Lider Tablosu
-
tüm alanlarda
- Tüm Alanlar
- Doküman
- Doküman Yorum
- Doküman Değerlendirme
- Haber
- Haber Yorum
- Haber Değerlendirme
- Kayıt
- Kayıt Yorum
- Kayıt Değerlendirme
- İnceleme
- İnceleme Yorum
- İnceleme Değerlendirme
- Etkinlikler
- Etkinlik Yorumları
- Etkinlik Değerlendirmeleri
- Resim
- Resim Yorumları
- Image Reviews
- Albümler
- Album Comments
- Album Reviews
- Konular
- İletiler
- Profil Yorumları
- Profil Yanıtları
-
Özel Gün
-
Tüm zamanlar
26 Kasım 2014 - 30 Kasım 2024
-
Yıl
30 Kasım 2023 - 30 Kasım 2024
-
Ay
30 Ekim 2024 - 30 Kasım 2024
-
Hafta
23 Kasım 2024 - 30 Kasım 2024
-
Bugün
30 Kasım 2024
-
Özel Gün
18-03-2015 - 18-03-2015
-
Tüm zamanlar
Popüler İçerikler
Showing content with the highest reputation on 18-03-2015 tüm alanlarda
-
Yeni Mazda CX-3 Test Sürüşü - Mazda Space - Barselona
oguzhan89 ve 4 diğer kişi reacted to Gökhan for Bir konu
Tüm üyelerimizin sabırsızlıkla beklediği, hayatımıza girdikten sonra benlik vererek ailenin bir ferdi yapacağına inandığım Yeni Mazda CX-3 ün test sürüşü 16 Mart tarihinde Barselona'da 2.gün yazımda da bahsettiğim Mazda Space’de gerçekleşti. .İlk olarak araçları dizilmiş olarak gördüğümde, görüntüsüyle kendisine çok baktıracak bir araç olduğunu anladım. Şimdi bazılarımızın; “Önü bilmem ne markasına, arkası da aynı bilmem ne markasına benziyor” dediğini duyar gibiyim. Ancak öyle değil. Hem de hiç. Mazda hakikaten, çok sıradan bir tabir olacak ama; “Kodo’mu oturtmuş”. İlk gördüğümüz anda benden ve diğer katılımcılardan tam not aldı Mazda CX-3’ler. Ölçüler için genel tereddütüm hemen kayboldu açıkçası. Çünkü “Acaba küçük mü? Sığar mıyım?” gibi sorulara boğulsam da, beklediğimden büyük ve heybetli görüntüsü bu sorularımı ortadan kaldırdı. Arka görüş açısı ile ilgili bir soru geldi aklıma; “Acaba geri görüş nasıl olacak?” Göreceğiz…. Test araçlarımız 2.0 litre 120 ve 150HP Otomatik ve Düz Şanzımana sahip dört modelin yanı sıra ülkemize gelecek olan 1.5 Litre 105HP Otomatik ve Düz modellerden oluşuyordu. Küçük bir hatırlatma, ülkemize düz vitesli araçlar sadece önden çekişli, otomatik vitesli araçlar ise AWD yani devamlı dört çeker olarak getirilecek. Not: Kısaltmaların kolay olması için yazı boyunca Otomatik Şanzıman yerine AT, Düz Şanzıman yerine MT kullanacağım. *2.0 Benzinli AWD MT * 1.5 Dizel AWD AT Bu test yorumlarımla ilgili olarak öncelikle size şunu söylemeliyim. Teknik verilerle sizi sıkmak istemiyorum. Makalelerimizin Mazda CX-3 ile ilgili olan bölümünde zaten benim anlattıklarımdan kat kat fazla veriyi bulacaksınız. İlk olarak Mavi renkli 2.0 Litrelik 150 HP Benzinli Manuel ile teste başladım. 2.0 Benzinli AWD MT 150 HP: Şehir içinde aracın, kusursuz diyebileceğim hız ve kesinlikle çok hızlı devreye giren I-Stop sistemi, yakıt ekonomisinin akranlarına nal toplatacağına eminim. “Spor” seçeneği ise tork bağımlısı yapabilir, uyarayım. Aracın aşağılarında bir yerlerde sessizce, I-loop (e-loop değil miydi?) ise görevini yapıp, daha ekonomik bir yolculuk için çalışmaktaydı. Şehir içinde gördüğüm 100 Km.’de 7.4 Litre yakıt tüketimi bana normal geldi. Şehir dışındaki çevre yolu denemem (110 Km. sabit hız) 6/100 km. değerini verdi. Tabii daha iyi kullanıcılar daha iyi sonuç elde edebilirler. Bu değerlerin 2000 RPM gibi düşük devirlerde alındığını hatırlatmak isterim. Neyse uzatmayayım, araç güzel ama ülkemizde kullanamayacağız maalesef. Gelelim esas oyuncumuza. Gri Renkli 1.5 Dizel, AT ve 4x4 105 HP’lik kuzuya. Bu özelliklerde Türkiye’de satılacak “tek” araç olma özelliğini de taşıyacak bu araca bakalım. 1.5 Dizel AWD AT 105 HP: Araç benzinli akranı gibi çok güzel izlenimler vermekte. Önce gözümüzü, kullanımıyla da gönlümüzü doyurdu desem yeridir. Kabin içi malzeme kalitesi, yine aynı olmakla birlikte, Tork ayarlayıcısı maalesef yok. Bu araçta da çalışmasına hayran olduğum i-stop başarılı. Şehir içi ve şehir dışı kullanımda kabindeki ses oranı eskilerine göre ciddi şekilde iyileştirilmiş. 0.40 saniye’de motoru çalıştırıp, şanzımana komut verebiliyor. 14:8:1 sıkıştırma oranı, bu motora şehir içinde, benim kullanımımda bana 100 km. de 6 Litrelik değer verirken, çevre yolu denememde aracın zevkine varıp bunu unutmam neticesinde öğrenemedim. Yine tekrar edeyim. Bu benim kullanımım. Şanzıman, vites geçişlerini çok başarılı gerçekleştiriyor. Dizel ve otomatik hep korkulan bir birliktelik olmuştur. ‘’vites tepkisi, çift kavramalı şanzıman ile karşılaştırıldığında daha iyi daha hızlı vites düşürme ve daha kolay kalkış verdiğini bizzat gördüm. Kabin içinde sessizliğin sağlanması için Mazda, yüksek frekanslı seslerin (örn. Tekerlek ve motordan gelen) kabin içine girmesini engellemeye ve paneller, taban halısı ve koltuklar gibi en fazla etki alacağı alanlarda ses yalıtımı yapmış. Teknik bültende yazan envai çeşit güvenlik özelliklerinden benim görebildiklerim; -Kör Nokta İzleme (BSM), şerit değiştirmek isteyip sinyal verdiğimde, yan şeritten yaklaşan araçlar olunca hemen yan aynalardaki göstergeleri yanıp sönmeye başladı. - Sinyalsiz her durumda şerit değiştirdiğinde, ya da atıyorum, uyuklama durumunda hoparlörden tuhaf bir ses veriyor. Her iki aracın da bende ilk hissettirdiği, kapı izolasyonun başarısıydı. Kapı kapattığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Kabine girdiğimde ise; sunroof olmamasına rağmen, bir rahatlık veriyordu. Korktuğumun aksine içerisi rahat ettirmeyi bildi. Benim gibi iri bir kişiyle “omuz omuza” olmadan araç kullanabildim. En son bildiğim kadarıyla 1.85 Boy ve 115 kiloda olduğumu da hatırlatayım. Dönemeçli yollarda AWD farkı bu araçta da hissediliyor. Fakat bu kadar saydıktan sonra, kol dayama “vardı” demek isterdim ama maalesef test ettiğim iki araçta da yoktu. Geri görüş alanının kısıtlı olması yanı sıra çok da kötü değildi. Bir de ardıma bakasım, geri geri gidesim geldi. R ile birlikte kamera devreye girerek hoş görüntüsünü endam etti. Her iki aracın yol tutuşu ise o dönemeçli dağ yollarında gerçekten tatminkârdı. AWD görevini kusursuzca yerine getiriyor. Çekiş dağılımındaki oranı ise çok başarılıydı. Ayrıca Mazda, AWD araçlarında ses ve titreşime daha çok maruz kaldığından, ilgili arka çapraz elemanları genişletmiş ve güçlendirmiş, rezonansı kesmek için ise arka diferansiyele kauçuk parçalar ayarlamış. Malzeme kalitesi ise “Premium” hedefine ulaşıldığını gösteriyor. Konsol, koltuklar ve kapı içlerinde kullanılan malzeme sizi fazlasıyla memnun edecektir. Bir önceki gün 2.2 Dizel 6 SW AWD’lerdeki elektronik el frenine alışan gözlerim, test ettiğim iki araçta da el freni kolu görünce üzülse de, benim gibi eski usulcüler memnun olacaktır. Bir güzel bölüm ise 7’’ lik ekranlık multimedya. Sürüşü kolaylaştıracak birçok detay var. TV ve Telefon ile iletişimden, internete. -19 sesli ve 26 yazılı dil desteği SD kart tabanlı Avrupa haritası verileri, üç yıl boyunca yılda iki kez ücretsiz güncelleme yapılacak olan navigasyondan, - Panel yanındaki ve heryerdeki hoparlörler ile Bose sistemli müzik sistemine kadar her şey düşünülmüş. Ancak Bose sisteminin bagajın altında yer kaplaması, bize her gün kullanılan medya sistemini mi, yoksa ne zaman kullanacağımızı bilemediğimiz alet adavatı ya da yılda bir gün kullanacağımız palet takımlarını mı tercih edelim? sorusunu akla getiriyor. Buna rağmen bagaj hacmi ise 350 Litre ile bana göre makul geldi. Çok kısa sürede gerçekleşen bu test ortamında, görüp yorumlayabildiklerim bu kadar arkadaşlar. Önce de söylediğimi tekrar söyleyeyim. Burada yazdıklarım şahsıma ait gözlemler. Ben erken test etme şansına sahip olsam da CX-3 ülkemize geldiği zaman daha fazla test ve kullanıcı yorumu bulacaksınız. Teknik konularda kimsenin kusur bulamayacağına, deneyerek emin olduğum CX-3 için geriye zevkler ve renkler kalıyor. Ne alırsanız alın, ama görüp test etmeden araç almayın derim. Kazasız sürüşler...5 points -
3.Nesil Mazda 3 Bose Ses Seviyesi Yüksekliği
İlhan ve 2 diğer kişi reacted to Bikes44 for Bir konu
Not: Bose'de maximum seviye sanıyorum 60 ! Benim araçta 30'dan sonra yanımdakini duyamıyorum, anlaşmak için bağırmak gerekiyor Standart kullanımda ses seviyem: 20 Biraz bozuk yol ve gürültü varsa: 30 Beni benden alan bir parça olduğunda ses seviyem: 40 Bose de olsa ben 40. seviyeyi hiç geçmedim. Sürekli çok yüksek seste dinlerseniz araç içi malzemelere zarar verebilir. Aşırı bir bas ve titreşim yayılıyor çünkü. Malzeme birleşimlerinde ileriye dönük çatırdamalar vs. olmaması için bence 40'ı asla geçmeyin.3 points -
Yağlama Sistemi Aldatmacası
oguzhan89 ve 2 diğer kişi reacted to Cherkess for Bir konu
İşte olayın bir muamma Noktası da burası. Bu işin kandırmacadan başka bir şey olmadığının kanıtıdır. Bunu açıklayabilecek mantığa bürüyecek ustayı alkışlarım. Birde geçenlerde tamamen 5. Element uydurmuş bir ustanın sözünü aktarayım. Bizim silindire gönderdiğimiz sıvı sübaplarda kurum oluşturarak subapları yanmaktan koruyor... Yukarıdaki ustayım diye geçinen arkadaşın sözü. Adam kandırmaya Çalışmanın bu kadar ucuz yolunu da yeni gördüm.3 points -
Yağlama Sistemi Aldatmacası
oguzhan89 ve 2 diğer kişi reacted to Cherkess for Bir konu
LPG sübap ayarını şu şekilde bozar. Aslında sübaplar nasıl yanar onu açıklamak lazım. Benzin 400/500 derecede yanarken (ki subaplar bu ısıya dayanıklıdır) ancak LPG hem daha uzun süre hem de daha yüksek sıcaklıklara ulaşarak yanar. Işte olayın kilit Noktası buradır yani subaplar kapanırken benzin sönmüş olur ama LPG sönmemiş olur ve subapların arkası da ısıya maruz kalır. Bu durumda araç zengin karışım yaparsa subaplar erir normal kalibrasyonu düzgünse bu sefer de uzun vadede uzama yapar ve Subap ayarı bozulur.3 points -
Rot Ayarı Nedir?
İlhan and one other reacted to godless commie for Bir konu
Ayar sözcüğünün birden fazla anlamı var. Hem bir sistemi arzu edilen bir düzeye ya da konuma getirmek -alignment, adjustment- hem de bir düzeneğin belirli sınırlar ya da düzen dahilinde çalışmasını sağlamak -setting, initial setting-Rot ayarının tanımının “ayar” sözcüğünün farklı uygulamalarını da kapsayacak şekilde yapılması en sağlıklı yaklaşım olacak galiba. Bu bağlamda rot ayarı, kara taşıtlarının tekerleklerinin birbirleri ve üzerinde bulundukları yüzey ile olan geometrik ilişkilerini, bu ilişkilerin belirli amaçlar doğrultusunda optimize edilmesini ifade eden bir uzlaşmalar bütünüdür. İşin uzlaşma kısmına girmek için biraz erken henüz. Bir de, bu tanımı sadece otomobillerle kısıtlamak en iyisi, çok dallanıp budaklanmayalım. En basit hali ile, sıradan bir oyuncak otomobili ele alalım. Dört tekerlek var, dördü de zemine 90 derece açı ile temas ediyor, aynı aks üzerinde olanlar birbirlerine paralel, aynı tarafta olanlar ise birbirlerine tamı tamına hizalanmış durumda. Hayat bu kadar basit. Değil! Gerçek hayat dinamik değişkenlerle dolu da, ondan değil. Viraja girerken dış kısımda kalan ön tekerlek üzerinde büyük bir yanal yük oluşur. Bu yük o tekerleği dışarı doğru bükmeye, kanırtmaya çalışır. Tekerleğin şaseye hareketli bağlantı düzenekleri ile tespit edilmiş olması da böylesi bir kanırtmaya izin verir. (Burada mümkün olduğu kadar kafa karıştırıcı değişkenleri ayıklayarak, sadece temel ögeleri ele almaya çalıştığım unutulmasın lütfen.) Şimdi, bu dışarı doğru kanıran tekerlekteki lastiğin tabanının sadece dış kısmı yüzey ile irtibat halindedir, bu da tutunma dediğimiz o çok önemli özelliğin içine eden bir durum olur, siz direksiyonu çevirisiniz, araç viraja girmek yerine yarıçapı belçika kadar olan bir eğri çizmeye çalışır aklınca. Bu ve bunun gibi trajik durumların engellenmesi için yukarıda sözünü ettiğim geometrik ilişkilerin hesaplanması ve uygulanması gerekir. Burada toplamda 3 farklı değer vardır ki, bunları çoğu kişi ezbere bilir: toe caster camber thrust angle (üç deyip dört yazdığımın farkındayım, bir sebebi var.) Toe, aynı aks üzerindeki tekerleklerin birbirleri ile olan paralellik ilişkilerini açıklar. Eğer birbirlerine paralel konumdalar ise, toe 0 olur, bu kadar basit. Tekerleklerin ön kısımları birbirlerine daha yakın ise (kayak öğrenirken yapılan kar sapanı gibi, ama o kadar abartılı değil) toe eksi değerde olur ve sıfırdan ne kadar saptığını ifade edecek şekilde mm ya da inch şeklinde, ya da sıfır açısı ile yaptığı açı şeklinde ifade edilir. Dışarı bakıyorsa da tam tersi olur, artı değer verilir. (Çoğu kez kafa karıştırmamak adına + ya da - kullanılmaz, içeri ya da dışarı denir.) Bunlar genellikle küçük değerlerdir, en fazla 2-3 mm civarında oynarlar. Toe ayarı bir aracın düz çizgiden ne şekilde sapacağını belirleyen, diğer bir deyişle dönmeye nasıl başlayacağı konusunda kişiliğini belirleyen ana unsurdur. Bir araç, doğru toe ayarı ile çok kıvrak ya da çok hantal hale getirilebilir. Yaygın inanışın aksine, arka tarafında kamyon dingili gibi yekpare bir aks olan ilkel araçlar haricinde, tüm araçlarda toe ayarı hem ön, hem de arka tekerlekler için söz konusudur. Arka toe ayarı çok baba bir konudur, aracın kişiliğini değiştirebilirsiniz, o derece. Genel bir kural itibarı ile üreticiler, arkadan çekişli araçlarda toe içeri, önden çekişlilerde de toe dışarı yaklaşımını benimserler. (detaya girmiyorum, ağırlık dağılımından moment’e, initial bite’dan positive deflection’a kadar yazarsam, burada sabahlarız ). Üreticilerin en kolladığı nokta, sattıkları ürünün “bu araba adam öldürür” şekline kötü bir şöhrete sahip olmaması, lastiklerini ve yakıtını mal bulmuş gibi har vurup harman savurmamasıdır. O yüzden, toe ayarını araç çok kıvrak olmayacak şekilde belirlerler. Sırası geldi, iki kavram daha var: kafadan kayma ve kıç atma. Bunlara bu işin icat edildiği dilde sırası ile understeer ve oversteer deniliyor. Birincisi, siz direksiyonu kırdığınızda aracın nazlanarak dönmesi, ya da düz çizgiden ayrılmak konusunda daha isteksiz davranması, ikincisi de, yine direksiyonu kırdığınızda aracın dönmek konusunda aşırı istekli davranması şeklinde açıklanabilir. Yarış çevrelerinde understeer için virajdaki iç bariyere kafadan girmek, oversteer için ise aynı bariyere aracın dışarı doğru savrulan kıçı ile toslamak da denir. Haa!, bunun arası yok mu? var… Orası nirvana işte, ama üretici ortalama sürücünün kontrol kaybetme riskini almaz, basar understeer ayarını. Arka tekerleklerin toe ayarı da mühim demiştik, bu ayarı seri üretimde kullanan ilk marka, Honda oldu. Daha doğrusu, Honda’nın yurdum dahilinde mevcut bulunmayan üst markası Acura’nın seksenli yılların sonlarında piyasaya sürdüğü NSX modeli. Arka tekerleklerde çok az içeri toe, aracın yol tutuş karakteristiğinin içine bir kutu çatapat atıp fitilini de yakar. O ne kıvraklıktır, o ne kararlı bir viraj başlangıcıdır, o ne güzel bir yol tutuşudur, deneyen bilir, ama işin dezavantajı da var. O kısım sonra. Uzlaşma kısmı da sonra demiştim ya, dezavantajlar da orada olacak. İşin komik tarafı da, toe en önemli unsurdur, ama toe ayarı en son yapılır. Her şey biter, sonra toe için kollarınızı sıvarsınız. Gelelim caster açısına. Bunu anlatmak kolay değil. Bir bisikletin ön çatalını düşünün. Tekerlek, bu çatal ile bisikletin kendisine belli bir açı ile tespit ediliyor. Şimdi, bu çatalı alın, arkaya bakacak şekilde ters döndürün kafanızda. Tıpkı bir alışveriş arabasının tekerlekleri gibi olsun mesela. Bu çatal – ya da dikme öne doğru açı yaptığı için, tekerlek düz çizgiden saptığında ilk konumuna getirmeye çalışacaktır. Çevirdiğiniz direksiyonu bıraktığınızda kendi kendine toplamasının geometrik açıklaması da tam budur işte. Camber ayarının asıl amacı, sürüş kolaylığı ve emniyettir. Diyelim ki yan yoldan ana caddeye çıktınız, o direksiyon kendisini toplamaz ise en dış şeritteki araca giydirme olasılığı yüksek olacaktır. Caster'in var oluş nedeni bununla kısıtlı değildir sadece. Düz yolda aracın kararlı seyir etmesi, aklına geldiği gibi sağa sola sapıtmaması da kısmen caster açısının marifetidir. Caster açısının da getirdiği dezavantajlar var, ona da sıra gelecek. Gelelim camber açısına… tanımın açılışını dış ön tekerleği dışa kanırdığı için virajda abukluk yapan bir örnek ile yapmıştım, o ruhla devam edelim. At, bisiklet, koşan insan, kayakçı ve daha niceleri iş dönmeye gelince içe doğru yatarlar. burada hem zemine binen yüklerin vektörel bileşenleri, hem de merkezkaç kuvveti devreye girer. ama önemli olan o vektörel bileşenlerdir. Biz de, dönmeye çalışan bir aracın dışarıdaki tekerleklerini içeri yatırabilirsek, hem yük binmesinden dolayı meydana gelen kanırmayı telafi ederiz, hem de o merkezkaç ilkesi ile ortaya çıkan "G" yükünü zemine daha başarılı bir şekilde aktarabiliriz. Bunu elde edebilmenin en kestirme yolu da tekerleklere üst kısımları içe doğru bakacak şekilde bir açı vermektir. Bu sayede viraja girmeye hazır olurlar. (burada işi basit tutmak adına daha fazla ayrıntıya girmiyorum. ayrıntıya sonra gireceğim.) Camber açısı da, statik halde iken yere 90 derece ise 0 derece olur. Tekerleklerin üst kısımları içe bakıyorsa negatif, dışa bakıyorsa da pozitif camber açıları elde edilir. Genel bir kural vardır: arka tekerleklerin negatif camber açısı, önlerden daha az olur. Bunun nedeni de, asıl dönme yükünü ön tekerleklerin çekiyor olması, fazla arka camber açısının düz çizgi kararlılığına olumsuz etkisi, lift over steer, throttle steer gibi bu tanım çerçevesinde fazla egzotik kalacak unsurların da hesaba katılmasıdır. Geriye thrust angle kalıyor. İtiş açısı diye bir tarafımdan sallayarak çevireceğim bu unsur, bu tanım dahilinde açıkladığım ve yer veremediğim tüm geometrik ve dinamik unsurların bir araya geldiğinde, aracın ivmelenmesi sırasında düz çizgi kararlılığını ne şekilde etkileyeceğinin ifadesidir. Gaz verince düz mü gider, sapar mı sorusunun cevabıdır. İki dingilin paralellik ilişkisi, diferansiyelin nerede ve açık mı kilitli mi olduğu, açık diferansiyelde hangi tarafa aktarma önceliği verildiği, aracın önden mi arkadan mı çekişli olduğu, sürüş yüksekliği, süspansiyon karakteristikleri vs. thrust angle üzerinde şu veya bu şekilde etkisi olan unsurlardır. Bu konuda mutlak bir değer olmadığı gibi, araçtan araca değişiklik gösterebilir ve kabul edilebilir bir açı aralığı da vardır. Buraya kadar her şey güzel, ama hala buzdağının görünen kısmının dörtte birini kapsıyor. Bu değerlerin kararlaştırılmasındaki en büyük unsurlardan biri, lastik ömrünün azamiye çıkarılmasıdır. Evet… adam otomobil üretip dünya paraya satıyor, ama sen o araç ile mekanik özelliklerini sonuna kadar zorlayıp viraja giremiyorsun. Yoksa, o lastikler üç ayda kabak gibi olur. Tüm dünyada, bu değerlerin lastik ömrüne bağlı kalmadan hesaplanıp optimize edildiği seri üretim otomobil sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Sağır, can sıkıcı ve heyecansız otomobil üretimi esastır. Diğer önemli bir unsur da, işin dinamik boyutudur. Araç yüklendiğinde, (pazar günü kaynananızı gezdirdiğinizi düşünün ), fren yapıldığında, viraja girildiğinde, tümsekten geçerken, hızlanırken, süspansiyon boyu sürekli değişir. Tekerlekler aşağı yukarı hareket ettiğinde bu açılar sapıtır, bazı durumlarda istenmeyen sonuçlar doğurur. Örneğin; ön süspansiyon sıkıştığında (burnun alçalması gibi düşünün) toe açısı arzu edilenin çok ötelerine geçebilir (bump steer demeye çalışıyorum burada), bu da fren altında viraja giren bir aracın bir anda çok acaip davranmasına yol açabilir. Ya da, caster açısı gereğinden fazla olabilir. Bu aracı düz yolda tutar da, bu sefer direksiyonu çevirmek için daha fazla çaba gerektirebilir. Camber açısı çok nazlıdır. Süspansiyonun hareketine göre birkaç derece birden değişebilir bir anda. Yanlış camber açısı gibi aşırı toe açısı da lastikleri kısa sürede haşat eder. Tercih edilen sürüş yüksekliği, fabrikanın verdiği ayarların artık anlamsız hale gelmesine, uygulanamaz hale gelmesine, uygulanabilse dahi işe yaramamasına yol açabilir. En önemli değişkenlerden biri de lastiktir. Değişik karakterli lastikler mevcut ayarlarda radikal değişikliklerin yapılmasını gerektirebilir. İşte bunar hep dezavantaj ve uzlaşma durumları… İdeal ayarların bulunması için izlenecek en sağlıklı yol ise zahmetlidir. Önce ne tür bir süspansiyon kullanacağınıza karar verirsiniz. Sonra bir adet pyrometer edinirsiniz. Pyrometer, lastiğe temas ederek sıcaklığını ölçer. Aracın sürüş yüksekliği için gerekli ayarları yaparsınız. kullanacağınız lastikleri seçersiniz. Kaba bir ayar yapıp, geniş ve düz bir mekan bulursunuz, bu mekanda sprey boya ile yaklaşık 30 metre çapında bir daire çizersiniz. Bu çizgiyi takip ederek kontrolü kaybetmeyeceğiniz en yüksek hızda en az 5 tur atarsınız. Durup hemen inersiniz, dört lastiğin zemine basan kısımlarında, iki kenar ve tam orta olmak üzere üçer sıcaklık ölçümü alırsınız. Aynı işlemi ters tarafa dönerek yaparsınız. Burada amaç; lastiğin sırtının mümkünse tümünün zemin ile temas etmesini sağlamaktır. En iyi yol tutuşunu bu şekilde elde edersiniz. Sıcaklık ölçümleri de size lastiğin neresinin zemin ile temas içinde olduğunu ve ilerleme açısının doğru olup olmadığı hakkında etraflıca bilgi verir. Bu bilgilere dayanarak kendi toe, caster ve camber değerlerinizi hesaplayabilirsiniz. Bubba Racing’den Mclaren’e kadar herkes böyle yapıyor bunu. Ben fabrikanın yazdığı değerleri unuttum bile. Çok sevdiğim ve işini aslanlar gibi yapan bir yer buldum, senelerdir tüm değerleri güzelce kağıda basıp yanımda götürüyorum, adamlar ben aracın içinde oturup çayımı içerken milimi milimine ayar yapıyorlar. Çayımı başka yerde de içerim ama, ayar yapılırken sürücü koltuğundaki o 80 kg önemli. Yolda boş gitmiyor araç, di mi?2 points -
Yeni Mazda CX-3 Test Sürüşü - Mazda Space - Barselona
M.E.G and one other reacted to Mehmet Özdemir for Bir konu
Abi değme otomobil bloggerlarına taş çıkarmışsın tebrikler.. Sonunda sosyal mesajımız da var2 points -
Rot Ayarı Nedir?
PAN and one other reacted to godless commie for bir doküman
Rot ayarının tanımının “ayar” sözcüğünün farklı uygulamalarını da kapsayacak şekilde yapılması en sağlıklı yaklaşım olacak galiba. Bu bağlamda rot ayarı, kara taşıtlarının tekerleklerinin birbirleri ve üzerinde bulundukları yüzey ile olan geometrik ilişkilerini, bu ilişkilerin belirli amaçlar doğrultusunda optimize edilmesini ifade eden bir uzlaşmalar bütünüdür. İşin uzlaşma kısmına girmek için biraz erken henüz. Bir de, bu tanımı sadece otomobillerle kısıtlamak en iyisi, çok dallanıp budaklanmayalım. En basit hali ile, sıradan bir oyuncak otomobili ele alalım. Dört tekerlek var, dördü de zemine 90 derece açı ile temas ediyor, aynı aks üzerinde olanlar birbirlerine paralel, aynı tarafta olanlar ise birbirlerine tamı tamına hizalanmış durumda. Hayat bu kadar basit. Değil! Gerçek hayat dinamik değişkenlerle dolu da, ondan değil. Viraja girerken dış kısımda kalan ön tekerlek üzerinde büyük bir yanal yük oluşur. Bu yük o tekerleği dışarı doğru bükmeye, kanırtmaya çalışır. Tekerleğin şaseye hareketli bağlantı düzenekleri ile tespit edilmiş olması da böylesi bir kanırtmaya izin verir. (Burada mümkün olduğu kadar kafa karıştırıcı değişkenleri ayıklayarak, sadece temel ögeleri ele almaya çalıştığım unutulmasın lütfen.) Şimdi, bu dışarı doğru kanıran tekerlekteki lastiğin tabanının sadece dış kısmı yüzey ile irtibat halindedir, bu da tutunma dediğimiz o çok önemli özelliğin içine eden bir durum olur, siz direksiyonu çevirisiniz, araç viraja girmek yerine yarıçapı belçika kadar olan bir eğri çizmeye çalışır aklınca. Bu ve bunun gibi trajik durumların engellenmesi için yukarıda sözünü ettiğim geometrik ilişkilerin hesaplanması ve uygulanması gerekir. Burada toplamda 3 farklı değer vardır ki, bunları çoğu kişi ezbere bilir: toe caster camber thrust angle (üç deyip dört yazdığımın farkındayım, bir sebebi var.) Toe, aynı aks üzerindeki tekerleklerin birbirleri ile olan paralellik ilişkilerini açıklar. Eğer birbirlerine paralel konumdalar ise, toe 0 olur, bu kadar basit. Tekerleklerin ön kısımları birbirlerine daha yakın ise (kayak öğrenirken yapılan kar sapanı gibi, ama o kadar abartılı değil) toe eksi değerde olur ve sıfırdan ne kadar saptığını ifade edecek şekilde mm ya da inch şeklinde, ya da sıfır açısı ile yaptığı açı şeklinde ifade edilir. Dışarı bakıyorsa da tam tersi olur, artı değer verilir. (Çoğu kez kafa karıştırmamak adına + ya da - kullanılmaz, içeri ya da dışarı denir.) Bunlar genellikle küçük değerlerdir, en fazla 2-3 mm civarında oynarlar. Toe ayarı bir aracın düz çizgiden ne şekilde sapacağını belirleyen, diğer bir deyişle dönmeye nasıl başlayacağı konusunda kişiliğini belirleyen ana unsurdur. Bir araç, doğru toe ayarı ile çok kıvrak ya da çok hantal hale getirilebilir. Yaygın inanışın aksine, arka tarafında kamyon dingili gibi yekpare bir aks olan ilkel araçlar haricinde, tüm araçlarda toe ayarı hem ön, hem de arka tekerlekler için söz konusudur. Arka toe ayarı çok baba bir konudur, aracın kişiliğini değiştirebilirsiniz, o derece. Genel bir kural itibarı ile üreticiler, arkadan çekişli araçlarda toe içeri, önden çekişlilerde de toe dışarı yaklaşımını benimserler. (detaya girmiyorum, ağırlık dağılımından moment’e, initial bite’dan positive deflection’a kadar yazarsam, burada sabahlarız ). Üreticilerin en kolladığı nokta, sattıkları ürünün “bu araba adam öldürür” şekline kötü bir şöhrete sahip olmaması, lastiklerini ve yakıtını mal bulmuş gibi har vurup harman savurmamasıdır. O yüzden, toe ayarını araç çok kıvrak olmayacak şekilde belirlerler. Sırası geldi, iki kavram daha var: kafadan kayma ve kıç atma. Bunlara bu işin icat edildiği dilde sırası ile understeer ve oversteer deniliyor. Birincisi, siz direksiyonu kırdığınızda aracın nazlanarak dönmesi, ya da düz çizgiden ayrılmak konusunda daha isteksiz davranması, ikincisi de, yine direksiyonu kırdığınızda aracın dönmek konusunda aşırı istekli davranması şeklinde açıklanabilir. Yarış çevrelerinde understeer için virajdaki iç bariyere kafadan girmek, oversteer için ise aynı bariyere aracın dışarı doğru savrulan kıçı ile toslamak da denir. Haa!, bunun arası yok mu? var… Orası nirvana işte, ama üretici ortalama sürücünün kontrol kaybetme riskini almaz, basar understeer ayarını. Arka tekerleklerin toe ayarı da mühim demiştik, bu ayarı seri üretimde kullanan ilk marka, Honda oldu. Daha doğrusu, Honda’nın yurdum dahilinde mevcut bulunmayan üst markası Acura’nın seksenli yılların sonlarında piyasaya sürdüğü NSX modeli. Arka tekerleklerde çok az içeri toe, aracın yol tutuş karakteristiğinin içine bir kutu çatapat atıp fitilini de yakar. O ne kıvraklıktır, o ne kararlı bir viraj başlangıcıdır, o ne güzel bir yol tutuşudur, deneyen bilir, ama işin dezavantajı da var. O kısım sonra. Uzlaşma kısmı da sonra demiştim ya, dezavantajlar da orada olacak. İşin komik tarafı da, toe en önemli unsurdur, ama toe ayarı en son yapılır. Her şey biter, sonra toe için kollarınızı sıvarsınız. Gelelim caster açısına. Bunu anlatmak kolay değil. Bir bisikletin ön çatalını düşünün. Tekerlek, bu çatal ile bisikletin kendisine belli bir açı ile tespit ediliyor. Şimdi, bu çatalı alın, arkaya bakacak şekilde ters döndürün kafanızda. Tıpkı bir alışveriş arabasının tekerlekleri gibi olsun mesela. Bu çatal – ya da dikme öne doğru açı yaptığı için, tekerlek düz çizgiden saptığında ilk konumuna getirmeye çalışacaktır. Çevirdiğiniz direksiyonu bıraktığınızda kendi kendine toplamasının geometrik açıklaması da tam budur işte. Camber ayarının asıl amacı, sürüş kolaylığı ve emniyettir. Diyelim ki yan yoldan ana caddeye çıktınız, o direksiyon kendisini toplamaz ise en dış şeritteki araca giydirme olasılığı yüksek olacaktır. Caster'in var oluş nedeni bununla kısıtlı değildir sadece. Düz yolda aracın kararlı seyir etmesi, aklına geldiği gibi sağa sola sapıtmaması da kısmen caster açısının marifetidir. Caster açısının da getirdiği dezavantajlar var, ona da sıra gelecek. Gelelim camber açısına… tanımın açılışını dış ön tekerleği dışa kanırdığı için virajda abukluk yapan bir örnek ile yapmıştım, o ruhla devam edelim. At, bisiklet, koşan insan, kayakçı ve daha niceleri iş dönmeye gelince içe doğru yatarlar. burada hem zemine binen yüklerin vektörel bileşenleri, hem de merkezkaç kuvveti devreye girer. ama önemli olan o vektörel bileşenlerdir. Biz de, dönmeye çalışan bir aracın dışarıdaki tekerleklerini içeri yatırabilirsek, hem yük binmesinden dolayı meydana gelen kanırmayı telafi ederiz, hem de o merkezkaç ilkesi ile ortaya çıkan "G" yükünü zemine daha başarılı bir şekilde aktarabiliriz. Bunu elde edebilmenin en kestirme yolu da tekerleklere üst kısımları içe doğru bakacak şekilde bir açı vermektir. Bu sayede viraja girmeye hazır olurlar. (burada işi basit tutmak adına daha fazla ayrıntıya girmiyorum. ayrıntıya sonra gireceğim.) Camber açısı da, statik halde iken yere 90 derece ise 0 derece olur. Tekerleklerin üst kısımları içe bakıyorsa negatif, dışa bakıyorsa da pozitif camber açıları elde edilir. Genel bir kural vardır: arka tekerleklerin negatif camber açısı, önlerden daha az olur. Bunun nedeni de, asıl dönme yükünü ön tekerleklerin çekiyor olması, fazla arka camber açısının düz çizgi kararlılığına olumsuz etkisi, lift over steer, throttle steer gibi bu tanım çerçevesinde fazla egzotik kalacak unsurların da hesaba katılmasıdır. Geriye thrust angle kalıyor. İtiş açısı diye bir tarafımdan sallayarak çevireceğim bu unsur, bu tanım dahilinde açıkladığım ve yer veremediğim tüm geometrik ve dinamik unsurların bir araya geldiğinde, aracın ivmelenmesi sırasında düz çizgi kararlılığını ne şekilde etkileyeceğinin ifadesidir. Gaz verince düz mü gider, sapar mı sorusunun cevabıdır. İki dingilin paralellik ilişkisi, diferansiyelin nerede ve açık mı kilitli mi olduğu, açık diferansiyelde hangi tarafa aktarma önceliği verildiği, aracın önden mi arkadan mı çekişli olduğu, sürüş yüksekliği, süspansiyon karakteristikleri vs. thrust angle üzerinde şu veya bu şekilde etkisi olan unsurlardır. Bu konuda mutlak bir değer olmadığı gibi, araçtan araca değişiklik gösterebilir ve kabul edilebilir bir açı aralığı da vardır. Buraya kadar her şey güzel, ama hala buzdağının görünen kısmının dörtte birini kapsıyor. Bu değerlerin kararlaştırılmasındaki en büyük unsurlardan biri, lastik ömrünün azamiye çıkarılmasıdır. Evet… adam otomobil üretip dünya paraya satıyor, ama sen o araç ile mekanik özelliklerini sonuna kadar zorlayıp viraja giremiyorsun. Yoksa, o lastikler üç ayda kabak gibi olur. Tüm dünyada, bu değerlerin lastik ömrüne bağlı kalmadan hesaplanıp optimize edildiği seri üretim otomobil sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Sağır, can sıkıcı ve heyecansız otomobil üretimi esastır. Diğer önemli bir unsur da, işin dinamik boyutudur. Araç yüklendiğinde, (pazar günü kaynananızı gezdirdiğinizi düşünün ), fren yapıldığında, viraja girildiğinde, tümsekten geçerken, hızlanırken, süspansiyon boyu sürekli değişir. Tekerlekler aşağı yukarı hareket ettiğinde bu açılar sapıtır, bazı durumlarda istenmeyen sonuçlar doğurur. Örneğin; ön süspansiyon sıkıştığında (burnun alçalması gibi düşünün) toe açısı arzu edilenin çok ötelerine geçebilir (bump steer demeye çalışıyorum burada), bu da fren altında viraja giren bir aracın bir anda çok acaip davranmasına yol açabilir. Ya da, caster açısı gereğinden fazla olabilir. Bu aracı düz yolda tutar da, bu sefer direksiyonu çevirmek için daha fazla çaba gerektirebilir. Camber açısı çok nazlıdır. Süspansiyonun hareketine göre birkaç derece birden değişebilir bir anda. Yanlış camber açısı gibi aşırı toe açısı da lastikleri kısa sürede haşat eder. Tercih edilen sürüş yüksekliği, fabrikanın verdiği ayarların artık anlamsız hale gelmesine, uygulanamaz hale gelmesine, uygulanabilse dahi işe yaramamasına yol açabilir. En önemli değişkenlerden biri de lastiktir. Değişik karakterli lastikler mevcut ayarlarda radikal değişikliklerin yapılmasını gerektirebilir. İşte bunar hep dezavantaj ve uzlaşma durumları… İdeal ayarların bulunması için izlenecek en sağlıklı yol ise zahmetlidir. Önce ne tür bir süspansiyon kullanacağınıza karar verirsiniz. Sonra bir adet pyrometer edinirsiniz. Pyrometer, lastiğe temas ederek sıcaklığını ölçer. Aracın sürüş yüksekliği için gerekli ayarları yaparsınız. kullanacağınız lastikleri seçersiniz. Kaba bir ayar yapıp, geniş ve düz bir mekan bulursunuz, bu mekanda sprey boya ile yaklaşık 30 metre çapında bir daire çizersiniz. Bu çizgiyi takip ederek kontrolü kaybetmeyeceğiniz en yüksek hızda en az 5 tur atarsınız. Durup hemen inersiniz, dört lastiğin zemine basan kısımlarında, iki kenar ve tam orta olmak üzere üçer sıcaklık ölçümü alırsınız. Aynı işlemi ters tarafa dönerek yaparsınız. Burada amaç; lastiğin sırtının mümkünse tümünün zemin ile temas etmesini sağlamaktır. En iyi yol tutuşunu bu şekilde elde edersiniz. Sıcaklık ölçümleri de size lastiğin neresinin zemin ile temas içinde olduğunu ve ilerleme açısının doğru olup olmadığı hakkında etraflıca bilgi verir. Bu bilgilere dayanarak kendi toe, caster ve camber değerlerinizi hesaplayabilirsiniz. Bubba Racing’den Mclaren’e kadar herkes böyle yapıyor bunu. Ben fabrikanın yazdığı değerleri unuttum bile. Çok sevdiğim ve işini aslanlar gibi yapan bir yer buldum, senelerdir tüm değerleri güzelce kağıda basıp yanımda götürüyorum, adamlar ben aracın içinde oturup çayımı içerken milimi milimine ayar yapıyorlar. Çayımı başka yerde de içerim ama, ayar yapılırken sürücü koltuğundaki o 80 kg önemli. Yolda boş gitmiyor araç, di mi?2 points -
Aydınlatma Projelerim, Fotoğraflarla Gezinti.
oguzhan89 and one other reacted to oktay toker for Bir konu
En sabır isteyen kısım.4 kazınacak kısım yavaş ve dikkatli olunması gerekiyor ve benim hemen hemen 2 günümü alan bölüm. Ledlerin yerleşimi ve bağlantıları. İlk testler. İbreler için üst plastik şeffaf yansıtıcı kısmının motor pinlerinin deliklerinin kenarlarına takmıştım ama neden resmetmeşim bilmiyorum.Yada bulamadım epey o aralar fena karışıktım. Yol bilğisayarı ledleride değişti ama yanar halde resmi şimdilik yok. Kalorifer bölümü üst yazı siyah kısımdak,i yeşil tabakadan dolayı çok uğraşmama rağmen istediğim parlaklıkta kırmızı yapamadım.Daha önce Focus ta çok güzel sonuç almıştım bunda olmadı.İstemeyerek yeşile mahkum kaldı. Cam açma düğmeleri,kapı kolu içleri,far anahtarı ledlendi fakat resim çekme imkanı olmadı.Araç bilahire yine beni birğün mecburen ziyaret edecek Mondeo özelliği olan orijinal çift yansımalı camlı ve 1.2watt ampulle yapılmış ışıklandırması olan kapı kolu içi aydınlatmaya yeni kırmızı ledleri takılacak.Bazı ufak kusurlar giderilecek.2 points -
3.Nesil Mazda3 Arka Tampon ve Sis Farı Piyano Black Kaplama
EMRbrc2144 and one other reacted to Bikes44 for Bir konu
Aynı konuyu paylaştım ben; http://www.mazdaclubtr.com/topic/16942-3nesil-mazda-3-i%C3%A7in-aksesuarlar/page-7#entry501208 Bende yapmayı düşünüyorum. Önümüzdeki hafta boyunca seyahatteyim sonrasında hemen yapacağım. En ucuz maliyetle yapılacak işlem; sprey plastik astarı üzerine de sprey parlak siyah oto boyası uygulamaktır. Ben biraz araştırdım, Presto marka alman oto boyası var, kalitesi yüksek. Plastik astarı ve boyası toplamda 50 TL gibi bişey. Uygulamayı kendim yapacağım. Ön sis farlarının sökümünü daha önce paylaştım sizlerle. O çok basit, hepimiz yapabiliriz. Arka tampon malesef tek parçalı. Siyah bölümü sökmek gibi birşey sözkonusu değil. Dolayısıyla kağıt bant ile beyaz kısmı ve arka sis farını kapatıp öyle uygulama yapmak gerekiyor. Bunun yanı sıra arka spoiler (HB için) yanlarında iki adet siyah rüzgarlık var. Mat siyah ve basit duruyor. Ben onları da söküp piano black yapacağım. Tavsiye ederim herkese. Özellikle Power araçlarda ön ızgara parlak olduğu için genel bütünlük anlamında ve daha üstdüzey görünüm elde etmek için boyayabildiğim tüm siyah plastik parçaları piano black yapacağım. Tüm bu uygulamaları Nisan ayı başında yapacağım ve sizlerle buradan paylaşacağım. Bu arada yapan olursa lütfen tecrübelerini paylaşsın. Teşekkürler...2 points -
Yağlama Sistemi Aldatmacası
oguzhan89 and one other reacted to NoooFearrrr for Bir konu
Valla ilk kez duydum böle bir uygulamayı, bilgiler için teşekkürler.2 points -
1990 modal 626 için kapı kolu
oguzhan89 reacted to serdar64 for Bir konu
Merhabalar daha önce yazdığım gibi arabam boyaya girmişti artık çıkıyor Lakin kapı kollarınıda boyamıs boyacı nikalaj olan yerler aynı renk olmuş arabayla orasını komple kapı kolu mu almam lazım yoksa nıkalanj yapılıyor mu hazır konu açmış bir kaç soru sorayım Arabaya çakma sanruuf takayım mı sizce Ön göğüste çatlama var ne yapayım Arka stopların 2'sin dede ortalarında parmak ucu kadar delikler var hoş durmuyor ne tavsiye edersiniz Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkürler yakında aracın bitmiş resimlerinide atacagım1 point -
91 Mazda 626 Ayna boyama + Ayna altı ışıklandırma
mustair reacted to Mursel_Balci for Bir konu
Mrb arkadaşlar havaların ısınmaya başlamasıyla ben de araçla ilgili ufak tefek çalışmalar yapmaya başladım. Benim aracın otomatik aynalarını çıkmacıdan almıştım. Beyaz renkti bende siyaha boyamıştım ama sökmeden boyadığım için iç kısmında bazı yerler yine beyaz kalmıştı. Hem boyama işlemini yapmak. hem orjinal katlanır sistemi incelemek için söküp eve getirdim. Bütün parçaları söküp bir güzel temizledim. orjinal katlama motoru hala ilk günkü gibi tertemiz duruyor. Hazır bu kadar sökmüşken altına bir adet power led yerleştirdim. Tekrardan güzelce siyaha boyadım. daha sonra arka kısmını maskeleyip elimde aracın boyasından sprey halde vardı onunlada ön yüzünü aracın rengine boyadım. Sonuç olarak bence çok hoş oldu. akşam aydınlatmasına da bakacağım. power ledler biraz ısınıyor ama altında soğutucusu var ve dış kısımda olduğu için sanırım sıkıntı çıkmaz. Benim power ledi taktığım yer sanırım su tahliye deliğiydi. aynanın içinde su birikmemesi için bu delikten biraz daha küçük sağ sol tarafa iki tane delik açmayı düşünüyorum. buyrun bunlarda resimler.1 point -
Mazda CX-5'e % 10 Zam!
ATAK_T-129 reacted to bamir for Bir konu
2015 cx5 fiyatları açıklandı...% 10 ZAMLI !!!.....137.850 TL...Zam rekoru Mazdada...Bu pek 'skyactiv '' olmadı...1 point -
Mazda 6 Bagaj Menteşelerinde Paslanma
oguzhan89 reacted to kutluhan for Bir konu
Arkadaşlar merhabalar. Geçen gün bagaj kapağını açınca ne fark ettim ! Menteşeler de fotoğraflarda görüldüğü şekilde paslanmalar var. Bu kronik bir sıkıntı mıdır ? Yada daha önce başına böyle bir şey gelen var mıdır ?1 point -
ELO gecikmeli iç aydınlatma rölesi takma
mustair reacted to Mursel_Balci for Bir konu
Merhaba arkadaşlar. aslında özel mesaj yoluyla bir arkadaşın sorduğu soruya cevap olarak yazmıştım. ama bayağı uzun olunca herkes faydalanır düşüncesiyle konu açmaya karar verdim. Eski tip araçlarda tavan lambası sadece kapı butonlarına şase gelirse yanar kapıyı kapatıncada pat diye söner. Yeni nesil araçlarda ise yavaşça aydınlanmaya başlayıp yavaşça söner. ayrıca kontağı açınca da yavaşça sönüp kontağı kapatınca da yavaşça tekrar yanmaya başlar. Bunun için ELO firması bir röle geliştirmiş. kendilerini buradan tebrik etmek istiyorum. bayağı faydalı ürünler geliştiriyorlar. rölenin fiyatı ise 15 tl civarında makul bir ücretle satılıyor. röleyi buradana alabilirsiniz. https://eticaret.elo.com.tr/ELO-GECIKMELI-IC-AYDINLATMA-ROLESI-12V,PR-52.html bu röleyi bağlamak için http://www.elo.com.tr/gecikmeli-ic-aydinlatma-rolesi buradan faydalanabilirsiniz. ben yine de nasıl bağlanacağı hakkında biraz bilgi vereyim. rölenin bacakları üzerinde numaralar vardır. bu numaralara göre 31 numara şaseye 30 numara sabit 12 volt (+) 15 Numara kontaktan gelen 12 volt Geriye 2 adet uç kalıyor. bu iki adet uç için tavan lambasına giden kabloları bulmak gerekiyor. bunun için ön sol direkten pedalların olduğu kısma inen kablolara bakabilirsiniz. bunlardan tavan lambasına giden 2 adet kablo vardır. bu kablolardan birisinde sabit 12 volt vardır. diğer kablo ise şasedir. şase ise aracın kapılarındaki butonlara bağlıdır. şase olan kabloyu bulup ortadan kesilecek. 31 s yazan yere butondan gelen kablo takılacak. 31 l yazan yere ise tavan lambasına giden kabloya takılacak. buraya kadar yaptıklarımızla aracımız kapıyı açınca tavan lambası yavaşça aydınlanmaya başlar. kontağı açınca yavaşça söner kontağı kapatınca yine yavaşça yanmaya başlar. aracı kapatınca da yavaşça söner. bunu uzaktan kumanda sistemine dahil etmek için. butondan gelen kısma yani 31 s yazan kısma aracı uzaktan kumanda ile açınca şase verecek şekilde bağlantı yapmak gerekiyor. Bunun için ya uzaktan kumandanın beyninden gerekli çıkışı bulmak gerekiyor ya da merkezi kilit rölesinden gerekli çıkışı bulmak gerekiyor. eğer aracınızın şöför kapısına sonradan takılmış bir merkezi kilit motoru varsa buna gelen kablolara bakılarak burdan da gerekli sinyal alınabilir. Uzaktan kumanda sinyalini bulduktan sonra bunu ya röleyle yada diyotla takmak iyi olur. çünkü araç kapısını açınca sinyal aldığımız yere şase gidecek bu da çeşitli olumsuzluklara neden olabilir. ama röle yada diyot kullanırsak sıkıntı teşkil etmez.1 point -
1990 Model Mazda'm Boyada
oguzhan89 reacted to serdar64 for Bir konu
kapı kollarını bile boyamışlar boyacım hızını alamadı1 point -
1990 Model Mazda'm Boyada
FeO reacted to serdar64 for Bir konu
Hemde baya var hocam yarın bitmiş halini atarım nasipse bu 2 gün önce ki hali1 point -
1990 modal 626 için kapı kolu
serdar64 reacted to oguzhan89 for Bir konu
rica ederim ne demek isterseniz kaplanıcak malzemeyi siz seçersiniz bu parlama mevzusunu dile getirirseniz önlemi elbet alınır1 point -
1990 modal 626 için kapı kolu
serdar64 reacted to oguzhan89 for Bir konu
nikelaj kapalama işlemi yapılıyor ama madem boyanmış kalsın bence çakma olan herşeye karşıyım o plastik parçayla mazdaya çamur yapmayın göğüsteki çatlaklar için torpido kaplama işlemleri yapılıyor orjinal gibi görüntü sağlıyor peugeot 206 aracımda yaptırmıştım fark dahil edilmiyor benim araçta da bir iki kusur var onları bende kaplatıcam stoplardaki delikleri silikon ttarzı birşeyle kapatıp kırmızı yada saydam tarzı folyolarla kapatmak geldi aklıma umarım fikir verebilmişimdir1 point -
Yeni Mazda CX-3 Test Sürüşü - Mazda Space - Barselona
Gökhan reacted to Fotifoti for Bir konu
Bu keyifli ve doyurucu inceleme için teşekkürler1 point -
Yağlama Sistemi Aldatmacası
oguzhan89 reacted to NoooFearrrr for Bir konu
Sn redstone sübap uzaması tabiki var metaller genleşince tabiki fark olur1 point -
Yağlama Sistemi Aldatmacası
GökhanÖztürk reacted to Cherkess for Bir konu
Gürhan subap uzaması inandırıcı gelmiyorsa araştırabilirsin böyle bir olay var. Subaplara hareket veren parçaların zarar gördüğüne daha rastlamadım o da ayrı konu. Mazda ve yeni nesil motorlar için konuşuyorum Magnezyum subap kullanan araçlarda subap erimesine rastlanır sıklıkla. Bu da zengin karışım sebebiyle oluyor genel olarak. Ayrıca o yağın da bir yakıt olduğunu düşünürsek ve de LPG ile yandığı gerçeğini da eklersek sonuçta bu sistem ayrıca zengin karışım yaratıyor silindirlerin içinde yani subapları daha erken kucaklamaya da vesile oluyor teknik olarak. Gelelim kurum olayına ki kurum yanma haznesi boğaz kelebeği ve subaplar üzerinde istenen birşey değil zaten. Boğaz kelebeğine geç tepki verdiren bu madde subaplarında yapışmasına vesile olarak daha zorlanarak açılmasına sebep olur doğal olarak ha Ateş'ten ne kadar korur orası da muamma. Çelik sübaplarda zaten sıkıntı yok triger değişirken ustaya eli değmişken ayarı bozulduysa belki bir de ayar yaptırıp uzun süre binilebilir araca. Ama magnezyum Çelik kadar dayanıklı değil anlaşılan en çok sıkıntı yeni nesil araçlarda çıktığına göre. Velhasılı kelam bu yağlama olayı tamamen uydurma değilse bile Türkiye'de sıkıntılı ve gerçekçi sonuçlar vermeyen bir sistem. Bence şahsi fikrim kaz yolmak için uydurulmuş maliyeti 10 lira tutmayacak ama 700 liraya kadar millete tutturduğuna itelenen bir kandırmaca.1 point -
100 Kilometreyi 10 Liraya Giden Araba Piyasaya Çıktı
Mehmet Özdemir reacted to Yusufsinan26 for Bir konu
Abi aslına baktığımızda yani yurtdışı olarak düşündüğümüzde gayet normal ve çokta işe yarar bi araç. neden derseniz yurtdışında devlet diyoki elektrikli araba mı aldın o zaman sana evinde elektrik faturasında indirim yapıyım. avm ye mi gittin heryer priz bedava. işe mi gittin işyeri otoparkında priz bedava. çarşıya mı çıktın ispark gibi otoparklarda priz bedava. aa çevreye duyarlı mısın sen araç için giderlerinin bi kısmını veriyim. uzun yol desen zaten bununla yapılmaz. şehiriçi gezme tozma muhabbeti için. yani yurtdışı gayet müthiş. ama türkiye derseniz tabiki olmaz.1 point -
2.Nesil Mazda 3 Silecek Değişimi Yardım
Mehmet Özdemir reacted to cagri06 for Bir konu
Merhaba, ihtiyacim acil oldugu icin ilk buldugum yerden aldim.Silbak marka 600mm 480mm olculeri.2012 sedan aracima tam oldu.Supurgeyle silecek kolunun birlestigi yer biraz kaba orjinaline gore ama gozume batmadi.Zor durumlarda orjinale alternatif olabilir bence.1 point -
2.El Otomobil Alırken En Çok Hangisine Dikkat Edersiniz?
Mazda_Ozan reacted to Kırcı for Bir konu
bence bir seçenek eksik - güvenilir satıcıya1 point -
Yağlama Sistemi Aldatmacası
oguzhan89 reacted to NoooFearrrr for Bir konu
Oğuzhan daha önceki mesajındaki link açılmıyor, galiba ilgili sayfa silinmiş.1 point -
Yeni Mazda CX-3 Test Sürüşü - Mazda Space - Barselona
Gökhan reacted to Burak for Bir konu
Ellerine ve emeğine sağlık Gökhan1 point -
Yağlama Sistemi Aldatmacası
oguzhan89 reacted to NoooFearrrr for Bir konu
Kullanmış olduğunuz İlgili aparatın linki varsa yazabilirimisin rica etsem, bahsi geçen konuyu araştırma fırsatım olmadı malesef.1 point -
Yağlama Sistemi Aldatmacası
NoooFearrrr reacted to oguzhan89 for Bir konu
fikirler bilgiler ne güzel aktarılmış uzun ömürlü testler yapılması lazım,en derine inildiğinde demir karbon denge diyagramına bakalım mazdamıza kullanılan malzemenin bileşimlerini inceleyelim sıkıntı yapan kısımları ısıl işlem yaptıralım maliyetleri daha da artırmış oluruz kısacası ya lpg yi söküp atıp kurtulucaz yada bu şekilde deneme yanılma yollarıyla sürüşe devam mühim olan cebimize keyfimize zarar gelmesin,Gürhan abi 18 tl subap yağlayıcı aparatı istersen bir dene motorun sesini çekişini vs test edebilirsin.Ayrıca mazot+lpg kullanımını araştırdınız mı ?1 point -
Yağlama Sistemi Aldatmacası
oguzhan89 reacted to NoooFearrrr for Bir konu
Bu sübap ayarının bozulma şekli lpg den zarar gören motorlar için, sayın oğushan 90 yılların mazda motoru için öngörüyor bu bozulmayı bizim arabaların motoru eski teknoloji vede çelik, ben bu kısma takıldım biraz, ayrıca bu bozulma olayı sübapların uzaması şeklinde olamaz,bozulan ve deforme olan sübapların kafası veya saplamalar değil, o parçalar çok kaliteli çelikten üretilir ve çeliğin erime ısısı oluşmayana kadar zarar görmezler, asıl deforme olan sübap kafalarının oturduğu üst kapaktaki yuvalardır , o yuvalar yıpranınca sübaplar kaçırmaya başlar vede bahsi geçen sorun ortaya çıkar, her halükarde bu yağlama muhabbeti biraz saçmalık daha önce yazdığım gibi korunma sağlaması için ilgili parçaların üzerinde ısıya dayanıklı tabaka oluşması gerekir, bahsettiğiniz kurumlar yanmış yağ dan arta kalanlar olduğu için ilgili motor parçalarını korumaktan çok , eğer varsa sübap kafalarının oturduğu yataklardaki hasarlı kısımlara dolarak kaçırmayı bir nebze engellerler, buda geçici suretle olur, yüksek devir yapılınca patlama ve basınçtan dolayı egsozdan atılırlar. Aslında bu mevzuyu bu kadar abartmamak gerek sonuçta üst kapak zarar görmüyor, sübaplar ve gaytlarda zarar görmez , çok çok conta takımı ve iyi bir rektefiyeci gerek bu iş için, vede kaliteli sübap yatakları.1 point -
100 Kilometreyi 10 Liraya Giden Araba Piyasaya Çıktı
Mersinden_Ersin reacted to Mehmet Özdemir for Bir konu
Yazını bekliyoruz..1 point -
100 Kilometreyi 10 Liraya Giden Araba Piyasaya Çıktı
Sequencer reacted to Mersinden_Ersin for Bir konu
Abi açıkcası motorun teknik tarafıyla ilgilenmedim. Yapısı nedir vs bilmiyorum ancak elektrik motorları içten yanmalılara göre oldukça basit olduğundan çok detayına kasmaya gerek yok diye düşünmüştüm. Teknik güç verilerine internetten baktım, bir kaç farklı değer var tam emin olamadım da yanılmıyorsam 70-80 kw civarı bir motor vardı, 230 Nm civarı sabit torka sahipti. Normal araçtan bir tık daha ağır bir araç (1650 idi sanırım), o dönemlerde test edenler performansından memnundu, sadece sürüş hissi değişik diyorlardı, vites atma yok, ses yok, motor freni yerine rejeneratif fren var, ivme sabit falan bir de maksimum hız düşük (130 kmh sanırım). Maksimum hız iki vitesli bir şanzıman olsa bile eşdeğer içten yanmalılara kafa tutar muhtemelen ama menzili çok düşürecek, mekanik basitliği azaltacak, ağırlık arttıracak vs sebeplerle yapılmamış muhtemelen ki zaten temel amaç şehir içi, çok da gerek yok. İşin şöyle bir detayı var, Tesla Motors severler çok dile getiriyor bunu. Şu an piyasadaki otomobil üreticileri otomobil satışından yerine göre çok az kâr etse de servis hizmetinden edecekleri kâra odaklanıp satış yapabiliyorlar. Bu gayet gerçekçi bir teori, baz donanım araç-üst donanım arasındaki donanım farkları fiyat farklarını karşılayacak kadar maliyetli değil (hadi vergileri düşünelim, fiyat farkını ikiye bölün) ki seri üretim mantığı var, perakende fiyatlarından çok daha düşük fiyatlarla bu donanımları üretiyorlar/alıyorlar. Temelde iki tip satıştan kâr etme olayı var ya: kâr oranını düşürüp sürümden kazanmak, birim satıştaki kâr oranını arttırmak. Baz donanım temelinde sürüm amaçlı, üst donanım da ikinci açıkladığım amaçlı gibi duruyor. Ancak servis hizmetleri işin içine girince "ne kadar çok araç satılırsa o kadar servisten para kazanılır" mantalitesi doğrultusunda gerekirse komik kâr rakamlarıyla satışları patlatmaca, filo ve kamu satışları işin içine giriyor. Hatta garanti sürelerinin 5 yıla çıkma sebeplerinden biri de servis kârını arttırmak, yıllık en az bir kere bakıma girecek o araç sonuçta ki eksta olarak alıcının araç sağlamlığına güveni de giriyor işin içine. Bunu yaparken yeterince sorunsuz bir araç üretip satmış olan firma her türlü kâra geçiyor özetle. Yukarıdaki detayları biraz daha yerine oturtmak için şunu yapabilirsiniz, farklı motorlarda (1.6 altında olsun ki vergi farkı olmasın) aynı araçların aynı donanımları arasındaki fiyat farkına bakın. Vergi oranı ve maliyetleri aynı olmasına rağmen yüzde 50 lik fiyat farkına denkgeldiğimi hatırlıyorum. Örnek verebilirim ama yazıyı uzatmaya değmez, herkeste internet var Parasal muhabetlerin elektrikli araçlar versiyonunda şöyle bir durum var, bakım giderleri çok az. Motora neredeyse hiç bakım yapılması gerekmiyor, uzun kullanım sıkıntısı da çıkarmıyor. Batarya ömrü yeterliyse sadece yürür aksam masrafı kalıyor ki batarya ömrü için de çalışmalar var. Hepimiz az çok biliyoruz bu masrafların motor bakımı masrafına oranını, tamir gereksinimi azlığını, değişim kolaylığı sebebiyle bolca usta alternatifini. Özetle, bu araçlardan kâr etmek için satışta iyi bir kâr oranı koymak lazım ki üretimi de maliyetli, satışa koyulacak ekstra kâr satışları çok baltalayacak. İşte bu yukarıdaki sebeplerden ötürü günümüz otomobil firmaları aslında elektrikli araçlara çok da sıcak bakmıyorlar. Petrol firmaları ile ortaklıklar şunlar bunlar da işin içine giriyor tabi, büyük ekonomi durumlarında son tüketici olan bizlerin pek de bir değeri yok. Üşenmeyip ciddi bir Tesla Motors yazısı yazacağım buraya, internette bolca var ancak kendi yorumlarımla komple hikayeyi özetleyecek bir yazı olacak bu, adamlara saygım sonsuz bu arada1 point -
Aydınlatma Projelerim, Fotoğraflarla Gezinti.
oguzhan89 reacted to oktay toker for Bir konu
İmaj kotasından dolayı Resim yükleyemediğim için kapalı hallerini ekleyemedim.Epeyce daha çalışmalar mevcut.Sorun çözülürse paylaşımı yapacağım. 323 f kapıda yatyor.sorunlardan dolayı maalesef ne mebla açısından nede zaman açısında şimdilik kendisinden ayrıyım.Niyetim Rabbim kısmet ederse iyice toplamak yönünde. Toplandıktan sonra görünümler.1 point -
3.Nesil Mazda3 Arka Tampon ve Sis Farı Piyano Black Kaplama
EMRbrc2144 reacted to Bikes44 for Bir konu
Folyo kaplama plastik parçaya tutunamaz dostum. Kısa zamanda soyulacaktır dış ortam etkisiyle. Tavsiye etmem..1 point -
Mazda 3 1. vitesten 2. vitese Geçişlerde çok sert
Mehmet Özdemir reacted to dcdesign for Bir konu
Arkadaşlar arabam 1 aydır servisteydi. garantiden yeni şanzıman geldi. şu anda hiç bir sıkıntı yok. sorun ise şu 6. vites dişlisi hasar gördüğünden dolayı diğer vites dişlileride zarar görmüş bu yüzden komple şanzıman değiştirdiler. şimdi vites geçişleri çok rahat ve iyi. ilginiz ve yardımlarınız için teşekkür ederim. ama sizden bir isteğim var. bana sağlam adam akıllı ege bölgesinde bi yetkili servis önerirmisiniz?1 point -
3.Nesil Mazda3 Arka Tampon ve Sis Farı Piyano Black Kaplama
EMRbrc2144 reacted to ilhan mercan for Bir konu
BMW M paketlerde çok güzel duruyor.eminim bizim araçlarda da iyi olacak.evet power ön ızgara ile de çok uyumlu olacak.ben boya yerine piyano black kaplamayı daha sağlıklı görüyorum:)1 point -
3.Nesil Mazda 3 Bose Ses Seviyesi Yüksekliği
Bikes44 reacted to EMRbrc2144 for Bir konu
işin aslı bende ses seviyesinin daha yüksek olacağını düşünüyorum. fakat istediğim gibi gümletmiyor. ancak şunu bildiğim için rahatım, lg marka bir tablet ile araca bağlanıldığında eqo ayarları ile oynanıp sesin nasıl yükseldiğini bizzat gördüm. yani bence de iş yazılımsal. isterseniz sizde bir tablet ile ayarları değiştirebilirsiniz ama nasıl yapıldığını sorsanız bilmiyorum1 point -
Skyactiv Mazda3 1.5 120 Hp Otomatik Yakıt Verileri
oguzhan89 reacted to EMRbrc2144 for Bir konu
sanırım başardım1 point -
Mazda Ozan Otomotiv (Altunizade - Üsküdar)
Mehmet Özdemir reacted to Mazda_Ozan for Bir konu
2014 Mazda 3 Skyactiv Power Sedan 9.000 km Gümüş Gri 6 İleri F1 Otomatik Vites 2012 Mazda 5 Sport 1.6D 30.000 km Siyah Manuel Vites 6 İleri 2012 Mazda 3 D Touring Sedan 64.000 km Sedefli Beyaz Manuel 6 İleri 2011 Mazda 2 Go 1.3 18.000 km Siyah Manuel Vites 2010 Mazda 3 Touring 1.6 Sedan 90.000 km Siyah Otomatik Vites 2009 Mazda 3 Touring Hatchback 79.000 km Metropol Grisi Manuel Vites LPG 2006 Mazda 6 89.000 km Titanyum Grisi Manuel Vites 2005 Mazda 3 Dynamic Sedan 91.000 km Şampanya Tiptornik Vites LPG 2004 Mazda 3 Comfort Sedan 95.000 km Mavi Metalik Tiptronik Vites --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 2012 Toyota Avensis 1.6 Elegant 15.000 km Gümüş Gri Manuel Vites 2011 Volvo S80 2.0T 160.000 km Siyah Otomatik Vites http://www.ozanotomotiv.com/index.php?p=arac&id=243'>2011 Volkswagen Jetta 1.6 TDI Comfortline 161.000 km Otomatik Vites Dizel 2011 Ford Focus Trend X TDCI 89.000 km Gümüş Gri Manue Vites Dizel 2011 Fiat Linea 1.4 Fire Active 168.000 km Beyaz Manuel Vites LPG http://www.ozanotomotiv.com/index.php?p=arac&id=179'>2010 Renault Megane III Privilege 1.6 54.000 km Füme Otomatik Vites http://www.ozanotomotiv.com/index.php?p=arac&id=236'>2010 Volkswagen Jetta 1.4 TSI Comfortline 148.000 km Gümüş Otomatik Vites http://www.ozanotomotiv.com/index.php?p=arac&id=242'>2009 Fiat Bravo 1.4T Dynamic 50.000 km Gümüş gri Manue Vites 2008 Nissan Qashqai Tekna Executive 2.0 Dci 123.000 km Siyah Otomatik Vites Dizel 2006 Suzuki Grand Vitara XL-7 2.0 TD 186.000 km Gümüş Gri Manuel Vites Dizel 2006 Volkswagen Polo 1.4 Trendline 70.000 km Otomatik Vites 2004 Renault Kangoo 1.9D Express Comfort 156.000 km Gri Manuel Vites Dizel 2002 Renault Clio RXT 1.4 135.000 km Lacivert Otomatik Vites LPG Tüm ilanlarımızı http://www.ikincielmazda.comveya http://www.ozanotomotiv.com 'dan takip edebilirsiniz..1 point -
3.Nesil Mazda3 Arka Tampon ve Sis Farı Piyano Black Kaplama
Bikes44 reacted to Mehmet Özdemir for Bir konu
Bilal'in konusu genel bir başlık altındaydı. Ayrı birbaşlık altında, bu şekilde daha iyi olacak.1 point -
3.Nesil Mazda3 Arka Tampon ve Sis Farı Piyano Black Kaplama
Bikes44 reacted to EMRbrc2144 for Bir konu
aynı konu zaten bikes44 tarafından vardı diye hatırlıyorum. büyük ihtimalle konular birleştirilecektir. vay be aynı anda mı yazmışız hemşehrim1 point -
Skyactiv Mazda3 1.5 120 Hp Otomatik Yakıt Verileri
EMRbrc2144 reacted to Mehmet Özdemir for Bir konu
Görsel editör yazan yere gelip, dosya seç'e tıklayıp ekleyebilirsin fotoğrafı. Boyut çok yüksekse galeri'ye eklemen gerekir. Yok ben bunlarla uğraşamam dersen tinypic gibi siteler var, oraya upload edip, linkini bırakabilirsin mesaja.1 point -
Yağlama Sistemi Aldatmacası
Mazda_Ozan reacted to oguzhan89 for Bir konu
hersey kontrol altında yapılıyor , tam kelebegin olduğu kisimda uçlar var bunlardan birisi biriken yada buhar olan benzinin tekrar girdisi olarak gördüm ben onu farkli yere alip buraya 10 sn de 1 damla şeklinde veriyorum ayrica Gürhan abi hafiften bir google de sorularini ararsan hepsinin detaylı testli cvplari var uzun süre buji degisimi yapmadan kullandim bi sıkıntı yaratmadi lpg yanma odasini yaslandirmaya bayilir mazot da o kuruluğu bi nebze olsa azaltir kullandım sorun görmedim tavsiye ediyorum1 point -
2015 Yılı Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) Tutarları
NoooFearrrr reacted to Rhapsody for Bir konu
I love you mazda1 point -
100 Kilometreyi 10 Liraya Giden Araba Piyasaya Çıktı
Yusufsinan26 reacted to Ali for Bir konu
Kanka ben bu ülkede telefonda ıphone ve arabada reno yazan herşeyin satacağını düşünenlerdenim.1 point -
Skyactiv Mazda3 1.5 120 Hp Otomatik Yakıt Verileri
Bikes44 reacted to goodpasture for Bir konu
bu hafta sonu 260 kmlik sehirler arası yaptığım yol süresince ortalama tüketimlerimden kareler..genelde 110 u geçmedim yorgun olduğum için 92 ile sabit geldim..sadce yolun 40 kmlik kısmında virajlardan dolayı 80 i geçemedim onun dışında sabit km.. hedefe ulaşınca ki ortalam tüketimim ise 5,7 oldu..arabama bir kez daha hayran kaldım,,sabit 110-120 arasında kullanırkende ortalamam 6,5 lardaydı ama bu değerleri görmek ayrıca mutlu etti beni..1 point -
1.Nesil Mazda 6 CD Çalar ve Ekran Sorunu
zekimazda reacted to kutluhan for Bir konu
Bende bu şekilde çözmesem bi şekilde çıkmasını tedarik etmeye çalışacaktım. Sizin yurt dısında tanıdığınızın olması buyuk bi avantaj olmuş. Bi çoğumuzun böyle bir avantajı malesef söz konusu değil. Bi ihtimal daha var o da ebay yada amazoon gibi yurtdışı alışveriş siteleri onlarada malesef pek hakim değiliz. Ben bu sıkıntıyı maliyetsiz hallettim ama değiştirmem gerekseydi baya uğraşçagım kesindi. Malum kullandığımız aracın "malesef" yedek parça yan sanayi ve çıkma parça ağı çok Zayıf olduğundan bu sıkıntıları yaşıycaz. Gönül her sıkıntıyı serviste çözmek istiyor ama şartlar malesef buna pek iZin vermiyor.1 point -
Far Ampülü Önerileri ve Yorumları
Mersinden_Ersin reacted to GökayT for Bir konu
Önceki tecrübelerimden yola çıkarak uzun, kısa, sisler vs. her bölümde Philips Xtreme Vision serisini tavsiye ederim, hem şiddeti hem rengi hem aydınlatması çok iyiydi, 2 yıl kullandım fakat hiç bir bozulma olmadı, gece kullanım sıklığım ile alakalı olabilir. Şu anda sis lambalarında Philips limon sarısı lambalar var, onlardan da çok memnunum, daha önceleri hiç limon sarısı ampül düşünmezdim ancak önceki sahibi Ankara'da karda kullandığı için özellikle taktırmış, sonradan benimde hoşuma gitti sislerin limon sarısı olmasını sevdim, gece yazlığa gidip gelirken dağ yolunda kullanırken yakıyorum yolu ve çevreyi çok güzel aydınlatıyor , sürüşü ve görüşü kolaylaştırıyor. Uzun lambaları içinde yine Philips Xtreme Vision H7 aldım fakat lambaların yeri ters olduğu için değiştiremediğimden öyle kaldı, büyük ihtimal yanlış numaralı lambayı aldım, aldığım yer tanıdık o yüzden değişim gerekirse diye acele etmiyorum, üstündeki osram'lar bozulunca serviste değiştirticem. Kısa farlarda Philips 6000K Xenon var, geçen hafta bilgisayarlı far ayarı yaptırdım, yola oturuşu, çizgisi, odak noktası vs. çok güzel oldu ama bu kadar iyileştirmeye rağmen Mercedes C ve E serileri'nin aydınlatmasını görünce bunlar Xenon ise bizimkiler ne ? diyorum içimden .1 point -
2015 Makyajlı Mazda6 ve Mazda CX-5 in Teknik Özellikleri Açıklandı
mustair reacted to Burak for Bir konu
Bu ikiliye ait güzel bir video da ekleyelim ;1 point -
Motorun Yağ Yakması? (89-94)
blanebate reacted to dba for Bir konu
Peki çözümü nedir sizce ? üst kapak ve alt kapak contalarının değişimi? ekstra bişeye gerek varmı? bir de eğer biliyorsanız 130 psi normal bir değermi? teşekkürler...1 point