ymcQCFdPMtAodNywAhg Ve kuruduktan sonra taktıracağım. Toplamda max: 50TL gibi masrafla daha güzel görünüm elde etmeyi amaçlıyorum. Gördüğüm bazı resimler;

Aynen katılıyorum , egzos sesi çok faza içerde ve yüksek devirde daha da rahatsız edici oluyor.

Yurt dışında ki otomobil tamirat programlarında birkaç kez seyrettim eğer ki tamir ettikleri araçta güneş yanığı veya vernik atması gibi bir durum varsa ve orjinal boya sağlam, kusur sadece vernik tabakasında ise arabayı boyamadan kurtarabiliyorlar. Arabayı yıkadıktan sonra özel bir solüsyon ile sünger yardımıyla iyice ovalıyorlar, bu solüsyon verniği inceltip yumuşatıyormuş, daha sonra polisaj makinasına bir çeşit krem damlatarak mevcut boyanın üzerindeki bütün verniği boyaya zarar vermeden söküyorlar, daha sonra bu kremi siliyorlar, arabanın orjinal boyası ortaya çıkıyor onun üstüne komple yeni vernik atıyorlar, böylece araba hiç boyanmadan yeni gibi oluyor. Ama bunu Türkiye'de yapan olduğunu zannetmiyorum, bir kaç sene önce sadece tavanında vernik yanığı olan 1999 model lacivert 323 'üm için bu işlemi yapacak hiç kimseyi bulamamıştım İzmir'de. Bütün ustalar öyle şey olmaz, hiç duymadım, ilk kez duyuyorum, komple boyanır veya sadece o parça boyanır diyorlar vs. 1 ay aramamın sonucunda pes ettim ve iyi bir boyacıya gittim tavanı zımparalayıp PPG marka boya ile boyadılar, komple arabaya pasta cila yapıldı, hiç renk farkı olmadı, güzel sonuç almıştım. Anlattığım yöntemi seyredenler hatırlayacaktır, pasta cila vs. gibi bir işlem değil, sadece aracın verniğinin söküldüğü ve orjinal boyanın korunarak üzerine yeni vernik atılarak yapılan ve sonucunda yeni gibi kusursuz bir araç ortaya çıkan bir işlem. Komple vernik yanığı olmuş kırmızı arabaları bile bu yöntemle hiç boyamadan yeni gibi yapıyorlar. Bizim ustalar bu tip yöntemleri ve malzemeleri bilmiyorlar ayrıca uğraşmakta istemiyorlar, orjinal boyayı kurtarmak için uğraşmaktansa vur zımparayı, yapıştır bantları, bas boyayı, boya geçsin mantığıyla hareket ediyorlar. Malesef sizde bu vernik atması olan yeri boyatmak zorunda kalacaksınız büyük ihtimalle.

istanbul'a az kaldı

Arkadaşlar cuma günü ilk kez aracı şehirdışına çıkardım. Malatya-Gaziantep git-gel yaklaşık 550km toplam yol yaptım. Araçta 2 kişi ve bagaj yarı dolu idi. Yol boyunca yağmur hiç durmadı. 100-120 km hızlarla seyrettik. Toplam yakıt ortalamam 6.7lt/100km oldu. (yaklaşık 29 krş) Ben daha düşmesini beklerdim ama yolda iniş çıkış fazla olunca ve hava da soğuk malum 6.7 yaktık. Gene de şartlara göre iyi bir değer diyebiliriz. Lakin forumdaki arkadaşlar 'anladık tamam yahu' demesinler ama ben bu ses yalıtımından şikayetçiyim objektif olmak gerek. Temiz asfaltta gayet iyi, yol sesi yok ama bozuk asfaltta aşırı ses alıyor içeriye. Kısmen stabilize yolda seyrettik, 70 km hızdan sonra ses beynimize beynimize vurdu. Aramızda bayilerden arkadaşlar da var, bu konuyu lütfen en acil konu olarak Mazda'ya iletiniz...