Lider Tablosu

L UYARI : Anlatacağım işlemlerden dolayı oluşabilecek hasar veya sorunlar işlemleri uygulayan kişilerin kendisini bağlar. Aşağıda verilen yazılımlar aracınızın arızalı duruma geçmesine neden olabilir. J Bu mesajdan alıntı yaparak cevap vermeyin ki forum iyice uzamasın. Aşağıdaki değişiklikler v56 yazılımında denenmiş ve çalışmaktadır. Öncelikle versiyonunuzun uygun olmasına dikkat ediniz. 0 - GÜNCELLEMELER & GEREKLİ DOSYALAR A- YAZILIM GÜNCELLEMESİ ; Mazda Infotainment Yazılım Güncellemesi Anlatımı PDF'si Güncelleme Dosyaları; 31.00.100A – Installation 31.00.100A – Failsafe 56.00.512A – Installation 56.00.512A – Failsafe Bu versiyondaki düzenlemeler! 56.00.513B - Installation 56.00.513B - Failsafe B- GRACENOTE (Müzik Veritabanı) GÜNCELLEMESİ ; GraceNote Kurulum Talimatı PDF'si Güncelleme Dosyası; gracenotes C- NAVİGASYON GÜNCELLEMESİ ; Mazda Naviextras EK DÖKÜMANLAR ; Mazda 3 Servis Kılavuzu v1.3 (10229 sayfa) Mazda 3 Kullanıcı Kılavuzu 1 - DEĞİŞİKLİKLER İÇİN ADIMLAR Bilgisayarımızdan yapacaklarımız ; a ) Öncelikle Windows Yüklü bir bilgisayar kullanın. MacOS da yaratılan gizli dosyalar sorun çıkartıyor ayrıca biçimlendirme işlemide bazı ayrıntıllar içermekte uğraşmayın diye diyorum. b ) USB belleğiniz min 8GB Max 16GB olsun c ) USB belleği PC ye takıp Bilgisayarım ekranından USB belleğe sağ tıklayıp biçimlendir diyin ve FAT32 Olarak belleği biçimlendirin. d ) İşlem bitince indirdiğiniz zip dosyası içindeki dosyaları USB belleğinize atın. USBye zip içindeki dosyalar çıkartıldıktan sonra atılmalı. USB açılınca şuna benzer görünmeli e ) Saatin olduğu sağ alt köşeden aygıtı çıkart diyerek usb belleğinizi seçin.Ekranda donanımı güvenle kaldırabilirsiniz dediğinde USB belleği PC den çıkartın. Aracımızdan yapacaklarımız ; a ) Aracımıza binip takılı SD kart, usb falan varsa çıkartıyoruz. Ve aracımızın start tuşuna 1 kez basıyoruz. Start tuşumuz amber rengi (turuncu) oldu. Ekrana ana menü geldi. b ) Hazırlamış olduğumuz usbyi usb 1 soketine (Ön cama yakın olan soket) takıyoruz. c ) 30-60 sn kadar bekliyoruz. Ekrana taktığınız usb ye bağlı olarak bir uyarı gelecek. 2 - İNCE AYARLAR Gerekli Dosya : İndir! Eğer usb başarılı şekilde kuruldu ise. inceayarlar.sh dosyası içinde bulunan belli ayarlar aracınıza yapılmış olacak ; - Her açılışta sizi aman hızlı gitmeyin dikkat edin falan fistan şeklinde uyaran ve siz tama tuşuna basana kadar veya uzun süre ekranda kalan hız uyarısının ekranda kalma süresi 0,5 sn ye çekildi! - Geri vites kamerasında görüntünün altında yazan etrafa dikkat edin yazısını kaldırıldı. - Müzik dosyalarında albüm kapağı yoksa siyah bir kare çıkıyordu kaldırıldı. - Araç hareket halindeyken de ekranın dokunmatik özelliğinin devam etmesi sağlandı. - Ayrıca ekrandaki arka plan resmini değiştirme ve wi-fi ile ilgili kapanma sorunu yaşayanlar için ek birer ayar daha inceayarlar.sh dosyasında var fakat bu 2 ayarı ben aktive etmedim. Bu değişikleri aktive etmek için zip içinden çıkarttığınız "inceayarlar.sh" dosyasını notepad veya tercihen notepad++ ile açıp düzenleme yapabilirsiniz. Dosyayı açınca açıklamaları da göreceksiniz zaten. Zipten birlikte farklı birkaç arka plan resmide çıkacak denemeniz için. 3 - USB VİDEO OYNATICI (Kurulumsuz) Gerekli Dosya : İndir! - İzlemek istediğimiz video dosyası veya dosyalarını usbniz içine oluşan videolar klasörüne atın. (mp4 , avi , mkv farketmez hepsini oynatıyor fakat ses kodlaması 2 kanal olmak zorunda. Dosya isimlerini boşluksuz ve kısa yapın alfabetik sıra ile oynatır.) - USB Belleği mazdanıza takın 30 sn içinde size video oynatmak isteyip istemediğinizi soracak ; - Siz soru sormadan multimedya menüsünden usb belleği seçin direk sessizlik.mp3 ü oynatmaya başlar. Bırakın çalsın sorun yok. (Eğer arkada radyo açık kalırsa videonun sesini duyamazsınız.) Bu arada soru ekranıda anca gelir. - Ve videomuz oynar... - Şimdi diyelimki geri dönecez menüde usb yi çıkarıyoruz bu kadar. - Haa diyelim videoyu izledin bitti. Sonraki videoya geçmez ve şöyle der ; - Cancel dersen çıkar. Ok dersen sıradaki video oynar.. 4 - EK MENÜLER ( Sürüş bilgisi / Video Oynatıcı / CMU Resetleme) Gerekli Dosya : İndir! Sadece sürüş bilgisi kısayolu yüklensin video ve resetleme tuşları gelmesin diyorsanız. İndirdiğiniz dosyadaki "jci\opera\opera_dir\userjs" klasörüne gidip "addon-startup.js" dosyasını notepad veya tercihen notepad++ ile açıp var 2. satırdaki "enablePlayer = true;" cümlesini "enablePlayer = false;" ile değiştirip kaydedin. Sürüş Bilgisi Video Oynatıcı CMU Reset - USB modu işlemlerimiz yukarıda Aracımızdan yapacaklarımız kısmında anlatıldığı gibi bittikten sonra Mazda ekranımızdaki Uygulamalar münüsüne gidiyoruz. Alt kısma 3 yeni simge eklendiğini göreceksiniz. En soldaki yol bilgisarı ,ortadaki video oynatıcı ve en sağdaki ise arayüz resetleme ("Nav+Geri+Sessiz tuşu" yerine) tuşudur. - USB ye tekrar format atıp İzlemek istediğimiz video dosyası veya dosyalarını usbniz içine oluşturduğunuz videolar klasörüne atın. (dosyalar mp4 ve ses kodlaması 2 kanal olmak zorunda. Dosya isimlerini boşluksuz ve kısa yapın ) - Burada da video dosyalarında USB video Oynatıcısındaki sorun devam etmekte. Videolarınızın olduğu usb ye sessizlik.mp3 ü koyun ve video izlemeden önce bu dosyayı oynatmaya başlayın. (Eğer arkada radyo açık kalırsa videonun sesini duyamazsınız.) - Videodan ne yapmamız gerektiği zaten görünmekte. 4a - EK MENÜLER (Yeni Tip Sürüş Bilgisi Ekranlı) Gerekli Dosya: İndir! İlk versiyona oranla çok daha şık bir gösterge teması sunar. Ek olarak saat yanına küçük hız göstergesi ekler.Saat üzerine tıklandığında kapanır veya açılır. Bu arada resimde aktif değil ama N / E gibi ingilizce yön ve enlem boylamları da düzelttim.. 4b - EK MENÜLER (Yeni Tip Sürüş Bilgisi Ekranlı- Saat yanı hız göstergesiz versiyon) Gerekli Dosya: İndir! 4a yı indirip menüde yavaşlama sorunu yaşayanlar için! NOT : Navigasyon kartı olmayıp pusula göstergesi sorunlu olanlar için ek yama. İndir! 5 - MUTE ile PAUSE Gerekli Dosya: İndir! CD veya mp3 dinlerken sesi Sessiz tuşu na bastığımızda ses kesilir ama mp3 veya cd track arkada çalmaya devam eder. Bu eklenti ile Sessiz tuşu na bastığımızda çalan şarkıda duraklıyor. 6 - SAĞ ÜST KÖŞEYE TARİH Gerekli Dosya: İndir! Saat göstergesini büyütüp diğer simgelerin yanlarına tarihte ekleyip saatin üst kısmında gösterilmesini sağlar. 6 - ANDROID İŞLETİM SİSTEMLİ CİHAZLARDAN VİDEO OYNATMA & EKRAN YANSITMA; Gerekli Dosya: İndir! v0.3.1 Yazılımın ana sayfasına buradan erişebilirsiniz. Cihazınız Android 5.0 (Loillipop) veya üzeri olmalı. a- İndirdiğimiz yazılımı telefonunuza kurun. b- USB belleğinizi FAT32 olarak biçimlendirip içine "Movies" isminde bir klasör açıyoruz. Videolarımızı bu klasör içine atıyoruz. (mp4, avi, mov, wmv ve mkv oynatabiliyor) . c- Telefonu açıp "Ayarlar" simgesine tıklayın "Telefon Hakkında" seçin. Derleme numarası satırını bulup bu satıra 7 kez tılayın.Ekranda "tebrikler artık geliştirici oldunuz" yazısı belirecek. "Ayarlar" menüsüne de "Geliştirici seçenekleri" menüsü eklenecek. Bu menüye girip "USB hata ayıklaması" ayarını açık hale getirin. d- Telefonunuzu Wi-Fi erişim noktası olarak ayarlayıp aracınızdan wi-fi ile telefonunuza bağlantı kurun. e- Kurduğunuz yazılımı çalıştırıp aracınıza bağlanın. 7 - IOS İŞLETİM SİSTEMLİ CİHAZLARDAN BİRKAÇ İNCE AYAR; Gerekli Dosya: İndir! v1.1 Bu yazılım sayesinde arka plan görüntüsü değiştirme, müzik dosyalarında albüm kapağı yoksa siyah kare olarak çıkmasının kaldırılması, araç hareket halindeyken de ekranın dokunmatik özelliğinin devam etmesi ve açılıştaki sözleşme kabulunün ekranda kalma süresinin azaltılması ayarlarını yapmanız sağlanmış. 8 - NAVİGASYON; Navigasyon kartları şu kodlarla satılmakta; Satış linki nden GPS kartımızı 2bin tlye satın alarak kullanabiliriz. Mazda Toolbox'ıda burdadan indirip güncellemeleri yapabilirsiniz. BJM7-66-EZ1A veya EZ1E : Rusya/Türkiye/Avrupa BHP1-66-EZ1A : America/Kanada/Meksika BJM7-66-EZ1C : İngiltere/Rusya/Avrupa BPD9-66-EZ1C : Avustralya/Yeni Zellanda BHW6-66-EZ1C : Arabistan/İsrail BJG3-66-EZ1B :Israil BHR1-66-EZD : Latin Amerika GMS4-66-EZ1 :Genel kullanım BJA8-66-EZ1C :Afrika BJA9-66-EZ1E : Asya/Tayvan/Vietnam Diyelim ki satın almadan önce navigasyonu denemek istiyorsunuz. Deneme sürümü diye birşey malesef yok. Mazda revolution forumunda bu olay çözülmüş ve halka arz edilmiş . Yazdıkları adımların türkçelerini yazıyorum. Bu işlemleri yapmadım ve kesinlikle önermiyorum kendim de orjinal navigasyonu satın aldım ve kullanmaktayım. Ben illa deneyeceğim diyorsanız da aşağıdaki işlemleri yaparak navigasyonu yasal bir süreç içinde deneyip , sonrasında kullanmayı sürdürecekseniz bayiden satın almalısınız. Kullanmayacaksanız da sdkartınızı silmeniz gerekir. Eğer kullanmayı sürdürürseniz bu durumda hiçbir sorumluluğu üslenmemekteyim. Bununla birlikte hakkınızda yasal işlem başlatılabileceğini de kabul etmiş olursunuz. 1- Buradan SD, CID, lyc dosyalarını indirin. SD klasöründen EU olan versiyonu indirmeniz yeterli. 2- Buradan ise NNGUpdate dosyasını indirin. 3- Bu sayfadan JCI NNG Tool'un son versyonunu indirin. 4- Buradan da mazda toolbox ı indirin. Dosyalar şifre sorarsa şifresi : Mazda3BM 5- Minimum 8GB lık Class 10 SDkartınızı fat32 olarak formatlayın. 6- USB hafızasını fat32 olarak biçimlendirip içine StepOneDownloadNNG klasörü içindekileri kopyalayın.Ve aracanıza bu USB çubuğunu takın. Bir süre bekleyin. (Not: Bu sırada araçta SD kart takılı olmamalıdır) 7- Ekranda Download Complete yazısını gördüğünüzde 3-5 sn daha bekleyip usbyi araçtan çıkartın. 8- Arayüz yeniden başlayacaktır. Eğer başlamazsa Nav + Geri + Ses Kapama tuşlarına aynı anda basıp 10sn kadar bekliyoruz. CMU resetlenecek. 9- USB hafızasınında config klasörüne NNG dosyanız (jci-linux_imx6_volans-release) kaydedilmiş olacak. Bu dosyayı bilgisayarınıza kaydedin ve yedekleyin. 10- 3.Adımda indirdiğimiz Tool ile NNG dosyasını ve 1. adımda indirdiğiniz CID dosyasını patchleyin. 11- Patchlediğiniz dosyayı jci-linux_imx6_volans-release olarak yeniden adlandırın. 12- USB belleğinizi tekrar fat32 olarak formatlayıp. StepTwoUploadNNG klasöründeki dosyaları USB çubuğunuza atın. 13- Yamaladığınız jci-linux_imx6_volans-release dosyasınıda USB ye config klasörü açıp içine atın. 14- Hazırlanan USB sürücüsünü aracınıza takın.İşlem bitince ekranda Upload Complete yazacak. 3-5 sn. bekleyip USB yi çıkartın. 15- Arayüz yeniden başlayacaktır. Eğer başlamazsa Nav + Geri + Ses Kapama tuşlarına aynı anda basıp 10sn kadar bekliyoruz. CMU resetlenecek. 16- SD kartımızı fat32 olarak formatlamıştık.İndirdiğimiz eu sıkıştırılmış dosyasındakileri SD kartınıza çıkartın. 17- 1.Adımda indirdiğiniz lyc dosyalarını SD karttakiler ile değiştirin. (license klasöründeler) 18- Aracınıza sd kartı takıp navigasyonu çalıştırın. 19- Eğer harita görünmezse SD kartı çıkartıp tekrar bilgisayarınıza takıp 4. adımda indirdiğiniz mazda toolbox ı çalıştırın. 20- Hesap oluşturmanız istenebilir. Güncelleme yapmanız istenebilir. İşlem bittiyse SD kartı çıkartın ve aracınıza takıp tekrar çalıştırmayı deneyin. 9 - OTOMATİK KAPI KİLİTLEME Uzun süredir mazdarevolution'da uğraşılan konuya @tarahumara el atmış başarılıda olmuş ; Forum linki : Buradan 10 - AIO - ALL in One ( Tümü bir arada) ; Mazda Revolution sitesinden Siutsch nickli arkadaşın yaptığı bir script ile seçtiğimiz tüm yamaları tek seferde kurabiliyoruz. Türkçeleştirme biraz uğraştırsa da AIO 1,47 versiyonundan itibaren türkçe arayüz ile kullanmanızı mümkün hale getirdik. Gene Mazda Rev. sitesinden türk bir arkadaşımız olan mozsert de türkçeleştirmeye katkıda bulunmuş. Son versiyona buradan erişebilirsiniz. Zip'ten çıkarttığınız klasörde choose.cmd yi çalıştırın. Kullanıdığınız bölgesel ayarlara göre bilgisayarınız dil kodu türkçe ise aşağıdaki ekran ile karşılaşacaksınız Ok tuşuna basın veya bekleyin. Ve yama ve değişiklikler için seçim ekranı karşımızda. Şuan varsayılan olarak kurulum için olan ekran geldi. Biz eğer bir yamayı veya ayarı eski haline getirmek istiyorsak 2 tuşuna basıp entere basıcaz. Kurulum için örneğin en alttaki Yakıt yamasını seçmek istedik , karşısındaki harf veya rakam ne ise ona basıyoruz. Burada karakterimiz 5 ve entere basıyoruz. Görüldüğü üzere seçtiğimiz satırın rengi değişti ve karşısında bir X belirdi. Diğer seçeneklerden istediğimiz varsa tek tek seçip her seferinde enterliyoruz. Seçeneklerimiz tamamlandıktan sonra 0 yazıp entere basıyoruz. Eğer kurulumu direk USB hafıza çubuğuna atacaksak burada seçeceğiz. USB sürücümüzün FAT32 olarak önceden formatlanmış olması gerekir. USB ye atacaksak y harfini yok klasöre kopyalasın şimdilik diyorsanız n harfini yazıp entere basın. n harfini seçtiysek "_copy_content_to_root_of_fat32_usb_stick" isimli bir klasöre dosyaları yazar. Siz bu klasörün içindekileri sonradan usb nizin içine atabilirsiniz. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Dikkat ; Bazı durumlarda sistemde hata oluşup kendini bir döngüye sokuyor. Sürekli ekran mazda logosunda kalıyor veya sürekli olarak yeniden başlıyormuş gbi oluyor. Oysa arkada sistem çalışmakta ve sorun yok. Sadece arayüz sapıtmış oluyor. Bu sorunu genelde versiyonu 33 veya altı olanlar yaşıyor. Düzeltme için aşağıdaki dosyayı indirip diğer uygulamalarda yukarıda anlattığım gibi zipten çıkartıp usb ye atın ve 30sn kadar bekleyin. Düzeltme Scripti --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- X - EK BİLGİLER; CMU RESET Nav + Geri + Ses Kapama tuşlarına aynı anda basıp 10sn kadar bekliyoruz. CMU resetlenecek (kısaca ekran arayüzü yeniden başlayacak) VIN SORGULAMA Şasi numarasından (VIN) aracınızla ilgili geri çağırma durumu ve güncellemeleri takip edebilirsiniz. Kontrol Linki Hepinize hayırlı geceler.. Kolay gelsin..

Merhaba, Geçen hafta bayramı fırsat bilip kampa kaçalım dedik, rotamız Bolu Seben bölgesi oldu. Bazı tesadüfler sonucu Golfü gidiş dönüş çoğunlukla ben kullandım, daha önce de kısa süreli kullanmıştım ama ilk defa bu kadar uzun süre detaylı kullanıp nedir ne değildir görmüş oldum, yollar da özellikle gölcüğe kadar ve gölcük seben arası çok virajlıydı, aracı dinamik açısından da görme fırsatı verdi. Kendi aracım Mazda 3 power'ı da 6bin km'dir kullanıyorum, uzun süredir yapmak istediğim aracımın incelemesini de Golfle kıyaslayarak aradan çıkarmak istedim. Golf, 2017 model 1.4 TSI 125hp comfortline modeli, DSG şanzımanlı, henüz 1600km'de idi. Düzenli olması açısından önce Golfün Mazda'ya göre artılarına (ve Mazdanın eksileri), sonra genellikle Golfün eksilerine ve Mazda ile kıyasına değineceğim, sonra genel bir özet yazarım. Donanım eşitsizliği var aralarında ama bunun sebebi açıkcası Mazda'nın üst bir paket olmasından ziyade, Golf'ün pek de comfortline donanım gibi olmaması, bu eksikleri yazacağım zaten. Mümkün olduğunca objektif olmaya çalışacağım. Golfün Mazda'ya göre kabin/kullanışlılık artıları: - Öncelikle bizim 2017 modellerde çoğu giderilmiş ama neticede benim araçta olan tipik japon otomobili eksiklerin hiçbiri Golfte yok, zaten kendisi de bu tip detaylarda iyi olmasıyla meşhur bir araç. Aynalar-cam düğmeleri ve kapılardaki kumandalar, tavandaki düğmeler olması gerektiği gibi aydınlatılmış, Arkada öndeki lambalardan bağımsız aydınlatmalar (sağ,sol ayrı açılan) var, arkada ortada havalandırma ızgaraları mevcut, camlar dışarıdan tek tuşla kapanıp açılabiliyor, kaput amortisörlü, bizimki gibi çubuklu değil. - Kapı ceplerinin (ön-arka) tamamı ve torpido gözü süet malzeme ile kaplanmış ve oldukça genişler. Özellikle torpido gözünün hem düzeni, hem içerideki malzemesi kapağın kalitesi vs Mazda'nın bariz üzerinde. Koltuk altlarında çekmeceler ve genel eşya gözü bolluğu olarak da daha iyi. - Vites bölümünün olduğu ara konsoldaki plastik kalitesi biraz daha yüksek gibi geldi, ordaki kapaklı göz ve ufak içi yumuşak oyuklar vs olarak da daha zengin duruyor. Yine koltuk kasaları ve kapı altlarında plastikler çizilmeye daha dayanıklı biraz daha kaliteli malzeme gibi. (Bu arada 2017 Mazda 3'lerde de o bölüm çok iyi, hatta Golften daha kaliteli hissettiriyor) - Mazda da olmadığına en deli olduğum şeylerden biri, yolcu koltuğu yükseklik ayarı Golfte var. 1.90 civarı kişiler Mazda'da deve gibi oturmak zorunda kalıyor yolcu bölümünde, Golfte oturuş daha alçak ve ergonomik ayarlanabiliyor (sadece yolcu bölümünde). 2017 Mazda 3'lerde de yolcu tarafı yükseklik ayarı gelmiş. - Arka koltuklar cam alanı ferahlığı çok daha iyi ve biraz da baş mesafesi olarak daha avantajlı ama fark az. Golfte iniş biniş daha rahat. - Koltuklar ortası alacantra çevresi normal kumaş gibi bir malzemeydi fakat genel kalitesi bizim ucuz süngersi kumaş koltuklardan net biçimde daha yüksek. Ortopedik olarak bir avantaj göremedim. - Bagaj bölümü halı kalitesi, kaplaması köşe sabitlemeleri soketi kayak tüneli vs Mazda'ya göre o bölgede kalite ve özen daha yüksek. - Direksiyon derisi daha kaliteliydi hissiyat olarak bu da benim önem verdiğim bir konu sürekli temas ettiğimiz tek bölge olduğu için. (Yine 2017 Mazda 3'te bu deri benim 2015'ten daha iyiydi) Aslında buradaki eksilerin çoğu Mazda ile Golfün modellerini eşitlersek hükmü kalmayacak şeyler, yine de Golfün makyajsız modelinde de (hatta 20 yıllık Golf 4'te dahi) bu eksiklerden çoğu yoktu bu yüzden bunlar net avantajdır, bazıları benim için önemli, bazıları değil. Motor ve sürüş/konfor olarak artıları - Motorun düşük devirden itibaren toplaması ve ataklığı çok daha iyi, özellikle dağ çıkışında sollamalarda bazen DSG geç küçültmesine rağmen devamında motor torkluyla hemen telafi edip araba atlıyor. Yokuş yukarı dar viraj bitişinde süratle 2-3 araba solayıp şeridinize dönüyorsunuz. Üstelik bunları araç yüklüyken yapabiliyor. (yalnız buraya tüketim konusunda sonra döneceğim) - İlk kalkış performansı ve devamında performansı da daha yüksek. Daha sonra denk getirirsek Golfü deneriz benim araçla ama rahat gelir geçer belli. - DSG'nin vites büyütmeleri yıldırım gibi. Hem koldan vites büyütmeye cevabı çok hızlı, hemde otomatikte hızlı. Şanzımanın yapısı gereği aktarma kaybı da çok düşük olduğu için bu toplam paketin performansa da katkısı oluyor. - Yol tutuş olarak Mazda'ya kıyasla bir artısı yok, o halde neden buraya yazdım çünkü yol tutuşu güzel. Çevik bir araç, çabuk tepki veriyor ve virajlara hızla dalıp çıkabiliyor iyi yol tutuyor bu araç diyorsunuz. Direksiyonun da araçla bağlantısı tam, düşük hızda da doğrusallığı gayet iyi hatta bazen fazla ani cevap veren yapısı var, bazıları bunu sevebilir genel bir çeviklik hissi katıyor çünkü, düşük hızda çabuk olması bence de keyifli. Frenleri de Mazda'ya göre daha güçlü gibi geldi ama öyle mi değil o derece zorlama fırsatı bulamadım haliyle. - Arabanın genel bir avantajı da yalıtımın başarısı, bunu yoldu rüzgardı motordu diye ayırmayacağım toplam bir üstünlük var ortada, çünkü bu yalıtım avantajları birde yüksek hızda hızı hissettirmeme durumu ile ve sürekli arabayı 7. viteste tutabilen torklu motorla birleşiyor. Otoyolda dönerken arada 170-180-190kmh çıkıyorum ve kimse anlamıyor, rahatsız olmuyor da, bende rahatsız olmuyorum çünkü hızlı gittiğim hissi yok. Araçtaki arkadaşımda BMW 116d var, oda aynı fikirdeydi. İşin açığı yukarıda bunun harici yazdığım bazı avantajların fazlası Mazda'da var, yine Golfün bazı artıları da pek umrumda değil fakat bu gerçekten ciddi ve arabaya binen meraklısı genci yaşlısı herkesin anlayabileceği ve önem vereceği bir avantaj. Bu konuda Mazda kesinlikle kötü değil, Golf çok iyi. Mazda'nın Golf'e göre kabin/kullanışlılık artıları - Doğrudan Golfte en çok sıkıntı yaşadığım ve Mazda'nın ezip geçtiği yere geleyim, sürüş pozisyonunu sportifliği, etrafınızdaki alanın dirsekleri ve kolları en iyi şekilde desteklerken arabanın sürücüyü sarması, bütün bunlara rağmen daha hakim yol görüşü. Golfte aracı kullanırken ya sol kolunuzu kapının üstüne koyacaksınız ya da direksiyon üzerine. Soldaki dayamaya koyma gibi bir olasılık yok çünkü uzakta ve alçak kalıyor. Sağdaki kol dayamayı ancak çekip yukarı sabitlemeniz lazım, orada biraz garip bir konumda oluyor. Genel olarak konsoldaki irilik ve kabalık ve sürücü koltuğundaki yükseklik ile birleşip tam istediğim gibi olmayınca ilk ağzımdan dökülen cümleyi bozmadan: "Bu ne lan, ticari araç gibi". Sadece şu mevzu yukarıda yazdığım "rahat" 10 Golf doğrusunu benim açımdan götürüyor. Mazda'nın sürüş pozisyonu vites konsolunun size yakın ve yüksek olmasıyla, ince zarif konsol, zeminde çıkan gaz pedalı vs BMW tadındayken, Golf normal kompakt araçlardan farksız hatta bence Astradan daha kötüydü. - Multimedya sistemi olarak Mazda açık ara üstün, Golfte düşük çözünürlüklü dokunmatik bir ekran var eski Rcd510lara göre çok daha iyi olmasınra rağmen Mazda ile ilgisi yok. Burada yine BMW ile herhangi bir kompakt araç karşılaştırması varmış gibi geliyor. - Her ne kadar farklı donanım araçlarda donanım avantajlarından bahsetmek uygun olmasa da burda mesele Mazda'nın üstünlüğü değil, Golfün eksikliği. 2017 model comfortline Golfte çubuklu ayna? Hız sabitleyici yok, katlanır ayna yok, farlar düz halojen, 16 inç oldukça sade jantlara ve ekonomi lastiklerine sahip, hiçbir sensör yok yağmur, ışık vs. 2005 Golf comfortline'da bunların çoğu mevcutken 2017 comfortline'da olmaması kabul edilecek şey değil. - Mazda'nın hem arka hemde ön kapı üstleri Golfe göre daha yumuşak ve daha kaliteli malzeme ile kaplı. Golfte ön kapılar bile sert malzeme gibi geldi bana, buna pek anlam veremedim, makyajsız modellerde de böyle miydi acaba? - Koltuk sırtlığının tek kolu çekerek hızla istediğin ayara gelmesi bence önemli avantaj, Almanların döner sırtlık ayarını hiç sevemedim. Motor ve sürüş/konfor olarak artıları - Golfte hızlanma durumu şöyle işliyor, ilk gaza oturduğunuzda yüksek bir çekiş almaya başlıyorsunuz ve işin gerisi bu çekişin bu isteğin kayboluşunu seyretmekle geçiyor, zaten gelen ses de o kadar düz ve isteksiz ki, bu araçta hızlanma olayı size bunu keyif vererek yapmaktan çok işinizi en çabuk ve sessiz şekilde görmek için yapılmış. Mazda'nın motoru ise karakter olarak tam tersi, alt devirlerde nefessiz kalan motor yüzünden yokluk, sonra doğal bir devirlenme başlangıcı, ton değiştirmeye, öfkelenmeye başlayan bir ses, gücün lineer biçimde yükselişiyle birlikte limitöre vuruş. Daha iyisi yüksek devirlerdeki gaz tepkisi, bazen Mazda'yı yüksek devirde tutup ani gaz vermek ayrı bir keyif veriyor, sürekli aynı şeyi yapmak istiyorsunuz. Golfte ise böyle bişey yapınca önce hafif bir boşluk, sonra da devir yükseliyor, o kadar. Mazda'da virajlara yaklaşırken vites küçülttüğünüzde motor freni tepkisini alırken, Golfte nerdeyse motor freni olmuyor bile, hala elektirikli gibi akıyor araba. İki motorunda çalışma kalitesi pürüzsüzlüğü çok iyi olmasına rağmen, nicelik olarak Golfün motoru daha iyi olsa da, nitelik olarak Mazda üstün. Yine de çoğu standart kullanıcı Golf motorunu tercih edecektir, bu son derece doğal. - DSG'nin aşil tendonu, kesinlikle düşük hızlarda yapılmak istenen minik hareketler ve park manevraları. Arabayı taşlarla kaplı kamp alanına yanaştırmak isterken acemi gibi hissettim, sürekli biri debriyajı istemim dışı kavrayıp bırakıyor gibi, tepkileri çok ani sürekli fren yapmak zorunda kalınıyor. Autoholdu açsan bu kez her gazda dengesiz ileri atlayıp duruyor. Mazdanın kalkışı duruşu ipek gibi ayarlanan şanzımanı ile bu konuda çok fark var. - Konvoy halinde dağı tırmanırken DSG D konumunda kararsızlık yaşadı. Sürekli büyütme isteğinde sorun yok bu Mazda'da var var ama düşürmekte gecikiyorsa anlık bir noldu diyorsunuz içinizden. Düşürmeler hep tık tık hissediliyor tork konvertör akıcılığı yok. Kickdown tepkisi de Mazda'ya göre daha yavaş, dağı tırmanışta böyle kararsızlık yaşayınca bende sporta aldım öyle çıktım çözüldü. - Sportun farklı bir saçmalığı var, her sporta alıp tam gaz kalktığınız zaman vites geçişlerinde minik bir sarsıntı yazılımı yapılmış, heralde daha sportif olsun diye. Benim hissettiğim daha kötü ve yapay biçimde tekleyip duran geçişler yapmaya çalışması oldu, sportif falan hissettirmedi, bozuk hissettirdi. - Manuel modda siz isteseniz de istemesinizde vitesleri kendi büyütüyor. Mazda gibi biraz bekleyim, sürücüye süre tanıyım, olmazsa büyütürüm toleransı yok. Ayrıca vites kolu üzerinden küçültme büyütme komutlarının da yeri yanlış. - Start stop sistemine alışamadım ve sevmedim ve şehir içinde kullansam kapatırdım. Işıklara yaklaşıyorum, süre 4-3-2 iniyor, dursam startstop çalışacak, durmasam öndekine çarpacağım. Mecbur bir saniye duruyorum, motor da 1 saniye duruyor, yeşil yanıyor tekrar çalışıp kalkıyorum. Hep bu sistemi kontrol edememenin gerginliği olur bende, Mazda'daki gibi ne zaman istersem hiç düğme açıp kapamadan frene basış miktarı ile karar vermek çok daha sezgisel ve kolay. Ayrıca sistemin çalışması da Mazda'da daha yumuşak, Golfte şöyle bir ufak silkeleme oluyor, yine de BMW'lerdeki kadar kötü değil. - Süspansiyon konforu olarak Golf iyi bir otomobil ama Mazda 18 jantlara rağmen (bir iki husus hariç) daha iyi. Özellikle arka arkaya gelen darbeler Golfte hem sekme yapıyor, hemde arka aks ve süspansiyon sesi daha fazla çıkıyor. Mazda genelde hafifçe bir sekip yolu ezip geçiyor. Golfün tek avantajı çok düzgün asfalttaki minik sekmeleri hiç hissettirmemesi dümdüz tepsi gibi gitmesi. Mazda daha bir yolla yaşıyor, o bölgeleri anlatıyor hep size. Bunun dışında Mazda'nın çukur performansı daha iyi. - Direksiyon Mazda'da çok doğal, düşük hızda belki bir parça yavaş, fakat orta hızlardaki çok düzgün dengeli ağırlığı, yüksek hızda viraj alırken kola gereksiz bir baskı, bir ağırlık yapmaması, uzun hızlı virajları dönerken oldu ya yol sekmelerinde hafif direksiyon hareketlerinde sinirli tepkiler vermemesi gerçekten çok güzel. Direksiyon sistemi ile bu işi bilen adamların uğraştığı anlaşılıyor. Golfte de genel bir sorun yok ama bir ustalık da yok. En ciddi sıkıntı otoyolda 170 civarı viraj alırken kola ters baskı vermeyi ağırlık işte yerine oturuyor diye biraz yutturmuş olmaları. Aslında direksiyon doğal biçimde ağırlaşmıyor, elektirik motoru size sürekli ters baskı yapıp ağırlaştığını düşünmenizi sağlıyor. Yol hissi olarak iki direksiyonda çok iyi diyemem, asfalttaki değişimleri pek anlatmıyorlar ama Mazda biraz daha iyi, açıkcası Golfte hiçbiryerde asfalt hissi alamadım. - Mazda yol tutuş olarak bariz daha sportif ve dinamik olan taraf. Tutunma olarak ne ölçüde fark var onu epey arka arkaya zorladıktan sonra yorumlamak lazım ama Golfte sürekli bir önden açma, kayma isteği varken, Mazda'da tam tersi, arabanın arkası oyuncu olmak istiyor. Ani direksiyon hareketlerinde Mazda'nın gövdesi ile Golfün gövdesi viraj içine benzer dalsa da devamında Golf o klasik VW ESP ışığını yakıp söndürürken, Mazda arkayı gerekirse açıp, gerekmezse hiç ESP müdahalesiz akıp gidiyor. Mazda'da ilginç bir biçimde arkadan itiş araç hissi var, hızlı viraj alınca sanki 50:50 dağılım var gibi 4 tekerleğe binen dengeli yükü hissediyorsunuz, Golfte herşeye arabanın ön lastikleri ve ESP'nin arabaya izin verdiği yer karar veriyor. Golfte virajlı yollarda iyi ve çevik olsa da, Mazda daha zevkli yalnız biraz alışkanlık lazım, çünkü arkası olur da ciddi koparsa ESP kapalıyken, direksiyon sizi kontraya yönlendirmiyor, ilgisiz kalıyor biraz. Daha yönlendirici olabilirdi. Golfte bu tip limit sonrası şöyle böyle diye konuşmaya gerek yok çünkü limit sonrası yok, ESP kapatsanızda açılıp en ufak kaymayı kesiyor. Piste çıksanız 1-2 turdan sonra sıkar, Mazda'da istersen bir sürü çizgi dene, şasi tepkilerini gör, lastik fren bitene kadar zorla, sana kalmış. İki marka arasındaki anlayış farkı diyelim. - Yakıt olarak Golf yüksek hızda iyiydi ancak yüklü tırmanışta benzini resmen içti. Bunun bir sebebi de aracın aslında torklu ve sollamada atak olması, o sollamayı yapabilecekseniz eğer tamgaz verip yapıyorsunuz. Bu da turboyu sürekli full boost kullandırıp tüketimi uçuruyor. Mazda'da cesaret edip çoğu zaman çıkamayacağınız için tüketim de öyle uçmuyor, çıksanız da gerçi turbo olmadığı için uçmuyor. Neticede tamamen sakin kullanınca Golfün tüketimi gayet iyi, hatta normal kullanıcı için pek farkı olacağını sanmam, zorlayınca yakıyor. - Frenler Mazda'ya göre daha zor dozlanıyor, ilk tepki hızı fazla, devamınıda çok sezgisel ayarlayamadım. Hep bir ani duruş isteği var, aslında VW frenlerini severim dozlama olarak ama bu arabada fazla destekli geldi. Genel olarak iki araç arasında Mazda daha bir üzerine gösterilmiş mekanik özenle, sürüş konusundaki kalitesi ve sportifliği ile tasarımıyla öne çıkarken, Golf kullanışlılık, ince kozmetik detaylar, yalıtım ve performans olarak öne çıkıyor. Herhalde normal birisine iki araçtan birini tavsiye edecek olsam uzatılmış garanti ile Golfü ederdim ama almaya gelince Mazda alırdım ki öyle de yaptım. Her ne kadar Golfün avantajları çok ana konularda gibi gözükse de aslında toplam deneyim olarak Mazda hep kendini sürdürmek isteyen araç oluyor. Hatta eve geldiğim gibi Golften sonra arabama oturunca dünya varmış dedim, evim gibi, el ayak gibi geliyor Mazda. Biraz manas destanı gibi oldu ama kusura bakmayın, iki gündür ara ara aklıma gelen şeyi girip yazınca böyle uzun oldu.

Evet arkadaşlar modülü taktım bunun için video çektim ancak onu daha sonra paylaşacağım. Cam modülü için yaptığım adımları orada bulabileceksiniz. Gerçekleştirebildiklerine gelirsek + Aynaları otomatik kapatma/açma + Camları otomatik kapatma/açma + Camları aralık bırakma + Araç kapalı iken camları tamamen açma + Sürücü cam kontrollerinden yolcu camlarını otomatik kaldırıp indirme Video Aldığım ürün: Sıcak satış Araç güç pencere closer cihazı Yüksek kalite araba pencere closer Tam otomatik kaldırma pencere araba oto pencere kaldırıcı http://s.aliexpress.com/MBVj2im6 (from AliExpress Android)

Kara kuzum, sevgilim; Evet senden bahsediyorum, ruhu olduğunu hissettiğim arabamdan. Daha önce hiç olmamıştı, paranın getirdiği hiçbir şeye senin gibi bağlanmamıştım. Son bir yıldır seninle anladım Mazda sahiplerinin neden arabalarına takıntılı olduğunu. Çok garip, çok tuhaf… Sanki canlı gibisin, benimle konuşur gibisin, benim seni sevdiğim kadar beni sever gibi. Kaç kişi var bilmiyorum arabasıyla konuşan, dertleşen, onunda kendiyle sessizce konuştuğunu hisseden, içindeyken huzur duyan, kötü bir günün sonunda koltuğuna oturduğunda sakinleşen? Pek çok farklı araca sahip oldum. Ne alınırken ne satılırken bir şey hissetmedim ama sen bi başkaydın be kara kuzum. Bir yıl önce, 2 Aralıkta koltuğuna oturduğum ilk anı hatırlıyorum. Son birkaç yıldır ne kadar istemiştim seni. Bayide ilk kez başka birinin içine oturup kapısını kapattığımda aşık oldum sana. Mazda 3’üm kara kuzum affet beni. Mecbur kalmasam asla ayrılmazdım senden bu şekilde. Aslında hala beraberiz, belki bir şey olur da satmak zorunda kalmam diye dua ediyorum ama…..Neyse Allah büyüktür. Ama olsun be kuzucum, kim bilir belki gene bir gün kavuşurum sana. O güne kadar hatıralarımızla avunurum. Yokuşta terbiye ettiğimiz Almanları hatırlar gülümserim, ya da zor durumda kaldığımızda yola tırnaklarını geçirişini hatırlar minnet duyarım sana. Çok hatıramız yok belki ama çok güzel hatıralarımız var. Seni hiç üzmemişimdir umarım, çünkü sen beni hiç üzmedin. Neler neler söylediler seni almadan önce, ya da aldıktan sonra. “Çok yakıyor, parçası pahalı, piyasası yok” daha neler neler. Zaten hiçbirisine kulak asmamıştım ama sen o kadar haklı çıkardın ki beni. Hiç pişman etmedin kalbimin sesini dinlediğim için. Teşekkür ederim kara kuzum yaşattığın her an için. Seninle en çok şehirler arası yolda birlikte olmayı sevdim. Kadrana baktığımda korkardım bazen ama kabul et senin suçundu. Ulaştığın sürati belli etmiyordun onu anlıyorum da, 3000 devirden sonra o motor sesini çıkarıp tahrik etmicektin J. Güzeldi sevgilim, her anı güzeldi. Şimdi nasıl kıskanacağım biliyor musun yeni sahibini (Gözüm Yok Allah kaza bela vermesin inşallah) Umarım seni benim kadar sever, benim kadar titrer üzerine ve hiç üzmez seni. Sen de onu üzme, ona ve varsa ailesine bizimkine baktığın kadar iyi bak, gerekirse onlar için kendini feda edeceğini ama onlara zarar gelmeyeceğini hissettir onlara da. Sana söz veriyorum bebeğim. Bir gün bir yerde yeniden birlikte olacağız. Sensiz geçen her anda seni o kadar çok özleyeceğim ki, bu his beni yeniden sana getirecek. Elveda demiyorum o yüzden. Biliyorum sen de beni özleyeceksin ama yeniden, daha güzel anılar biriktirebilmek için önce hasret kalmak gerekiyor….. Kara kuzum kendine iyi bak, beni sakın unutma. Çünkü ben seni hiç unutmayacağım……

Bugün yurtdışından (İngiltere) gelen arkadaşımın yeni aldığı Mazda 6 2.2 Dizel Otomatik Wagon aracını etraflıca test etme şansı buldum. Bu vesileyle kendi aracım olan 2015 Mazda 3 1.5 Benzinli HB aracımla karşılaştırma fırsatı da buldum. Test ettiğim araç, bizim burada Power Sense paketine denk gelen Sport Nav paketi yani en donanımlı olanı. Konfor olarak, siyah deri elektrikli hafızalı koltuklarından başlayabilirim. Kumaş koltuklara göre bariz daha konforlu geldi. Havanın sıcak olmasına rağmen herhangi bir yanma hissi yaşamıyorsunuz. Ön sürücü ve yolcu koltuğu elektrikli. Sürücü koltuğu artı olarak hafızalı ve bel destekli. Hafıza, yalnızca koltuk ayarı için geçerli malesef ve aynaların ayarını hafızasında tutmuyor. Direksiyon, Mazda 3 e göre bana biraz daha hafif geldi nedense. Aracın jantları 19 inç bildiğiniz üzere. Bütün cam düğmeleri tek tuşla otomatik açılabiliyor ve hepsinin düğmesi ışıklı. Mazda 3 deki gibi ışıksız aptal bir tuş takımı koymamışlar. Arka koltuklarda ısıtma yok. Diz ve baş mesafesi, Mazda 3 e göre bariz geniş ve rahat. Arka tarafta, kol dayamanın arkasına gelen kısımda havalandırma kanalları var. Yan aynalar elektrikli kapatılabiliyor ama aracı kilitlediğinizde otomatik kapanmıyor. Aynı Mazda 3 deki gibi ayna katlama kiti takmak gerekiyor. Kapıların alt taraflarında kapıları açtığınızda yeri aydınlatması için ekstra lambalar var fakat ön tarafta torpidonun altında ve pedalların orada bir iç aydınlatma yok. Bunu da yine Mazda 3 deki gibi ekstra takmanız gerekiyor. Güvenlik özellikleri hemen hemen Mazda 3 le aynı. Tek farkı şerit takip asistanı. Şeritten çıktığınızda, direksiyona bir güç uygulayarak aracı şeridin içine sokuyor. Bu özelliğin çalışması için ellerinizin direksiyon üzerinde durması gerekiyor. Yine şeritten çıktığınızda, ayarınıza göre direksiyonu hafif olarak titretiyor. Geri görüş kamerası, siz direksiyonu çevirdikçe aracın ne tarafa gideceğini gösteriyor. Mazda 3 de büyük bir eksiklik bu. Benim önceki aracım Fiesta'da bile vardı bu özellik. Kabin içine gelen ses, Mazda 3 e göre bariz daha az. Lastikler 19 inç olmasına rağmen, lastik sesi de içeri gelmiyor. Aracın dışına geçtiğimizde, ön farla bi-xenon değil CX-3 deki gibi led. Led lambalar, ufak led gruplarından oluşuyor ve araç, duruma göre otomatik uzunlar aktif olduğunda bunların bazılarını açıp bazılarını kapatıyor. Yine sis lambaları da led. Dış tasarımı hakkında söyleyebileceğim fazla bir şey yok. Gelelim en can alıcı noktası motoruna. Motor inanılmaz derecede kuvvetli. 420 tork ve 175 beygirin nasıl bir sürüş keyfi verdiğini anlatmak güç. Kesinlikle test etmelisiniz. Kalkışlar ve hızlanmalarda, hangi viteste olursanız olun araç sizi koltuğa yapıştırıyor. 50-60 km hızla giderken gaz pedalına köklediğinizde araç patinaja düşüyor ve çekiş kontol sistemi devreye giriyor. Gaza her bastığımda, bu vergi sistemi sebebiyle büyük devletimize şükranlarımı sundum içimden. Ve yine gaza her bastığımda, kendi arabamdan biraz daha soğudum. Bu yüzden bi süre sonra gaza basmayı bıraktım Araç yol bilgisayarını sürüş öncesi sıfırladım. Biraz trafik, biraz e-5 ve biraz gazlama sonrası ortalama tüketim 7 lt/100 km gösteriyordu. Aracın henüz 3000 km de olduğunu da hesaba katarsak bu performansa göre bana gayet makul geldi. Aracın buradaki satış fiyatı 252,150 TL. İngiltere'de fiyatı ise 115,580 TL bugünkü kur ile. Aynı araca 2 katından fazla para veriyoruz. Bunun sebebi de hepimizin bildiği %145 ÖTV (125,226 TL). Bu fiyat ile Türkiye'de bu aracı almak için çok afedersiniz ya aptal olmak lazım ya da 250,000 Tl yi sokağa atabilecek kadar zengin. Bunlarda test ettiğim aracın fotoları:

Selamlar arkadaşlar, 2013 Yılında arkadan itiş bütçeme uyan keyifli bir araç araştırırken kendimi RX-8 ilanlarında buldum. Bütün diğer araçlar uçuk para idi. RX-8 Bütçeme göre kendine göre performanslı gösterişli ve arkadan itiş tek seçenekti diyebilirim. Bu kriterlerimden dolayı RX-8 almışken herkesin almadan önce yaptığı araştırmaları ve incelemeleri yaptım… Kimilerine göre dayanıksız sorunlu problemli diye hor görülen RX-8’in içine girince hiçte öyle olmadığı hatta birçok araca göre dayanıklı olduğunu gördükçe kendimi tam bir rotary delisi olarak buldum… Öncelikle kurtulmak istediğim şeyin ön tampon olduğunu, gülen bir suratın böyle bir araca yakışmadığını anlamam geç olmadı ve ilk iş olarak body kit araştırmasına başladım. Feed marka body kitin ileriki dönemdeki yapacaklarıma ve tarzıma uyacağını düşünerek siparişini verdim. Görsel olarak gözüme güzel gözüktükten sonra böyle bir aracın sessiz olmaması gerektiğini düşünüp İskender yapımı 76mm dual çıkışlı bir cat back aldım. Bu araç için şart gibi gözüken filtre kiti dendiğinde gerçekten kit gibi hava aldıran AEM filtre kitini aldım. Daha sonra bu görüntüye ve sese sahip bir aracın daha hızlı olması gerektiğini düşündüğümden Turbo yapmaya karar verdim ve ilk olarak filtre kitimi satarak turbo projesine kafamda başladım… Tabi kide bu kafamda kaldı. Gözümü karartmışken biraz araştırmam daha çok kişilerden aldığım fikirler Türkiye’de RX-8 için turbo yapmanın her ne kadar deli olsam da benim deliliğimi bile aşacağına ikna ettiler. Fakat arabadan gelen para arabaya gider mantığımdan filtre parasının üzerine ekleyerek APR GTC 200 Spoiler ve Ön tampon APR Carbon Canard larının siparişini verdim….. Geldiğimiz noktada mevcut görselliğe gidişin yetmediğinden, Turbodan da vazgeçtiğimden bolt on yapılabilcek modifiyeleri yapmaya karar verdim. Bu kararımdan sonra ilk sparişim yine AEM filtre oldu. Devamında Headers, 76mm Midpipe, hafif Volan ve stage 2 debriyaj, Kasnak seti aldım ve montajını yaptık. Yapılanlardan sonra daha hisli ve biraz daha performanslı bir yaz geçirdim. Bu sıralarda eksik kaldığını düşündüğümden Carbon kaput araştırmasına girdim ve 3 ay süren bir beklemeden sonra Carbon kaputumuzu da taktık. Aracım görsel olarak tam beni yansıtan ve istediğim bir hale gelmişti. Ancak bu vahşi görselliğe performansın yetmemesi sıkıntısı bir türlü aşamadığım bir durum halini aldı. Ve Türkiye’de çözümünü bulamayacağımı bildiğimden Yurtdışı araştırmalarım sonucunda Yunanistan’da Easy Tuning firmasının bu araçlarla ilgilendiği ve Rotary motor için yazılımda dünya liderlerinden olduğu sonucuna ulaştım ve görüşmelerim başladı. Uzun süren görüşmelerim sonucunda yazılım yaptırmadığım halde arkadaş olduğum George Vangelis benim ziyaretime Türkiye’ye geldi ve aracımın yazılımı ile ilgilendi. George gelmeden lazım olacağını bildiğimden COBB Accessport temini yapmıştım. Yazılımdan sonra yetmeyeceği için George yanında MSD ateşleme kitide getirip montajını yaptı. Bu işlemler sırasında soğutma ile ilgili basit ama etkili uygulamalarıda yaptı. Ayrıca gereksiz olarak gördüğü bir sürü oem parçayı da çıkarttı Yazılım sonrasında baya değişen aracımın daha iyi ivmelenmesi için Japonya’da Rotary ile ilgili dünya devi firmalardan biri olan yine FEED ‘in ürettiği 4.777 Final Drive sipariş ettim. Yazılım ve Final Drive değişikliğinden sonra Tr nin En hızlı RX-8 lerinden birine sahip olmuştum. İlk aldığım haline göre çok çok hızlı olsa da Atmosferik araç modifiyesinin sınırlı olmasından dolayı sınıra gelmiştim. Baktım dış görüntüm güzel oldu, e performans ’ta ciddi arttı… Biraz daha ses olsun dedim ve single egzoza döndürdüm arabayı. Bildiğimiz gibi Polis amcalar bizi rahat bırakmıyor bu sebepten son susturucuyu kumandalı yaptım. Ancak Görselliğe yetmeme takıntım devam etmekteydi. Bu süreç içerisinde Dost olduğumuz George un da verdiği gaz ve bilgilerle Turbo işi tekrar gündemime girdi. Ben tüm bunlarla uğraşırken bir yandan da evlilik hazırlıkları yaptığımdan 2 işi bir arada nasıl yapacağımın formülünü düşünmeye başladım. İlk aşamada Evlilik nedeni ile Turbo işini 2018 yılına atma kararı aldım… Fakat ezelinden takıntılı olduğum Turbo işinin benim için ne kadar önemli olduğunu George anlamış olsa gerek, bana Düğün hediyesi olarak maliyetine turbo işlemini yapma teklifinde bulundu. Ve bu teklif sonrasında kısa bir beyin fırtınası sonucu balayına Yunanistan’a gitme fikri aklıma geldi. Bu sırada 18 jantların ve 235 lastiğin turboda yetmeyeceğini düşündüğümden gitmeden bir takım 19” TE37 Jant ve 255 lastik aldım. Hem ’de biraz değişiklik ve şekil olsun diyede düşünmedim değil hani 20 günlüğüne Yunanistan’a gitme programı yapmıştım,20 günün 1 haftası tatil-balayı kalan zaman da ise tatil-sanayi-balayı olarak planladım. Bu konuda ne kadar istekli olduğumu bildiğinden eşimin de desteği ile nikâhımızdan 4 gün sonra düştük Yunanistan yollarına… Vallahi böyle anlayışlı bir eşi Allah hepinize nasip etsin… Aracı George’a teslim edip Mykonosa balayına geçtim, İlk planımıza göre 1 haftalık süreçte işlemler bitecek ben Atina’ya döndüğümde de testlerini yapacaktık. Tabi ki planlar tutmadı ben döndüğümde henüz araç yarım durumdaydı. Kaldığımız 15 gün içerisinde kalan işlemlerle ilgili çalışmalar sürdü. Kısıtlı zamanımız olduğundan olabildiğince acele etmemize rağmen aksilikler yüzünden araç bitmeden benim kanuni kalış sürecim bitti ïŠ Araç Yunanistan’da kalacak ben dönecektim. Felaket gibi gözükse de George ile gelişen arkadaşlığımızdan dolayı gerekli çözümü üretti. Kendisine vekâlet verdim. George arabayı bitirince Türkiye’ye kendi getireceğini söyledi. Sonra kendi RX-8 ile bizi hava alanına bıraktı. Ben de gözüm hiç arkada kalmadan döndüm memlekete ... Beklediğimizden uzun sürmesinin başlıca sebebi borulardan tutun, nerdeyse her parçanın custom olarak hazırlanması ve bir araya getirilmesi oldu. Bundan sonra beklemek daha da heyecan verici ve gerilimli oldu… Ama sonra MUTLU SON ... Bu Arada coiloverimizi Unutmayalım Şimdi Gelelim Türkiye’de ki ilk tamamen Custom Big Turbo RX-8 projesinin ayrıntılarına… Parça ve yapılan işlem listesi şu şekilde … Engine &Turbo & Exhaust & ECU vs. : • Garrett GTX3076R Turbo (0.82AR) with polished Compressor housing • Custom Turbo manifold (48mm) • Up pipe (T3 to T3) • Downpipe (round) • Custom Engine mount • Thermostat case welding • Custom Intake pipe (after MAF, before Turbo) • 13 Lt. Intercooler • Intercooler welding (2X90degrees elbow) • Custom Intercooler piping (from turbo to intercooler and intercooler to throttle) • BOV stainless steel adapter • BOV welding and Waste gate welding • Midpipe 76mm • Exhaust 76mm • MAF Tube Greddy + DNA Air filter + SS screen • 60X28X7.5 Intercooler (Bar & Plate) • Greddy Type RZ BOV with custom return Adapter • Tial MV-R 44mm External Waste gate • Stainless Steel Oil feed and return lines. • Stainless Steel Water feed and return lines. • EasyTuning 78C Lower Thermostat • Custom Thermostat Cover (CNC fabricated) • AEM 320L in tank Fuel Pump upgrade • Fuel Injector upgrade (2x550CC & 2x1000CC) • Silicone Hoses and Silicone Vacuum lines • DEI Heat shielding (2-inch Titanium Exhaust Wrap, 1-inch Titanium Exhaust wrap, High temperature heat mat, Self-adhesive heat wrap, Heat Sleeves) • Battery relocation with high power cables and trunk tray. • Snowperformance Stage 2 Water/Methanol Injection Kit • MSD Ignition Kit • Carbon in Motion Pulley Set • OEM Radiator Modification with Fans • Cobb Accessport with Easytuning Map (95 Oct. / 100+ Oct.) Interior : • Innovate SCG-1 Boost Controller and AFR (2 in 1) with safety functions • Depo EGT gauge with peak and warning (7 color version) • Depo Oil temperature gauge with peak and warning (7 color version) Drivetrain : • 5 Speed RX-8 Gearbox (Orjinalde 6 ileri olan şanzumanı 5 ileri ile değiştirdik) • Exedy Stage 2 Clutch • ACT Pro-Lite Flywheel with CW03 Counterweight • FEED 4.777 Final Drive Brakes : • Stoptech BrakePads (Bu tarafta biraz eksik var ama para yetmedi big brake takmaya “SPONSOR OLAN OLURSA HEMEN ALAYIM” ïŠ ) Suspension & Struts: • HSD Monopro Coilovers (16 stage damping adjustment) • EasyTuning custom Strut Bar with brake cylinder reinforcement. Exterior & Aerodynamics : • Fujita Engineering “FEED” Full Body Kit (Tampon, Marşpiyel, Arka Ekler) • APR GTC-200 60,5” RX-8 Spoiler & 2,5" Riser • APR Universal Canard Set-A • KS-2 Style Carbon Fiber Hood • Hood Damper • Carbon Fiber Mirror Cover • Carbon Fiber Door Pillar Cover • Eyelids • Hood Pin • Red Towing Hook • 19” Volk TE37 235/35/19 Front & 255/35/19 Rear w/Kumho Tires DR.ECU Dyno Dynamics : 0,45 Bar ; BP 97, 239.9 WHP 0,55 Bar (0,7 peak, ancak external yay yumuşak olduğundan 0,55 bar sabit) : BP 97 282,5 WHP (340 HP, 380 nm Torque, yaklaşık 100HP+ ve 200 nm torque artışı olmuştur) Yazilim şu anda alışma evremden dolayı extra safe ve ayrıca snow performance stage 2 methanol henüz takılmadı … Umarım daha iyi yapılmış daha güçlü RX-8 leri de görürüz ülkemizde. Bir başlangıç olur ve çatapara patara gazlarlar Bir'de dyno videosu ekliyeyim dedim ... Tekrar DR.ECU Anadolu Özgür kardeşime burdanda teşekkür ederim ... Gece gece üşenmedi bizim için dükkanı açtı... Bu arada dip not aracın ilk motoru ve 72500 KM'de ...

Bu konuda size değişik bir şekilde araç içi kamera montajı anlatacağım. Bilmeyenler için biraz riskli olabilir. Ama muhtemelen bulabileceğiniz en temiz montajlardan biridir. Kamera elektriğini çakmaklıktan, tavan lambasından ya da sigorta kutusundan değil, direk kararan dikiz aynasından aldım. Öncelikle kullanılan parçaların fotolarını ve linklerini paylaşacağım, ardından bol fotoğraf destekli nasıl montaj yapılacağını anlatacağım. Kullanılan malzemeler: 1. DDPai Mini 2 kamera. Bu kamerayı epey araştırdım, inceleme videolarını izledim. Fiyat/performans olarak gayet makul geldi bana. 2K çözünürlükte video kaydı yapabiliyor. Ekranlı bir cihaz istemiyordum özellikle. Wi-fi özelliği olduğundan, bütün ayarlarını telefondan yapabiliyorsunuz. Canlı izlemesinden, kayıtları telefona aktarmaya kadar her şey, kendi ios ya da android programında mevcut. Kamerayı aliexpress'ten aldım ve gümrüğe takılmadan 2-3 hafta içinde geldi. https://www.aliexpress.com/item/Car-Camera-DVR-Full-HD-2-7-Inch-High-Resolution-LCD-Can-Watch-While-Shooting-Good/32656466194.html?spm=2114.13010608.0.0.bHp7L0 2. 12v'u 5v'a çeviren ufak dönüştürücü. Bu dönüştürücüye, kararan dikiz aynasından aldığımız 12v'u bağlayıp, standart usb voltajı olan 5v elde edeceğiz. https://www.aliexpress.com/item/Fine-6-24V-12V-24V-to-5V-3A-CAR-USB-Charger-Module-DC-Buck-step-down/32757316311.html?spm=2114.13010608.0.0.wNNt3v 3. Kısa ve bir ucu 90 derece olan mikro usb kablo. Bu kablo özellikle kısa olması ve kameraya giren kısmı 90 derece eğimli olmasından dolayı temiz bir montaj olanağı verecek. https://www.aliexpress.com/item/90-degree-right-angle-Micro-USB-cable-30cm-short-USB-data-charging-cables-for-Samsung-xiaomi/32810420522.html?spm=2114.13010608.0.0.bHp7L0 4. Bez bant. Bu bantı aracın hemen hemen her yerinde kullanıyorum. Ufak takırtı seslerini mükemmel kesiyor. Bu kabloyu kullanmaktaki amaç ise yeni ilave ettiğimiz parçaların araba titreşimine maruz kalıp ses çıkarmaması. Bez bantı direk google'dan aratıp alabilirsiniz. Bir çok yerli sitede mevcut. Montaj aşaması: 1. Öncelikle 12v-5v dönüştürücümüzün + ve - kutuplarına kablo lehimliyoruz. Ben, modüler olması ve ileride çıkarıp takma ihtimalim olur diye fotoğraftaki gibi bir kablo kullandım. İsteyen direk düz kabloyu da lehimleyebilir. + ve - kutuplarını fotoğraf üzerinde işaretledim. 2. Lehimler başka yerlere temas etmesin diye etrafını silikonladım. 3. Dönüştürücü çalışıyor mu diye kontrol ettim ki montaj yaptıktan sonra sürpriz ile karşılaşmayayım. Hoş, bu testi her aşamada yaptım aslında. 4. Bütün dönüştürücüyü önce elektrik bantına, ardından da bez banta sıkıca sardım. 5. Dikiz aynasının arkasında, içerisinde sensörlerin olduğu bölümün kapağını iki yana doğru çekerek çıkarıdım. 6. Dönüştürücüyü fotoğraftaki yere silikonla yapıştırdım. Bu yapıştırdığım yer, plastik koruma takıldığında hiçbir yere temaz etmiyor ve havalandırma kanalının hemen yanında. Plastik korumanın altındaki havalandırma kanallarının 2 çubuğunu kesip, usb kabloyu oradan geçirdim. 7. Geldik en çetrefilli kısıma. Kararan dikiz aynasının arkasındaki soketi, üzerindeki klipse basarak çekip çıkarıyoruz. Üzerindeki bez bantı olabildiğince sıyırıyoruz. 3 tane kablo çıkıyor karşımıza. Biri 12v, biri şasi, biri de geri vitese takıldığında, karartmayı devreden çıkaran sinyal kablosu. Bizim işimiz 12v ve şasi kablosuyla. En sağdaki iki kablo yani. Olabilen en üst kısımdan dikkatlice kabloları sıyırıyoruz ve dönüştürücüden gelen kabloları dikkatlice bağlıyoruz. Ben elektrik kablosunun üzerine yine sağlam olsun ve titreşim, ses çıkarmasın diye bez bant çektim. Orjinal gibi oldu. Bağlantılar tamam olduktan sonra, söktüğümüz gibi geri takıyoruz plastik muhafazayı. İşlem bu kadar. İstediğiniz yere kamerayı yapıştırıp kablosunu taktığınızda her şey tamam olmalı. Ben çift taraflı ve cırt cırtlı banttan yapıştırdım. İstediğim zaman sökebiliyorum. Eğer düşer ya da gevşek olursa, kameranın kendi üzerindeki çift taraflı bantı kullanacağım. Dikiz aynasına, dolayısıyla kameraya elektrik sadece kontak açıkken geliyor bilginiz olsun. Kamera, plastik kabın hemen altına monte olunduğu için sürücünün görüşünde değil. Dikiz aynasının arkasında kalıyor. Örnek Video Montaj bittikten sonra, kısa bir de test videosu çekip youtube'a attım ama youtube epey düşürüyor kamera kalitesini. Burada izlediğinizden çok daha kaliteli görüntü. Örnek Foto Ne diyosun @Servet usta başarabilmiş miyim

Merhabalar... İlhan'ın bilgi kirliliği tespiti üzerine Cx-3 ve Cx-5'lerin AWD sistemlerinin nasıl çalıştığına dair biraz bilgi vermek gerek hasıl oldu... Öncelile Cx-3 ve Cx-5'in benzer yönleriyle başlamak gerekiyor. Her iki araç da otomatik şanzumanlı versiyonları AWD olarak satılıyor. Araçlar normalde %100 önden çekişli. Bir takım parametrelere göre arkaya en fazla %50'ye kadar değişen oranlarda çekiş gönderiyor. Peki bu nasıl oluyor. İşin mekanik kısmı: Araç bildiğimiz önden motorlu önden çekişli bir aracın üzerine; arkaya bağlı bir şaft, arkada bir diferansiyel ve arasında bir elektro kaplin kavrama sisteminden oluşuyor. Bu şu demek oluyor. Araç arkaya ne kadar güç vermek isterse arka kaplin kavramaya o kadar voltaj veriyor ve kaplin kavrama zaten yükte olan şaftı diferansiyele bağlıyor. Böylece tokun istenen kadarı arkaya aktarılmış oluyor. Ne kadar arkaya aktarırsanız o kadarı önden eksiliyor doğal olarak. Yani ön torku azaltmak için bir tertibat yok, arka torku arttıran düzenek önün azalmasına neden oluyor. İşin Elektronik kısmı: Araçta bir sinyal var. Şöyle düşünün ki bu sinyal 0-100 arasında bir frekansa sahip. Bu frekans arka diferansiyeli kumanda ediyor ve ne kadar artarsa şafta o oranda güç geçmesini sağlıyor. sinyal 0 ise arkada güç %0, sinyal 10 ise şafta gelen yükün %10 aktarılıyor ve araç %5 arka çeker, yüzde %95 önden çekişli oluyor. Benzer şekilde sinyal 100 olursa kaplin tam kavrama sağlıyor ve yük %50 ön %50 arka çekişli hale geliyor. Peki bu sinyal nasıl veya ne gibi parametrelerden etkilenip oluşturuluyor?... Araç hızı Tekil tekerlek hızı (4 teker'den ayrı) Direksiyon açısı* Araç jiroskop değerleri (yokuş/iniş/yanal ivme)* Gaz pozisyonu / Fren pozisyonu Vites pozisyonu Diferansiyel yağ sıcaklığı / şanzıman yağ sıcaklığı Yağmur sensörü* Dış ısı sensörü* Motor hızı / tork sensörü vs. gibi birçok sensör. Burada Mazda'nnı AWD sistemi (*) ile işaretlenen noktalarda diğer AWD sistemlerden ayrışıyor. Çünkü Mazda AWD önceden belirtilen bir takım algoritmalardan ayrı olarak sezgisel bir yapıya da sahip. Nasıl mı? Onu da birazdan anlatacağım. Yukarıdaki sensörlerden gelen verilere göre araç ürettiği 4x4 sinyali ile kaplini çalıştırıyor ve istediği oranda 4x4 oluyor. Yani araç gaza basmasanız da yağmur yağıyor ise (yağmur sensörlü olmayan modellerde silecek pozisyonu) aracı en az %4 4x4 yapıyor. Hava sıcaklığı belli bir değerin altına düşünce 4x4 frekansını arttırıyor. Mesela +4, 0, -4, -10 derecelerde birer tık artıyor 4x4 frekansı. Küçük vitesler, soğuk havalar, dik iniş ve çıkışlar her zaman daha fazla 4x4 frekansına sebep oluyor... Diğer AWD'lerden farkına gelelim; Sezgisel bir sistem demiştim. Bunu şöyle anlatmak daha anlaşılır olacaktır. Mesela yokuşta kalkış yapacaksınız,direksiyonda sağa veya sola dönük. Bu durumda önden veya arkadan çekişli arabanın patinaj çekmeden yürümeye başlaması mümkün değil. Çünkü direksiyon da düz değil. Bir de zemin gevşek ise yürümek bile mümkün olamayabilir. Ayak frende yürümeye hazırlanıyorsunuz burada akıllı tabir edilen 4x4 sistemler sizin gaz vermenizi ve patinaja kalmanızı bekler. Patinaj halinde arkaya biraz güç verir ve patinajın kesilmesini bekler. Yetmezse biraz daha, biraz daha ne zaman araç yürüdü arka çekişi sabit tutar. Taki ayağınızı gazdan çekene kadar. Mazda bu gibi noktalarda şöyle ayrılıyor. Yokuşta direksiyon açışıyla kalkış şüphesiz patinajdır. Peki neden patinaj çekmeyi ve tekrar tutunma için daha fazla tork düşürmeyi bekleyeyim. Hem bir tekerlek maksimum 10 Nm ile tutunabiliyor ve 10,1 Nm ile patinaja kalıyorsa, bir kere patinaj ettiğinizde artık belkide 8Nm torka düşmeden tekrar tutunma sağlayamazsınız. Bkz: Statik ve dinamik sürtünme kuvvetleri. CX serisi araçlar yokuşta siz gaza basmadan 4x4 olarak bekliyor. Gaza bastığınız anda güç arka aksa da iletiliyor siz patinajsız bir şekilde kalkışa başlayabiliyorsunuz. Ayağınızı çektikçe ve düzlüğe geldikçe arka aksa iletilen tork azaltılıyor. Tabi bu örnekleri çoğaltmak mümkün... Mesela yüksek hızlarda aracın yanal ivmesi 0,5G'yi geçtiğinde 4x4 olmak için kaymayı beklemeye gerek var mı? zaten birazdan kayacaksın. Sonra 4x4 sitemi arka aksa güç verecekte, toparlayacak. Sen kaymadan arka aks tutunursa hiç riske girmeden (hatta çoğu zaman farketmeden) virajdan çıkıp gidiyoruz. Hava 0 derecenin altındayken ve silecekler çalışıyorsa yerde buz olabileceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok. Şimdi neden bu kadar karmaşıklaştırmış bu adamlar bu işi?... Gereksiz yakıt tüketiminin (ve emisyonun) önüne geçmek ve gerektiğinde arabanın 4x4 olduğunu bilmek. Bu sistem şuanda piyasanın en efektik ve kompak sistemi. Toplamı 25-30kg gibi düşük bir ağırlıkta ve gerçekten çok iyi çalışıyor. Özetle durum bu... Umarım kullanıcılara ve niyetli olanlara faydalı olur... Bu konudaki spesifik sorularınızı varsa cevaplamaya çalışırım.

Rahat duramadım ve bugün de bagaja ses yalıtımı yaptım. Kapılar kadar kolay olmuyor malesef. Yaklaşım 8-9 saat süren bir işlem var bagaj kısmını neredeyse tamamen söküyorsunuz. Adım adım fotoğraflarla anlatacağım. Sadece perçinleri yerlerinden çıkararak bütün bagaj sökülebiliyor. İhtiyacımız olan tek alet bu. Öncelikle bagajı tamamen boşaltıp, bagaj rafını çıkarıyoruz: Bagaj zeminindeki halıyı çıkarıyoruz: Lastik tamir kitini, siyah köpüğü ve şaka gibi duran yeşil keçeyi çıkarıyoruz: Yapacağımız bütün sökme işlemlerini aracı çizmemek için trim sökme aparatıyla yapıyoruz. Kilit koruma plastiğini söküyoruz: İlk sökeceğimiz ortadaki plastik parçayı sadace iki tane perçin tutuyor. Biri sağda, diğeri solda: Perçinleri söktükten sonra bagaj çerçevesinin lastiğini söküp, plastik parçayı yukarı doğru çekiyoruz ve yerinden çıkıyor: Sağ tarafta ve sol taraftaki köşe plastiklerini sökmek için aşağıda işaretletidiğim ikişer tane perçini söküyoruz: Sol tarafı çıkarmak için perçinleri söktükten sonra ok işareti yönünde çekiyoruz. İki tane plastik klips tutuyor sadece bu parçayı: Plastik parçayı tamamen çıkarmadan önce lamba bağlantısını sökmeyi unutmayın: Plastik parça çıktıktan sonra aşağıdaki gibi bir manzara ortaya çıkıyor: Malesef keçeyi yerinden çıkarmak için bir parça daha sökmemiz gerekiyor. Bunun için önce arka yolcu kapısının eşik plastiğini yukarı doğru çekerek çıkarıyoruz: Eşik plastiğini çıkardıktan sonra kapı içi lastiğini kaldırıyoruz: Sökmemiz gereken son plastik parçayı da ok yönünde çekerek ya da iterek yerinden çıkarıyoruz: Sonunda keçeyi sökebilecek duruma geliyoruz. Okla işaretli yerlerdeki bütün perçinleri söküyoruz: Perçinler söküldükten sonra keçe boşa çıkıyor ve ok yönünde çekerek yerinden alıyoruz: Sıra geldi sağ tarafa. Aslında sol tarafta yapılan işlemlerin birebir aynısı ama ben fotolarını koyuyorum yine de: Artık bagaj bütün çıplaklığıyla karşımızda: Yalıtım malzememizi boş yer kalmayacak şekilde her yere döşüyoruz: Yalıtım işimiz bittikten sonra aynı söktüğümüz sıranın tam tersine göre geri topluyoruz: Hadi geçmiş olsun: 8 saatin ardından belim biraz ağrıdı doğrusu

Bugün nihayet, aracı aldıktan 6 ay sonra deri döşeme işini hallettim. Orjinal deri döşeme dizaynına ek olarak kapı içlerini alcantara yaptırdım. Arada bir de kemerleri kırmızıya çevirdim. Beşiktaş artcar da yapıldı bütün işlemler. 4 gün sürüyor toplam. Fiyatını merak edenler olursa; Koltuk deri kaplama 2600 TL. Kapı içi alcantara farkı 250 TL. Kırmızı kemerler 550 TL.

Sevgili forum üyeleri yazılım güncellemesi konusunda türkçe içerik bulamadığımdan bir başlık açma gereği duydum.Ben en son servise gittiğimde güncelleme konusunda ne bir bilgi paylaşıldı nede araç multimedia sistemim güncellendi. Mazda3revolution sitesinde konuyla ilgili bütün sayfaları okuduktan sonra bu konuyu ilerde bir klavuz olarak kullanacak arkadaşlara hazırladım.Umarım yararlı olur.Bildiğiniz gibi bu işlemler bazı riskler içeriyor(sistemin yazılımının çökmesi-açılmaması vs.vs.)Ben bugün bunları bilerek işlemleri yaptım. v33 olan yazılımım v56 olarak güncelledim.Yapıp yapmama konusunda kendi kararınızı vermeniz gerekecek.Bu güncellemelerle yaşadığımız birçok sıkıntı çözülüyor.Donma, kasma ,çökme, yeniden başlatma,kilitlenme,ses gelmeme,bluetooth bağlantı hataları vs. birçoğunuzun başına gelmiştir.Güncel yazılımları takip edip buradan paylaşmaya devam edeceğim.En güncel sürümü ekledim bilginiz olsun. Devrim Babacan'a çekiği güzel video için teşekkür ediyorum.İşlemi özetleyen video'ya buradan ulaşabilirsiniz. Son Güncel Sürüm: cmu150_EU_56.00.512A. Güncelleme geldikçe ilk mesajda düzenleme yapacağım. Buradan güncellemelerle nelerin düzeltildiğini görebilirsiniz. http://infotainment.mazdahandsfree.com/files/Mazda_SoftwareUpdateV55CustomerLetter_USEnglish.pdf Alıntı yapılan siteler:İngilizcesi olan arkadaşlar buradan faydalanabilirler. 1) http://mazda3revolution.com/forums/2014-mazda-3-skyactiv-audio-electronics/98202-mzd-connect-all-firmware-version-only-downloads.html 2)http://www.mazda3hacks.com/doku.php?id=faq:upgradeinstruction Başlamadan önce indirilmesi gereken 2 adet dosyamız var: failsafe ve reinstall cmu150_EU_56.00.230A: 1.)Failsafe: https://mega.nz/#!yxARmAiL!39GHAbINBiscYpSM4GMZautD8UcPn6W7IdySbMovck8 2.)Reinstall: https://mega.nz/#!74RFCKDI!o_MpzdpKF5S74mna4kkLZ3M6Xnhg_sBi2A3zMil5uXo cmu150_EU_56.00.512A: Son Sürüm Failsafe : https://mega.nz/#!9hMGkISA!B5kobYezuMU8MiecuKBR2n9m5AozHuz0-btgc6UhlWY Reinstall:https://mega.nz/#!ZwM0yRgQ!vG3Xhz1joqhyY428aPX956Utz3immTsE6v_Rox4gJVQ Başlamadan önce bilinmesi gerekenler: 1-) Aracımızı bu işlemler sırasında asla çalıştırmıyoruz. 2-) Aracımızın bu işlemler sırasında gösterge paneli kapalı olmalı. 3-) Aracımız belli bir süre(25 dk) herhangi bir işlem yapılmazsa(start-stop sistemli araçlar) otomatik olarak gücü kesecektir.Bu yüzden yazılım yüklenirken 5 dk aralıklarla fren pedalına basıp start tuşu göstergesinin yeşil olmasını bekleyeceğiz.Ondan sonra frenden ayağımızı çekeceğiz.Böylece araba güncelleme sırasında kapanmayacak. 4-) Reinstall dosyası yüklenirken dil ingilizce olarak otomatik olarak çevrilebilir.İşlemlerden sonra fabrika ayarlarına sıfırlayıp ayarlarınızı yeniden yapın. Bu dosyaları indirdikten sonra sırasıyla şu işlemleri yapacağız. 1-) İndirdiğimiz dosyaları fat32 formatında biçimlendirdiğimiz en az 8 gb lık bir usb 2.0 flash belleğin kök dizini içine atıyoruz.(Bilmeyenler için boş flash belleğin direk içine atın) 2-)Sonra aracımızın yanına gidiyoruz.Aracımızın start stop tuşuna 1 kere basıyoruz.Sistem açılınca ses sisteminin mute konumunda olmadığından emin oluyoruz. 3-)Usb belleği port 1'e yerleştiriyoruz.Flash belleği 1 nolu usbye taktığımızda ne sd kart (navigasyonda dahil) nede başka usb takılı olmamalı. 4-)Müzik+favori+mute tuşunun 3 üne aynı anda basıyoruz. 5-) Karşımızda test screen ekranı:Bu ekranda dokunmatik ekranı kullanarak önce 3 sonra enter sonra da clear tuşlarına basıyoruz.Aynı şekilde bu sefer 2-enter-clear sırasıyla basıyoruz. 6-) Test screen ekranında 99 tuşlayıp enter tuşuna basıyoruz.Buradan sonra karşımıza yazılımı güncellemek için usb belleği tarama ekranı çıkıyor.Buradan kabul edip aracın usb belleği taramasını bekliyoruz. 7-)SystemUpdate (yazılım güncelleme ekranı çıkıyor.) ekranında öncelikle failsafe(hata güvenlik) güncellemesini yapıyoruz.Burada dikkat edilmesi gereken herzaman failsafe önce yapılması.Dokunmatik ekrandan hata güvenlik güncellemesini tıklayıp kabul ediyoruz.İşlem bitince yazılım güncellendi yeniden başlatmaya gerek yok ekranı çıkıyor.(install successful-no reboot required yazabilir).Tamam dedikten sonra devam ediyoruz. 8-)Sonra tekrardan müzik+favori+mute tuşuna basıyoruz.test screen ekranında 99 yazıp enter'a basıyoruz.Buradan sonra karşımıza yazılımı güncellemek için usb belleği tarama ekranı çıkıyor.Buradan kabul edip aracın usb belleği taramasını bekliyoruz. 9-)SystemUpdate (yazılım güncelleme) ekranı çıkıyor. Şimdi reinatallation paketini seçiyoruz.Karşımıza mevcut yazılımınız xxxx güncellemeyi yüklemek istiyor musunuz? ekranı çıkıyor.Kabul edip devam ediyoruz. 10-) Bu işlemin bitmesi yaklaşık 30-40 dk arası sürüyor.işlem bittikten sonra ekranda yazılımın başarıyla güncellendiği ve yeniden başladıktan sonra aktif olacağı uyarısını alıyoruz.Arabayı kapatıp motoru çalıştırıyoruz ve artık güncel yazılım. Mazda 3 İnfotaintment Sistemi Müzik Veri Tabanı Güncelleme Verceğim linkten de müzik veri tabanınızı güncelleyebilirsiniz.Link türkçe anlatım olduğundan burada ayrıntılı olarak yazmadım. http://infotainment.mazdahandsfree.com/howto-manageupdates?language=tr-EU Konuyla ilgili soru olursa cevaplarım şimdiden kolay gelsin.

Selam. Bu güzel cumartesi gününü böyle bir uygulama için değerlendirdim. Önceki aracıma da severek yaptığım bir işlemdi bu. Bildiğiniz üzere torpidomuz sek plastik. İçindeki materyaller ses yapabiliyor. Ses yapmasa da plastik görünüm oldukça bayağı kaçıyor. Bu işlemi geçen sene arabayı aldığım ay yapacaktım fakat bir türlü olanak bulamadım. Yaklaşık 1½ sene sonra yapabildim. Öncelikle söz konusu ürün olan kadife yüzeyli kaplama (film) edindim. Türkiye'de de vardır belki (satın alıyor olduğum diğer başka ürünlerle beraber sipariş edivermiştim). Sabah saatlerinde parkta duran aracımı güneş görecek şekilde tekrar park ederek çalışmaya başladım. Zira hava soğuktu. Bu işlemi yapmak isteyecekler için elimden geldiğince ölçü vermeye çalıştım, fakat bazı "kıvrımlı" yerleri deneme-yanılma ile becerebildiğim için ölçü vermek güç. Gazete kağıtlarını kullanarak torpidonun ve orta konsoldaki kutu şekilli gözün şablonlarını çıkardım önce. Bu biraz vakit alan bir süreç. Sonra bu şablonları, kaplama filminin arkasına yerleştirerek etrafını çizmek suretiyle kopyaladım. Kaplamayı keserek yerine yapıştırdım. İşte bazı notlarım: Parçaları milimilimine oturtmakla uğraşmadım. Aralarda boşluk kalıyor illâ. Yapıştırırken oluşabilecek hata durumunda o boşluklar işe yarayabiliyor, ama tabii ki daha mükemmel bir işçilik çıkartılabilir. Çıkardığımız şablonu kaplama filminin arkasına koyarken ters yerleştirmeyi unutmayın. Kadife tarafı üsste olacak neticede. Gerçi bu cümle anlamsız gelebilir şimdi. Uygularken anlam kazanacaktır. Kadife kaplama, fotoğraflarda tozlu ve kötü görünüyor. Gerçekte o kadar değil. Görünüm olarak bazılarımız sevmeyebilir. ... aklıma geldikçe eklerim... Neticede (sesi falan geçin) görünüm olarak bana daha sıcak ve güvenli (ne demekse) geliyor kadife kaplaması. Çok severim kendilerini. Bu işlemi, ortadaki bardaklıklara yapmayı düşünmedim. Oralara her zaman bir şeyler dökülebilir falan. Fakat kapılardaki yuvarlar gözlere yapacağım (belki yarın ya da sonra). Çünkü bazı materyaller titreşimden ötürü ses yapabiliyor falan... Bir de, tamamen geyik olsun diye 50 saniyelik bir video hazırladım.

Arkadaşlar eskiden LPG Başlıklı bölüm vardı şimdi tapatalktan bulamadım o yüzden sohbet kısmına açıyorum sıkıntı varsa mod lardan ricamdır konuyu taşısınlar. Gelelim konumuza malumunuz bu fiyatlarla dizel araç almak zor benzine de güç yetmiyor. Alternatif yakıtımız da bor ya da elektrik olmadığı için mecburen LPG ye yöneliyoruz. LPG yi de araçlarımıza Verdiğimiz Kıymet bazında iyisinden sıkıntısız kit markalarından seçiyoruz. Bir de bu konudaki hassasiyetimizi suistimal eden haysiyetsizler mevcut. Peki nasıl oluyor bu iş derseniz başlıktan da anlaşılacağı üzre yağlama denen kandırmaca ile yapılıyor. Bu sistem motor ve LPG mantığını bilen Kişilerin aldanmayacağı ama bilmeyenlerin balıklama atlayacağı bir sistem. İddiaları şu şekilde aracın yanma odasına LPG ile aynı anda bir şişe ya da tüpten bir hortum yardımıyla yağ gönderiliyor ve bu yağ subapları yağlayarak Ateş'ten koruyor ve motor ömrünü uzatıyor. Gayet mantıklı değil mi? Peki aklınıza hiç şu sorular geliyor mu? -Öncelikle sistem test edilmiş mi? (Falancaya filancaya taktık hiç sıkıntı yaşamadılar diyecek ustanız buna cevaben) ama öyle değil iki tane 0 km araç alınıp ikisine de LPG bağlanıp biri yağlama sistemli diğeri normal olarak 100,000 km kullanılıp motor açılıp karşılaştırma yapılmış mı? -sistemin bir animasyon bile olsa detaylı anlatımı var mı? -Bu yağ bir tane hortumla damlatılıyor hangi silindire gideceğini nereden biliyor şayet o kadar basit bir şekilde silindiri buluyorsa neden manifoltu delik deşik edip 4 tane ve ya motora göre daha fazla enjektör takılıyor şayet yağ yolunu bulabiliyorsa gaz da bulur enjektöre de gerek yok. -Peki bu yağın içeriği nedir nasıl oluyor da yanmıyor. Piyasada bulunmayan ama bildiğim en dayanıklı yağ bakır yağı denen Avrupa da kullanılan 1500 santigrat dereceye kadar dayanıklı ve Sıvı değil gres kıvamında bir yağdır. Onun harici LPG yanarken Açıkta 900 derecelere kadar çıkar silindir içinde daha da yüksektir bu ısı o ısıya nasıl dayanacak ve asıl muamma milisaniyelerle tetikleme yapan enjektörlere bu yağ damla damla nasıl yetişiyor. Diyorlar ki 10,000 km de bir yağ dolduruluyor hazneye o zaman da bu yağ koruma yapamayacak kadar az damlıyor doğal olarak şayet koruyorsa tabi. - peki bu yağ nedir? Cevabını ben vereyim adı KEROSEN yani japonların kullandığı soba yakıtıdır. Inanmazsanız bir mendil batırıp çakmak çakabilirsiniz. Yağlama sistemi olayı ayrıca hassastır o yağın bir vana ile kısılıp açıldığını da incelerseniz görebilirsiniz. Yağın dozu bir kaçarsa o motoru da en kısa zamanda kucaklarsınız. Peki ne yapılmalı? En temizi para varsa en baştan Çelik subap taktırırsınız ya da vakti geldiğinde Çelik subapla değiştirirsiniz. Zaten LPG hem kiti hemde subapları bir kaç yılda yaptığınız km ye bağlı olarak amorti edebilen bir sistemdir. Ayrıca adam gibi montaj düzgün bir kit ve düzgün kalibrasyon ile uzun yıllar sağlam binersiniz merdiven altı diye tabir edilen yerlerden sakınırsanız referansı sağlam bir ustaya iş yaptırırsanız sıkıntı yaşamanız pek mümkün değildir.

etrafınızdaki herkesten olumsuz eleştiriler alacaksınız muhtemelen. o paraya yazık deil mi, ben olsam bıdı bıdı bıdı.... gibi spekülasyonlar olacak çok zarar ettin, 2. eli yok. piyasası yok gibi yorumlar gelcek ekonomi uzmanı insanlardan.. öte yandan ben sizi tebrik ve takdir ediyorum. harika harika bir araç satın almışsınız. her parkettiğinizde dönüp birdaha bakacaksınız. bir otoparka bıraktığınızda tek mazda 6 siz olacaksınız. yıkatmak ihtiyaç değil zevk olacak. insanların mantık kapasitesi azaldıkça sizi mantıksız bulacak, ama ciddi bir kesim tarafından tarz sahibi olarak görüleceksiniz. Bir malı alırken, her gün zevk almadan sadece satarken karlı olmayı değil, onu zevkle yıllarca kullanmayı düşünerek, hayata karşı duruşu olan bir insan olduğunuzu da ispatlamış olacaksınız. yeni aracınız, size ve ailenize hayırlı, uğurlu olsun.

Merhaba arkadaşlar. Kısa süre önce yaşadığım problemi ve uzun uğraşlar sonucu bulduğum çözümü sizlerle paylaşmak istedim. 3. Nesil araçlarda bulunan MZD Connect infotainment sistem için malum pahalı navigasyon kartı sebebiyle birçok kişi gibi bende araca kendim navigasyon yükledim. gayet güzel çalıştı da. Ancak bu işlem esnasında sistemde değiştirilen "jci-linux_imx6_volans-release" isimli dosyanın orijinal halini geri yüklemeden sistemi güncellerseniz yeni sistemde navigasyon hackleme işini tekrar yapamıyorsunuz. bende bu hatayı yaptım. Üstelik bununla da kalmayıp sistemi downgrade yaparak eski versiyona dönüp orijinal dosyayı atabileceğimi düşündüm. Fakat bunu yaparken sistem hata verdi ve ekran tekrar açılmamak üzere kapandı. kutup başı sökme takma, sigorta değişimi vs. hiçbirşey işe yaramadı. ekranda hiçbir hareket yoktu ve sadece radyoda son seçili kanal çalıyordu. Kanal değiştirilemiyor sadece ses kısıp açabiliyordum. Aracı yetkili Mazda servisine götürdüm. Onarılamayacağını ve değişmesi gerektiğini söylediler ve kdv dahil 4.500 tl istediler. Tabi değiştirmedim. Uzun uğraşlar sonucu sorunun failsafe dosyası yüklenemediği için sistemin kendini başlatamadığı olduğunu tespit ettim. downgrade esnasında silinen eski failsafe yerine yenisi yüklenememişti ve failsafe olmadan reinstall yüklenemediğinden sistem kilit olmuştu. Çözüm ya 4.500 tl ye değiştirmek yada CMU'ya müdahale ederek failsafe dasyasının saklandığı SPI-NOR içeriğini manuel olarak düzeltmekti. Bunun için https://yms.livejournal.com/3007282.html adresinde paylaşılan konudan faydalandım. Öncelikle ekranı ve arkasında bulunan CMU'yu söktüm. Üzerinde bulunan SPI-NOR içeriğine erişmek için CH341A kartı ile bir adet 16 bacaklı mandal kullanarak bilgisayara bağladım. Yukarıdaki linkte bilgilerini bulabilirsiniz. https://imgyukle.com/i/SjJmY (Resim-1: CMU içindeki kart ve SPI-NOR) https://imgyukle.com/i/SjRAP (Resim-2: CH341A) https://imgyukle.com/i/SjSl6 (Resim-3: 16 Bacaklı mandal ile SPI bağlantısı) https://imgyukle.com/i/SjE2N (Resim-4: Bilgisayara tam bağlantı) İnternetten elde ettiğim failsafe dosyasını bir hexaeditör programı ile açtım.( dosyalar şifreli olduğu için açmak epey zor oldu. Neyse ki şifresini internete bulduğum bir hayırseverden aldım:)) Önümde birçok dosya ve CMU içeriğinde Hexadecimal kodlu büyük bir dosya vardı. http://www.2x4logic.com/jci-failsafe.html adresinde de SPI-NOR içeriğinde hangi adreste hangi bilginin yazılı olduğu aşağıdaki tablo ile belirtilmiş. The memory is segmented as follows: official partition name offset prior to v31 offset after v31 bootstrap 0x000000 0x000000 boot-select 0x010000 0x010000 ibc1 0x020000 0x020000 ibc2 0x040000 0x040000 nv-config 0x060000 0x060000 config 0x070000 0x070000 jci-boot-diag n/a 0x0D0000 fail-safe 0x0E0000 0x0E0000 update 0x7E0000 0x7E0000 Görüldüğü üzere sadece Fail-safe dosyasının yazılı olduğu adres aralığını düzeltmem gerekiyordu. ancak ben tüm adres gruplarını kontrol ettim. ilgili bölümlerin tamamı içini açacağınız failsafe dosyası içerisinden çıkacak. Sonuç olarak yorucu ve günler süren mesai sonucu sistemimi geri getirmeyi başardım. tabi bu sadece sistemi açmamı sağladı. https://imgyukle.com/i/SjCix (Resim-5: sistemin tecrübe anı) Hala Failsafe dosyası yüklü değildi. Eğer yüklemeden kapatsaydım tekrar açılmayacaktı ve en başa dönecektim. usb ile güncelleme esnasında yaptığımız failsafe yükleme kısmını uygulayarak olayı noktalamış oldum. https://imgyukle.com/i/SjxRp (Resim-6: Ve SONUÇ) Sonuç 4500 tl cebimde kaldı ve sistemim eskisinden farksızdı. Konuyu biraz yüzeysel anlatmış olabilirim. Detaylara ileride daha geniş bir zamanımda değineceğim. En doğrusu en başında çalışan sisteme hiç dokunmamak:) cok kolay bozulabiliyor:)

Eğer herhangi bir sebepten ötürü akü kutup başınızı söküp tekrar takarsanız, ya da akünüz biterse yüksek ihtimalle i-stop devreye girmeyecektir. i-stop u tekrar devreye sokmak için yapmanız gerek bazı işlemler var. Bu işlemleri sırasıyla anlatacağım. Her şeyden önce emin olmanız gereken, akünüzün bu işlemleri yaparken 12.5 V dan düşük ya da 12.7 V dan yüksek değer vermemesi ve en az %75 şarjının dolu olması. Gelelim adımlara; Negatif kutup başını sökün. 5 dakika kadar bekleyin. Negatif kutup başını tekrar takın ve en az 10 saniye kadar bekleyin. Kontağı açın ve en az 15 saniye bekleyin. (Aracı calıştırmayın) i-stop düğmesine 10 saniye kadar basılı tutun. 10 saniyenin ardından, kadrandaki i-stop düğmesi yeşil olarak yanıp sönüyorsa bir sonraki adıma geçin. Sarı olarak yanıp sönüyorsa bataryanız yukarıda bahsettiğim değerleri karşılamıyor demek. Ya şarjı yeterli değil ya da voltajı olması gereken değer aralığında değil. Önce bu sorunu çözün. Eğer sarı ışık sürekli yanıyorsa, adımlardan birini yanlış yapmışsınız demektir. Kontağı kapatın ve en başından bir daha başlayın. Kontağı kapatın. Kaputu kapatın. Motoru çalıştırın. Motoru ekstra elektrik yükü bindirmeden tamamen normal çalışma sıcaklığına getirin. (Farlar, yüksek sesli radyo, klima ve ısıtıcıları kullanmayın) Direksiyonu sonuna kadar sağa ve sonra tekrar sonuna kadar sola çevirin. (Akü bağlantısı gittiğinde araç beyni direksiyon açısı verilerini de kaybediyor) Kontağı kapatın. 25 saniye içinde aşağıdaki adımları yapın: - Aracı çalıştırmadan kontağı açın ve 5 saniye içinde 3 saniye boyunca i-stop off düğmesine basılı tutun. (i-stop ışığı sarı olarak yanacaktır) - Motoru çalıştırın. - Uzunca i-stop off düğmesine basın. - i-stop sarı ışığın söndüğünü ve yeşil olarak yanıp söndüğünden emin olun. (Eğer sarı ışık yanmaya devam ediyorsa yine bazı şeyleri yanlış yapmışsınız demektir. En baştan bir daha başlayın.) Aracı ekstra elektrik yükü bindirmeden i-stop ışığı sönene kadar rolantide çalıştırmaya devam edin. i-stop ışığı söndükten sonra kontağı kapatın. Aracı tekrar çalıştırın ve i-stop ışığının yanmadığından emin olun. i-stop un çalışıp çalışmadığını kontrol edin. Bu adımları Mazda'nın kendi sitesinden alıp Türkçe'ye çevirdim. Orjinal adımları görmek isteyenler paylaştığım linke göz atabilir. Bu arada, bazı ülkelerdeki i-stop ışıklarının çalışma şekli farklı. Örneğin yanlış hatırlamıyorsam Amerika ülkelerinde istop devredeyken ve aracı sürerken i-stop ışığı sürekli yanıyor. Bundan sebep yukarıdaki adımların bazılarındaki ışıklandırma şekli farklı olabilir. https://euroesi.mazda.co.jp/esicont/eu_eng/mazda3/20110724140058/html/id0117h5800900.html

Bu konu üzerinde bayağa bir yol katettik. İzmir'de açmayı planladığımız servisin sürdürülebilir olması adına çok ince eliyor, sık dokuyoruz. Bu konudaki gelişmeleri ve sonuçlarını hem sosyal medyadan, hem izmirdeki müşterilerimize direkt olarak SMS ve/veya arama yoluyla, hem de buradan size bildiriyor olacağız. En kısa sürede İzmir'de görüşmek üzere...

Sahibi olduğum 2007 Facelift mazda 6 ya neler yapılabilirim diye başladığım bu yolda geldiğim noktayı paylaşmak istedim... Buyrun liste Komple Led ambians aydınlatma 4 adet tavan ampulü 2 adet ayak aydınlatma 2 adet kapı ampülü 2 adet kapı altı ampülü 4 adet makyaj aynaları ampülü 1 adet bagaj ampülü 1 adet bagaj aydınlatma mödülü 1 adet torpido led ampulü 1 adet küllük led ampulü Led Geri vites lambaları Sağ stop'a da sis ampulü montajı Amerikan park modülü ile arka sislerin park şeklinde yanması -şiddeti ayarlanabilir Bagaj zemini 1cm strafor izolasyonu bagaj tavanına bitüself yapıştırma ile ses yalıtımı tüm kapı fitillerine ve bagaj fitillerine serum lastiği ile ses yalıtımı bagajda aküden kalın kablo&sigorta tesisatı Bose müzik sistemine ilave JBL amfi ve sub Orijinal Bagaj havuzu.. Orijinal halı paspaslar Bose müzik sistemi için aux kablo Torpido içi suni deri kaplama camlar 1 numara film ön farlar sökülüğ açıldı. Mercekler xenon'a göre modifiye edildi kısalar xenon parklar led sisler park gibi led uzunlar led 17" 7J proceed jantları 225/45/17 pirelli orijinal jantlar mat gri ye boyandı arka aks 10mm uzun bijonlar arka aks 20mm spacer arka aks -2,5 derece kamber arka çamurluk içleri spacer a göre taşlandı K&N Kutu içi filtre Filtre kutusu Resonator iptali / custom Cold air intake Hava filtre kutusuna soğuk hava emme kanalı Analog Water Injection headers yanmaz sargı Kat iptali o2 sensoru yuvası kat yerine silencer sıfır yeni sandık motor. Ve komple sıfır kaput içi parçalar motor üst koruma kapağı ses yalıtımı Çok gizli 4 kişilik profosyonel heyetimiz ile birlikte motor devrine göre otomatik water injection üzerinde çalışıyoruz Mevcut şartlarda muhtemelen türkiyenin en hızlı mazda 6'sı olabilir yada en hızlılarından biri 2,0ları es geçiyorum.. 2.3 motor varsa mutlaka denemeliyiz.. 0-150 = 17-18 sn Water injection dan sonra ecu yazma işine girişeceğiz. =)

Sırf bu konuyu açabilmek için 2015 yılı Aralık ayında aldığım cx-3 aracıma aldığım her yakıtı, hemen her masrafı yazdım . Az gittim uz gittim dere tepe düz gittim tam 117030 km'nin kaydını tuttum. Yakıt aldığım yerleri de göreceğiniz üzere, kullanım olarak tam anlamıyla karışık bir tablo çizdiğimi söyleyebilirim. Çok kıymetli muhterem @Servet gibi xxx hızlara çıktığımız gibi, asaleti ile hız yapmasına bile gerek olmayan @Tarahumara 'nın sükûnetiyle en düşük yakıt tüketiminin peşinde koştuğum da oldu. 5 yıllık süre zarfında yaşadıklarımı ve dikkat edilmesi gerekenleri aracı almayı düşünenler için paylaşayım. - Üzerinde gelen toyolar yaklaşık 4 yıl gitti, 2.sene de Kumho kışlık almıştım onları hala kullanıyorum. 4. senede aldığım Contileri de sattım - Araçta bültenlerde değişen parçalar dışında sadece ön kaliper pimi ve cam suyu püskürtme motoru değişti. Uzun süre yattı, ilaçlı su tıkadı ondan mı bozuldu bilmiyorum. Bunun dışında 4 mevsim bizi üzmeden 4 yıl kullandım. - 5. yılda disko tabir edilen hadiseyle yüzleştik. 4-5bin kmde bir ortaya çıkan sorun daha sonra sıklığı arttı ve forumun gözbebeği @Zealot ustanın olağanüstü kavrayışı sayesinde tespit edebildik. Sorun egr valfinin bozulmasıymış. Bu minvalde asla ama asla aracınıza castrol yağ koymamanızı, yakıt olarak shell tercih etmenizi ve sürekli kısa mesafe gidiyorsanız mutlaka devirli kullanmanızı ve arada uzun yola çıkmanızı tavsiye ederim. Bu aslında bütün dizeller için geçerli. Bizim yüksek sıkıştırmalı dizellerimiz daha hassas sanırım. - Disko dediğimiz hadiseye araçtaki herhangi bir sensörün okunması sırasında hata olursa karşılaşabilirsiniz. Mesele yayladan biraz hızlı indim ve direksiyon açısını okuyamadığı yaktı lambaları Kapat aç devamke. Ama yokuşta dip gaz yaptığınızda boğulur gibi olup yakarsa egr valfinden şüphelenebilirsiniz. Valfi kontrol eden bir sensör olmadığı için bilgisayarda görünmüyor. - Yakıt istatistikleri yol bilgisayarı değil, direk pompadan hesaplanmıştır. - verileri ekte paylaştım. iyi forumlar

Araba dediğin üzerine çuval atsan yakışan tip olmalı. CX3 bu konuda efsane olmaya aday diyebilirim.. Ben çuval atmadım ama yaptığım ve yaptırdıklarım cidden görselliği fena etkiledi. İlk önce aracı aldığım gün kamera montajı, hemen aynı günde seramik kaplama yaptırdım. Böyle yaparak zehiri kapmış oldum mu evet, artık duramam dedim Gelelim yapılanlara, Seramik işini Gebze'de yıkama işi yapan dostum üstlendi. Daha önceki araçlarımda elinden geçtiği için 3 gün onda kalmasında hiçbir sıkıntı görmedim. İşinin hakkını verdi mi kesinlikle Seramik işi bitti ve olmazsa olmaz olan aydınlatma işine el atmaya geldi sıra. Ürünler Haldız İzmit tarafından tedarik edildi. Ledler çok kaliteli. Aliexpres'ten alabilirdim çok daha uyguna ancak, 5 yıl boyunca garanti olması işime geliyor diye Mazda'nın ekipmanlarını tercih ettim, Örijinal hali bu biliyorsunuz Ledler Her aracımda mutlaka fren sinyal ve geri vitesi Led'li yaparım. Bunda da adeti bozmadan devam ettim. Ancak Mazda'nın elinde dış aydınlatma için ekipman yok. Ali'ye müracaat ettim. Sinyaller için harici 50 watt 4.7 ohm direnç gerekmekte. Servis ile görüşeceğim, kendilerine sistemin işleyişini anlatıp montajını yapacağım ki yarın öbür gün sıkıntı çıkmasın. Şimdilik sinyaller beklemede Geri Vites Ledleri İşimiz içeride bitti ama daha devamı olmalı idi. Ne yaptım Aliexpres'i karşıtırıp istediğim parçaları buldum. Gerçek krom malzeme ve kalitesi çok çok iyi. Yapıştırıcısı var 3M. Sağlam olsun dedim aralara silikon ile takviye yaptım Basamak Kromları CX3 racing...Olsada kullansam diyeceğim bir tipe sahip. E peki bendeki aracın neyi eksik, hiçbirşeyi.. Haldız ile görüşüp steckerleri istedim. Lipler, kaliperler, yan çıtalar ve arka spolier kampanya zamanı sipariş geçilecek. Yaklaşık 5000 Tl tutuyor. %25-30 gibi iskonto ile alacağım. Beklemede şimdilik. Ah ulen ahhh....birde motora birşeyler katabilsem.... Gelsin fotolar

Bende Düzce-Gerede otoyolunda deneme yaptım. Renault Fluence'den 170'de yol istedim vermedi !! Sonra gazı kökledim 180 oldu tekrar yol istedim, halen vermedi. Guzu 190 oldu, Fluence halen önümde. 200 oldu, Fluence gazı kökledi arayı 2-3 boy açtı. Sen misin arayı açan, gaz pedalından ayağımı çekip, tekrar kökledim gazı. 210 - 215 -220 oldu tekrar sellektör yaptım. Fluence'de nasıl bir motor, nasıl bir beygir güç varsa geçemiyordum. Tekrar kökledim gazı, 230-235-240'ı gördüm tekrar bir sellektör. Yok arkadaş adam yol vermiyor.. Madem senmi yol vermiyorsun, bende attım kendimi sağ şeride. Kökledim gazı tekrardan, 240-245 derken garip bir ses gelmeye başladı. Tam 250 km hızı gördüm, o duyduğum ses artmaya başladı. Lan bu ses ne ? Nereden geliyor bu ses derken. Eşimin İlhan şu saati sustururmusun, çocuk uyanacak. Hadi kalk işe geç kalacan feryadı ile uyandım... Ohhhh bee rüyaymış....Yoksa kabus mu deseydim..Fluence'yi geçemeden uyandığıma mı üzülsem. Yoksa forumda Mazda 3 hız rekorunu kıramadan uyandığıma mı üzülsem.

Merhaba arkadaşlar. Biraz uzun bir konu olacak. Uzunca bir süredir parça parça, kısım kısım olan konuyu bir noktada toparlamak istedim. Bazı arkadaşların bildiği üzere aracım dizel. DPF rejenerasyonunu kendimiz nasıl yapabiliriz diye araştırırken, Yurtdışında olan Mazda'larda kaput içinde panelde veya radyatör üzerinde bazı kabloların, soketlerin köprülenmesiyle yapıldığını ama Türkiye'ye gönderilen araçlarda bunun olmadığını gördüm. Yabancı forumlarda gezinirken Forscan adlı yazılımın Ford, Mazda, Lincoln marka araçların servis menüsü, arıza tespiti ve bazı kişiselleştirmelere araca göre değişmekle birlikte erişebildiği bilgisine ulaştım. Ford için ELMconfig ve bir iki yazılım daha var ancak Mazda ile çalışan tek yazılım Forscan. Forscan ile Mazda nıza bağlanabilmeniz için öncelikle OBD kablosuna ihtiyacınız var. Piyasada 30-40 TL ye bulabileceğiniz kabloları sakın almayın. Bağlantı kurmanız pek muhtemel değil. Aldığınız kablonun orijinal Chip diye tabir edilen ELM327 FT232RT ve 2480 çipli (ikisi aynı cihazda olacak) üründen olması gerekiyor. Aksi taktirde Torque ve buna benzer bir çok yazılımla çalışan OBD okuyucu cihaz bizim kullanacağımız programla çalışmıyor. Diğer programlar da sadece motor ecusuna dair arıza kaydı okuma, bir kaç sensör değeri görme ve motor ecusuna kayıtlı arızaları silme fonksiyonu var. (ELS27 olarak geçen kablo da bağlantı kurabiliyor, fiyatı ELM327 ye nazaran daha yüksek. Bu kabloda da sahte ürüne dikkat etmek gerekiyor, çok sayıda sahtesi varmış.) ELM327 Standart olarak HS diye adlandırılan bir bağlantı protokolü ile geliyor. Forscanda bir iki menüye daha erişim sağlayabilmek için kabloyu HS/MS dönüşümlü hale getirmek gerekli. Eliniz yatkın değilse bunu hazır HS/MS yapılmış kablolardan alarak aşabilirsiniz. Ama MS konumunda erişebildiğiniz klima ve konsol ile ilgili kısımlar olduğu için hiç uğraşmayayım da diyebilirsiniz. ELS27 lerde bu mod otomatik olarak ikisini birden barındırıyor. MS/HS değişimi için çift konumlu anahtar ile cihaz içerisinde dönüşüm bağlantısı yapmak gerekiyor. (MS/HS diye aratınca şemalar çıkıyor, onlardan birini paylaşıyorum.) Bu konum anahtarı ile aracın sadece motor Ecu suna değil, Rvm, ABS, iç kontrol paneli gibi tüm beyinlerine erişim ve arıza teşhisi yapabiliyorsunuz. Bağlantı yaparken tüm ecuları sıralıyor, MS konumunda iletişim kurulanlar için anahtarı MS konumuna diğer ecular için HS konumuna almanızı istiyor. Anahtarı bu şekilde bağlantı yapmaz iseniz bazı eculara erişim ve lisanslama yaptığınızda programlama yapamazsınız sadece. Bir diğer püf noktası bluetooth ve wireless li kabloların %90 ı Forscan ile bağlantı kuramıyor. Bunun sebebi hem bu ürünlerin içerisindeki chipin farklı olması, hem de bağlantı hızı olarak araç ile Forscan arasındaki iletişim hızına yetişememesi. Eğer bu kablosuz cihazlardan biri var ise elinizde Torque vb arıza tespit programları ile cep telefonunuzdan arıza kodu (sadece motor ile ilgili olanları) okuma ve arıza kaydı silme işlemi yapabilirsiniz. Kablonun bitmiş hali bu şekilde görünecek. Kabloyu hazırladığımızı varsayarak program ile ilgili kısıma geçiyorum. Konuyu bir kaç mesaja bölerek devam etmeyi düşünüyorum. Kablomuz hazır, aracımıza bağlanmak için artık gerekli olan yazılım kısmı. Bahsettiğim programı Forscan.org dan ücretsiz indirebilirsiniz. Programı indirmek için herhangi bir ücret veya abonelik gerekmiyor. Yazılımın Türkçe seçeneği mevcut. Sadece arıza kodu okuma, teşhis ve servis menüsü işlemleri yapacaksanız standart lisans işinizi görecektir. Ancak araç merkez yönetimine erişim ve kişiselleştirmeler için lisans almanız gerekiyor. Lisans işlemi için programın forumuna üye olmanız durumunda 2 aylık ücretsiz genişletilmiş lisans alabiliyorsunuz. 2 ay sonra ne olacak diye düşünmeyin, 2 ayda bir yeniden lisanslama yapabilirsiniz. Benim 3 veya 4. yenilemem, bir sorun yok Programa geçmeden önce hatırlatmam gereken önemli nokta. Emin olmadığınız hiç bir menüye erişim yapmayın. Burada anlattıklarımı uygulayıp, uygulamamanız sizin tercihinizdir. Yanlış yapılacak işlem sonucu karşılaşabileceğiniz olumsuzluklar da sizin sorumluluğunuzdadır. Kişiselleştirme menüsünde değişiklik yapmadan önce, hatta programa girer girmez tüm ecular için tek tek asbuid kodlarınızı yedekleyin. Çünkü yanlış yaptığınız bir işlemde orijinal asbuild kodlarına ihtiyacınız olacak. Yanlış yapmasanız bile, örneğin; anahtar hatırlatma sinyali menüsünde varsayılan olarak "error" geçiyor. Bu konumda sinyal sesi yok. İçerisine girip düşük ses, yüksek ses arasında seçim yapıp kaydettikten sonra; kontağı kapattığınızda kapıyı her açmanızda anahtar takılı ise sesli uyarı veriyor. Sıkılır vazgeçmek isterseniz ayarlarda tekrar "error" veya "kapalı" seçeneğini göremeyeceksiniz. Yüksek veya Düşük sesten birini seçmek zorundasınız. Geri dönüşü sadece yedeklediğiniz, veya değerini bildiğiniz Asbuild kodu ile yapabilirsiniz. Bir diğer hatırlatma konfigürasyon ve programlama menüsünde kişiselleştirme için yanında Asbuild yazanları kodlama bilmiyorsanız kullanmayın. Bu menüde sadece yedeklemelerinizi alın ve kapatın. Olası bir kod değişikliği yaptığınızda, eğer kod hatalı olursa, yanlış adreslemeye denk gelir ise bilgisayar mantığı ile çalışan beyin işlevini yitirebilir, resetlenmesi gerekebilir. Uyarılarımızı yaptıktan sonra programa geçelim Program arayüzü Türkçe olması nedeniyle çok basit ve kullanışlı aslında. Önemli olan "aa şu neymiş, bunu da deneyim" diyerek değil, bildiğiniz ve emin olduğunuz fonksiyonları kullanmak. Arıza ışığı yakmayan arıza kayıtlarını da okuyabilir, silebilirsiniz. Umarım görmezsiniz ama motor ile ilgili hayati fonksiyonlarda çok detaylı bilgilerin kayıtlı olduğunu görebilirsiniz. Mesela benim dizel enjektörlerin bir tanesinin sinyal değerinin öğrenilmiş değerleri dışına çıktığı an ile ilgili bir arıza kaydına rastlamıştım. Bu arızanın hangi an kaydedildiği, aracın kaç dakikadır çalıştığı, motor suyu sıcaklığı, dış ortam, emiş hava sıcaklığı, hava basıncı, motor devri ve o anki hızı.... daha uzayan bir liste halinde kaydı tutulmuş o an enjektör hatalı sinyal vermiş diyordu. Herhangi bir arıza ışığı yanmamasına rağmen teşhis yapılmış soketlerden birinin tam oturmamasından kaynaklandığını görmüş oldum. Örnek arıza kodları sayfası bu şekilde karşınıza çıkacak, alttaki butonlardan yeniden tarama ve silme işlevlerini yapabilirsiniz. Gördüğünüz gibi ortaya direk arıza kodu olarak değil, hangi beyinde olduğu da detaylı olarak incelemeniz için belirtiliyor. Bazı arıza kodları kısa ve net, önemli önemsiz tüm kayıtları listeliyor. Servis menüsü... İşte DPF aşkı da burada Bu menüyü tek tek yazmak yerine direk sayfasını ekliyorum aşağıda. Ama şunu yine hatırlatmamda fayda var. "Ya bi resetleyim nolcak" diyenler olabilir. Yapmadığınız bir işlemin aşamasını uygulamayın. Örneğin "DPF öğrenilmiş değerleri sıfırlayın" menüsü, olası bir durumda DPF nin tamamen değişmesi, veya sökülerek tamamen temizlenmesi durumunda kullanılması gereken bir menüdür. Ben DPF yi rejenerasyon yaptım, yada otobanda 4.000 devirle 50km gittim boşalmıştır diye düşünerek sıfırlamayın. DPF belli bir doluluk oranına gelince araç kendi rejenerasyonunu yapar, bu temizleme belli bir orana düşünce durdurulur. Rakamları örnek olarak veriyorum; %60 doluluğa ulaşınca başlatılan işlem %30 a gelince durur. Çünkü bu işlem de zengin karışım ve sıcaklık yükselmesiyle birlikte tüketim artışı olur. Temizlendiğini düşünerek %35 de DPF yi resetlerseniz beyin bu seviyeyi sıfır kabul edecek, bunun üzerine %60 eklenene kadar yolda temizleme yapmayabilir. Yapmaya kalktığında ise artık çok geç olabilir. Uyarımızdan sonra yine devam edelim Menüde gördüğünüz gibi çeşitli bakım ve değişiklikler mevcut. Dizel için önemli olan enjektörler, ve değişimlerinde araca tanıtılması, resetlenmesi, DPF nin statik rejenerasyonu gibi işlemleri gerçekleştirebilirsiniz. DPF temizleme menüsünde ilerlediğiniz zaman karşınıza şu aşamalar çıkacak; Bu onaydan sonra araç toplam 50 dakika kendisi gaz vererek devirli şekilde çalışacak. Son 10 dakika soğuma için rolantiye dönerek rolanti devrinde çalışacak. Hep iş hep iş olmaz değil mi biraz da eğlence, kişiselleştirme yapalım. (Asbuild ve yedekleme uyarılarımı yukarıda yaptığım için tekrar girmiyorum.) Programın "Konfigürasyon ve Programlama" menüsünde araçla ilgili küçük,büyük, kimine az gelecek, kimisini memnun edecek ayarlamalar mevcut. Program geliştirilmeye devam ediyor. Belki ilerleyen zamanlarda farklı özelliklere de erişim mümkün olur. Bahsedeceğimiz değişiklikleri yine tek tek yazmak yerine ekran görüntüsünü ekliyorum; Burada bazı menülerde Türkiye'ye gelen paket nedeniyle işlevini gerçekleştirmeyen fonksiyonlar var. Mesela otomatik kapı kontrolü. Malumunuz bizim araçlarımızda içeriden kapıları kilitleyen bir buton yok. Şoför kapısı kilitlendiğinde tüm kapılar kilitleniyor. Yurt dışındaki araçlarda tesisatta ve buna bağlı olarak kontrol ecusunda farklılık var. Şu görsel net anlamanıza yardımcı olacaktır. Bu olay bizde olmadığı için yolda otomatik kapı kilitleme fonksiyonu çalışmıyor. 9 Seçenek olmasına rağmen hiç biri aktifleşmiyor. Biraz haşır neşir olanlar bilecektir, alarm taktırırken bile açma kapama düğmesi olmayan araçlara (Honda vb.) şoför kapısına ilave bir merkezi kilit motoru takılır. Bu ilave motor şoför kapısını kilitler, şoför kapısı kilitlendiği için diğer kapılar da kilitlenir. Buton olan araçlarda butonun sinyal gönderdiği yere alarmın kapı sinyal kablosu bağlanır. Alarm o hatta sinyal verince araç kapıları kilitler. Türkiye ve Avrupa modellerinde bu buton ve kapıda butona ilişkin tesisatı yok. Bu menüde ikinci görselde görülen ""Anahtar hatırlatma ikaz sesi"" ....... "error" parametresi dışında geri dönüş yapamayacağınız uygulama yok. Vazgeçerseniz aynı yerden eski haline getirebilirsiniz. Özellikle jant lastik ebadı değiştirenlerin KM saatinin doğru göstermemesi sorunu (Fabrika standardına göre söylüyorum) bu menüde yeni lastik ölçüsü kaydedilerek hata oranı sorunu ortadan kaldırılabilir. Far hassasiyet ayarı, kontak kapanınca tepe lambalarının gecikme süresi, şoför emniyet kemeri uyarı sesi, kapıların otomatik geri kilitlenme süresi, arka cam rezistansı çalışma süresi, karşılama modu gibi fonksiyonlar hoş değişiklikler. Ön cam sileceği ile ilgili menüyü bugün deneyeceğim, sanırım su sıkıldıktan sonra herkesin rahatsız olduğu 5 kere silme olayı ile ilgili. Ancak programın çeviricisi tarafından yanlış çevrilmiş. Konuyu yazarken o menüyü kurcalamadığımı fark ettim Kapı kilit fonksiyonu, hırsız alarmı, cevap geri dönüş(korna), keskin dönüş (muhtemelen serviste takılacak modüle çıkış veriyor.), süper kilit... Bu menülerde bir fonksiyon göremedim. Hız sabitleme, otomatik far, otomatik silecek vb donanımlar ile ilgli menüler elbette bu donanımların araçta olması durumunda aktifleştirme, pasifleştirme yapabileceğiniz menüler. Karşılama modunu aktifleştirdiğinizde; Buradaki uygulama ve menüler tabii ki kendi aracım olan BL Dizel İmpressive modeli için geçerli ve bu araca bağlanınca ortaya çıkan menüler. Farklı kasa ve modellerde menülerde farklılık olabilir. Örneğin şirketteki Transit kamyonete bağlandığımda çok farklı, fiestaya bağlandığımda çok farklı ve daha fazla menüye erişim oluyor. Ama Fiestada olan menülerin bir çoğunda değişiklik yapılamıyor. Liste kabarık, ancak değişiklik yapılanlar az. Sanırım Mazda da sadece değişiklik yapılabilir olanlar ekrana yansıtılıyor. Diğer uygulamalardan daha çok Focus cuların kullandığı Focccus ve ELMconfig yazılımları bizim araçta ecu serisi ve şase okuma dışında bir protokole erişemedi. Riskli gördüğüm için de daha fazla kurcalamadım. Programda aktifleşmeyen işlev göstermeyen menüler, aracın hitap edeceği pazara yönelik imalatından kaynaklı farklılıklarından, pazarlama ve ekonomik stratejilerinden kaynaklanan donanım farklılıklarının sebep olduğu durumlardır muhtemelen. Konunun tek bir noktada toplanması için elimden geldiğince birleştirerek, faydalanmak isteyen arkadaşlar için paylaştım. Herhangi bir ticari kurum, kuruluşla bağım yok Ticari olarak faaliyette de bulunmuyorum. Umarım Mazda sahibi arkadaşlara yararlı olur.

Bildiğiniz gibi MRCC 30-200 km/h arası çalışıyor. 30 km/h hızın üzerine çıkar çıkmaz devreye alabiliyorsunuz, 25 km/h hızın altına iner inmez de kendini deaktif ediyor. Birkaç aydır bunun üzerinde çalışıyordum. Bir ara pes ettim hatta olmuyor diye. Dün gece yurtdışındaki Mazda'cı arkadaşlarla konuşurken daha önce demediğim bir şey denemek geldi aklıma ve sonuç aşağıda şimdilik test edip emin olduktan sonra burada paylaşacağım nasıl yapıldığını. MRCC'si olan arkadaşlar bunu uygulayabilir. CX-3 için bir şey diyemeyeceğim henüz. Test ettiğim kadarıyla gayet güzel çalışıyor. 1 km/h üzerine çıkar çıkmaz devreye alabiliyorsunuz. 3-4 km/h hıza inene kadar fren yapıyor. Eğer durmazsanız BRAKE diye bağırıyor. Frene basmazsam ne olur bilmiyorum. Onu denemeye cesaret edemedim ama muhtemelen SCBS devreye girip arabayı durduracaktır. CX-5'deki dur-kalk MRCC den farkı, bu araçlarda auto hold özelliği olmadığından sanırım, araç sürekli fren yapıp bekleyemiyor dururken. Yine de eskisine göre kat kat iyi. Yavaş akan trafikte 25 km/h hızın altına inince uyuz oluyordum sisteme. Trafik 10-15 km/h hıza inip tekrar hızlanınca müdahale etmek gerekiyordu. Artık 4 km/h hıza kadar kafam rahat Gece yarısı pek test etme fırsatı bulamadım trafik olmayınca haliyle. Bu da bana doğum günü hediyesi olsun Kalkış ve duruş videoları:

"Konu Mazda ise donanım teferruattır" diyerek sözlerime başladıktan sonra; Farklı donanım seçeneklerini tercih etmek tamamen imkan ve öncelik meselesi. Kimisi Bose için deli olur, kimisi ise araba da müzik bile açmaz, Bose de neymiş der?. Kimisi için xenon ve led far bir yaşam biçimi iken, bir başkası için yol aydınlansın yeter. Sözün özü bunlara fazla takılıp yürek tüketmeye gerek olmadığıdır. Elbette ki gönül isterdi ki arabalarımız 0 dan 100 e 7 ya da 8 saniyede çıksın, rampada hep yol isteyelim, şöyle panaromik sunroof larımız olsun. Bütün güzellikler bir arada olsun istiyorsanız kafadan 150.000 TL den başlayıp 500.000 € ya varan fiyatlarla farklı markalar showroomlarda sizi bekliyor. "Herkesin bildiği sır değildir" derler ama ben yine de size, sizin bildiğiniz bir sır vereceğim. Siz Mazda sahipleri!... velhasıl zengin adamlarsınız. Olaya ticari bakanlar emin olun şunu söylüyor. "Ben mazda alacak kadar zengin değilim." Derdi para olan adamın, demode olmuş atmosferik motorlu, üstelik ikinci elde zayıf olan, yedek parça ve servis konusunda spekilosyanları dinlemeye tahammülü bile olmayan birinin mazda ile ne işi olur? Türkiye de sürücülerin %90 ını bu mantaliteye sahip. Paslı olsun Toyota olsun, plastik olsun Renault olsun, yeni skandal ile hava zehirli olsun ama VW olsun ve son olarak Fordcular da zaten kendini Lord sanıyor... E geriye bizim gibi milletin enayi gözüyle baktığı, parasının hesabını bilmeyen zengin Mazdacılar kalıyor. Biz bilmiyoruz sanki aynı paraya gidip bir Corolla alıp, tüp çaktırıp gezmeyi. Ama şu gerçekler yaşandı ve yaşanıyor: - Tüv de sıra beklerken, beklemekten sıkılmış diğer kişilerin gözü Skyaktiv Mazda nın üzernde idi. Meraklı soru soranlar vesaire. Gidin ulan yüzlerce araç sıra bekliyor. Onlara bakın işte. Ama bakan yok... - Trafik ışıklarında, istisnalar dışında bmw ve merco ların varlığında bile, yerli ve yabancı uyruklu dilencilerin gözü direk sizin arabaya çevriliyor ve ilk yardımsever sizin olmanız isteniyor... - Yollarda solladığınız araçların kabininden size imrendiklerini duyar gibi olmanıza gerek yok, inanın imreniyorlar. - Oturduğum Lojmanın kapısından ben girip çıkmaktan bıktım ama kapıdaki güvenlik benim arabayı sevici gözlerle süzmekten bıkmadı... - Kredi borcunuz olsa bile komşularınız sizi zengin sanmıyor mu? hadi itiraf edin... Daha çokça sayabileceğimiz, otomobilimizi özel ve ayrıcalıklı kılacak örnekleri hepiniz yaşamışsınızdır. Bizler de arabamız gibi butik adamlarız. Mazdanız varsa işte böyle zenginsiniz arkadaşlar. Ruhlarınız zengin. Ha bir gün bu durumdan sıkılrsak, biz de geçeriz "turbo" ve "genel" olanlara. Allah kimseye kaza bela vermesin yeter.

3 günlük uğraşımın sonunda başarıya ulaştım Aracın Rear Body Control Module ünde ufak bir kod değişikliği ile aktif edilebiliyor bu özellik. Yalnız her araç için bu kod değişebiliyor. Rusya forumlarındaki bir arkadaşın da yardımıyla çözdüm. CMU ile hiçbir alakası yok. İstediğiniz kilitleme şeklini CMU dan ayarlıyorsunuz. İster vitesi P den çıkarınca kilitleyecek şekilde isterseniz de araç belli bir hızı aştığında. Kilit açmayı da yine ister vitesi P ye alınca isterseniz kontak kapatınca. Yabancı forumlardaki bazı arkadaşlar CMU da değişiklikler yaparak sonuca ulaşmaya çalışıyorlar. Her aracın fabrikadan çıkarken özelliklerini belirten bir asbuild datası var. Bu datanın bloğunun içinde araçtaki her bir modül için şifreli şekilde tanımlamalar var. Kapıları kontrol eden modül aracın bagajında sol taraftaki bir modül. Bu modül içindeki HEX codelarını Checksumları ile uyumlu bir biçimde değiştirirseniz bu özellik aktif oluyor. Istanbul'daki servise sordum kendim uğraşmadan önce ama bunun mümkün olmadığını söylediler. Yurtdışındaki modellerde ekstra donanımlar varmış sadece yazılım ile olabilecek bir şey değilmiş. Pehh.

Herkese selam ; Arkadaşlar benim CX-3 en full donanımlı olan Power Sense AT Beyaz Deri . Arabayı kullanmaya başlayalı 3 hafta oldu . Arabalar konusunda uzman değilim ama şahsi fikirlerimi paylaşmak istedim . Öncelikle son yıllarda kullandığım araçları belirtmek istiyorum . Çünkü karşılaştırma yaparken onlara göre değerlendireceğim. 2007-2008 BMW 316i benzin-düz vites 2008-2009 Opel Corsa dizel-düz vites 2010-2011 Toyota Auris benzin- düz vites 2011-2013 Toyota Auris dizel - otm. vites 2013-2014 Nissan Juke benzin - otm vites 2014- 2015 Mercedes CLA dizel - otm vites Dış Görünüm : Araç dikkat çekecek şekilde çok şık sportif bir görünüme sahip . Mercedes CLA da öyleydi , CX-3 ondan aşağı değil .Özellikle kırmızı renk çok yakışıyor. Bence prestij marka suv arabalarda bile bu güzellikte tasarıma az rastlanıyor. Yolda dikkat çeken ve kendine baktıran bir araç. Audi Q3 ya da Mercedes GLA almayı istiyordum, daha az fiyata daha hoş bir araba aldığımı düşünüyorum. İç Tasarım : Aracın iç mekan malzeme kalitesi ve işçiliği bence gayet başarılı . İçine otuduğunuzda bunu hemen algılıyorsunuz. Kullanılan deri , plastik malzemeler , metal parçalar vs... hepsi birbiriyle uyumlu ve kaliteli hissini veriyor. Seyahat sırasında araç içindeki trim seslerine takıntılı biriyimdir. İç mekanda gıcırtı veya tıkırtı duyduğumda arabadan soğuduğum çok olmuştur. 1993 yılından beri araç kullanıyorum , sık araba değiştiririm. Şimdiye kadar sahip olduklarım arasında bu konuda en başarılı olan CX-3 , İçinde yatıp uyuyasım geliyor diyebilirim. İçeri gelen motor sesi de sanki benzinli bir araç kullanıyormuş hissini veriyor . Mercedes'te bu konuda sessizdi , bu da aynı sessizlikte. Diğer kullandığım dizeller öyle değildiler. Mercedes AMG paketli ve sert süspansiyonluydu. O yüzden konforsuz bir arabaydı. Mazda'nın çok daha konforlu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu kaliteye yakışmayan sadece torpido gözü bence , biraz hafif ve basit tasarlanmış. Kol dayama yok diye eleştiriler almıştı , opsiyon olarak var ve ben de satın aldım. M.Medya ekranı menüler arasında geçişte biraz yavaş çalışıyor , bunun dışında oldukça fonksiyonel. Ekranı vitesin önündeki kumanda ve düğmeler ile de rahatça kullanabiliyorsunuz .Türkçe navigasyonu da sisteme yüklettim .Bose müzik sistemi var ve gayet başarılı , arabanın içini disco olarak da değerlendirebilirsiniz . Göstergeler , head-up display ekranı ve direksiyon simidi arabanın şıklığını destekler kalitede. Head-up display ile hız sabitleyici ve araç takip sistemi ile bilgileri takip edebiliyorsunuz. USB ve CD giriş yeri vitesin tam arkasında yer alıyor . USB Auris'de olduğu gibi torpido içinde , CD girişi de biraz daha yüksekte konumlandırılsa daha hoşuma giderdi. Motor ve Performans : En son kullanığım Mercedes Cla 1,5 dizel motora sahipti . Çift kavramalı otomatik vites vardı. Bu yüzden iki motoru ve şanzumanı karşılaştırma imkanım var. Bu motorlar ortalama tatminkar bir performans sunuyorlar. Yani benim ihtiyacımı karşılıyor. Mazda'nın iki artısı var bence . Birincisi dizel gecikmesi , yani alt devirlerde ve kalkışlardaki isteksizlik Mercedes'e göre daha az . Benzinliye yakın gibi. Mercedes çift kavramalı otomatik sanzumana sahipti , Mazda tork konvertörlü otomatik olmasına rağmen daha iyi bence. Hem daha az sarsıntılı vites değiştiriyor hem de sürücünün hislerini anlamada daha başarılı. Otomatik kullanımda manuel hissine yakın diyebilirim. Motor dizel olarak gerçekten sessiz ve sarsıntısız çalışıyor. Problem : Bana göre direksiyon sisteminde bir problem var . Sağa ve sola sert dönüşlerde , örneğin ada etrafında dönerken , sanki direksiyon mili direksiyona tık tık vuruyormuş gibi bir his veriyor. Ayrıca direksiyon sisteminin darbe emişi biraz zayıf , özellikle yüksek hızlarda ve bozuk zeminlerde direksiyona fazla titreşim alıyor. Aracı servise götürdüm orada da durumu fark ettiler. Test aracını da kullandım buna benzer bir durum var. Servisten merkeze mail yazdılar , cevap bekliyoruz. İnşallah düzeltilebilecek bir sorundur. Direksiyondaki vuruntunun tamamen aynısı Auris’te de vardı. Direksiyon milinde çatlak var dediler ve değiştirdiler. Özellikle bu konuda bilgisi olan arkadaşlardan yorum ve tavsiye bekliyorum. Arkadaşlar CX-3 hakkında kendi fikirlerimi özetlemeye çalıştım . Yazının başında belirttiğim gibi araba otoritesi değilim , sadece biraz merakım vardır. Merak ettikleriniz varsa , elimden geldiği kadar cevap vermeye çalışırım.

bitch dedim what dedi fak dedim good dedi sivas dedim no dedi yo madafaka dedim.. esp yi kapattı.. sanırım anlaşabiliriz

dünya petrol rezervlerinin sadece %10 u avrupada çıkıyor. ve biz tüm avupa ülkelerinden daha pahalı araba alıyoruz. hatta petrol çıkmayan tüm dünya ülkelerinden de daha pahalı alıyoruz. yahu petrolün litresi kaç para. : şuan 1 varil petrol = 160 litre = 53 dolar.. yani litresi 1.3 tl yani toprağınızdan petrol fışkırsa, çıkan her litre petrol için topraktan gelen 1.3 tl olarak düşünebilirsiniz. bizim devletimiz hiç uğraşmadan zaten 3 tl kazanıyor. yani bu ülkede , yıllık petrol tüketiminin 2,5 katı kadar petrol çıksa bile ancak bu kadar zengin oluruz. şuanda neredeyse yıllık 40milyon ton petrol tüketmekteyiz. tüketilen her litre yakıttan ortalama 3 tl alsa, 120milyar tl vergi yapar. ülkemizden, yıllık 100milyon ton petrol fışkırsa. 130 milyar tl topraktan para gelir.. veya anahtar teslimi 174bin tl olan mazda 6 yı ele alalım.. 73bin tl ye bayiden çıkan mazda6 dan 3 bin tl bayi kazansa.. 3 bin tl mazda türkiye kazansa, 15 bin tl mazda motor corp. kazansa.. bu insanlar bir de işletme masrafı harcasa kazandıklarından... 101 bin tl de elini kolunu sallayarak devlet kazanıyor.. hiç bir masraf etmeden. bu topraklardan petrol değil altın fışkırsa, gelir bizden işlemek için de vergi isterler.. bu ülkeden fosil yakıt değil, akıl fikir çıkması lazım. tepki çıkması lazım. ses çıkması lazım.

Hepimiz sorunluyuz ! Çok şükür.

Merhaba arkadaşlar. Forumda pek alışık olmadığınız bir konu ile karşınızdayım bu sefer. @Mutlu Tekir foruma konusunu aç detayları merak ediyorum dedi. Hem bir hafta kullanıp biraz deneyimlerimi artırıp izlenimlerimi ona göre yazayım diye bekledim, hem de analog ekrandan dijital ekrana geçip son haline göre yorum yapayım dedim. Son hali böyle kalmayacak muhtemelen, şimdiden kurtlanmaya başladım ama neyse.Konu içerisinde onlardan da bahsedeceğim. Tanıyan, konularda arada söylediğim kadarıyla aklında kalan arkadaşlar bilirler; evimle işim arası 4,5-5 km kadar bir mesafe. Bu mesafe için aracı yormak hiç içime sinmiyor ama başka seçeneğim yok, zira ev-iş dikey eksende yaklaşık aynı hizada olmasına rağmen dolmuş hatları yatay hatlarda çalıştığı için dolmuş, otobüs gibi bir ulaşım durumum yok. Toplu taşıma ile gitmeye kalktığımda 5 kmlik yol yaklaşık 17-18 kmlik bir hat ve iki vesait sonrası 10 dk yol yürümeden oluşan bir işkenceye dönüşüyor. Eşim bir ara heveslendi bisiklet alalım diye. Çocukken tam bir bisikletle gezme hastası olarak iç itiraz etmedim tabi. 3,5 sene önce bisikletleri aldık. 2 sene önce işe de bisikletle gidip geleyim dedim ama uzun süredir antrenmansız olunca ve güzergahta iki sağlam yokuş, iki sağlam iniş olunca hem giderken hem gelirken su içinde kaldım. İşe geldiğinde terlemiş, yedek tshirt atlet vs her sabah çekilmez bu dedim. 2. günün akşamı pes ettim. Ev- iş bisiklet macerası sonlanmıştı böylelikle. Motor al diyenler oldu ama sigortası, yakıtı, muayenesi, ehliyeti, kıyafeti vs derken ki bakımı ve parçaları araçtan pahalı... Benim için tasarruflu bir seçenek olmadığından girişmedim o işe. Girişi daha fazla uzatmayayım. Benzin 6,90TL; Mazot 6,30 TL olunca psikolojik sınır devreleri yandı bende. Elektrikli bisikletlere bakmaya başladım. Motor görünümlülerin polisle sıkıntı yaşaması, biraz keyfi ve yoruma açık uygulamalar nedeniyle bağlanıp ceza yazılması gibi durumlardan dolayı mevcut bisikletimi çevirmek daha mantıklı geldi. Bir kaç firma ve motor tiplerini araştırdıktan sonra ucuz ve zincirle arka tekere bağlanan basit sistemlerle uğraşmaktansa profesyonel tiplerin daha verimli ve uzun ömürlü olduğunu öğrendim. Motor markası olarak Bafang bu işte en iyisi ve geliştirilebiliri. İki tip modeli var. Jant göbeği ve pedal göbeği tahriklisi. Sıfır fiyatları oldukça yüksek. Aliex vs de batarya hariç geliyor, bataryayı dahil edince daha pahalıya çıkıyor sistem. Öyle olunca Bafang'ı Türkiye de satanı araştırıp Alba ya ulaştım. Sağ olsunlar bir çok bilgi verdiler. Ama sistem fiyatları yine yüksek geldi. jant göbekli 3900 TL, 750Watt pedal göbekli 5400TL gibi rakamlar. Benim için yüksek bütçe. İkinci elini araştırıp buldum. 3-4 ay kullanılmış ön jant göbekli sistemi uzun pazarlıklar neticesinde 2100 TL ye el sıkıştık. Gösterge kısmı analog. (sıfır fiyatları da zaten analog üzerine, dijital opsiyonel olarak sunuluyor.) Alacağım kişinin bisikleti üzerinde test edip biraz kullandıktan sonra tamamdır bu dedim, söküp Mazda nın bagaja attık sistemi Eve geldim kabloları gizleyerek özene bezene montajı yaptım. Benim km göstergem ve saatim. İlk denemeyi hafta sonu yaptım. Dedim işe mesai saati dışında bir gidip geleyim, pazartesi yokuşta yarı yolda kalıp geri dönüp arabayla gitmeyelim tekrar. 12 dk da geldim 4,5 Km mesafeyi. Normalde yol boş bile olsa 15 dkdan önce gelemiyorum işe. Trafik saati ortalama 25 dk. Süre yönünden oldukça karlıyım. Ki biraz tempo tutarsam 10 dk ya inebiliyorum süre olarak ama gerek yok Analog gösterge deki 3. seviye pedal asistanı güç seviyesi. Yani siz pedal çevirirken hangi güçte motor tahriği olacak onu belirliyorsunuz. 1 yok gibi. 2 fena değil. 3 tam güç (analog için, yeni seride 5 kademeye bölmüşler.) Burada elciğin bitiminde görünen çıkıntı el gazı. Pedal çevirmeden motora güç vermek istediğinizde aşağı doğru bastırıyorsunuz. Dik yokuşta yeterli gelmiyor, çünkü bisikletin ve sizin ağırlığınız şanzıman desteği olmayan bu güçteki motor için fazla. Batarya paketi. İçerisinde 40 adet 3,6V samsung pil var. (Sökmeden duramadım ) 10,3Amperlik güç kapasitesi var. Batarya sayısı 50 ye çıkarılıp, 13 Amper kapasiteye çıkarılabiliyor. Direk arkasındaki beyin diye tabir edebileceğimiz kontrol ünitesi. Aldıktan sonra dijital ekran için alba ile görüşmelerimde bunun geçen seneki model olduğunu, yeni batarya kutusunun biraz daha ince uzun ve kontrol ünitesinin batarya kızağı altında olduğunu öğrendim. Sağolsunlar bataryanızı gönderirseniz yeni sisteme çeviririz daha şık durur ve yeni donanımlara daha kolay adapte olur dediler. (Baharda güncellemeyi düşünüyorum.) Yeni batarya kutusunda usb şarj çıkışı da var. Telefon şarj etmek için size usb enerjisi sağlıyor. Pedal sensörü, siz pedalı çevirdikçe motor size destek olup sizi çekiyor. Kumanda panelinden ayarladığınız güçte size destek (çoğu zaman boş pedal çeviriyorsunuz). Ters çevirmenizi algılıyor, ters pedal çevirmede çalışmıyor. Fren sensörleri frene bastığınız anda el gazında veya pedal çevirme durumunda olsanız dahi motor çekişini aniden kesiyor. Motor... Jant ile birlikte geliyor. Kendi lastik jant çapınıza göre alıyorsunuz. Kendi lastiğinizi takıp devam ediyorsunuz. Göbek disk fren ve V frene uyumlu. Bisikletiniz hangi tip freni kullanıyorsa ona göre bağlıyorsunuz. Motorda elektrik olmadığında, şarjınız bittiğinde dönme direnci olarak bir zorlama yapmıyor size. Elle çevirmelerimde arka teker ile aynı sürede durduğunu gördüm. Fırçasız tip motor olduğu için bakım, kömür derdi yok. Kataloğa göre 500 Watt normal, anma gücü biraz daha yüksek. 48 Volt ile uyumluymuş ama tüm donanımı 48 voltluk sisteme göre revize etmek gerekiyor, neredeyse tüm sistemi değiştirmek gerekli. Dijital göstergeye geçtim. Pedal asistanını 9 a kadar kademelendirebiliyorsunuz. Yani her kademe arasında ne kadar güç artışı olacağını bölme açısından size opsiyon sunuyor. Standartı 5 kademe, ben 6 yaptım. Hız sınırı 25km normalde, dijital ekranla 40km olarak belirleyebiliyorsunuz. Yokuş aşağı veya pedal gücü ile kaç km hıza çıkacağınız tabii ki size kalmış ama motor çekişi ile düz yada hafif eğimli yolda sizi 40km hıza çıkarıyor. (sizin ağırlığınız da etkili bunda.) Analogda kendi hız göstergemi kullanıyordum, dijital göstergede motor içindeki sensörle dönme hızından ölçüm yapıyor. Jant ve lastik ölçünüzü ayarladığınızda hız göstergesi aktif çalışıyor. Hız göstergem boşa çıktı. Ayrıca dijital gösterge ile sistemin tepki süresi arttı, skalanın daha fazla olması ve ayarlanabilir olması ile pedal assistanını daha dengeli hale geldi. Dijital gösterge için 350 TL verdim bu arada. Alba dan aldım. Önce başka bir gösterge gönderdiler, sürüm farkından dolayı arıza kodu verip çalışmadı. Zemin aydınlatma, hız göstergesi, toplam km, trip km, yürüme modu fonksiyonları var. Yürüme modu kumandasından - ye basılı tutunca bisikleti 5 km sabit hızla götürüyor. Zemin aydınlatmayı açınca, opsiyonel olarak alacağınız farı açıyor. (Ona da el atıp bi far yapacağım.) Dijital için kumanda paneli diyelim. Gelelim sistemle ilgili merak ettiğinizi düşündüğüm soruların cevaplarına. Diğer sorularınız olursa yardımcı olmaya çalışırım. 1- Memnun muyum, kesinlikle. 2- Şarj ne kadar gidiyor; kullanıma ve sizin ağırlığınıza, pedal desteği mi el gazı mı gideceğiniz gibi arabada olduğu kadar değişkene bağlı. Ama bana 30km menzil verdi pedal desteği ile. Şarj daha bitmemişti. (Analog göstergede 4 den 2 ye düştü, şarj aletim tek olduğu için güvenemedim bir gidiş geliş daha yapamazsa diye şarj ettim tekrar.) Şuan iki şarj aletim var. (hanoverboard şarj aleti ile doluyor.) 3- Pedal desteğinin ne kadar faydası var; iki sene önce git gel yapmaya çalıştığımda 2.vitesle çıkamadığım yokuşu 8.vitesle hiç zorlanmadan çıkıyorum. Geri dönüşte yarısında elimde taşığım yokuşu 6.vitesle çıkıyorum. 4- Şarj maliyeti, yakıt durumu; dediğim gibi tüketim tamamen size bağlı olmakla birlikte bana 30 kmde yarıdan biraz aza inen bataryanın dolum maliyeti bugünkü elektrik fiyatı ile 50-55KR. (0,90KW harcadı dolum için) 100 Kmde mazota göre 0,25 Litreye denk geliyor. İş yerindeki arkadaşlar çok makara yaptılar hesapladım. kmde 1,7 Kuruş. 5-Şarj süresi ne kadar; firmanın söylediği standart şarj ile 4 saat. Hızlı şarj aleti ile 3 saat. Ama pek mümkün değil. Çünkü tam bitmemiş bataryayı 3,5 saatte doldurdum. Şarj aleti 2 amper. Batarya kapasitesi 10 Amper. Normalde teknik hesapla tam dolum 5 saat sürer. Hızlı şarj ile de 3,5 saat civarı olur. 6-Fren sensörleri işe yarıyor mu; evet. Benden önceki sahibi bağlayamamış, ben de ilkinde arka fren için bağladım. Araç aralarından geçerken ve yakın bir şeyleri takip ederken motorun elektriği kesmesi çok iyi. Yoksa bisiklet alışkanlığından kaynaklı hafif pedal çevirirken, sizi çevirdiğiniz pedaldan daha fazla güç ve hızla çekmeye devam ettiğinde durma, mesafe dengeniz şaşıyor. 7-Ya bunu aldın da ne ara amorti edeceksin; amorti etme işini milimetrik hesap yapmadım ama ortalama 13 ay gibi bir sürede verdiğim parayı çıkarıyorum. Ki buna aracın bu kısa mesafede yıpranması, DPF nin çabuk dolup tüketimin artması, 10 dklık yolu 30 dkda gitme ve iş yerinin orada park sıkıntısını ve yaş arttıkça göbek çevresindeki yağlanmayı azaltma arayışımı da eklersem karda bile sayılırım. İkinci el aldığım için biraz daha kolay cesaret edebildim. 8- Diğer seçenek olan pedal tahrikli sistem nasıl; onda durum farklı ama kısaca özetlersek pedalın göbeğindeki dişliyi ve zinciri çevirerek tahrik sağlıyor. Pedal çarkını ve arka dişli grubunu da kullanabildiğiniz için bir nevi şanzımana sahip bir sistem oluyor. 50-55km hıza çıkıyormuş. Motor olarak da daha güçlü olduğu için bu sisteme oranla pedal desteğine daha az ihtiyaç duyabilirsiniz. Ama tabi ne kadar az pedal desteği o kadar az menzil. 9- Pedalladıktan sonra anlamı var mı; iş yerindeki arkadaşlardan bunu söyleyenler oldu. Bindikten sonra fikri değişti. Sistem düz yolda pedal desteksiz 20km, pedal destekli 40 km menzil veriyor. Ben 40kmyi geçeceğimi düşnüyorum çünkü 30 kmlik menzilde dolum ve akım hesabına göre yaptığımda %30 a yakın şarjım vardı. Konu başlığında dediğim gibi bu bir nevi hybrit sistem. Yani hem pedal hem elektrik, pedal çevirmemek bisikletin mantığına ve bu sporun anlayışına ters zaten. 10-Ağırlık; sistemin kendi ağırlığı 7,5 kg civarında. Bisikletim 14Kg. Toplamda 21,5 kg civarında bir ağırlığa ulaştı. Şarj bittiğinde artan ağırlıkla ve sistemin rahatlığına alıştıktan sonra pedallamak zor gelebilir 11-Daha ucuz sistemler ve 250 wattlık alternatif için yorum; 500 wattlık bafang ideal. Diğer arkaya ikinci bir dişli takılarak uydurulan sistem zaten tamamen amatör işi. 250Wattlık motorun da çok güç sağlayacağını düşünmüyorum zira 6 kademeye ayarladıktan sonra 3.kademede yokuşta sağladığı destek çok fazla sayılmaz. Düz yol ve hafif eğim için işinizi görebilir. Bir de sepetlikte ups aküsü ile gezinmek var ki, düzen ve sadelik takıntısı olan benim için çekilmez bir görüntü. 12- 30km-40 km hızlardan bahsediyorsun, bu hızlar düşük değil mi; 30km hız bisiklet için ideal. 40 km de rüzgar bayağı artıyor. Yokuş aşağı 52 km hıza çıktım, çatal amortisörlü olmasına rağmen yoldaki ufak tefek sekmelerin verdiği yerden kesilme hissi güvensizlik veriyor. Araç kadar sağlam ve kısa mesafede duramayacağınızı da göz önünde bulundurmak gerekli. Artan ağırlıktan dolayı ön frene bir nebze daha sağlam yüklenilebiliyor ama yine de arka tekeri kaldırıp sizi fırlatmayacağı kadar dengeli fren yapmaya dikkat etmek gerekli. 13- Şarj yolda biterse ne olacak; motorun boşta dönme direnci arka tekerin dönme direnci ile aynı gibi. Yani bir yük veya zorluk durumu yok. Pedalla gitmeye devam edebilirsiniz. Sadece boş bisiklete oranla 7,5 kg daha fazla ağırlığı çekmeniz gerekecek. Bir de alışınca rahatlığına normale göre daha zor gelebilir. Trafiğe göre 250watt 25km/h hız sınırı uygulaması var. Gücü ve motorla çıkacağınız hızı burada sabitlemek gerekliymiş. 25km/h üzeri için bacaklara kuvvet yani İş yerindeki arkdaşların sorduğu ve benim de alırken merak ettiğim soruları yazıp cevaplamaya çalıştım. Düşünen ve merak eden arkadaşlar olursa yardımcı olmaya çalışırım.

Merhaba arkadaşlar. Ne zamandır ne yapsam ne yapsam diye düşünürken, bir akşam daha önce bagaj açma düğmesini adapte ettiğim RVM ve far yükseklik ayarının olduğu panele gözüm takıldı. Bagaj açma simgesi yaptım buna ama niye diğerleri ışıklı bu ışıksız dedim... Sonra sitenin garajına girerken her seferinde camı açmak zorunda kalmam veya ogsnin arasındaki boşluğa kumadayı dayamak zorunda kaldığım için boştaki düğmeyi de buraya bağlayayım dedim. (camlar metalize ve kalın filmli olduğu için kumanda sinyalini kesiyor.) (Bu işlemi yaparken telefonumda bir sorun olduğu için işlem aşamalarında fotoğraf çekemedim. Androidim çöktü,her işte bir hayır var bende bootloader, custom rom yaptım yeni telefon sahibi olmuş gibi oldum ) Bagaj simgesi malum, bagajı açıyor. Dünya'da da zaten kiracıyız ama sitede de kiracı olduğum için yarın bir gün başka bir yere taşınır veya fonksiyon değişikliğine gitmek icap ederse simge bulmakla uğraşmayayım diye Mazda logosu yaptım garaj kumandasını. Düğmelerin altına eski kredi kartlarından kesilerek kibrit kutusu gibi kutucuk yapmak gerekiyor. Zemindeki devre ile aradaki boşluğu doldurmak için. Kendi çalışan düğmelerinde bu zaten mevcut. Kumpasla onları ölçüp onlara göre yaptım. Eski ogs tutacağına yapıştırıp arasını doldurduktan sonra yaka kartlarında kullanılan mıknatıs düzeneğinin metal kısmını cama yapıştırdım. Pil değişiminde kumandayı yerinden almak kolay olsun diye. İlk başta aracın aküsüne bağladım böyle bir derdim olmasın diye ama araç çalışınca 13,8 Volta çıkan değer kumandada bir iki yere zarar verdi. Bende 1,5 senedir pil bitmedi zaten bu kadar uzun sürede bir pil değişimi zor gelmez diyerek içindeki pili yenileyip, kumandanın pilini içinde bıraktım. Taramalı alan baz istasyonu gibi oldu. Ogs yi de kumandayı da siyaha boyayıp taktım. Arkadaşa gösterim bunu, ya bu kadar yapıyorsun madem cam kumandalarına da el atsana orada tek tuşta ışık var bu ne diğerlerinde yok dedi... O an işin rengi değişti. Yaparım, yapmam derken... Devreyi sökünce led için ayrılan yerler görünüyor zaten... Önce ledleri buralara lehimledim. Direnç için iki nokta var onları da bağladım ama çalışmadı. Çalışması için gereken bir transistör yok muhtemelen, onu da bulup uydurmakla uğraşana kadar yeni hat çekerim diyip, hat çekerek ledleri yapıştırdım. Aydınlatma işi tamamlandıktan sonra iş asıl noktaya geldi. Düğmeleri delip ışık geçirecek bir şekilde kapatmak. Sadece delik delinmesi işe yaramıyor. Kapatılmazsa ışık delikten çıkıp gittiği için aydınlatma olmuyor. İlk başta hangi akla hizmetse 3 delik deldim yanyana. Sonra bunları kapatmak biraz uğraştırdı. Ve belli belirsiz ton farkı kaynaklı iz kaldı ama yapacak bir şey yok. Acele ettim.Aydınlatma işi tamamlandıktan sonra iş asıl noktaya geldi. Düğmeleri delip ışık geçirecek bir şekilde kapatmak. Sadece delik delinmesi işe yaramıyor. Kapatılmazsa ışık delikten çıkıp gittiği için aydınlatma olmuyor. İlk başta hangi akla hizmetse 3 delik deldim yanyana. Sonra bunları kapatmak biraz uğraştırdı. Ve belli belirsiz ton farkı kaynaklı iz kaldı ama yapacak bir şey yok. Acele ettim. Deliği deldikten sonra pleksiden çalıştığım firmadaki operatöre rica ettim 1,7mm genişliğinde çubuklar kestirdim. Abi hiç bi makina bunu kesmez deli misin fln derken... Sen bi O çizdir, ordası 1,7mm kalsın dedim. Kestik tablayı. Bu ne dedikleri bir şey çıktı ortaya :-) Sonra bunları kırıp çıkarttım içlerinden. Boylarını düğme aşağı konuma basınca çarpmayacak şekilde kısalttım. Düğmeye açılan deliğe oturtup yapıştırdım. Sonra ince zımparayla aradan taşan yapıştırıcıyı, yükselti farklarını aldım. Gönül ister ki hiç zımparaya dokunmadan yapılsın ama kenarlarında bir miktar boşluk kalıyor. Onu da doldurabilmek için sürülen yapıştırıcıyı zemine sıfırlamanın yolunu bulamadım. Ve üstten mat vernikle gölge farklarını en aza indirdim.Tabi yansıma farkı olmaması için Auto tuşuna da vernik attım. İş bitimi ve montaj sonrası... Diğer düğmeler için de ışık yapsaydın diyenler olabilir.. Ayna kumandası ve ayna katlama düğmesi için de altında led konulacak zemin var ancak düğmelerin altındaki plastik aksam ışığın geçişine müsait değil. O nedenle o kısımları kurcalamadım. Parça parça yaparak ve olmadı şöyle yapayımla 2 gün sürdü işlemler. Normalde ikisi yaklaşık 4 saat gibi bir sürede tertemiz tamamlanır.

Rus arkadaşlar yine aracın asbuilt kodlarından bir özelliği aktif etmenin yolunu bulmuşlar. Japonya'daki araçlarda bulunan i-DM uygulaması, aracın IC modülündeki kodların değişimi ile aktif edilebiliyor. Peki nedir bu i-DM? CMU'nun uygulamalar kısmına gelen bu i-DM menüsü ile sürüş kalitesini, ekonomisini ve güvenliğini geliştirebiliyorsunuz. Daha doğrusu geliştirebilmeniz için araç size bir puanlama yapıyor. 3 zorluk seviyesi bulunan bu sistem. 1. zorluk seviyesinden başlıyor. Siz sürüş yaptıkça gaz pedalı, fren pedalı ve direksiyon çevirme alışkanlıklarınıza göre size 5 üzerinden puan veriyor. Her dakika güncelleniyor bu puanlar. Grafiklerden görebildiğiniz üzere mavi tarafa kayan bar iyi hareketlerde bulunduğunuzu, beyaz tarafa kayan bar da kötü hareketlerde bulunduğunuzu gösteriyor. Gece yarısı internette görünce garaja inip aktif ettim bu özelliği ve kısa bir test sürüşüne çıktım. Sonuçlar aşağıda. İlerleyen zamanlarda, kullanıp veri biriktirdikçe daha detaylı geri bildirimini yaparım. İnternette aratırsanız bazı bilgiler var ama çok detaylı bilgi bulamadım. Nasıl aktif edileceği konusunda da bir kılavuz hazırlamayı düşünüyorum fırsat olduğunda. Otomatik kapı kilidini aktif etmeye benzer yöntemlerle yapılıyor ama biraz daha karmaşık. Yeni bir özelliğimiz daha hayırlı olsun Bu arkadaş 3. seviyeye gelmiş ve işi çözmüş sanırım. Japonya'daki araçların devir göstergesi arkasında anlık yanıp sönen ve o an ki sürüş şeklinize göre renk değiştiren ledler var. 2013 Honda Civic araçların dijital hız göstergesinin yanında benzer bir led var. Belki göreniniz vardır. Aynı o mantıkla çalışıyor. Youtube'da i-dm mazda diye aratırsanız insanlar çekip koymuşlar videoları.

Passat' ı sattıktan sonra ne alayım diye düşünürken @Zealot ve @Ali nin kanıma girmeleriyle Mazda6 almaya karar verdim ve kullandıkça iyiki almışım diyorum. 2015 model 2016 mart ayı trafiğe çıkışlı makyajlı kasa. En sevdiğim mavi renk fakat gri de çok yakışıyor Araç gerçekten muhteşem duruyor. Kaslı yapısı, büyüklüğü, gündüz led farları hemen dikkat çekiyor ve çoğu kişinin parmakla gösterdiğine şahit oluyorsunuz. Aracı akşam üstü İstanbul' dan aldım. @Burak, @İlhan @Zealot Ve @Ali ile birşeyler atıştırdıktan sonra gece 12 civarı yola çıktım. Gece yolculuğu harikaydı. Farları izlemekten uykum gelmedi Solu yakıyor, sağı söndürüyor, ortayı kısıyor falan derken arabayı bıraktım onu izliyorum, farlarına hasta oldum resmen Mazda6 nın tanımı konfor ve çekicilik... Aracın süspansiyonu harika çalışıyor. 19 jantlara rağmen çok sessiz, her çukuru, tümseği sessizce absorbe ediyor. Sessiz sakin gidiyorsunuz. Passatta ki o tak tuk sesleri duymuyorsunuz. Süspansiyonlar çok mu yumuşak? Hayır... yol tutuşu da passatın önünde. Passatta sınırları zorlayınca önden kaymaya başlıyordu ve saçmalıyordu. Bunda gayet dingin önden kaysa bile yine de direksiyona bi kontra verdiğiniz anda size cevap vermek için elinden geleni yapıyor. Çok sevdim....

LG-D802 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Merhaba arkadaşlar... Bir süredir işlerden dolayı foruma bakamadım pek. Aracın biraz da kozmetiği ile ilgilenmek aracı kendine getirdi. Koyu renk olduğu için kılcal fırça ve toz çizikleri çok rahatsız ediyordu. Makina ile camlar dahil komple pasta çekip matlığı aldıktan sonra parlaklığı korumak için bir süre kararsız kaldım. Oto kuaförleri sevmiyorum. Hiç bir araca sizin kendi aracınıza özendiğiniz şekilde özenmedikleri gibi fiyatlar çok yüksek. (Kişisel görüşüm) Onun için önceki aracımda da boya korumayı bakımı kendim yapıyordum. Önceki aracımda Meguiars21 kullandım, ama dışarıda araç yıkattığınızda kullandıkları köpük fazla asitli olduğu için 3. yıkamada boya korumadan eser kalmıyordu. Sonra FussoCoat 12 katı boya koruma kullandım o daha kalıcıydı, bu aracıma da onu düşündüm. Koyu renk araçlar için ayrı, açık renk araçlar için ayrı ürünü var. Memnun kalmıştım. 5-6 yıkama dayanıyordu en azından. Ama distribütörün elinde kalmamış temin edemedim. Seramik kaplama yaptırayım dedim, malum çok popüler ve uzun süre dayanıklı olduğu söyleniyor, ama uygulama fiyatları 900-1200 TL ler gibi rakamlar telaffuz edildiği için ağır geldi. Sonra kendi kendime o kadar parça söküp takıyorsun artık biraz boya koruma yaptıklarından da tecrübe ettin bunu niye yapamayasın dedim :-) Bekbars 3K ürününü internet üzerinden sipariş verdim. (180 TL 6 Taksitle aldım Kargo bedava) Ürün gelmeden telefon ile çağrı merkezini aradım, sağolsunlar kendileri 800 TL ye uygulama yapmalarına rağmen gocunmadan nasıl yapacağımı, ne ile uygulama yapacağımı anlattılar. (Sen yapamazsın diyip şevkimi kırmadıkları için daha bi rahatladım) Belki yapmak isteyen arkadaşlar olur diye buradan yaptığım işlemleri paylaşayım. Ürün 2K olarak da var. Onun fiyatı 120 TL. Ben almışken böyle alayım diye 3K olanını aldım. 2K ile 3K arasındaki tek fark; 3. şişe olarak bir kimyasal daha geliyor. Ambalaj içeriği; Bir şişe PH7 yüzey hazırlayıcı. 1 Şişe 1K kimyasal, 1 Şişe 2K kimyasal. 1 şişe 3K kimyasal. 1 Şişe yenileyici şampuan. 1 Fısfıs kutusu. 1 Adet microfiber bez. (Şişe dediğime bakmayın ufak ufak şişecikler :-) ) Aracımda pasta yapmıştım zaten.. Aracı bir güzel yıkattım. Kuruladım. Fısfıs kutusu içerisinde 1K ve 2K kimyasallarını boşaltıp bir süre çalkaladım. (20 Dk beklemesi gerekiyor) O arada uygulama öncesi bir kat da Meguiars 205 ile geçtim ve aracı pasta ve diğer kalıntıları kalmaması için 2 kere yıkadım. Kuruladım. Makyaj temizleme pamuğu ile bütün aracı PH7 yüzey hazırlama sıvısı ile tekrar geçtikten sonra biraz kuruması için bekledim. Şişeler çok küçük geldi gözüme ama bir araca rahatlıkla yetiyor, hatta ben ön kısımlara 2.kat olarak geçtim ve camlara da uyguladım. Ürün farlara ve camlara da uygulanabiliyor. Fısfısa doldurduğumuz karışımı yine makyaj pamuğu ile pamuğa sıkarak 50x50cm gibi küçük alanlar şeklinde uygulama yapıyorsunuz. Alanı fazla büyütmeyin tam kuruma sağlanmadan microfiber bez ile silmeniz gerekiyor. Olur da silmeden kurur ve harelenmeler olursa fiber beze bir miktar sıkıp üstünden geçerseniz sorun kalmıyor. Bu şekilde bütün aracı tamamladıktan sonra en az 3 saat aracı kurumaya bırakıyorsunuz. (telefondaki arkadaşlar 3K için aynı anda yapmanız şart değil ertesi gün de yapabilirsiniz dediler. Hatta 10 saat geçtikten sonra yaparsanız daha iyi olur dediler.) Aracı yer müsait olduğu için depoda bıraktım. Ertesi gün 14 saat sonra 3K yı yine makyaj pamuğu ile uyguladım. Araç boz mat ve beyazımsı bir hale geldi. Bu şekilde de 2-3 saat beklemesi gerekiyor. (Ürünü 2K alırsanız bu aşama yok) 4,5 Saat bekledikten sonra fiber bezle buğulu görüntüyü fiber bez ile alıyorsunuz ve işlem bitmiş oluyor. Önemli noktalar; 1K ve 2K ile yapılan karışımı uygularken araç hiç ıslak ve nemli olmayacak. Bu uygulamayı yaptıktan sonra 24 saat araç su ile temas etmeyecek. 24 saatin sonunda hiç bir sorun yok. 3K yı isterseniz 2 gün sonra da yapabilirsiniz, ilk 24 saat ıslanmamış araç 3K yı yapana kadar ıslanmış olabilir sorun değilmiş. Yeter ki 3K yı yaparken kuru olsun. Benim vaktim ve yerim olduğu için 1 gün araçtan vazgeçtim dışarı çıkarmadım. 3K yı yaptıktan sonra da 10 saat aracı dinlendirdim. Kaput ve tavanda Oracal 300 micron koruma filmi yapmıştım zaten onun üstüne de bu şekilde seramik yapınca arkadaşlar seramik üzerine de folyo kaplayalım daha sağlam olsun diye dalga geçtiler ama olsun 2K dan sonra bile araç ayna gibi oldu diyebilirim. 3K lık ürün kalıcılığı arttırmak için ve bir miktar daha parlaklığı arttırmak içinmiş. Tercihe bağlı bir anlamda. 1. ay ve 2. ay yıkamak için yenileme şampuanı geliyor yanında. Aracı onunla yıkarsanız ömrü daha uzun olur dediler. Kendi şampuanı ve dikkatli bakım ile 3 yıla kadar araç üzerinde kalabilirmiş.. Ben 1 yıla razıyım. :-) Bugüne kadar yaptığım korumaların hiç biri 3 ayı geçmedi. Solarguard HP Supreme filmleri de yaptırdıktan sonra daha iyi oldu kozmetiğim Maşallahımız var artık FOTOĞRAFLAR: Meguiars 205le geçerken... 2K uygulaması sonrası 3K uygulama sonrası beklerken... SON DURUM:

Gönül isterki gerçek haber olsun. Ama bu gün 1 Nisan.

Otomatik şanzımana ilişkin yaşadığım problemi ve çözümünü burada sizlerle paylaşmak istedik. Benzer birşey başınıza gelirse fikir verebilir. Geçen hafta AT arıza lambası yandı ve OBD cihazında selenoid "E" arızası verdi. Vitese ilk attığımda ve geri vitese taktığımda sanki vites sonradan yerine oturuyormuş gibi araç şiddetli şekilde atılıp vuruntu yapıyordu. Normal yolda giderken vites geçişlerinde en ufak bir sıkıntı olmuyordu. Bunun üzerine Ankara Şaşmazda forumlarda tavsiye edilen şanzımancılara gittim. Durumu anlattım. Birisi çok dolu olduğunu 1 hafta sonra gelmemi ve açmadan birşey söyleyemeyeceğini sadece selenoid ise en az 3000 TL masraf çıkacağını söyledi. Bir başkası sadece parçasının 3500 TL olduğunu söyledi. Sonra Aydoğmuş şanzımana gittim. Kendilerinde parçanın olmadığını söyleyerek bir başka şanzımancıya yönlendirdiler. Adı şu anda aklımda değil ancak kartını aldım paylaşacağım. Araca binerek vites geçişine bakan ilk usta oldu o günkü. Akünün durumunu sordu. Normal olduğunu sıkıntı yaşamadığımı söyledim. Akünün zayıf göründüğünü ve elektrik akımının selenoidi yeterince besleyemediği için bu problemi yapabileceğini söyledi. Aküyü değiştirelim sorun çözülecektir dedi. Hata kodunu sildi. Aküyü değiştirdi. problem çözüldü. Şanzıman yağını ve filtresini de değiştirelim daha iyi olur dedi, onları da değiştirdik. Sağlam selenoidlerin değişiminden ve boşa gidecek paradan kurtuldum. Otomatik şanzımanlı araça sahiplerinin aklının bir köşesinde bulunmasında fayda var bence.

Bugün 2017 Mazda 3'ü inceleme fırsatım oldu Tuzla Musluoğlu bayisinde. Ellerindeki araç, benzinli power otomatikti. Malesef Türkiye'ye gelen makyajlı Mazda 3 lerde bazı özellikleri kırpmışlar. Benim dikkatimi çeken özellikler, direksiyon ısıtması ve hafızalı elektrikli koltuklar. Sadece sürücü koltuğu elektrikli ama onun da hafızası yok. 1.5 motora sport tuşu koymaları şaşırttı beni. Cam tuşlarını sonunda ışıklandırmışlar sanırım ama emin değilim. Fosforlu falan çıkarsa şaşırmam yani. Aracın anahtarı üzerinde olmadığında çok detaylı kurcalayamadım. Şubat gibi satışı başlayacakmış sanırım ve fiyatları henüz belli değilmiş ama tahmini olarak power sense benzinlinin 110.000 tl civarında olacağını söylediler. Bu arada, bu gelen son ötv zammından sonra bir daha zam gelecekmiş yakın zamanda araçlara döviz artışından dolayı sanırım.

Araçta led olmayan tek lambalar sinyaller kalınca onlara da bir el atayım dedim. Aracı ilk aldığımda krom rengi sarı yanan halojen lambalar almıştım. Sinyal yuvalarının içinin sarı gözükmesi hoşuma gitmiyordu. Krom lambaların sorunu, renginin biraz soluk olması. 4 tane lamba test ettim ve bir video hazırladım. İkisi halojen, ikisi led. Led lambaların sinyal verdiğinizde hızlı hızlı yanıp sönmemesi için resistor kullanmanız gerekiyor. Kullanılan resistor bu: Resistor, kesme delme ya da lehim yapmanızı gerektirmeyecek bir model. Halihazırda bulunan lambanızın yuvasına takılıyor ve ledi de bu resistorun ucundaki yuvaya takıyorsunuz. Gayet basit bir işlem. Kullanılan lambalar bunlar: En iyi sonucu sondaki siyah gözüken led ile aldım. Diğer ledle arasında %10 bir parlaklık farkı var. Ledlerin ve resistorun linkleri: https://www.aliexpress.com/item/2pcs-7440-W21W-T20-Canbus-Error-Free-Resistor-LED-Decoder-Warning-Error-Canceller-For-LED-Turn/32311526133.html?spm=2114.13010608.0.0.ZdrMTd https://www.aliexpress.com/item/T20-W21W-7440-33-smd-2835-LED-Car-Red-Brake-light-bulb-WY21W-Amber-Turn/32635326872.html?spm=2114.13010608.0.0.awMfE7 https://www.aliexpress.com/item/S25-1156-Ba15S-P21W-33-smd-5730-CREE-LED-Car-Yellow-Amber-Turn-Signal-Red-Brake/32617742415.html?spm=2114.13010608.0.0.xmshac Sonuç bu:

Aşağıdaki linkten direksiyon kılıfı almıştım. Direksiyonun parlak yapısı hoşuma gitmiyordu. Bu nedenle deri boyasıyla boyasam da mutlu olmayacaktım. Deri boyasıyla boyayıp batırmak da vardı hem. Seat Leonu kiralayıp kullandığım günden beri çok hoşuma giden bu direksiyon kılıfını aracıma uygulamak istedim. https://tr.aliexpress.com/item/Black-Leather-Car-Steering-Wheel-Cover-for-2011-2013-Mazda-3-Mazda-CX7/32286084992.html?spm=a2g0s.9042311.0.0.l5XLks Direksiyonu araçtan söküp direksiyon üstündeki tüm herşeyi çıkardıktan sonra kılıfı dikmeye hazırız. Direksiyona kılıfı geçirip hizalıyoruz ve tam düzgün olduğundan emin oluyoruz. Ürünle gelen uygulama yönergesinde öncelikle tüm kenarlara beraberinde gelen çift taraflı bant ile yapıştırılması gerektiği söyleniyordu. Ben de saf gibi yaptım bir güzelce vakit kaybettim. Neyse ki çift taraflı bant çok ince ve köpük değil, çekince hemen çıkıyor. Deri sanırım bazı yerlerden olması gerekenden dar kesilmiş. Bu nedenle dikmeye başladıktan sonra farkettim ki arada boşluk kalıyor. Beğenmedim yaptığım işi söktüm tamamen ve yapışkan bantların çoğunu çıkarttım. Bu yapışkan derinin ip sayesinde gerilmesini engellediğini düşündüğüm için çıkardım ki sanırım haklıydım. Yönergedeki bu adım harici diğer adımları uyguladım. Yapışkan bantları da sadece eğimli yüzeylerin içinde bıraktım. Mesela en alttaki ve yandaki uzantıların içlerinde hem ön tarafta hem arka tarafta kullandım. Bu sayede potluk olmadı.Öncelikle parça parça ip olmasın diye bir kısımı tek iple bitirmek istediğim uzun ip kullandım.-İlk olarak ipin ucunu iki kez düğüm yapıp deri kılıfın bir kısmındaki bir başlangıç noktasından içten iğneyi geçireceğiz. İçten geçireceğiz ki düğüm içeride kalsın ve kuvvetle tutsun.-Ardından tam karşısındaki derinin de başlangıcındaki deliğin üstünden sokup altından çıkarağız,-Sonra ilk iğneyi çıkardığımız deliğin altından geçirip asıl işlemimize başlayacağız. Yani ilk delikten alttan üste iğneyi geçirdikten sonra öteki delikle arasında tam 1 tur yaptıracağız.-İpi üstten çıkardıktan sonra bu sefer artık 1er atlayarak karşılklı düz dikişlerin altından geçirerek desenimizi oluşturacağız.-Mesela sağ ilk delikten ipimizi çıkardıktan sonra soldan 1 düz ip boşluk bırakıp 1. ipliğin altından geçireceğiz. Ardından sağdan 2. ipliğin altından geçireceğiz. Sağ 1- Sol 2-Sağ 3-Sol 4-Sağ 5 diye gidecek. Böylece her bir yanda 1 ip aralıkla düz olacak, sonrasında da desen oluşacak. Aşağıdaki gibi.-Tüm bunlar tek bir ip ile olacak. İğneye geçirdiğimizde 2 li olarak duracak fakat ilerledikçe bu 2. ipin bu düz ipliklerin arasında kalmamasına dikkat etmek lazım. Ben dikme işlemini yaparken, önce deriyi sıktırdım ortada birleştirmeye çalışır gibi yaptım. Sonrasında diktiğim ipi düz ipin altından geçirirken gerginliği sağladım. Böylece desenin tipi kaymadı. Bitirme kısmında ise başlangıçta yaptığımız gibi, en sondaki karşılıklı 2 deliği tur atarak diktim.-En son düz ipin altından geçirdikten sonra, karşısındaki son deliğin üstünden geçirip altından çıkarttım.-Alttan çıkardığım ipi karşısındaki deliğin altından çıkardım.-Karşısındakinin üstünden geçirip düğüm attım, bu düğümün oraya çok yakın noktada düğümlenmesine dikkat ettim, aynı şekilde 1 düğüm daha oradaki düğümün üstüne gelmesini sağladım, böylece bitişi sağlamlaştırdım.Anlatması belki kolay gözüküyor, ama yaparken çok uğraştırıyor. Direksiyon sökük olduğundan boynum ve bacağım arasında sıkıştırdım, bir yandan deriyi sıkıştırırken bir yandan da ipi geçirip o ipi gergin tutmak parmakları ağrıtıyor, beli sızlatıyor. Ama sonuç güzel gözüküyor. Potluk olan yerlere plastik parçalar geleceğinden dert etmedim. Zaten altına çift taraflı bantı koyunca potluk kalmıyor. Dikim sonrası direksiyonu toparlama aşamalarından. Yan tuş takımını koyduktan sonra. Arka kapağı takıp deriyi içine tıkınca... Ve sonuç... Sonuç güzel oldu. Hiçbir yerde potluk olmadı, en korktuğum şey buydu. Fakat tek bir sıkıntı oldu, o da bazı yerlerde deriler birleşmediğinden arasında biraz boşluk oluştu. Neyse ki çok göze batmıyor. Direksiyonu monte ettiğimde görüş açısından dikkat de çekmeyecektir diye düşünüyorum. Ürünü aldığım linkteki geridönüşlerdeki fotoğraflara baktığımda 1 kullanıcının daha böyle olduğunu gördüm.

Merhaba herkese uzun zamandır beklediğim italyan nardi torino direksiyonum sonunda geldi ve taktım benim çok hoşuma gitti sizde bir bakın istedim Nardi Torino

Aracımdaki son trim sesini de bugün kestim çok şükür Bozuk yollarda giderken ön konsolda belirsiz bir yerden uyuz bir trim sesi geliyordu. Biraz inceleme ve konsolu tokatlamalarımdan sonra, orta hoparlör ızgarasının altından sesin geldiğini anladım. Aşağıda sesin kesilmeden önceki halini videoda görebilirsiniz. Adım adım nasıl yaptığımı da anlatacağım fotoğraflarıyla beraber. Trim sesi: Sesin kaynağı orta hoparlörün hemen yanında olan GPS anteni. Önce ızgarayı söküyoruz: Izgarayı sökmesi çok basit yalnız, benim kullandığım gibi bir panel sökme aparatı kullanırsanız konsola veya ızgaraya zarar vermezsiniz : Kırmızı çember içerisindeki GPS antenini, bir tane vidasını ve bağlantı kablosunun sökerek çıkarıyoruz: Anten bu. Her yeri metal olduğu için araç sarsıntılarında metal yerler temas ettiği sert plastiğe çarpıyor ve ses çıkıyor. GPS anteninin etrafındaki bütün metal kısımları sünger bant ile kaplıyoruz: Söktüğümüz gibi aynen geri takıyoruz ve işlem tamam. Huzurlu sürüşümüze devam ediyoruz Izgarayı sökmek için daha detaylı bilgi isteyenler aşağıdaki şemalara bakabilir:

Makyajlı Mazda 3 Power benzinli aracımı aldım.Çok mutluyum eski arabamda güzeldi ama bu daha iyi olmuş.Çok beğendim.Makyajsız kasada eksik olan çoğu şey tamamlanmış.Eksik olanlarda ilerde yazılımla düzeltirim.Kör nokta için yukarda 10 km yazmıştım klavuzda öyle yazıyordu ama 25 km de devreye giriyor.Head up display de kör nokta uyarılarını veriyor.Sport tuşunu çok sevdim tuşa basınca seyir halindeyken 4000 devire alıyor arabayı.Hız sabitleyici açıksa sport mod devreye girmiyor.Geri trafik uyarı sistemi güzel çalışıyor arkada araba varsa ekranda ünlem işaretleri çıkıyor aynalardaki kör nokta ışıkları yanıp sönüyor devam ederseniz fren yapıyor.Elektronik el freni çok iyi gaza basınca bırakıyor.Bu arada kapı tam kapanmazsa bırakmıyor bilginiz olsun.Farlara bayıldım gece bembeyaz ediyor yolu aydınlatması çok iyi ama sola virajlarda aydınlatma çizgisi çok öne geliyor bazen uzunları açmak zorunda kaldım.Uzunlarda eskiye nazaran çok iyi olmuş.Anahtarlardan arabayı açınca farları açıyor ama kapıdaki tuştan açınca açmıyor.Bayiden alınca lastikler 51 psi oluyor bilginiz olsun 36 ya düşürdüm.Lastikleri beğenemedim . Eski aracımda gvc yoktu virajlarda çok iyi yol tutuyordu esp nin müdahale edip etmediğini anlamıyordum.GVC de bunu hissediyorum sürüş zevkini baltalamıyor virajları çok konforlu alıyorsunuz hatta virajda olduğunuzu anlamıyorsunuz.Makyajsız kasada direksiyon yoldaki bozukluklardan dolayı sağa sola oynamalar yapıyordu onlardan eser kalmamış.Ses konusunda eskiye nazaran daha iyi tırtıklı yolda ses alıyor Yeni yapılan asfaltlarda ise yol sesi çok az içeri giriyor bunun sebebi ise lastikler.Lastikleri o yüzden beğenmedim.225/45/18 michelin yada continental almayı düşünüyorum 20000 km de.Mazdanın en sevdiğim özelliği arabayla bütünleşiyorsunuz kollarınızda direksiyona direksiyondan lastiklere bir parçanız gibi hareket ediyor.Makyajsız direksiyona alışmışım bu tuş dizilimine alışamadım.Zamanla düzelir.Cuma günü aldım 1200 km yol yaptım.

Merhaba arkadaşlar, Yazmayalı çok oldu, çok ta konuşmuyorum, beni şu sayfadan tanıyabilirsiniz. Fotifoti arkadaşıma istinaden bende Gören 'e gittim aracı görmek için şahsen konudaki resimlerden bayılmıştım araca. Giderken aracı almak gibi bir niyetim de yoktu fakat takıntılı bir mazda 6 hastasıyım, Denizli 'den kalktım gittim hiç üşenmeden. Bu arada 10 yaşına bastı diğer Mazda 6 'ım kıyamadım satamadım, kedimi bu zevkten mahrum bırakmaya hiç elvermedi. Birkaç sene önce eşime devrettim aracı, bu arada eşimle de o araçta tanıştık, birlikte 8 sene o araç ile gezdik dolaştık nişanlılık döneminde. Neyse, Gören 'e vardığımda tüm duygularım kıpraştı, hayatım film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden ve kalbim devirlenen motor misali ritmi tavan yaptı. Araç çok güzeldi, Mehmet ve Okan bey ler de beni sağ olsunlar Mazda coşkusuyla karşıladılar. Mazdanın felsefelerinden biriyle yaklaştım "incelik ayrıntılarda gizlidir, fark yaratan budur", bir yandan Hiroşima ruhu sardı beynimi, ve gördüm tek tek ayrıntılarını. Akıcı bir tasarım, asil bir yüz, inanılmaz boya kalitesi. İçeri geçtiğimde ise çok kaliteli koltuklar, deri kaplı ön konsol ve orta konsol çevresi, inanılmaz bir oturma pozisyonu etkilenmiştim açıkçası. Bir önceki makyajsız modeli test etmeye geçtik ve aklımda önyargılı olduğum noktalara takılıydı kafam, hissiz gaz pedalı ve aynı şekilde hissiz vites, acaba?! evet araç çalıştı ve çok güzel bir ses, ne oluyor diye sordum çünkü yarış arabasına oturmuşum gibi ses ve sordum ne oluyor Okan bey? Dedi ki yarış arabalarındaki eksoz sistemi kullanılmakta, vay be arkadaş. Bastım gaza, basmamla fırlamam bir, çok güzel tepkime be! Ana yola geldik haydi gidelim, mevcut aracımdaki gibi basayım dedim (bmw x3 xdrive 2.0d), düşündüm ki tork az turbo yok araç büyük gitmez bu arkadaş, ama aksine bir ivmelenme, o eksozdan gelen ses, devirlenme, direksiyon tepkisi, olacak iş değil dedim yeni kasa bmw 3 2.0d, volvo s60 t5, x3 2.0d sürdüm aksine vaybe önceden arabalar beni sürüyormuş, demek ki ilk defa araba sürüyorum arkadaş. Bu nasıl olur Okan Bey? Bu araç 1265 Kg, ve çok değişik vitese sahip. Vay anasını, ama bmw 5 serisinden 3 santim kısa bu araç o 1600 Kl larda nasıl olur? Valla oluyor amaçları bu. Vites ne gibi? Nesi değişik? Çok farklı ve orijinal, ilk 3 vites otomatik son 3 vites çift kavramalı yarı otomatik ve içinde senin sürüş karakterini sürekli ölçen ve gaz tepkimesi ve vites geçişlerini öğrenen bir çip var. Çok etkilendim, kim etkilenmez ki? Taklit yok, başkasının teknolojisini almak yok, inanç var, hedef var, vizyon var, mühendislik var, tutku var. Arkadaşlar Denizliye döndüm ve ister istemez 1 hafta düşünüp durdum, resimlerine bakıp durdum ve görenler aşık olmuşsun dediler Dün bana söyledikleri sıvı grisi denilen kataloglarda olmayan rengi geldi ve atladım gittim, renk inanılmaz güzel, öyle ki x3 ü verdim 6 yı aldım, bir anda oldu herşey. Yukarıda belirttiğim gibi birçok araç değiştirdim, ama neden değiştirdim? Tatmin etmiyor, ben kimseyi tanımıyorum o markalarla 5 10 sene sürekli beraber olsun. Neyse ben daha fazla konuşmayayım, video ve resim ekleyeyim. Gerisini siz yorumlayın. Video ya ulaşmak için buraya,

Arkadaşlar geçen hafta aldığım 15 metrelik silikonlu (4mm) akvaryum hava lastiğini kapı iç fitillerinin içine geçirerek dış ses yalıtımını %15-20 gibi bir oranda arttırdım. Yeni Mazda3 alıp da ses konusunda benim gibi hassas olan dostlar varsa tavsiye ederim. Sadece 15TL bir masraf ve yarım günlük emek ile aracınıza %10 ile %20 arasında bir ses yalıtımı sağlayabilirsiniz. Ben ziebart'a dünyanın parasını vermekten vazgeçtim. Bu tarz küçük müdahalelerle yalıtımı iyileştirmeye bakıyorum. Kapı içi fitillerimizde zaten halihazırda 10 cm aralıklarla küçük delikler bulunuyor. Bu sayede fitilinize zarar vermeden veya yırtık&delik v.s. açmadan bu hortumu içeri sokabilirsiniz. Ancak bu uygulama sadece dışarıdaki gürültüye karşı (yanınızdaki kamyon, yolda çalışan bir iş makinası veya korna sesleri v.s.) izolasyon sağlar. Davlumbazlardan gelen yol sesine veya motor&eksoz sesi ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca kapıların kapanışı da daha tok bir hâl aldı. Buda yalıtımın yanı sıra güven hissini de cidden arttırdı diyebilirim. Herkese iyi forumlar...

Bugün itibariyle Mazda MPS' yi takasa verip, yepisyeni bir Corolla aldım. Sanmıyorum ki, artık Mazda alayım.Hayatım boyunca çok çeşitli otomobiller kullandım, bu da benim merakım ne yapalım. Doğan L ile başlayan otomobil merakımda, Toyota, Mitsubishi, Renault, Opel, VW, Mazda ve Ford marka araçlara sahip oldum, Kia, Hyundai, BMW, Audi ve Mercedes marka araçları da ara ara uzun süreli kullandım.İçlerinde konfor odaklı BMW, Audi ve Mercedes hariç en çok Mitsubishi ve Mazda' yı severek kullandım. Özellikle Mazda 2004 Comfort ve 2010 MPS' in sunduğu sürüş zevkini hiç bir şeye değişmem. Hele MPS bambaşka tatlar verdi.Mazda' dan beni soğutan şey ise bayilerin ve Mazda Türkiye'nin umursamaz zihniyeti. Bir marka düşünün ki; sattığı otomobili takasta dahi almıyor. Bu bir tek bayinin tasarrufu değil, ticari itibarları zedelenmesin diye isimlerini paylaşmayacağım ama tam tamına 8 bayinin uygulaması. MPS' yi satamazlarmış. Biz nasıl aldık o zaman?Megane RS, Octavia RS' yi takasta alan bayi, Mazda'nın performans arabasını -satamayacağı- endişesi ile almıyorsa, ben niçin Mazda alayım ki artık? 8 bayinin hiç bir tanesinde aracıma değer biçtiremedim, bir Allah'ın kulu bu Mazda' yı 10 kuruşa alırım kardeşim, demedi ya hu! Ucuza alın, hiç önemli değil, satışı ile ilgilenecek vaktim de mecalim de yok, dediğim halde hiç bir bayiyi takasa razı edemedim, inanılacak şey değil Bu konuda bir tek Diyarbakır bayisine teşekkür ederim, sırf Mazda markasını Diyarbakır' da daha fazla görmek için takasta almayı kabul etti ama onda da Power Sense modeli haricinde araç olmadığı ve o fiyatta beni aştığı için veremedim (Malum sebeplerden kredi çekmek istemediğim için). Öeeh deyip bu sefer istemediğim halde diğer markalara yöneldim. 40 bin lira bile deseler gram acımaz, verirdim arabayı. Neyse ki vicdanlı çıktılar da, hem VW hem de Toyota aracımı takasta istediğim fiyatın biraz-cık altında aldılar, ki hala şokundayım. Kredi çekmeden ve borçlanmadan Corolla aldım, Allah hepinize daha iyisini nasip etsin.Mazdaseverler ile bu durumu paylaşmak ve içimi dökmek istedim. Aldığımız arabalara biz çok kıymet versek de maalesef bayilerimizin ve Mazda Türkiye'nin durumu bu şekilde. Avangart sayılan modelleri alırsanız zaten hepten çöp yerine koyuyorlar. Biz premiyum markayız, biz süperiz, biz şuyuz, biz buyuz demek yerine biraz da müşteri odaklı olmalarını, müşterilerine sattığı malın arkasında durmalarını temenni eder, herkese kazasız belasız sürüşler dilerim.

Elde ettiğim şans bir rüyanın gerçek olması idi aslında. Olabilme ihtimali yokken, Mustafa arkadaşımız hak etmişken, onun hakkı olan bu hediyeyi gelemeyecek olması sebebi ile bana devretmesi ile 24 saat içinde kendimi 2016 2.0 Mazda MX-5’in koltuğunda buldum. Türkiye’de tek. Evet, bu araç şu anda Türkiye’de tek. Lansman için getirtilen ve talep olması durumunda getirtileceği belirtilen bu araçtan bir tane daha olmaması şaşırtıcı çünkü bu araç daha önce sürdüğüm hiçbir Mazda’ya ve hatta hiçbir araca benzemiyor. Anlatacak çok şey var ama dilerseniz ben çok da uzatmayıp sizlere izlenimlerimi aktarmaya başlayayım. 1.5 veya 2.0 Mazda MX-5 almak isteyenlere yardımımız olur belki. Araç oldukça çevik, sağlam ve sürücüsüyle bir bütün olarak hareket ediyor. Bunu gaza dokunduğunuz andan itibaren çok iyi bir şekilde anlıyorsunuz. Roadster sınıfında en çok satan araçlardan biri olan Mazda MX-5 bundan önce kullanma şansı bulduğum çoğu Mazda modeline göre en keyifli ve sürüş tepkileri en net olanıydı dersem abartmış olmam sanırım. Araç sürücüsü ile öyle bir bütün olup tepkiler veriyor ki insanı kendisine aşık bırakıyor. Yolda gidişi olsun, performansı olsun bu arada bir kusur bulmak hiç kolay değil. Tipi dışarıdan bakıldığında direk dikkat çektiği için sürücüsünü havaya sokmuyor değil. Keşke kırmızı olup biraz daha dikkat çeksin havamız olsun diyorsunuz. Hatta yoldan geçerken bazı yerlerde durduğumda araba çok şık ve güzel sözlerini duymadım da değil. Arabanın içine ilk oturduğumda Mazda CX-3 ve Mazda 3 karışımı bir araba sizi karşılıyor. Arabanın iç mekânında sert plastik kullanılması beni çok tatmin etmedi. Eşya gözü olarak çok cömert bir araba olmadığını belirteyim. Kapı gözleri yok ve sürücü bir su şişesini koymak için biraz zahmet çekiyor. Keşke torpido ön tarafta konumlandırılıp sürücüyü rahat ettirselerdi. Ekran ve diğer özelliklerin kullanımı diğer Mazda modelleri ile ortak olduğu için ben zorluk çekmedim. Ekran parlaklık ve çözünürlük bildiğiniz Mazda 3 ile aynı. Fakat ekranı kontrol etmek istediğimiz kumandanın yeri biraz el altında kalmış. Mazda 3 gibi konumlandırılsa oldukça kullanışlı olabilirdi zira manuel bir araçta vites değiştirdiğinizde istem dışı eliniz çarpabiliyor. Araç yüksek hızlarda oldukça ses alıyor (doğal olarak ) ama üzerinde bulunan BOSE müzik sistemi devreye girince sesler bir bir kayboluyor. Koltukları tam olarak böyle bir spor araba için yapılmış dedirterek benden tam not aldı. Performans ve yol tutuşu konusunda söylenecek söz; İşte araba budur. Çok farklı marka ve model kullanma şansı bulan biri olarak bu araç çoğu Mazda modelinden ve diğer markaların modellerinden oldukça keyifli. Arkadan itişin de verdiği avantaj ile bu araçta yanlamak hem çok kolay hem de keyifli. Hele bir de ESP yi kapatırsanız . Bunu aracı daha ilk çalıştırırken bile hayal ediyorsunuz zira Mazda mühendisleri sizi gaza getirmek için olsa gerek çalıştırınca bile motora verdiği hafif gaz ile egzozda hoş ve kışkırtıcı bir ses ürettirmeyi başarmışlar. Aracı ne kadar zorlarsanız zorlayın sürücüsünü asla tedirgin etmiyor. Performans olarak bastığınızda nefesi kesilmediği için sürekli yüksek hızları zorlamak istiyorsunuz. Arabayla hız denememde ben 235 km/h gördüm. Bu hızlarda tedirgin eden bir otomobil olmadığı gibi frenleme anında sizi zora sokmuyor. Bu deneyimin enen kötü yanı ise benim gibi Mazda3 kullanıcılarını arabasından soğutan bir alet. Bu araçla sakin bir gün geçirmek zor zira sağdan soldan gelip sizi taciz eden, önüne kıran, gazlamak isteyen çok sayıda tip görüyorsunuz. Öndeki yavaş gidiyor selektör yapıyorsun adam gazlayacak bu diyor sizle birlikte basmaya başlıyor. Cam silen ışıklardaki kişiler her yerde camınıza yapışıyor. Üstünüz açıksa zaten muhabbetin sonu ışık yanana kadar gelmiyor. Abi kaç basıyor süper araba vs. Yani siz siz olun bu arabayı sürmeden ben araba sürüyorum demeyin çünkü özel bir araç olduğunu direksiyona geçmeden sözlerle, okumakla anlamak zor. Söylemeden edemeyeceğim, Ufuk tarzı adamların eline bu arabayı vermeyin çünkü küfür yemenize sebebiyet veren hareketler ve Mevleviler gibi dönüyorsunuz . Araç ile 700 km’ den fazla yol yaptım bana kalsa bir 700 daha yapardım. Hatta acaba arabayı satıp bundan mı alsam sorusu aklımdan çıkmıyor. Araba kapının önünde durdukça sürüşü zevkli olduğu için bununla ben bir tur daha atayım diyorsunuz. Ben açıkçası bu arabaya hasta oldum. Son gün geldiğinde biraz buruk ve üzüntülü olarak Nida kulenin yolunu tuttum. Günümüz doldu arabayı teslim edip son bir foto çekilip oradan ayrıldım. Sonra içimden Burak abiye madem alıyorsun bir hafta alsana şu arabayı deyip söylene söylene yoluma devam ettim. Yine de bu imkânı sağladığı için MazdaClubTR Yönetimi, Mazda Türkiye ve kendi hakkı olduğu halde bana devreden arkadaşım Mustafa’ya sonsuz teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Tüm haberi görüntüle

MazdaClubTR'nin 10. yılı münasebeti ile düzenlediğimiz "Mazda MX-5 ile Hafta Sonu" etkinliğimizin kazananı sizlerin oyları ile @M.E.G oldu. Üyelerimizden 15 beğeni alarak birinciliğe hak kazanan Mustafa, 24 - 27 Mart tarihleri arasında 2016 Mazda MX-5 2.0 aracı test etme imkanı bulacak. Bu etkinliği ilk açıkladığımızda belirttiğimiz gibi eğer bu tarihlerde aracı test etme imkanı yoksa bu hakkını dilediği bir üyemize devretmeyi tercih edebilir. Test imkanını elde eden üyemize 2.0 Mazda MX-5 ile keyifli bir hafta sonu diliyoruz. Tüm haberi görüntüle

Tazeler.. Gölcük şirinköy sırtları

Koltuk ısıtmanın yakıt sarfiyatına kesinlikle ve kesinlikle etkisi var. Bu etki ama olumlu avantajlı etki. Yani koltuk ısıtmayı çalıştırdığınızda yakıtınızı 1-2 litre ve hatta kullanıma bağlı olarak 2-3 litre bile düşürebilirsiniz. Bu nasıl mı oluyor ? Koltuk ısıtmayı açınca, totodan doğru başlıyorsun yavaş yavaş ısınmaya. Bu ısınma beline, sırtına ardından bacaklarına ulaşıyor. Sıcağı yedikçe başlıyorsun mayışmaya. Mayıştıkça uyku ve miskinlik durumu geliyor. Bu durum fark edildiğinde daha dikkatli ve kontrollü bir sürüş için. Ayağını gaz pedalından geri çekip yavaş ve kontrollü gitmeye başlıyorsun. Böylelikle yakıt otomatikman düşmeye başlıyor.. Demek ki neymiş koltuk ısıtma yakıtı artırmaz düşürürmüş. Hele ki birde Temmuz-Ağustos sıcağında açacaksınız ki...Yakıtı koklar koklar vallahi.